Bundan 10 sene önceydi. Abimin mahalleden arkadaşı Berat, Mount And Blade'i bizim cd'ye atarken bu oyun yüzünden ömrünün yarısını evde geçiren, asosyal bir piç olacağımı bilebilir miydi acaba?
O zamanlar bırakın Berat'ın, benim bile aklımın ucundan geçmezdi. Abim elinde bir cd'yle eve geldiğinde yüzüme bir tebessüm oturmuştu. Aynı oyunları saatlerce oynamaktan sıkıldığımdan merak ediyordum açıkçası. Bilmiyordum ki getirdiği oyun hayatımı sikecek. İşte o gün böyle başladı Mount And Blade ile olan hikayem.

Hayatının bir yarısını Kalradya topraklarında harcamış biri olarak, bu kadar beleşcilik yeter diyip hem de emeğe saygı olsun diyerek oyunu Steam'den satın aldım. Alır almaz da gördüğünüz gibi bir 100 saat daha gömdüm. Mount and Blade deyince eroin bağımlısı gibi elim ayağım titriyor şerefsizim, bu incelemeyi yazmak o kadar zor ki bu yüzden, açıp bir 100 saat daha gömesi geliyor insanın. Şimdi gelelim, bünyede bağımlılık yaratan bu efsane oyuna.
Mount And Blade, aradan yıllar geçmesine rağmen Türk oyun piyasasının hala en iyi oyunlarından bir tanesi. Bunca sene yerini doldurabilecek tek bir oyun bile piyasaya çıkmadı açıkçası. Öncelikle oyun hakkında kısa bir rehber olup, Mount And Blade'i bu kadar özel kılan şey ne ona bakalım.
Kendisi orta çağ temalı, RYO ve strateji türünde bir oyun. 6 kültür ve krallıktan oluşuyor. Bunun yanında onlarca şehir, kale ve köy yerleşimleri olan, büyük bir açık dünyası var. İsminizi ve hikayenizi oluşturduktan sonra kendinizi sefil bir adam olarak bu uçsuz bucaksız haydutlarla dolu, tehlikeli dünyada bulacaksınız. Bundan sonrası aslında tamamen bir yükseliş hikayesi. Sefil bir adam olarak çıktığımız bu yolda yavaş yavaş karakterimizi geliştirebiliyoruz. Liderlik, güç, ticaret, hitabet vs. gibi onlarca karakter geliştirmesi mevcut. Sonrasında ister bağımsız, ister bir krallığın lordu olarak güçlü ordular kurup, kendi stratejilerinizle şehirleri, kaleleri ele geçirebilirsiniz. Eğer bağımsız ilerlerseniz kendi krallığınızı kuracak ve diğer krallıklarla rekabet edeceksiniz. Diğer türlü herhangi bir krallığın altında bir lord olup, kralınızın emrinde olacaksınız. Krallıklar ve içlerinde bulunan lordlarla ilişkiniz oyunda çok önemli bir yer kaplıyor. Örneğin; bir yerleşim yeri krallığınız tarafından alındığında kral bir oylama başlatır. Eğer kralınız ve lordlarla ilişkiniz yeterince iyiyse, oylamada size destek olabilirler. Oylamada kazanan olursanız, alınan yer sizin mülkünüz olur ve buradan gelir elde edebilirsiniz. Gelir konusuna gelmeden önce nam ve onur kavramlarını da kısaca özetleyelim hemen. Nam, Kalradya'daki saygınlığınız ve sözü geçerliliğiniz diyebiliriz. Genelde savaşlarda ve görevlerde kazanılır. Savaşı kazanma avantajınız azaldıkça kazanacağınız nam da o kadar artar. Şöhret, ahlaki durumunuzdur. İyi veya kötü. Köylülerin verdiği görevler ve savaşta yakaladağınız lordları esir tutmak yerine salmanızla şöhretinizi iyileştirebilirsiniz. Oyunun önemli son dinamiklerinden biri olan gelir mevzusuna gelirsek, ne yazık ki çok kısıtlı. Evet, birden çok gelir elde etme durumu var ama aldığınız parayı adamdan sayacağınız çok az iş var. Bunlar köy yağmalama, esir tuttuğunuz lordları fidye karşılığı verme (lorddan lorda değişecektir) ve mülklerinizden aldığınız kiralar. En kârlısının köy yağmalama olduğunu düşünüyorum.
Mount And Blade'in başlıca dinamiklerine bir göz atmış olduk. Şimdi gelelim bu oyunun neden yıllar geçmesine rağmen hala popüler ve yeri doldurulamamış olmasına.

en etkili olduğunu düşündüğüm özelliklerinden biri akıcı ve sade olan savaş fizikleri. Savaş fizikleri sizi sıkmıyor ve zorlamıyor.
Bunun yanında onlarca kişilik ordunuza liderlik etmek müthiş bir his. Savaşın bizzat içindesiniz ve her şey sizin ellerinizde. Birliklerinizle düşmanın üstüne hücum ettiğiniz zamanki hissiyatı anlatamam bile. Ok yağmurunun ortasında kılıçlarla çarpışmak... Ben orta çağ savaşlarını bu kadar iyi simüle eden başka bir oyun daha gördüğümü hatırlamıyorum. Bu savaş atmosferine bir de çok iyi yerleştirilmiş RYO ve strateji öğeleri eklenince, Mount And Blade eşsiz bir oyun haline geliyor. Oyunda gerçekten orta çağda yaşayan bir lider olduğunuzu hissediyorsunuz. Güçlü bir ordu kurmak, zengin olmak ve en önemlisi Kalradya'nın tek mutlak kralı olma hayali sizi yavaş yavaş oyuna bağımlı hale getirmeye başlıyor.
Eğer önemli bir sınavınız veya üstünde çalışmanız gereken bir işiniz varsa bu oyundan kesinlikle uzak durmanızı tavsiye ediyorum. Buraya kadar incelememi okumayı başarmış ve oyunu almayı kafaya koyduysanız, en önemli tavsiyem asla ama asla hileye bulaşmamanızdır. Aksi takdirde oyunun zevkinin içine sıçarsınız.
Mount And Blade efsanesi hakkında diyeceklerim bu kadar. Başka bir incelemede görüşmek üzere.
inceleme sayfamız: https://store.steampowered.com/curator/36025623/