2 people found this review helpful
Recommended
0.0 hrs last two weeks / 341.8 hrs on record (194.1 hrs at review time)
Posted: 9 Jun, 2023 @ 1:32am
Updated: 29 Jun, 2023 @ 11:49am

G.O.A.T.

Gelin neden tüm zamanların en iyi oyunlarından biri olduğunu konuşalım.

Öncelikle benim görüşüme göre oyunlar fantastik romanlar gibi escapist içeriklerdir; yani biz oyuncular gerçeklerden uzaklaşmak için oyun oynarız. İkinci bir oyun oynama nedesi ise keyif almaktır. Yani teknik açıdan değerlendirmiyorsak bir oyunu iyi yapan şey oyuncuya verdiği keyiftir. Kaliteli yapan özellikler ise aşağı yukarı her oyuncu için aynıdır; topluluk tarafından en iyi olarak nitelendirilmiş oyunların barındırdığı ortak yapılar incelenerek bu özellikler belirlenebilir. İşte tarihte kaliteli oyunlarda bulunan özelliklerin hemen hemen hepsini Elden Ring başarılı bir uygulanışla içinde barındırıyor: kaşif gibi hissettiren keşif mekaniği ve keşfe uygun harita ve level designı, başarılı bir ödül-ceza sistemi, oyuncunun yeteneklerine ve zekasına saygı duyan combat mekanikleri, gerçek anlamda boss ve mob çeşitliliği…

Başka bir iyi yaptığı şey ise oyuncuya fantastik dünyanın bir parçası olması için fırsat veriyor; ve oyuncunun bu dünyanın bir parçası olmak istiyorsa bunun için mücadele edip hak etmesi gerekiyor. Oyuncunun elinden tutup kolayca bu dünyanın bir parçası yapmıyor; olmasına da izin vermiyor. Bu da oyuncunun tatmin olmasını sağlıyor. Zaten bu soulsborne oyunların yaptığı en iyi şey oyuncunun kendisini tatminkar hissetmesi.

Ve en önemli başarısı ise günümüz filmlerinin dahi yapamadığı oyuncuyu karakteriyle bir yolculuğa çıkartıyor. Oyuncu karakteriyle birlikte öğreniyor ve gelişiyor. Sana tüm Olimposu indirmiş emekli bir savaş tanrısısın ama kafasından asit çıkan sokuk bir taş adamla 10 dakika kapış; al sana cutscene, al bi cutscene daha diyip sana yapay bir keyif aşılamıyor, ya da çingene liderinin toplamak istediği parayı çoktan toplamış bir kovboysun ama hadi yine de görevleri yapmaya devam et sana başka motivasyon sağlayamadık demiyor. Seni isimsiz, önemsiz bir tarnished olarak umudun kalmadığı topraklara keşfetmen için salıveriyor. Hatta daha en baştan sana rehber olması için verdiği maidenı ölü halde karşına çıkarıyor ki hiç bilmediğin topraklarda yapayalnız hisset. Daha sonra önce maiden sonra binek sonra dostlar ve düşmanlar edniyorsun; biryandan da kendini geliştiriyorsun. Düşmanlarını nasıl alt edeceğine de sen karar veriyorsun: İster zekanı ister teknik bilgini istersen de reflekslerini konuştur. Geliştiğini iliklerine kadar hissetmen için de sana daha önce illallah ettiren bossları karşına farmlaman için mob olarak çıkarıyor; “işte!” diyorsun “bir yerden bir yere geldim”.
sana 10 dakika da bir cutscene gösterip olayı anlamamış olma ihtimaline karşı zart zurt hikayeyi tekrar edip durmuyor. Aksine fantastik bir dünyada diyarın en güçlüsü olmak için çıktığın yolda hikayeyi de keşfetmen anlaman çevreyi incelemen dostlarını ve düşmanlarını can kulağı ile dinlemen gerekiyor. Hatta diyarın en büyük sırrını bir dostuna yardım ederken alelade bir heykelden öğreniyorsun. Zaman zaman kendini kana doymaz bir ronin bazen bir hazine avcısı bazen de bir gezgin gibi hissediyorsun. Bu oyunu sadece oynamıyor; tecrübe ediyorsun. Elden Ring yeni bir şey yaratmamış evet; fakat iyi şeylerin neler olduğunu doğru tespit edip bunları çok iyi harmanlamış. Daha sayfalarca bu oyunun önem ve kalitesi anlatılabilir ya da basitçe aldığı ödül sayısı söylenebilir fakat yine de yetmez.

Lakin Netflix dizilerini x2.5 hıza alıp izleyen tüketiciye neyin önemi neyin saygısı neyin keşfi neyin mücadelesi…
Was this review helpful? Yes No Funny Award
Comments are disabled for this review.