Instalar Steam
iniciar sesión
|
idioma
简体中文 (Chino simplificado)
繁體中文 (Chino tradicional)
日本語 (Japonés)
한국어 (Coreano)
ไทย (Tailandés)
български (Búlgaro)
Čeština (Checo)
Dansk (Danés)
Deutsch (Alemán)
English (Inglés)
Español - España
Ελληνικά (Griego)
Français (Francés)
Italiano
Bahasa Indonesia (indonesio)
Magyar (Húngaro)
Nederlands (Holandés)
Norsk (Noruego)
Polski (Polaco)
Português (Portugués de Portugal)
Português - Brasil (Portugués - Brasil)
Română (Rumano)
Русский (Ruso)
Suomi (Finés)
Svenska (Sueco)
Türkçe (Turco)
Tiếng Việt (Vietnamita)
Українська (Ucraniano)
Informar de un error de traducción
da bilmiş oluruz, demiştik. Tanrılar aşkına Alkibiades, şu, demin sözünü ettiğimiz
Delphoi’deki yazı ne demektir? İyice anlıyor muyuz?
Alkibiades.- Ne düşünüyorsun da bunu söylüyorsun?
Sokrates.- Bu yazı ne demektir, verdiği öğüt nedir, bak ben ne anlıyorum, söyleyeyim. Bunu anlatmak için de ‘‘görme’’den daha uygun bir misal bulamıyorum.
Alkibiades.- Bu ne demek Sokrates?
Sokrates.-Sen de düşün: bu yazı, tıpkı bir insana der gibi göze söylese ve dese:
‘‘Kendini gör’’, bu öğütten ne anlarız? Ne çıkarırız? Göz kendini görebileceği bir şeye
bakmalıdır, deriz, değil mi?
Alkibiades.- Elbette.
Sokrates.- Peki hangi şeye bakalım da hem kendimizi, hem de o şeyi görelim?
Alkibiades.- Aynaya herhalde, veya bunun bir benzerine?
Sokrates.- Doğru. Ama, gözde, bize her nesneyi gördüren gözde, buna benzer bir
şey yok mu?
Alkibiades.- Var.