32 TL'den çıkan(erken erişim) bir oyun için fazlasıyla iyi. Grafik ayarlarından Antialiasing ayarını FXAA yapmazsanız diğer ayarlarda oyun fazla bulanıklaşıyor tek önerim bu alın dalın içine keşfedin oynayın.

Oyunda zamana bağlı craft sistemi var yani temel malzemeleri ona uygun makinesine koyuyorsun ve temel malzemeler kullanilabilir malzemelere dönüşüyor ancak bu işlem gerçek zaman ile oluyor ve oyundan çıktığınızda da devam ediyor tabi oynadığınız dünyada en az 1 oyuncu oynuyor olması lazım ki dünya açık kalsın. Oyun crafting üzerine kurulu şu ana kadar oynadığım süre boyunca craft için combata girdim craft için malzeme aradım yani ana amacım craft idi hiç boşuna combata girmedim boşuna malzeme toplamadım craftingde sürekli yeni şeyler karşıma geldi ve yeni şeyleri yapabilmek için maceraya atıldım aktı gitti oyun.

Vampir olduğunuz için kan içmeniz gerekiyor belli aralıklarla beslenmezseniz ölürsünüz, beslendiğiniz kanların farklı tipleri var hayvan ile beslenen hayvansal pasif güçlere erişiyor bunla da kalmıyor beslendiğiniz kanın kalitesi de önemli eğer düşük kalite ise düşük seviye pasiflere erişiyorsunuz yüksek kaliteyse yüksek kaliteye. Bunun dışında güneş sizi yakıyor bu yüzden evinize koruyucu bir ateş koyuyorsunuz topladığınız kemikleri içine koyarak yakarsanız size koruma sağlıyor ama bu geçici çözüm olduğu için daha sonrasında evinize çatı gerekiyor ama çatıya erişmek biraz zaman alabilir evinizin büyüklüğüne bağlı olarak çünkü evi komple taştan duvar ve taştan zemin ile dizmeniz gerekiyor ardından otomatik çatıyı yerleştiriyor.

Çeşitli zırh setleri var etraftaki düşman kamplarından araştırma kitaplarını buluyorsunuz biraz bulması zor şeyler bunlar ancak zırh çeşitliliği var hatta set giyince farklı bir bonus sağlıyorlar ayrıca görünüşleri hoşuma gitti.

6 saatlik oynanıştan verebileceğim detayları verdim sonuç olarak bunlar benim hoşuma gitti, nasıl bir oyun beklediğinize bağlı olarak oyunu seversiniz sevmezsiniz herkese hitap eden bir oyun değil ama 32 TL için beni tatmin etti.

60 Saat sonra gelen edit: It's the Daywalker!

8 senedir Dont Starve oynuyorum(Korsan/Orjinal) artık bir inceleme yazma zamanı geldi diye düşünüyorum.

Günümüzde bir çok yeni çıkan hayatta kalma oyunları Dont Starve'ın başarılarını örnek alıyor. Şöyle sıralayalım:

+++Atmosfer: Ben bu oyunu yazın oynayıp üşüdüğümü kışın oynayıp terlettiğini hatırlıyorum, her mevsimin atmosferi çok iyi. Mağaralara girdiğinizde gerçekten mağarada olduğunu hissettiriyor oyun. Bugün "Hallowed Nights" eventi açıldı cadılar bayramından dolayı ve bu event ile oynadığınızda gerçekten cadılar bayramında gibi hissettiriyor. Atmosfer her açıdan çok iyi.

+++Görsel Tasarım: Düşününce oyunun görselliği diğer sıradan oyunlar gibi olsaydı bu kadar iyi bir oyun olur muydu? bilemedim. Görsellik oyunun temasına aşırı uyuyor tek kelimeyle "harika".

++Mod Desteği: Belkide bu kadar çok oynanabilir kılan şey oyunun çok iyi modlanabilir olması, her ne kadar modsuz bile rahat 200 saat gideri olsada modlar ile bir 500 saat daha oynatır.(Dikkat edin fazla mod kullanınca b*ku çıkıyor xd)

++Animasyonlar: Oyunda ne zaman bir dlc çıksa yeni karakter gelse yeni event gelse bir animasyon yayınlanır ve bu animasyonlar bence günümüz animatörlerine ders niteliğinde keşke bu animasyonlar gibi bir çizgi dizi gelse de izlesek dedirtiyor.

Kötü olduğu şeyler de elbet var:

--Öğrenilebilirlik: Bence en zayıf olduğu kısım yeni oyuncuların/oyuna başlamak isteyenlerin öğrenmek için birazcık zaman harcaması gerektiği kısım. Bu evrede çoğu kişi öğrenmeye üşenip oynamıyor kenara atıyor ama yapacak bir şey var mı? Bence yok, oyunun olayı zaten zor olması 200 saatim var daha bir sürü şey öğreniyorum bilmediğim. Peki bu öğrenilebilirliğin bir sıkıntı olduğunu değiştirir mi? hayır. O yüzden günümüz oyuncularına söylüyorum biraz sabır ile oyunu öğrenirseniz ilerde başından kalkmadan oynarsınız.

-Steam başarımları: Başarımları olsaymış daha iyi olabilirmiş sanki.