No one has rated this review as helpful yet
Recommended
0.4 hrs last two weeks / 148.3 hrs on record (13.7 hrs at review time)
Posted: 3 Jul, 2022 @ 2:08pm
Updated: 3 Nov, 2022 @ 11:19am

Daha demin birisinden borç tahsil ederken adamı tehdit edip dövdüm. Adam durumum çok kötü neyi satarsam satayım ödeyemem diyordu. Çok nazik konuşup, canımdan başka hiçbir şeyim yok dedi. Ona rağmen adamı tehdit edip neyini satarsan sat ama ödeyeceksin dedim. Bir anda arkadan adamın karısı ve oğlu geldi. Adam meğer hastaymış ve adamı o hasta hali ile komalık hale soktuk döverek. Ana karakterimiz Arthur bir anda pişman oluyor, bende onunla birlikte 5x pişman oldum. Ne kadarsa borcu kalsın gerekirse cebimden ben öderim dedim o kadar moralim bozuldu. Sonra Arthur ay ışığı altında yaptığı etik dışı hareketi sorgulayarak kampa doğru atını sürerken bende ya adam ölür ve karısı ve çocuğu ortada kalırsa diye dehşet bir düşünce içine kapıldım. Sonrasında kampa vardık ve şunu fark ettim. Hayatımda hiçbir oyun bana böyle bir his yaşatmamıstı. Sadece 12 saat oynadım ama tarif edilemez bir atmosferin içinde kaybettim kendimi. Çok büyük ihtimalle bu seviyede bir oyun daha kolay kolay gelmez. Bakalım önümüzdeki yüzlerce saat nelerle karşılaşacağım. 10/10

Edit: Bu kısım SPOİLER İÇERMEKTERİR. Bu kısım SPOİLER İÇERMEKTERİR. Bu kısım SPOİLER İÇERMEKTERİR. Bu kısım SPOİLER İÇERMEKTERİR. Bu kısım SPOİLER İÇERMEKTERİR. Bu kısım SPOİLER İÇERMEKTERİR. Bu kısım SPOİLER İÇERMEKTERİR.

Oyunun başındayken belirttiğim o vicdan sarsıcı olayın hem iyi hemde kötü anlamda oyuna etki edeceğini hiç düşünmemiştim. Arthur Morgan , iki kuruş para için hasta ve bir o kadar çok nazik ve kibar bir adamı ölümüne dövüp 2 akşam yemeği etmeyecek para için o hasta adamın ölmesine, eşinin kötü yola düşmesine ve çocuğunun çaresizce ortada kalmasına neden olmuştu. İşte o an vicdanı sorgulama süreci başladı. İçten içe kendini yiyiyordu, yaptıklarının azabı ile nefes alamaz duruma gelmişti ve artık bunu değiştirmeye karar verdi. Artık doğru işler yapmalıydı. Özünde iyi birisiydi lakin içine girdikleri olaylar özünü bozmuştu. Yozlaşmış insanların arasında yozlaşmıştı. Lakin Arthur Morgan bir şeklide yolunu bulacaktı.. ve buldu da.. Önce insanlara yardım etmeye başladı. Başlarda para alıyordu almamaya başladı, daha sonra yardım edip üstüne insanlara para vermeye başladı derken en önemlisi onu bu pis işlerin içine sürekli atan tefeciyi kamptan kovdu. Doğru insanlarla tanışıp( Yağan yağmur, Rahibe, Peder ve ormanda ölen kocasının yerine ayakta kalmasına yardım ettiğimz kişi), zaten doğru olan dostları ile doğruluğu arama yoluna girdi. Uzun bir süre aldı ve artık az çok doğru insan olmuştu. Bunca pisliğe rağmen iyi bir insan olmuştu. Lakin bazı hataların dönüşü olmuyor... O hasta, nazik ve kibar adamı döverek ölüme uğurlayan, karısınının kötü yola düşmesine neden olan, oğlunun sahipsiz kalmasına sebep olan Arthur, öldürdüğü adamın hastalığını kaptı. Ölümü uzun ve acılı oldu lakin Arthur ne yaptığını biliyordu.. Hatasının bedelini ödüyordu... Belki bu denli korkunç bir suç işlemese hayat onun için çok daha farklı olabilirdi. Belki o giden gemide Sadie Adler ile uzun ve mutlu bir hayata açılacaktı. Lakin bunun yerine En büyük dostu ve En büyük düşmanı Dutch tarafından terk edilerek, tek başına; yalnız, çaresiz ve acı dolu bir şekilde gün batımını izleyerek bu dünyadan ayrıldı. Belki yaptığı hataların bedelini bu dünyada sahip olabileceklerine sahip olamayarak ödedi. Rest in Peace Arthur Morgan.... Ezio'dan sonra en saygı duyduğum kişi oldun...

Bu oyunun eşi benzeri gelir mi bilmiyorum ama Arthur Morgan gibi karakterlerin eşi benzeri çok çok zor gelir.
R.I.P

10/10

Edit:2 Bu kısım SPOİLER İÇERMEKTERİR. Bu kısım SPOİLER İÇERMEKTERİR. Bu kısım SPOİLER İÇERMEKTERİR. Bu kısım SPOİLER İÇERMEKTERİR. Bu kısım SPOİLER İÇERMEKTERİR. Bu kısım SPOİLER İÇERMEKTERİR. Bu kısım SPOİLER İÇERMEKTERİR.

John Marston bölümü de bitmiş oldu.. Ne demeliyim bilmiyorum, sadece ne desem az olur onu biliyorum.. Arthurun yaptığı fedakârlıklar boşa gitmedi, kanı yerde kalmadı. Arthurun en yakın dostu ve kardeşi Dutch telafisi olmasa dahi yaptığı hatanın farkına vardı ve Arthurun evladı olarak ardında bıraktığı John'a arka çıktı. Hem ihanetinin bedelini ödedi, hem de Arthurun emaneti olan John'u kurtardı. Kan emici şerefsiz Micah'ı ise bu dünyadan sildi, her ne kadar çok geç olsa da.... Ayrıca Dutch'ın her şeyi John ve Sadie'e bırakması gene Arthura olan sevgisi ve pişmanlığına bağlı oldu... Arthur ve Dutch en büyük dost ve aynı zamanda en büyük düşman olarak tarihe kazındı...

Şimdi asıl karakterimiz olan Jon Marston'un hikayesi başlıyor. Bu hikayeyi en iyi seviyede deneyimlemek için RDR 1 Remastered beklemeyi düşünüyorum. O hikayede ve geri kalan hikayelerde John, Dutch, Sadie üçgeninin varacağı yeni maceraları çokça merak ediyorum.

Hikaye o kadar güzel işlendi ki, hem Arthurun muazzam hayatı bizlere çokça dokundu ve birçok şey öğretti hem de Arthurun ölmesi ile biz oyuncuları derin bir keder içine sokmadılar. Çünkü Arthurun mirası olan John bayrağı devir aldı ve Arthurun şerefi ve mirası devam edecek.... En büyük merakım Sadie'nin hikayeye vuracak geri kalan maceralı hayatı.

Verilebilecek tüm puanlari her zerresi ile hak ediyor bu oyun.

Teşekkürler......
Was this review helpful? Yes No Funny Award