Recent reviews by ModTarget

Normalde simulasyon oyunlarını pek seven birisi değilim ama bu oyunu deneyimlerken oldukça keyif aldım. Mantık basit gelişmesi dengeli yer yer yöresel mizahı ile gülümseten bir oyun oldu benim için. Bir göz atmanızı tavsiye ederim.

Oyunun combatı çok keyifli ancak harita tasarımı ve bulmacalar konusunda ciddi sorun olduğunu düşünüyorum.
Bunun sebebi muhtemelen yönettiğimiz karakterin kratos olması sebebi ile burayı da aşarsın ya hissinin içimizden bir türlü silinmemesinden ötürü. Ancak ufacık bir çıkıntıda sırf tırmanabilirsin işareti yok diye kratosun 2 adım sağa yürüyüp çıkması gibi şeyler canımı çok sıktı. Bir çok noktada "la ayağını uzat la" dedirtti.
Özellikle vannaheimdeki gece gündüz puzzlelerinin işin içine girmesi sonrası haritada freyanın "kratos bir şey gördüm sanki" demesi yüzünden paranoya geçirdim ve daha ele geçirmediğim bir haritanın gömülü olduğu noktayı gösterdiğini fark ettim ya elimde yoksa o harita niye bana bu bildiriyi veriyorsun diye bir çok noktada sorguladım.
İncecik bir aralıktan zar zor görünen bir yere ki dikkatli inceleseniz bile zar zor görünen bir yere gidipte balta puzzle yerleştirmezsin.
RTX3070 ekran kartımla bile devasa optimizasyon sorunları çekiyorken özellikle 30 fps ile o puzzleyi görmem daha da zor oluyor. Yan görevlere takıntılı biri olduğum için bu oyunu %100leyene kadar devam edecem ki şu anki durumumda sadece midgard ve svartalheimde 2 3 yer kaldı bunun bile en az 10 saat süreceğini varsayıyorum.
İşte bu beni sinirlendiriyor çünkü boş boş gezip o odinin kuzgununu arıyacam sadece 1 tane kaldı ama arıyacam çünkü minicik bir kuşu oyun kasarken duyup görüp saçma salak bir çıkıntı sebebi ile tırmanamayıp uygun açı bulamadığım için kafayı yiyecem.
Burda sadece olumsuz yorum yapmış olmam benim bu oyunu sevmediğim anlamına gelmiyor arkadaşlar. Ben sadece bu oyundan çok keyif aldım puzzle koymalarına da laf etmiyorum ama harita tasarımı sebebi ile mümkün olması gerekipte mümkün olmayan şeyler oyuna girmemi çok zorlaştırıyor.
Oyun gezinme konusunda çok daraltıyor oyuncuyu çünkü böyle devasa bir haritada azıcık daha serbest gezebilmek cidden beni ferahlatırdı. Çünkü diyar değişimi yapabilen röliklere sahip olan bir karakterimiz var ve sindri vb cücelerin bir kapıya ihtiyaç duymadan diyar geçişi yapabildiğini öğrendik. Yani sabit kamera açısı yapacağız diye bu kadar oyuncuyu daraltmak cidden gereksiz çünkü oyun içinde aslında kapısız diyar geçişinin imkanı olduğunu bize gösteriyor oyun bunu sadece seyehat edebilmek için kullanmamıza müsade etmiyor. Zaten kapı ile etkileşime girdiğimizde bir menüvari ekrana atanıyorsak eğer bunu aynı yıldaki rakibi olan elden ring gibi basit bir harita açıp fast travel yapmamızı sağlayarak yapabilirdi kapılarıda ışınlanma noktaları olarak kullanırdık yani olduğumuz yerden hızlıca sadece kapıların bulunduğu noktalara fast travel yaparak bu tür bir sorunu çözebilirdik. Sabit kamerayı korumak içinde haritayı açarken kratos kapıyı açarken elindeki taşı ileri doğrultup kapı açar gibi haritayı simule edebilirdi. ve yerden geçici bir kapı çıkarak yine bizi diyar yolculuğu noktasına yönlendirirdi.
Oyun hakkında söyleyeceğim çok şey var ama şu anda sadece şikayetlerimden bahsettim çünkü dışıdna kalan herşeyden çok keyif aldım savaşmaktan hikayenin sunulma biçiminden cidden çok keyif aldım bunun dışında kalan şeyler hakkında de yukarıda bolca mızmızlandım.
Özetle harita tasarımı yolculuk ve optimizasyon biraz daha iyi olursa yeme de yanında yat bir oyuna dönüşecektir çünkü puzzlelerın bile ek zorluğunun genel sebebi harita tasarımı kaynaklı ve bu çok angarya hissettirmekte. Eğer buraya kadar okuduysanız teşekkür ederim.

Oyunu ciddi anlamda çok beğendim. İlk karakter olan vale ile sadece deneyimledim ve 5 ve üzeri ya da mavi zar ile tekrardan zar atma şansı vermesi gibi bi durum risk ödül sistemini çok güzel destekliyor ve karakterin özelliklerini işin içine sokarak rngyi kendi lehine çevirmeye çalışırken bi noktadan sonra sürekli zar atarken buluyorsunuz kendinizi. Onun dışında eşyaların özellikleri ve yoldaşlarla bunu kombine edince sürükleyici bir oynanış karşımıza çıkıyor. Kafasını yorarark oynamayı sevenlerin ama çok yormadan da oynamak isteyenlerin beğeneceği türden bir oyun olmuş tebrikler Rogue Duck games!

Gırgır şamatasına hentai oyunu diye açtım. Bi baktım ciddi ciddi oynuyorum. İlk başta mantıklı gelmedi neden niçin neyi sardı diye düşündüm. Sonra oyunun eninde sonunda cinselliğe bağlanacağını bilsem bile istesem bu oyunda hiç cinsel ilişkiye girmeme şansım olduğunu fark ettim. Bu yüzden tavsiye ederim.

oyunun atmosferi gerçekten çok iyi. oyun boyunca ne oluyor lan burda derken fare kral sonuna ulaşınca vaay demiştim ve sonrasında kalan son bir kaç başarımı toplamak için internette küçük bir araştırma yaptım ve onu topladıktan sonra gizli sona ulaştım gizli son hakkında söyleyeceğim tek şey elektrikleri kesince bizim karakterinde pilinin tükendiğini görünce oyun boyu kontrol ettiğimiz o kukla insanlardan hiç bir farkımız olmadığını görmek cidden şaşırtıcıydı özetle iki son birbirini tamamlıyor aslında denebilir. kesinlikle iki sona da ulaşmaya çalışın en fazla 3-4 saatinizi alır ve buna değer.

Söyleyeceklerimin artık bir spoiler değeri olmadığını düşünsemde saygılı bir şekilde spolier altında yazacağım. Ama o zamana kadar spoilersiz kısım hakkındaki düşüncelerime gelelim.

Hikaye gerçektende etkileyici ve sizi kendine bağladığında bırakmayan bir yapıda bu yüzden sadece hikaye odaklı oynasanız bile oyun akar ha ama size tavsiyem açık dünyada boş boş dolanmasanız bile ki çok keyifli yan görevlere önem vermeye çalışın çünkü bazı ana hikaye parçaları orda sonlanıyor.

Oynanış rockstar oyunlarına her daim saygı duyupta girmeye korkmamın temel sebebini bu oyunda da hissettim. Defalarca hikaye moduna başlayıp bıraktığım bu oyunun online kısmını arkadaşlarımın zorlaması ile deneyimleyip oynayışa hakimiyetim artınca hikaye moduna girdim ve 2 haftamı alan bir yolculuğa başladım. Karakter yönetmesi çooooook meşakatli neden olduğunu anlayamadığım at toslama anlarına defalarca maruz kaldım, neden olduğunu anlayamadığım görev esnasında kendi arkadaşıma çarpma olayına da defalarca maruz kaldım. Sorarım size gerçekçilik bu mu ben şahsen göz göre göre ilerlerken birine hiç çarpmadım ki bu koşarken de dahil olacak şekilde. Hiç bir boynuza sahip olmayan canlının da göz göre göre bir yere toslamyacağını var sayarsak atların devasa bir görüş mesafesine sahip olan çayırlarda bir birine kafa atmayacağını anlamış oluruz. Yani bu saçma sapan çarpma sekansları gerçekçi değil hantal oynanışın getirdiği bir saçmalık. Harici olarak ben bu oynanışa bayıldım. Şu at sürme mekaniklerindeki pürüzler de olmasa o canımı sıkan anlar yaşanmazdı. Ama dur... Şimdi aklıma gelmişken söyleyim abi masanın üstündeki bir şeyi lootlamak niye bu kadar zor diye sorar insan, neden uyumak bu kadar zor diye de ekler. Arthurun at arabasının oraya gidiyorum getirtmiş olduğum erzakları almak için sonra ne oluyor bir tane viskiyi alabilmek için fareye on tur attırıyorum, yukarı sağ sol aşağı dairesel zik zak yeter lan diye çığlık atasım geliyordu o anlarda bunu kolaylaştırmak çok basit halbuki. UI ile çok rahat halledilirdi. Girdiğimiz bir ev ya da çetemiz harici bir kamp alanında aktif olmayan ama kendi kamp alanımızda aktif olan ve sadece spesifik bir yerde karşımıza çıkan bir UI ile tüm sorun çözülürdü, alt alta verilirdi liste istediğimizi seçip yola çıkardık. Çünkü ateş etmesi, bıçak fırlatması, halat atması, yakın dövüşü ve at sürmesi o kadar keyifliki "balık tutmayı bilerek eklemedim. Gerçekte de arada bir çıkıp balık tutan biriydim geçmişte ve bu oyunda efsanevi balıkları yakalarken çektiğim çileyi ağ çekerken çekmedim." Tüm bunları bir araya getirince elimizde elmas gibi parlayan bir oyun oluyor. Online kısmı da oynamış biri olarak şimdiye kadar edindiğim en iyi online tecrübelerden biri diye bilirim hile denk gelmediği sürece. Ben 6 dolar kazandığım için sevinirken birden yanıma ghost rider vari bir gelip önüme 20 tane kutu attı nedir diye bi açtım 18 tanesinin içi boş olsa da 2 tanesi sayesinde zengin oldum 6 altın bar ve 1000 dolar çıktı içinden tam teşekkür edecekken bir başkası beni map dışına tpledi öldüm o olaydan sonra valentine den uzak durdum 10 kişiden 9 u hile bilginize. Şimdi gelelim spoilerli kısma
.
.
Arthur Morgan paşamız straussun isteği üzerine tefecilik için gittiği bir evdeki veremli agayı dövünce ve o verenli aga kan öksürüp hastalığı Arthur agamıza da bulaştırınca olan o sahnede oyuncu bir şeylerin yanlış olduğunu anlıyor. Ben bu oyunun spoilerini taa 2018 de yediğim için Arthuru yönetmeye her başladğımda içimde bir sızı ile yönetiyordum karakteri çünkü yöneteceğim karakterin öleceğini ve ölümünün kendini John Marston için feda ederken şerefsiz Micah tarafından getirileceğini biliyordum. Dutch ağzını her açtığında söylenme sebeplerimden biri yine bu spoilerdi guarma adası bölümü sonrası kimilerine göre gerçek kişiliği açığa çıkan ki ben bu düşünçedeyim, kimilerine göre de kafayı yiyen Dutchla olan her diyaloğumda kalbime ağrılar giriyordu "Arthur son gönlerini bu haysiyetsizlerin arasında geçirmemeliydi" diye söylenmekten başka yapabileceğim tek şey oyuna geri dönmemek üzere alt+f4 çekmek olacaktı ama oyun güzeldi ve ben oynamak istiyordum. İşte bu noktada spoiler açma sebebime gelmek istiyorum. Çünkü bu altı üstü bir steam yorumu ve ben yorumumu kimsenin açıpta okumak istemeyeceği kadar uzattım yine. Arthurla oynarken alternatif son muhabbetinden haberdardım ama haberdar olmasaydım bile yapacağımı bildiğim bir şey var. Yönettiğim karaktere onurlu bir ölüm bahşetmek. Eğer yönettiğimiz karakterin öleceğine dair hiçbir bilgimiz olmasa ve sonumuz geri dönüşü olmayan bir şekilde hayati bir yerimize belki de daha sinematik olması için kalbe gelen bir kurşun darbesi ile sonlansa ani vurucu ama bizi bu kadar yıpratan bir ölüm olmayacağı için yine de onursuz sona ilerleme isteği içimizde olabilirdi. Ancak Arthur guarma sırasında fazlası ile insanı öldürdüğü için güneşe susuzluğa açlığa maruz kaldığı için ve gözünün önüde baba figürü olarak gördüğü Dutch şerefsizinin vahşice kararlar vermesine tanık olduğu için vicdanına yenik düşerek bedeninin vereme karşı olan savaşına psikolojik olarak köstek olmaya başlaması ile hastalığı artık görünüşüne de vurur. Gözleri kanlanır yüzü kızarır ve son olarakta Saint Deniste sokaklarda öksürük krizine girip attan düşerek tüberküloz yani verem olduğunu öğrenir. Bu noktada oyuncu olarak bizlerde oyun boyunca eğlenerek öldürdüğümüz, soyduğumuz herkes için vicdanımızla sınanırız. Ne kadar yemek yedirsekte kilo alamıyor oluşu Arthurun canımızı daha çok yakar ve tam aksine keskin gözü doldurmak için sigara pro gibi içecekler tükettiğimizde hasta olduğumuz için bazen bar dolmaz ve negatif etkisi üstümüze işler bununla da yetmez yönettiğimiz karakter öksürük krizine girebilir. İşte bu tür bir şey olmasaydı çoğu oyuncu oyunu yüksek onurla bitirmek için çabaya girmeyebilirdi bile. Oyun size Arthurun kefaretini ödemesi için fırsat veriyor ve sizi buna yönlendiriyor. Çünkü oyun sonuna doğru onur seviyesi kasmak fazlası ile kolay bu oyunun oyuncuyu son sınaması son kez kapı açması olarak görülebilir. Ben şahsen bildiğim için Arthurun öleceğini max onur seviyesine ulaştım ve oyun boyunca görev benden istemediği sürecek kimseyi ne soydum ne de gereksiz bir şekilde öldürdüm ve John Marstona geçince intikam alıyormuşçasına katliamlar çıkardım herkesi soydum dinamitleri havada uçuşturdum kasabaya inip gözyaşları içinde bunlar senin için Arthur dercesine kan ve alevler arasında dans ettim. Normalde de oyunlarda barış yanlısı bir tutum sergilesemde oyunun beni iteklediğini düşündüğümde olabildiğince oyundan intikam alma eğilimim var bunu da John Marston sayesinde gerçekleştirdim.

oyunu arkadaşlarımla oynasam bile bir türlü keyif alamadığım bir oyun herkes için geçerli olmayan sebeplerimden ötürü önermiyorum
eğer oynadığınız oyunda çaresiz hissetseniz bile bir karşılık verebilme şansınızın olduğu düşüncesini seviyorsanız uzak durun tam anlamı ile çaresizsiniz.
ee 20 saat oynamışsın dediğin oyunun çoğunda cidden keyif almadım ve ölüydüm belki ben kötü oynadım bilmiyorum ama cidden gemiden dışarı adım atarken kaç kere öldüm saymadım.

birkaç sene önce bitirdiğim halde tekrar oynayınca inceleme yapmadığımı fark ettim o yüzden bunu geç kalınmış bir inceleme olarak görün ve bu sebeple bi kaç tecrübemi aktaracağım
.
.
1. Bu oyunda vault over yapmadığınız sürece savaş esnasında zıplamak yapılabilecek en büyük hatadır.
.
.
2. savaş esnasında step dodge ya da mikiri counter atmadığınız sürece shifte basmayın yapacağınız atak çeşitliliğini azaltır.
.
.
3. savaşta deflect herşey sürekli sağ click spam çözüm değil zamanlamayı çözüp deflect atın.
.
.
4. bir bossa girmeden önce etrafa bakın eğer gimickli bir boss ise oyun bilgi veriyor ayrıca item açıklamalaını okuyun daha önce eğer bilgilendirilmişseniz o konu hakkında oyun tekrar bilgilendirme konusunda çok cimri. bu bilginin önemini lady butterfly savaşına girmeden önce elde ettiğimiz bir itemin daha sonra corrapted monk savaşındaki işlevini öğrendiğimde anladım.
.
.
5. Emin olun hiçbir boss imkansız değil her atacklarına verilebilecek bir karşılık var. Her ne kadar Demon of hatred savaşında hala nefret kussamda en fazla 2 kere ölerek geçebilir hale geldim.
.
.
6. Divine confetti ve sugarlar. Mükemmel 2 itemler bunlar ister mini boss ister ana boss ister opsiyonel boss olsun kullanın abi, kullanınki aldığınız zevk artsın zaten bir kere bitirince oyunu her pazar sahibinden alabilir hale geliyorsunuz.
.
.
7. Kırık maske parçaları. Bu itemi muhtemelen ilk oynayışınızı bitirene kadar elde edemiyeceksiniz ama ng+ için ihtiyacınız olacak bir item bu item sayesinde 5 lvl puanı ile atak gücünüzü arttırabilir hale geliyorsunuz.
.
.
8. ilk oyununuzu nasıl oynarsınız bilmem ama ng+ ya geçtiğiniz anda rehberlere bakın oyunun farklı sonları ve bunları tetiklemek için yapmak gerekenler var. bunların hepsini kendi başınıza bulmaya çalışmak delilik gibi birşey çünkü çok fazla "iyi de neden abi" dedirecek tetikliyiciler var. Mesela bana iyileşebilmek için 2 farklı iyileştirici yetiyorda artıyordu çünkü düşman öldürünce can tamlıyordum ve boss haricinde zerre ihtiyacım olmuyordu boss ileykende son boss ve opsiyonel olan demon of hatret dışında hiç bitirmemiştim tamlayıcımı bu yüzden item seçip pirinç yedim bossta ve bir süre sonra sempu tapınağındaki ablamız ile konuşurken bana bi pirinç daha verdi. dedim teşekkürler ama neden bu yüzden rehbere baktım ve bunun başka bir sonu tetiklediğini öğrendim.
.
.
9. etrafa iyi bakın. sebebi basit bu bir souls oyunu.
.
.
10. Mutlaka ng+ yapın ya da yeniden oynayın çünkü bu oyunun verdiği kombat hissini özlüyeceksiniz ve üzücü bir şekilde bu oyunda deflect yapmanın zevki başka hiçbir oyunda yok.

Oyunu oynadım bitirdim ve düşüncelerim kısaca şunlar.
Combat oyun ilerledikçe güzelce gelişiyor bazı boss savaşı dizayn seçimleri konusunda (özellikle artist) beğenmediğim yerler olsa da tek oturuşta bitirilecek çıtır çerez bir oyun.
Bölüm tasarımı ve müzikler de çok güzel. Özellikle bölüm tasarımında sürekli yeni bir şeylerin denendiği belli oluyor bu sebeple aktı geçti oyun.
Yapay zeka çok ofansif bir an soluk vermiyorlar normal zorlukta bunun zor hali kesinlikle parmaklarınızı arogdaki o sahneye çevirir.
Oyun içinde 4 defa bir sonraki bölüme geçişimde oyun esc dışındaki hiçbir komutu kabul etmedi. Bölümü yeniden başlatarak çözdüm ve hiçbir ilerleme kaybı olmadan devam ettim ama ilk karşılaştığımda bayağı bir korkmuştum.
Combatta bazı yerler kütük kalmış ama firmanın hem ilk oyunu olması hem de bu oyunun biz mükemmel olacağız gibi amaçlar gütmemesi sebebiyle göz ardı edilebilir.
Yerli ve milli oyunlarımız arasına ismini güzel bir şekilde yazdırdığını düşündüğüm Anomaly Agent'i tavsiye ediyorum.
Enis beyin ve çalışma ekibinin ellerine sağlık başka oyunlarınızı görme dileği ile.

daha önce arkadaşım sayesinde oynadığım bu oyunu yıllar sonra kendim alıp oynadım oynanış keyifli ve acı verici ama en acı verici olan patikalar bazen beynini yakıyor insanların bu patikalar elden ring oynadıktan sonra tekrar oynaması çok zor olduğu için (tatmin bakımından) alışma süreci gerektirdi benim için. ah bi de sunum iyi olsa tadından yenmez