3 people found this review helpful
Recommended
0.0 hrs last two weeks / 11.6 hrs on record
Posted: 13 Jun, 2021 @ 3:54am

The Cat Lady, Steam mağaza sayfasındaki kullanıcı yorumları dâhil hiçbir yerden hakkında bilgi almadan oynadığım ve bitirdiğim bir oyun. Oyun hakkındaki fikirlerimi belirtmeden önce oyunun neleri iyi ve neleri kötü yaptığından bahsetmek istiyorum.

2012 Aralık ayında çıkmış olmasına rağmen oyun grafik anlamında hiçbir şey sunmuyor. Görsellik çok farklı bir şekilde ele alınmış. Bunun sebebi yalnızca farklı bir stili benimsemek mi yoksa maddi engeller mi bilemiyorum. Ancak benim oynamama engel olacak bir durum değil.

Grafiklerin dışında oynanış mekanikleri de pek var denemez. Yön tuşları ile oynadığımız oyunda genellikle eşya bulma ve craft etme üzerine basit eylemler ve etkileşime girilebilir objeler ile pek de farklı olmasa da,bir kaç seçenek ile ne yapmak istediğimize karar verebildiğimiz imkânlar mevcut.

Seslendirme için ise; konuşan karakter sayısı pek fazla değil, neredeyse hepsi İngiliz aksanına sahip, ancak bütçe zorluğundan olduğunu düşündüğüm başka bir sorun burada yine karşımıza çıkıyor. Ses kayıtları kulağa biraz değişik geliyor. %100 profesyonelce kayıt alınmış değiller ama bu da benim için pek bir sorun oluşturmadı.

Şu esnaya kadar oyunun kötü yaptığı noktalara değindim. Bu noktalar belki sizler için oyunu oynanamaz yapabilir. Oyunun en büyük hazinesi olan hikâyeyi de beğenmez iseniz bu oyunda sizi çekecek bir özellik kalmıyor.

Bir parantez arası açmak istiyorum. Mağaza sayfasındaki yorumların büyük bir çoğunluğu olumlu. Ancak içlerinde "Olumlu yorumlara aldanıp almayın, çok kötü." veya "İnsanlar bu oyunu nasıl bu kadar abartıyor." gibi incelemeler de mevcut. Ben sıfır beklenti ile girdiğim bu oyunda muhteşem bir memnuniyet ile ayrıldım. Oyunun biz oyunculara neler vadettiğini bilmek ve buna göre değerlendirmek gerekir. Yukarıda da bahsettiğim gibi mekanik, grafik ve yan ögeler açısından neredeyse hiçbir şey sunmuyor. Ödediğimiz ücret karşılığında neler alacağımızı bildiğimiz taktirde birçok oyundan memnun ayrılabiliriz.

Şimdi sıra hikâyeye geldi. Spoiler vermeden bahsetmek istiyorum.
The Cat Lady; depresyon içerisinde, hayattan zevk almayan, yaşamak için hiçbir amaca sahip olmayan bir kadının başından geçen hikayeleri anlatmakta.
İlk yarım saat dürüst olmak gerekirse kafa karıştırıcı. Pek bir şey anlayamıyorsunuz. Ancak kendi adıma konuşacak olursam, o ilk yarım saatin ardından sürükleyici bir film izlermişçesine aralıksız 6 saat oynadım.
Sonraki gün de aynı tempoda oynayarak oyunu 2 günde ve 2 oturuşta bitirdim. Ve oyun sonlandığında bu hikâyeyi deneyim etmenin yaşattığı mutluluğu derinden hissettim.

Hikâyenin herkeste aynı tesiri yaratmayacağını elbet sizler de biliyorsunuzdur. Ben, hikâye içerisinde kendime ait noktalar buldukça, bazı benzerlikleri gördükçe ve benden daha da kötü olan biri ile empati kurdukça oyun ile çok daha fazla bağlantı kurabildim.
Hikâyenin giriş kısmını özetleyecek olursam; depresyon içerisinde, yaşamdan zevk almayan bir kadının çok sayıda uyku ilacı içerek intihara teşebbüs etmesi ve ardından kendisine "bir şans" daha verilmesini ve başından envai çeşit olayın geçmesini anlatıyor.

Toparlayacak olursak:
The Cat Lady beklentileriniz ile uyuşuyor ise kesinlikle oynamanızı tavsiye ettiğim, hikayesine tanık olmanızı istediğim şahane bir oyun. Serinin diğer iki oyunu olduğunu da belirtmek isterim, "Downfall" ve "Lorelai".
Ve son olarak oyun için aşırı İngilizce bilmenize gerek olduğunu düşünmüyorum. Ortalama bir bilgim ile ben oyundaki birçok konuşmayı rahatlıkla anlayabildim.

Serinin diğer oyunlarında görüşmek üzere.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
Comments are disabled for this review.