Senaste recensioner av Verasolia

Buradan görüyoruz ki eğer Ubisoft oyunculara Far Cry serisini özleyecek yeterli zamanı verdiğinde Far Cry gayet de oynanabiliyormuş.

Far Cry 3 ilk çıktığı zamanda ben dahil bütün herkes oyunu sevmişti ve açık dünyaya bambaşka bir anlam kazandırmıştı (tabi sonradan suyu çıktı orası ayrı). Far Cry 4 ilk duyurulduğunda ve gösterildiğinde ‘’ee bu aynı oyun’’ dediğimi hatırlıyorum. Cidden de öyleydi. O oyunda çıktı oynadık (tabi o zamanlar Steam yok bende :D) çoğu oranda FC3’ü andırsa da kendi başına iyi bir oyun olmayı başarmıştı. Primal ve FC5’den sonra çıkan New Dawn oyunlarını oynamadım o yüzden onlar hakkında bir fikrim yok ama gördüğüm kadarı ile seriye kötü etkiler bırakmış oyunlar olarak sürekli gördüm bu iki oyunu. Ama biz incelememiz gereken oyuna geçelim. Far Cry 5'e.


Hikayemiz, Hope County denilen kurgusal bir Amerika bölgesinde geçiyor. Hope County, kendilerine Eden’s Gate tarikatı ismini vermiş kültler tarafından yönetiliyor ve kasabanın bütün iletişim ağı dışarıya kapalı bir şekilde. Yani burada olup bitenden hiç kimsenin haberi yok. İsmi belli olmayan karakterimiz ise bir Şerif Yardımcısı. Tarikatın lideri olan Joseph Seed diğer adıyla The Father(Baba) denilen kişiyi, bölgenin şerifi, ve diğer yardımcıları ile birlikte tutuklamaya gittikleri vakit kendisine sorgusuz sualsiz tapan bu insanların izin vermeyeceklerini anlasalar bile gene de alıp helikoptere bindiriyorlar. Helikopter daha kalkışa bile geçemeden tarikat üyeleri tarafından düşürülüyor ve ana karakterimiz hariç diğer arkadaşlarımız tarikat üyeleri tarafından esir alınıyor. Bu esnada kaçmayı başaran ana karakterimiz belli bir süre sonra burada direnişin bir üyesi olan biriyle tanışıyor ve arkadaşlarını kurtarıp Joseph Seed ve tarikatını durdurmak için direnişe katılıp onların sembolü haline geliyor.
Evet, hikayemizin temeli bu şekilde. Kasaba tamamıyla Joseph Seed’e tapan insanlar tarafından yönetiliyor ve eğer bizimle değilsen ölüsün kafasında diğer insanları zorla tarikata çekmeye çalışıyorlar. Hope County üç bölgeye ayrılıyor ve bu üç bölgeden ikisi Joseph Seed’in erkek kardeşleri olan John Seed ve Jacob Seed tarafından, biri kim olduğu hakkında en az bilgiye sahip olduğumuz The Faith tarafından yönetiliyor. Her biri (Joseph Seed hariç) motorcu üyeleri misali takılıyorlar. Tamamıyla kendi zevkleri peşindeler. John aralarında en genci ve sürekli ergen gibi kızıyor, Jacob ailenin büyüğü ve o kafalarda takılıyor, Faith ise aralarında benim için en ilginci. Çünkü blitz adlı maddeden kafayı sıyırmış ve bu yüzden onla geçen zaman diğer ikisine de oranla daha ilgi çekici oluyor. Buna rağmen diğer karakterler buna müttefik karakterler de dahil hiçbiri ilgi çekici nitelikte değil. Joseph Seed ise uzun süredir gördüğüm en iyi düşmanlardan biri. Konuşması, hareketleri, tavrı her şeyi çok iyi. Fakat şöyle bir sorun var adamı çok az görüyoruz. Keşke biraz daha onla sahnelerimiz olsaydı. Diğer aile üyelerine bu kadar yoğunlaşacaklarını, Joseph Seed’e yoğunlaşmalarını daha çok tercih ederdim.


Oynanışa gelirsek burada biraz daha sevdiğimiz ve özlediğimiz Far Cry 3’e dönüş var gibi ama gibi. Sadece gibi de kalıyor. Far Cry 3’de sahip olduğumuz o çeşitliliği bu oyunda maalesef göremedim. Buna silah modifikasyonları dahil. Onun dışında bahsedecek bir şey var mı bilmiyorum. Bildiğimiz Far Cry işte. Açık dünya ise gene bildiğimiz Ubisoft. Ubisoft açık dünyası nasılsa bu da öyle. Açık dünya 3 bölgeye ayrıldığını söylemiştim. Bunlardan biri Holland Valley, Jacob tarafından yönetiliyor ve 7 tane Outpost, 52 tane görev (ana görev ve yan görevlerin hepsi dahil), kurtarmamız gereken 3 tane yardımcılarımız. Yardımcılarımız demişken evet, yanımızda bir NPC bulundurabiliyoruz ve hepsinin birbirinden farklı özellikleri ve kullanım alanları var. Kısaca bahsetmek gerekirse: Oyunun en başında bulduğumuz Boomer adlı köpek outpostlarda ki düşmanları işaretleyebiliyor, Nick Rye size uçak desteği sağlıyor, Grace Armstrong gizlice düşmanları indirebiliyor filan… Diğer bölgemiz Whitetail Mountains, burası Jacob’ın kontrolünde ve gene 3 tane yardımcı, 40’a yakın ana görev ve yan görev outpostlar. Son bölgemiz ise Faith’in bölgesi olan Henbane River, aynı durum burada da geçerli. 2 bölge de ne yaptıysak aynılarını burada da yapıyoruz.


Kısaca bahsetmem gerekirse, oyun optimizasyon bakımından oldukça başarılı. Orta seviyeli bir kasaya sahip de olsanız yüksek ayarlarda 60 FPS üste çok rahat oynarsınız.


Oyunun müziklerinden bahsetmek gerekirse açık dünya da araba kullanmama sebep olan şeydir. Sevdiğim tarz da müzikleri radyoda duymak güzel oldu. Aklıma gelenler; Slow Ride, Little Silver Cross, Can You Feel It gibi gibi… Sevdiğim tarz klasik rock ve country tarzı müzikler bolca oyunda vardı. Müzikler bu kadar. Onun dışında ana menü müziği de gayet güzel. Temaya yakışır bir müzik olmuş.


Far Cry 3 mantığına dönme çabalarını takdir etsem de hala tam olmamasına rağmen severek oyunu oynadım. Her ne kadar yapay zekanın zekadan bir kırıntısı bile olmasa da oyuna puanım:

Avengers'ın popülerliğinden ve isminden yararlanma amacıyla geliştirilmiş bir oyun. İyi patladı ve iyi de oldu. Almayın pişmanlıktır, marvel fan'ı olmasam almazdım. Alan kafamı s2yim

Hikaye ve Karakterler
Oyun serisinin ana karakteri olan dedektifimiz Sebastian Castellanos ilk oyunda atlattığı olaylar sonucunda yoğun bir psikolojik tedavi sürecine girer. Beacon Akıl Hastanesi'nde yaşadığı olayları bir türlü hafızasından silemeyen ana karakterimizin kızı, bildiğiniz gibi evinde çıkan bir yangın sonucu hayatını kaybetmiştir. Depresif hayatına alkolik bir şekilde devam eden Sebastian'ı ilk oyundan tanıdığımız Juli Kidman bulur ve dedektifimize kendisinin ihtiyacı olduğunu belirtir. İlk oyunda sergilediği tavrın yanında söylediği yalanlar yüzünden Kidman’a güvenmeyen karakterimiz, Kidman’ın müdahalesi ile Mobius şirketinin binasına zorla götürülür. Kidman, Castellanos’a aslında kızının ölmediğini, Ruvik’in yapımı olan STEM’in içinde hapsolduğunu açıklar. STEM’in içine giden askerlerin geri dönmediğini söyleyen Kidman’a kızımızı kurtarmamız karşılığında yardım etmeye karar veririz ve böylece hikaye başlar.

Oynanış ve Harita
Union adını verdikleri kasaba bizim oyun alanımız olarak ayarlanmış. Union sokaklarında gezinirken sanki devasa bir haritada geziyormuş gibi gelebilir. Kasaba içerisine konan yapıların her biri özenle tek tek yapılmış ve binaların içleri de özenle detaylı şekilde tasarlanmış. Bu yüzden Birbirine benzeyen bina neredeyse yok fakat sokakta bulunan yaratıklar için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Harita da bir sürü keşfedilecek yer ve öğe bulunuyor. Bu sayede zaten silah mermilerimizi yapmak için teçhizat buluyoruz. Sokaklarda gezen yaratıkların sizi görüp üstünüze saldıracağını bildiğiniz için, kendinizi hiçbir zaman güvende hissetmiyorsunuz bu yüzden ctrl spam. Karakterimiz de hamtal değil. Oyunun gizlilik kısmı ise genellikle yaratıklara arkadan sessizce yaklaşıp bıçaklayarak yaratıkları alt edebiliyorsunuz. Çeşitli tuzaklar sayesinde birden fazla yaratığı kolay bir şekilde öldürebilirsiniz. Evler içerisinde bulunan birden fazla yaratıkla bıçak kullanarak kapışmak imkansız gibi bir şey bu yüzden silahınızın mermisi olduğundan emin olun.

Grafikler
Oyunun ana teması sanki sanat olmuş. Hatta bahsettiğim sahneler de Screenshot çekmeyi ve aktiviteler'de yayınlamayı seviyorsanız Screenshot almak için can atacaksınız. Oyunda tüyler ürperten atmosfer var. Performans kusursuz. asla herhangi bir takılma vesaire ile karşılaşmadım. oyunda bulunan yüksek kalite kamera ve hareket bulanıklaşması efektleri ile geçişler daha da akışkan duruyor. grafik ayarlarında bulunan temporal anti-aliasing metodu o kadar iyi ki, bir tane bile pürüzlü kenar görmemiz mümkün değil. Yaratık ve mekan tasarımlarındaki mükemmelliği de bir daha övmeden geçemem. Oyunda ki her şey tüylerinizi diken diken etmek için yapılmış resmen ve bu dediklerimi oyun içerisinde ki atmosfer de kanıtlıyor.

Son olarak
The Evil Within 2, her detayından harikalar akan, Korku ve gerilim dolu olması, Oynanıştaki kusursuz denge, günümüz aksiyon oyunlarına ders verecek şekilde diyoruz ya eskiler her zaman güzeldir özeldir. Sadece korku türünü sevenlere değil, kendisini hem korku hem de başarılı bir aksiyon oyunu içinde 20 saatlik uzun bir oynanışta kaybetmek isteyen herkese şiddetle tavsiye ediyorum.

https://www.youtube.com/watch?v=eYf-EsadU7I

Kimi hikayeler vardır, güzel hikayeler vardır ve bir de uzun süre hatırlayacağınız hatta asla unutamayacağınız hikayeler de vardır. İşte bu oyunda hepsi var. Bir çok macera ve size sunulan tonlarca şey var, harika bir hikaye, eğlenceli bir oyun ve hepsinden önemlisi oyunda yapacak bir çok şey barındırıyor. Karakterleri zamanla gerçekten önemsiyorsun onlarla bir bağ kuruyorsun, çete yani "aile" senin gerçekten ailen gibi oluyor ve işler kötüye gittiğinde... gerçekten insanlara yardım etmeyi istiyor musun? Tabii bu arada avlayabilir, soyabilir, öldürebilir ve istediğiniz kötülüğü yapabilirsiniz, ancak birisinin size tuzak kurduğunu anlayabilirsiniz. Birçok durumda farklı şeyler için gözlerinize yaş gelecek. İnanılmaz, çok gerçekçi bir ortam, mükemmel atmosfer ve grafikler beklediğinizden daha çok hatta sonsuz kalite de bir oyun. Multiplayer(Online) modunda arkadaşlarınızla birlikte de oynayacağınız ve zevk alacağınız eğlenceli bir oyun. bu incelemeyi okuyorsan bir an önce bu oyunu alıp Red Dead Redemption 2'nin keyfini çıkar dostum.

Nereden bulaştım bu illet oyuna? arada sırada oynuyorum neyse ki hayatımdan aldığı +1k saate kasadan tekte çıkardığım kukri katliam bıçağına değdi sıkıntı yok :D

oyunu kaba saba anlatmak gerekirse:
bu oyun bir battle royale oyunu ama rakip battle royale oyunlarına göre biraz zayıf ama sarıyor özellikle arkadaşlarınızla birlikte oynarsanız. Oyun biraz akıcı ilerliyor yani hız kabiliyeti çok önemli. Oyun ''The Masquerade'' temasını çok başarılı bir şekilde kullanıyor. Vampir yeteneklerinize insanların şahit olabilmesi gibi hoş detaylar var. Farklı vampir tipleri, klanlar, ganimetler ve daha fazlasıyla benzersiz oynanış stillerine hitap ediyor. Farklı vampir tipleri derken (Brute, Vandal, Saboteur, Prowler Siren, Muse) olmak üzere 6 çeşit vampir karakterimiz var. benim oynarken en keyif aldığım vampir. Muse Kendine ve takım arkadaşlarına şifa sağlayan bir vampir. diğer karakterleri pek oynama fırsatım olmadı. oyunda ufak tefek hatalar var fakat ilerleyen vakitler de düzeleceğinden eminim. Ama oyunu oynarken gerçekten keyif alacağınızdan eminim.

Forza Horzion 4 bu oyunda 450'den fazla araçla her mevsimde sizi havasına sokacak açık dünya yarış oyunu. Mevsimler ve günün saati oyun içinde değişiyor, böylece ekstra görsel deneyimler ve aynı zamanda sürekli değişen yol koşullarına sahip oluyorsunuz. Mevsimler, tekniğinizin gelişmesinde önemli rol oynuyor. Örneğin arabaya kar lastiği takmak gibi şeyler... Görsel açıdan ve grafiksel anlamda gerçekten bu oyun mükemmel bir keyif sunuyor neden mi? çünkü arabanızı sürerken bir anda bir manzara'ya denk gelebiliyor ve çayınız, kahveniz eşliğinde o manzarayı izleyebiliyorsunuz. Eğer ekran görüntüsü çekmek gibi bir zevkiniz varsa bu oyunun görselliği tam da o işe yakışıyor.

Oyun, görsel anlamda aşırı şekil bir oyun. Optimizasyon açısından ise her PC’nin kaldırabileceği bir oyun olmadığını söyleyebilirim. Bu kadar şekil grafikleri varken nasıl her PC kaldırabilsin ki yani, düşük seviye bir PC üzerinde de oynarsınız fakat o görseller gözünüzde aynı şekilde güzel olur mu bilmem droplar, oyun içerisinde ki dokuların vesaire kaybolması gibi durumlarla karşılaşabilirsiniz.

Oyunu gerçekten tavsiye ediyorum. indirim de almanızın cebinize faydası çok fazla olacaktır oyun zaten sık sık indirime girmekte, dilerseniz beni ekleyebilir birlikte oynayabiliriz. Şimdiden iyi oyunlar diliyorum buraya kadar okuduğun için teşekkür ederim.

Santa Blanca kartelinin adeta Bolivya'yı bir narko-devlet haline getirdiği Wildlands'de, Operation King Slayer adı altında ekip üyelerimizle birlikte karteli devirmek için savaşıyor. Dünyanın en büyük kokain üreticisi haline gelen Santa Blanca'yı devirmek için oyun boyunca kartel üyelerini avladığımız veya yakaladığımız Wildlands'te ilerlemek için belli bir akışı takip edebiliyor ya da özgürce dilediğimiz üyelerin kellesini alabiliyoruz. Amerikan devleti adına resmi olmayan yollar ile çıktığımız kartel avında arkamızda CIA, DEA ve JSOC gibi özel birimler bulunuyor.

Kısacası oyunun hikayesinde bir narko-diktatörlüğü devirmek için uğraşıyor, Bolivya'ya demokrasi getirmeye çalışıyoruz. Ghost Recon: Wildlands'in hikaye kısmında değinecek çok fazla detay bulunmuyor. Eski Ghost Recon oyunlarına kıyasla Wildlands hikayeden daha çok, oynanış özellikleri ile oyuncuların dikkatini çekmeye çalışıyor. Bu özelliklerin en başında ise arkadaşlarınızla co-op oynabilmek geliyor ve zaten arkadaşlarınızla birlikte oynarken oyunun zevki ikiye katlanıyor.

Oyundaki görev sistemi genel olarak belirli bir alanda ve yine genellikle sabit bir şekilde avlanmayı bekleyen kartel üyelerini etkisiz hale getirmek üzerine kurulu. Oyunun başlarında kartel üyelerini veya diğer görevleri silahlarınıza sarılarak alt edip başarılı şekilde tamamlamak kolay olsa da, oyunda ilerledikçe ve daha zor bölgelere adım attıkça zorluk derecesi de artıyor ve taktik uygulamak zorunda kalıyorsunuz. Oyunun yapay zekasına gelecek olursam: Ancak oyundaki zorluk seviyesi ne denli dinamik olursa olsun, Oyunu Extreme zorluk seviyesinde dahi oynasanız, düşman yapay zekasında bir gelişme göremiyorsunuz. Genellikle sizi görebilecekleri açılarda dahi yokmuşsunuz gibi davranan, 5 metre arkasındaki adamın kafatasına delik açsanız bile umarsızca yürümeye devam eden bir yapay zeka mevcut. Ubisoft bu konuda bir tık sınıfta kalmış...

Grafiksel olarak da beklentilerimi karşılamayı başaran yapım, özellikle ışıklandırmaları ile takdirimi kazanmayı başardı. Özellikle manzaralar konusunda çay kahve eşliğinde izletecek kadar güzel görüntüler sunmayı başarmış. Grafik olarak kendime göre eksi olarak gördüğüm şey karakterimizin yüzü plastikten yaratılmış gibi o yüzden pek karakterimizin tasarımlarına sıcak bakmıyorum.

Oyunun oynanış özelliklerinden de bahsetmek gerek. Klasik bir TPS mantığı ile karşılayan oyun. Otomatik bir cover sistemi içeriyor. Yani herhangi bir cismin arkasına geçtiğiniz oyun otomatik olarak saklanma eğilimi gösteriyor. Oyunun akıcılığı bakımından başarılı bir seçim olmuş gibi gözükse de, Wildlands gibi taktiksel bir oyunda The Division benzeri bir siper sistemi kullanılabilirmiş. (Division demişken 1/2 oyunlarınıda oynuyorum dilerseniz ekleyebilirsiniz birlikte oynayabiliriz araya sıkıştırayım dedim).Neyse devam edelim arada sırada yanlışlıkla siperden çıkıp alnımın çatına mermi yediğim olmadı değil.

Tom Clancy's Ghost Recon: Wildlands kısaca GRW açık dünya türünü seven, askeri oyunlara ilgisi olan, taktik yapmayı ve arkadaşları ile birlikte oynamaktan zevk alan oyuncular için başarılı bir yapım olmuş. Eksikleri gedikleri olsa da, türe ilginiz varsa ve oynanış videolarından az da olsa etkilendiyseniz, Ghost Recon: Wildlands'e bir şans vermenizde fayda var. Oyunu gerçekten tavsiye ediyorum. Ve indirimler de almanızın kesinlikle cebinize faydası olacaktır :)

Bu oyun olmuş mu? : Olmuş olmuş

buraya kadar okuduğun için teşekkür ederim :)

anlatılacak bir şey olduğunu pek düşünmüyorum, bu oyun bir sanat eseri <3

Cyberpunk 2077, oyunumuzun ana hikayesini 1 defa bitirmiş ve oyunun tekrar senaryosuna başlamış birisi olarak bu incelemeyi yazıyorum. Cyberpunk 2077, bizlere sunduğu sürükleyici ve özgün hikaye anlatımı ile bir açık dünya şaheseridir. Oyunun başında karakterimizin kişiliğini, görünümünü ve oyunun ilerleyen süreçte ise oynanış tarzını seçme özgürlüğünü sunan oyunumuz, onlarca saat yüksek kaliteli içerikler, yan ve ana görevler sunarak bizi açık bir dünyada kusursuz bir şekilde kontrolü altına alıyor. Oyun boyunca tanıştığımız bolca yan karakter var, bunun yanında da neredeyse ana karakter olmaya yakın 1-2 önemli karakter de bulunuyor. Bahsettiğim yan karakterlerin dolu dolu yan görevleri var ve bu görevler gerçekten çok güzel sunulmuş çünkü olaylara diğer karakterlerin gözünden bakabiliyorsunuz oyunun bize bu özgürlüğü sunması çok güzel. Oyunun açık dünyasında aşırı hayranlık duyacağınız tasarımlar ve manzaralar var işte Cyberpunk atmosferini çok güzel yansıtmışlar. Oyunun fotoğraf modu bu konuda çok işinize yarıyabilir ekran görüntüsü çekmek gibi hoş bir alışkanlığınız varsa tabi kullanabilirsiniz. Oyunda silah ve araç çeşitliliği çok fazla, oyunun haritasında belirli yerlere Araçlar ve Konuşabilen komik Akıllı Silah ve dahası gibi faydalı şeyler yerleştirmişler ve gayette güzel. Konuşan akıllı silahı merak ettiyseniz adı ''Skippy'', nasıl sahip olunacağını bilmiyorsanız rehber'lerime göz atabilirsiniz. Ve dahası için youtube kanalıma da bakabilirsiniz.
Oyunu kesinlikle tavsiye ediyorum, oyunu alın ve Cyberpunk'ın mükemmel yolculuğuna başlayın derim. Aşağı kısıma oyunun hoşuma giden iki parçasını koyuyorum dinlemek isterseniz bir bakın derim.

https://youtu.be/P4bKZT_Eg4A
https://youtu.be/_Ud65jWxMJg