olm ikisi de mis gibi seri la ben niye bu kadar agresif bi ergen mişim
KISIM 1 (+13)
Eğer sen de Toy Story fanboyuysan sorarım sana: Bana bir sebep sun; "şu yüzden Toy Story'yi çok seviyorum" , diye. Ama sunamazsın. Çünkü neden Toy Story'yi sevdiğini sen bile bilmiyorsun. Sadece IMDB'deki puanını gördün ve "ulan güzele benziyor ha" , dedin. Halbuki abartılmış bir olay örgüsüne sahip olduğunu görmek için dahi olmaya gerek yok.
Eyvallah güzel seri ama tasvip edildiği kadar kaliteli değil.
İnternette aşırı toxic biriyle karşılaştım geçenlerde. Toy Story'nin soundtracklerinin, How To Train Your Dragon'ınkilerden daha iyi olduğunu savunuyordu*. Ulan amınakoyduğumun orosbucocugu seni**. Toy Story'nin, You've Got Friend In Me'den başka soundtrack'i mi var da konuşuyon? Bir de Toy Story'nin You've Got a Friend in Me'sine baktıktan sonra How To Train Your Dragon'un Test Drive'ına, hatta siktiret Test Drive'ı, herhangi bir sountrackine bakıp nasıl "Toy Story'ninkiler daha iyiĞ" , diyebilirsin kulaksız ucube. Beni şimdi Toy Story hateri filan belleyecekler ama ben de seviyorum Toy Story'yi. Ama bunun nedeni Toy Story'nin harika bir animasyon olması değil, ki zaten değil. Bunun en büyük sebebi Toy Story'nin zamanı için ufuk açıcı bir animasyon olması, hikaye anlatımına ekstra çaba göstermesidir. Diğer animasyon filmlerinin aksine bomboş esprilerle 9 yaş kitleyi güldürmeye çalışmıyor Toy Story. Yani galiba, aklımda öyle kalmış.
Peki favorim How To Train Your Dragon hikayesi enfes bir animasyon mu peki? Aslında bu sorunun cevabı hem evet, hem de üzülerek söylemem gerekir ki hayır. How To Train Your Dragon'un da gerçek anlamda çok kapsamlı bir hikaye anlatım tekniği var. Hatta yanılmadığımdan emin olmak için gittim bir daha izledim, sonra araştırdım internette, ve bu konuya parmak basan birçok kişi gördüm. Youtube'da açılış kısmının ne kadar iyi tasarlandığından bahseden bir adam vardı. İzlemek istemezseniz kısaca şöyle; film baştan sona her saniyesi detay dolu. Bunu sadece görsel olarak düşünmeyin, işitsel olarak da bir sürü detay var. Muhtemelen bunların hiçbiri average bir sinema izleyicisi tarafından fark edilebilecek şeyler değil. Kendimden örnek vermem gerekirse ben bunu ilk izleyişlerimde sadece izlemek için izliyordum ama yine de bu filmi izlerken gerçekten çok zevk alıyorum. Sonra filmin detayları dikkatimi çekti. Böylelikle filmin tüm detaylarını keşfettiğimi hissedene kadar her seferinde ayrı bir şevkle başladım filme. Ve hiç çekinmeden söyleyebilirim ki hayatımdan şu filme gömdüğüm sürenin 1 dakikasından bile pişman değilim. Arkama baktığımda bu filme gömdüğüm sürenin haddi hesabı yok. Hatta öyle ki IMDB watchlistimde olan 100 küsur filmi rahatlıkla izlerdim. Diğer filmleri de ilk film kadar olmasa da tekrar tekrar izledim. Tamam belki diğer filmleri ilk film kadar iyi değil ama bu benim bu üçleme hakkındaki görüşümü değiştirmez.
Toy Story seri olarak daha iyi olabilir, ki bence değil, ama hissettirdikleri bakımından HTTYD Toy Story'den birkaç gömlek üstün. Ama bu anlattıklarımın hiçbiri Toy Story fanları için önemli değil. Fanboy olmayıp sadece sevenlere de şu kadarını söyleyeyim. Fanboy olmak çok büyük saçmalıktır. Bunu ateşli bir HTTYD fanboyu söylüyor. O yüzden lütfen hiçbir şeye veya hiçbir kimseye fanatiklik beslemeyin. Kaybeden siz olursunuz, tıpkı benim gibi...
17,9,21

Kısım sonu ek notları(*);
*Aslında açılan konunun orijinalinde başta herhangi bir filmle karşılaştırma yoktu. Ama yine de Toy Story'nin en iyi olduğunu savunuyordu. Sonra konuyu gören kişilerden biri de Httyd'nin soundtracklerinin daha iyi olduğunu söyledi. Bu kısımdan sonrası da kısaca bir sidik yarışı.
**İlgili pasajda yer alan küfürlerin imla kurallarına uygun olmadığını fark etmişsinizdir. Aslında bunun temel nedeni Bioshock Infinite incelememde saklıdır. Ama incelemelerime gittiğinizde fark edeceksinizdir ki onların arasında Bioshock incelemesi yok. Bunun sebebi de tam olarak bu; imla kurallarına uygun, ve aşırı dozda kullanılmış can yakan küfürler. Tabii Steam bu küfürler sonrası 2 Bioshock incelememi de kaldırdı, ama hâlâ sözlerimin arkasındayım; ananı dikeyim EpicGames...

Bu pasajdan yaklaşık 1 yıl sonra, 2022 Haziranına girmeden hemen önce, bu denememe devam etmeye karar verdim. Ve önceki yazdıklarımı sağlam kafayla gözden geçirip aslında olaylara biraz fazla duygusal yaklaştığımı, Toy Story'ye haksızlık ettiğimi gördüm...
kısım 1 son güncelleme; 11,05,23

KISIM 2
Tamam 50 kere söyledim; Discord'da, Reddit'te, orada burada milletle birbirbirimize girdik. "Tamam güzel seri ama şu şu sıkıntıları var" demeye kalmadı; "Sen filmden ne anlarsın, yermek için yer arıyorsun" gibi laflar almaya başlıyordum. Tabi Toy Story eski bir film. Taze düşüncelerden çok çocukluktan kalma toz-pembe anılara sahipti karşımda Toy Story'yi savunanlar.
Neyse, bugün buraya yeniden toplandık çünkü mezar deşmeyi seviyorum. Ve Toy Story ile ilgili yazdığım şeyler gözüme az geldi. Hadi Toy Story'ye gerçek bir " bu film neden How to Train Your Dragon kadar, benim gözümde, iyi değil." incelemesi yazalım, yani ben yazayım.
Toy Story 95 çıkışlı bir film. Yani 20 küsur yılı aşkın zaman oldu bu film çıkalı. O yüzden görsel kaliteden sorumlu olmayacak, ki göze batan bir görselliği olduğunu söylemek zor. Zaten bu filmin albenisi hikayesi, o yüzden hadi şu herkesin bayıldığı efsanevi Toy Story hikayesine bakalım.
Hikâyemiz Andy'nin doğum günüyle başlar. Woody, Andy'nin en sevdiği oyuncağıdır ve diğer oyuncakların kaptanı, reisidir. Ta ki doğum günü hediyelerinden birinden bir Buzz Lightyear Space Ranger çıkana kadar. Tabi Woody en popüler oyuncak olarak egosu epey yüksek bir karakter. Ve Şerifimiz Woody de, diğer her senaryodaki her ana karakterin yapacağı gibi, egosuna yenik düşüp Buzz'ı yolundan çekmek istiyor. Tabi sonra bazı şeyler oluyor. Bu ikisi psikopat komşularının evinde kapana kısılıyorlar, falan filan. Aşırı vasat, bayat ve baştan savma. Çünkü aynı senaryoyu 500 kere daha gördük.Toy Story'nin de bu konuyu acayip farklı bir şekilde ele aldığını söylesem yalan olur. Hatta karakter hikâyesi olarak, bir filmde bu kadar oldu da bittiye gelmiş bir karakter gelişimi görmedim ben. Film 1 buçuk saat bile değil ama Buzz ve Woody filmin neredeyse yarısında, hatta belki daha fazla, beraberler yani birbirlerini tanıyacak vakitleri bolca var. Ama yapımcı firma karakter gelişimi denen şeyden bir haber olacak ki ana karakterimiz Woody filmin başında neyse sonunda da aynı karakter. Şerefsizin önde gideni zaten. Kendinden başkasını düşünmeyen, popülariteye düşkün bir oyuncak. Ve burada bir Şimşek McQuenn karakter gelişimi söz konusu değil. Her şey, ne olup bittiyse ilk filmin sonuyla ikinci filmin başının arasında yani görmediğimiz birkaç yılda oluyor. Olması iyi oluyor ama biz o değişimi görmedikten sonra ne anlamı var değil mi? Toy Story için kim bilir kaç yüz tane forumda kaç bin tane başlık okudum gelmiş geçmiş en iyi animasyon diye. Bir kişi de gelip demiyor, aga tamam da bu filmin hikayesi aşırı klişe, sen ne anlatıyon amk. Cidden herkesin bayıldığı, gelmiş geçmiş en iyi animasyon bu mu?
Hikaye ne kadar tırt olsa da seslendirmeler fena olmadığını söylemem gerek. Tom abim Woody'yi seslendiriyor. (Karakter sınırına ulaşmışım söyleyeceklerim bitmedi)