Açıkçası nereden başlayacağımı gerçekten bilemiyorum. Her oynadığınızda fark etmediğiniz bir çok şey fark etmeniz, gururu ve korkuyu aynı anda hissetmek, karakterinizle aranızda bir bağ oluşması vs. Muhteşem bir konsept. Daha ayrıntılı konuşmak gerekirse:

-Survival tarzı oyunlara aşırı derecede bir merakım var. Yalnız bu survival dediğimi lütfen yanlış anlamayın. Rust gibi çoğunlukla veletlerin doluştuğu ve tek amacın birbirini yağmalaması ve o yagma ile oluşturulan gereksiz derecede büyük üst kurma mantığından bahsetmiyorum. Rust'ta hiç "Ulan karakter acıktı ne yapacaz ?" veya "Susuzluk ciddi bir sorun yaratıyor temiz bir su kaynağı bulmalıyım?" dediğim bir an olmadı. Yani temel ihtiyaçlardan dolayı hiç bir zorluk yaşamadım. Zaten basit bir şekilde çevrede mitil atan hayvanları keserek bu sorunu çözebiliyorduk. Kaynak ise hiç bir zaman sorun olmuyordu. Gidip maden bulup topluyorduk. BASİT!

-Forest mı ? Yamyamlarla bitişik yaşanılan, tek oynamanın bir saatten sonra sıktığı farklı bir oyundu. Seveni tabii ki vardır ama ben biraz oynadıktan sonra bir daha oynama ihtiyacı hissetmedim. Zaten hiç bir zaman kalbimi küt küt attırmadı veya kaçarken aklıma "yaptığım onca şey boşa gidecek" hissi gelmedi. Kısaca açmadı.

-Green Hell :D Forest'ın başka bir versiyonu...

-Oxygen Not Included veya FrostPunk gibi strateji oyunlarını buraya dahil etmiyorum.

Peki Project Zomboid neden farklı ? Açıklayayım. The Walking Dead ama oyun hali. Hiç şöyle düşündünüz mü ?
"Ulan ben o dizinin içinde bir karakter olsam şunu şöyle yapardım"
"Ben sığınak kurardım"
"Ben askeriyeye yerleşirdim"

-Bu ve benzeri her şeyi oyun size sunuyor. Yetmez bunu ayarlayabiliyorsunuz. Günün saatlerini, Loot çıkma oranları, araçların kondisyonları, ev alarmları, zombilerin zibilyon farklı özelliği sizin elinizin altında değiştirilebiliyor. İsterseniz Walking dead'te ki gibi yavaş yürüyen zombiler, isterseniz World War Z'de ki at gibi koşan zombilere kadar. Her kontrol sizde oluyor.

-'Grafikleri kötü amq' diyen arkadaşlar ilk Doom'u hatırlatırım onlara. Sanki ellerinde RTX SLI 3090 var gibi konuşuyor ya bunlar neyse... Grafik istiyorsan içi boş Cyberbug 2177 oynayabilirsin :D Grafikleri bu kadar geniş çaplı bir oyun gayet iyi. 2.5D sistemi kastırmayan gayette hoş görüntüler sunan grafikleri var.

-Harita ! Bu konu konuşmaya kapalı olmalı bence. Meraklı olan arkadaşlar internette araştırabilir.

-Karakterin yetenekleri gidip yüzde 10 daha fazla vuracaksın, yüzde 20 daha az enerji kaybı şeklinde değil. Gerçekçi yetenekler. Hırsız olursanız araçlara düz kontak yapabiliyorken, aşçıyı seçerseniz farklı yemekler pişirebilirsiniz. Polisler daha iyi nişan alırken, bir izci ormanda daha rahat hareket edebiliyor vs.

-Elektrik ve su bir saatten sonra kesiliyor. Hazırlanmanız gerekiyor. Jeneraratördür. Su kovasıdır. Varildir vs. Bunun için marangozluk becerisini geliştireceksiniz dayanıklı duvarlar, kapılar yapacaksınız. Bu beceriniz arttıkça daha da kaliteli duvarlar vb. yapacaksınız. Tarım yapacaksınız, onları sulayacaksınız. Balık tutacaksınız. Benzinliğe jeneratörünüzle gidip yakıt alacaksınız. O yakıtları tekrar taşıyacaksınız vb.

-Bir zombi güruhu görünce bodoslama dalamazsınız. Bu önceki hiçbir oyuna benzemiyor. 2 zombiden fazlası tehlike demek. Sinsi sinsi geçeceksiniz gerekirse. Silahlar mı :D Çok ayrı bir konu. Silahlar var evet ama ateş etmek ölüm demek. Şöyle düşünün güneşli bir günde saat 08.00 da bir patikada sabah sporu yapıyorsunuz. Mutlak sessizlik. Siz, adımlarınız ve etrafta varsa hayvanların sesleri veya rüzgar. 100 metre ötenizde bir silah patlasa duymamanız imkansız. Bu oyunda ki mantıkta bu. Seslere karşı zombiler hassas. Bu yüzden baltaydı, kılıçtı, çekiçti, sopaydı, levyeydi bunları kullanacaksınız uzun bir süre.

-Mod desteği bulunuyor ve oyunu güzelce şekillendiriyor.

- Gerek odun taşıyacaksınız, odunu elde etmek için hamallık edip testere bulacaksınız. Agacı kesmek için balta bulacaksınız. Bunları bulduktan sonra daha az sıkıcı kısım olan ağaç bulup bulduğunuz ağaçları kütük yapıp bu kütükleri tesetere ile kalasa çevirip, çivi ve çekiç yardımıyla duvar temeli oluşturacaksınız :D Sonrasında ise marangozluk becerinize göre en dandik duvarı yapacaksınız. Marangozluk becerisi arttıkça bu dandiklik kendini mükemmele doğru götürecek.

- Fark ettim ki yazdıkça yazılacak daha da çok şey çıkıyor. Bu yüzden şöyle düşünün burada yazdıklarımın tüm oyunun sadece yüzde 7- 8 lik kısmı. Daha terzilik, balıkçılık, çiftçilik, ilk yardım, mühendislik, metal işleme, aşçılık, farklı silah uzmanlıkları, güç ve fitness değerleri. Araştırma gibi farklı dallar var. Tabii bunlara eşlik eden yüzlerce ama yüzlerce farklı eşya (İtem).

-Ve oyunun en acımasız yerine gelelim mi ? Ne yaparsanız yapın öleceksiniz... Evet öleceksiniz. En kuvvetli kaleyi de yapsanız. En iyi tarımı da yapsanız öleceksiniz. Zaten oyunun başında sizi karşılayan ekran da bunu size söylüyor. "İşte bu nasıl öldüğün" Haaa 3. ayda değil 1.yılda ölürsünüz orayı bilemem ama öleceksiniz. Zaten oyunda kayıt sistemi yok geri dönemezsiniz. Evet önceden kayıt dosyasının yedeğini alabilirsiniz ama hile sayılacağı için anlamı kalmaz. Kısacası öleceksiniz.

- Bu oyunu tavsiye ediyor muyum sorusunun cevabı ise Hardcore Survival seven bir insanın kesinlikle kesinlikle ama kesinlikle denemesi gerekiyor falan demeyeceğim. Onlar zaten oynamıştır. Benim isteğim oyundan bihaber olan ve türü seven kitleyi harekete geçirebilmek ve bu küçük oyun geliştiricilerine destek olmak.Piyasada bundan daha kaliteli bir hardcore survival yok. Hepinize iyi günler.

*Zombilerin sizi kıtlamaması dileğiyle :)

Edit: 11.02.2021/ 01.45. Az evvel aşırı düzeyde detay barındıran bir durumla karşılaştım, uzatmadan neden bahsettiğimi anlatayım:

- Karakteriniz saatin kaç olduğunu öldürdüğü zombilerin üzerinde ki saatleri/çalar saatleri alarak öğrenebiliyor. Bu durum haricinde günün hangi saatinde olduğunuzu öğrenmeniz mümkün değil (Tarih vs.). Neyse vesselam saat 10.30'a alarm kurdum çünkü o saatte ayakta olup üssümü geliştirmem gerekiyordu. Karakterim otomatik olarak saat 10.00 da uyandı. Üzerimde ki kazağın yırtık olduğunu ve yamalanması gerektiğini düşünerek önceden öldürmüş olduğum ilk zombilerin üzerlerini tekrar aramaya gittim. (Zombiler evime çok yakın ve şehirden çooook uzaklardayım!)

Not: Kıyafetler kullanılarak elde edilen farklı parçalar (bez, kot, deri) ile mevcut kıyafetinize yama yapılabiliyor. Bu da sizi sıyrıklara veya şanslıysanız ısırıklara karşı koruyabiliyor. Terzilik <3

Sadede gelelim zombilerin yanına yanaştım aramızda 1 metre var ve saat alarmı çalmaya başladı! Saat 10.20'yi gösteriyor. "Hay ********." diyerek kapatmaya çalışsamda kapatamadım saatin alarmını "Ulan diyorum oyun hata mı veriyor olay ne" diyorum. Sağa sola gidiyorum ses azalıyor falan aklım karışıyor ne iş diye... İşte o an "Ebesinin Ural dağlarındaki düğününde zurna çalan elemanın yanında ki davulcu dayıyı seveyim eğer bu gerçekse fazla iyi yahu. " demem bir oldu. Zombinin üzerinde saat var ve bilin bakalım kaça kurulu alarmı? 10.20. Bana bu minik heyecanı yaşattığın için seni tekrar sevdim ey güzel oyun <3

Oyunla ilgili rehberime profilden göz atabilirsiniz ;)