Öncelikle, CDPR'ın ilk oyunda Ciri'nin replace'i olarak kullandığı Alvin karakteri ve ayrıca Jacques de Aldersberg karakteri için birkaç şey söyleyeceğim. İlk Witcher oyunu denemeleri olduğu için anlaşılabilir bir tecrübesizlikleri olması; 1.oyundan sonra, hikayede ki genel akış konusunda nasıl bir çizgide gitmeleri gerektiği hakkında kararsızlık yaşamaları ve belli konularda doğaçlama davranmaları(ki bence bu bahsettiğim doğaçlamanın nasıl bir şey olduğunu 3 oyunu da oynamış kişiler rahatça anlayacaktır) nedeni ile bu rehberin konusu olan karakterlerin hikayeleri ve özellikleri bolca plot hole, çelişkiler ve belirsizlikler taşımakta, bu durumu göz önüne alarak bu rehberi okumanızı öneririm. Kaynak olarak 1-2-3.oyun, kitaplar, reddit, fandom ve çoğu Witcher formunu kullanmama rağmen, bilgi eksikliğinin yanında kitaplarla ve diğer oyunlarla çelişen bilgiler konuyu araştırmak ve düşünmek üzerinde epey yorucu ve sinir bozucu bir hale getiriyor, ama elimden geldikçe en mantıklı teorileri birleştirerek size bu bilgileri sunuyorum. İyi okumalar.

Alvin'i 1.oyunun başında, Vizima varoşlarında, üvey annesi Caroline ile yürürken görüyoruz, bu sahnenin sonunda "Cehennem Tazısı" Caroline ve Alvin'e saldırır, Caroline ölür. Olayın hemen ardından Geralt yetişir ve Barghestler'den Alvin'i korur, Alvin şok etkisiyle Ithlinne'in kehanetini dile getirir. burada onun bir kaynak ve damarlarında kadim kan'ın aktığını görüyoruz.

1.bölümün devamında Abigail isimli köy cadısı Alvin'i sahiplenir ve Salamandra gelip çocuğu esir alana kadar onu kollar. 1.bölümün sonunda Geralt Alvin'i Salamandra'dan kurtarır.

Oyunun 3.bölümünde Alvin tekrardan karşımıza çıkar ve bu sefer önümüzde bir seçim vardır. Geralt, Alvin'i Shani veya Triss'e teslim etmeyi seçer ve bu iki kadından birisi Geralt'la birlikte Alvin için anne baba rolünü görürler.

4.bölümde Alvin'i bulanık sular köyünde tekrar buluruz. Burada, onunla ileride ki karakterini oturtacak belli konuşmalar yapabiliyoruz. örneğin Alvin Geralt'a büyüyünce Witcher olmak istediğini söyler. ona "şövalye olmak daha iyidir" gibi bir cevap verirsek bize Witcher şövalyesi olacağım der. ayrıca en sevdiği oyunun "Elfleri öldür" olduğunu da öğrenebiliyoruz :) Ayrıca; Geralt burada, ona güçlerini kısıtlı da olsa kontrol altına alması için bir dimerityum kolye veriyor.

4.bölümün sonunda elfler bulanık sular köyüne saldırıp çoğu kişiyi esir alır. Alvin'de esirler arasındadır. Geralt, elflerin komutanından Alvin'i almak istediğini söyler. Elfler, Alvin'i teslim etse de. hemen ardından Yoldaşlık ve Elfler arasında çatışma başlar. çatışma sırasında yine şok geçiren Alvin, aniden yine ışınlanarak ortadan kaybolur, bu Alvin'i çocuk haliyle son görüşümüzdür.

Jacques de Aldersberg, Beyaz Gül Tarikatı'nın sonuncu Büyük Usta'sı ve Alevli Gül Tarikatı'nın kurucusudur. Kahraman, kurtarıcı, savaşçı, asker gibi sıfatlarıyla anılan Aldersberg, gerçek bir şövalye ve Kuzey Krallıkları'nın en parlak isimlerinden birisi olarak görülürdü. Beyaz Gül Tarikatı'nı, Alevli Gül Tarikatı (Ebedi Ateş Kilisesi'nin Militan askeri kuvveti) olarak değiştirdi. Ayrıca resmi bir eğitim almamış ve de üzerinde kontrolü sınırlı olsa da, doğuştan gelen kaynak özelliğine ve oldukça güçlü büyü yeteneklere sahipti (çoğu büyücüden daha iyi).

1268'de Büyük Üstat Rudolf Valaris'in ölümünden sonra; Tarikat, yapısını ve hedeflerini tamamen değiştirecek radikal reformları uygulayan Jacques'e geçti. Liderliği altında, tarikatın adı Alevli Gül Tarikatı olarak değiştirildi ve Tarikat'ın kurallarını, işleyişini ve düzenini Ebedi Ateş inancının doktrinlerine göre düzenledi. Jacques, Kuzey Krallıklarında büyücülerin siyaset üzerindeki artan etkisine karşı koymak için fanatiklerle dolu bir örgüt yaratmak ve büyücülere karşı korku yaymak isteyen Redanya Gizli Servisi'nden Sigismund Dijkstra tarafından gizlice desteklendi.

İster soylu ister köylü olsun Temeryalıların çoğu; karizması, parlak zırhı ve hepsinden öte, çoğu kuzeyli tarafından Kuzey Savaşları'ndan sonra toplumun düşmanı olarak görülen Elflere ve cücelere yönelik muazzam zulüm ölçeği nedeniyle Aldersberg'e hayrandı. Scoia'tael'in geri kalan komandoları Düzen'in en büyük rakibi haline geldi ve Jacques onları yenmek için özellikle acımasız yöntemler kullandı. Ayrıca toplum üzerinde olabildiğince fazla güç kazanmak için Sahireler Locası gibi diğer gizli örgütlere karşı gizli savaşlar yürüttü. Jacques'in Büyük Usta olmadan önce, insan olmayan ırklara karşı nefret dolu sadece önemsiz bir serseri olduğu yaygın bir düşünceydi.

1270 yılında, Kral Foltest şehri kısa süreli terk ettiğinde, Jacques gücünü ve nüfuzunu, kralın yokluğunda Vizima ve yakın çevrede kaos tohumları ekip, insan olmayanlara karşı nefreti artırmak için kullandı. Geralt, Salamandra'nın bilinen lideri Azar Javed'i öldürmesinin ardından, Jacques'in Salamandra örgütünü yönettiğini ve Azar Javed'i Kaer Morhen'e saldırıp efsunger sırlarını çalması emrini verdiğini öğrenir.

Jacques, Kaer Morhen'den çaldığı Witcher sırlarını; Vizima isyanında, Foltest'in yokluğu sırasında, sadece efendisinin emirlerini dinleyen mutant asklerler yaratmak için kullanır. Geralt bunlarla şehir içinde ve Azar'la savaşırken karşılaşır. engelleri geçip. şehirde Jacques'le yüzleşen Geralt. Jacques tarafından Ak Ayaz'dan sonra ki Vizima'yı gösteren bir ilüzyon dünyasına yani Buz Ovalarına giderler.

Geralt burada buzul çağda insan ırkının hem zihinsel olarak hemde fiziksel olarak bir hayvana, daha doğrusu canavara evrimleşmiş, yalnızca azınlık olan ve insan ırkından geriye kalan yaşam formlarını görür.

Ayrıca burada oyun boyu karşılaştığımız karakterlerin yansımlarıda bulunur: Triss,Abigail,Adda,Siegfried ve Yaevinn gibi. Bunların yanı sıra Alvin'i de sadece kısa bir süre görürüz ama hiçbirşey söylemeden yok olur...

Jacques, Geralt'ın burada gördüğü dünyayı argüman olarak sunarak, dünyanın sonunun böyle olacağına ve kıtayı bu felaketten sadece kendi planının kurtaracağına Geralt'ı ikna etmeye çalışır, Ak Ayaz'ın malum olarak kuzeyden güneye doğru ilerlediğini bildiği için kuzeydeki tüm insanlığı güneye toplu bir göç için hazırlar (Muhtemelen insan olmayan ırkların hiçbirini bu göçe dahil etmemekte). Yeterli bir güçle Ak Ayaz'ı yenebileceğini ya da Ak Ayaz'dan kurtulabileceğini düşündüğü barizdir. Eğer başarılı olursa, kıtada hayatta kalan herkesin, Büyükusta'ya mecburi ve hatta istekli şekilde biat edip onu tanrı ilan etmeleri kaçınılmaz olurdu. İşin nihayetinde tüm dünyaya, belki tüm küreye hükmedecek güce sahip olurdu. Ayrıca bu plan uğruna kendi mutant ordusuyla Nilfgaard İmparatorluğunu ve yolunda duran tüm kuzey krallıklarını ele geçirmekten; insan ve insan olmayan ırklara devasa boyut da soykırımlar uygulamaktan ve de kendi düzdüğü gelecek dışında kıta da kendisine engel olacak her türlü potansiyel güç merkezini (Witcher Okulları veya geriye kalanları, Büyücü Toplulukları ve örgütleri) yok etmekten çekinmeyeceği aşikardır.

Pekte ikna olmamış Geralt'ın artık Aldersberg ile savaşmaktan başka çaresi yoktur. Geralt dövüşü kazanır, Büyükusta ölmeden önce Vahşi Av Kral'ı(Eredin'in hayalet formu) ortaya çıkar ve Geralt'tan Jacques'in ruhunu ona vermesini ister. Oyunda Geralt bu teklifi reddedebilir ya da kabul edebilir. Geralt teklifi kabul ederse Vahşi Av kralı, Aldersberg'in ruhunu ele geçirir ve ayrılmadan önce Geralt'a, Aldersberg'i başka bir isimle daha tanıdığını söyler. Geralt teklifi reddederse Vahşi Av ile de savaşır ve Eredin'i def eder, (Vahşi Av sadece tayf,hayalet görüntüsüyle oradadır yani gerçek bedenleri ve varlıklarıyla orada bulunmuyorlar, dolayısıyla Büyükusta'nın ruhu dışında kaybettikleri bir şey olmayacaktır.) ardından Jacques'i kendi öldürür. Geralt, Büyükustanın cesedinde Alvin'e verdiği dimerityum kolyeye çok benzer bir kolye bulur.

Önceki kısımlarda verilen ipuculardan tahmin edeceğiniz gibi. Jacques de Aldersberg ve Alvin aynı kişidir. Aslında bu 3.oyun'da CDPR tarafından bir görevde ki gönderme sayesinde doğrulanana kadar çoğu kişinin inandığı bir söylentiydi. Bu bilgi Novigrad'da bi kitapçıda "Eski bir dosttan mesaj" isimli bir görevde doğrulanıyor.

Kaynak güçleri sayesinde zamanın ve uzayın istediği bir konumuna gitme yeteneği olduğu biliniyor. Geralt'ın küçükken onda bıraktığı psikolojik izler'i ve öğretilerini her zaman taşıyıp, 1.Oyunda Elflerden ürküp kaçtığında kendisini geçmişe götürüp Büyükusta olduğu düşünülüyor. Bunlar olurken, tek başına çoğu yetenekte bu kadar geliştiğini görmek gerçekten ne kadar büyük birisi olduğunu gösteriyor :)

Alvin'in taktığı dimerityum kolye ile Büyükusta'nın kolyesi arasında ki tek farkın, Jacques'in kolyesinin uzun süredir kullanıldığı ve eski olduğunun bilinmesidir. Bu da 2 kolyenin aynı kolye olduğu anlamına gelir. Kolyenin onda kalmış olması her şeyiyle, kıyafetiyle, bilgisi vb. ile zamana geri döndüğünü gösteriyor.

Başka bir ipucu, Alvin'in en sevdiği oyun olan "elfi öldür" oyununu, Jacques iken hep çok iyi oynadığını ve hep kazandığını görebiliyoruz :) Örneğin vizima ayaklanmasında ki katliamlar.

Ayrıca, Jacques'in grubu Bataklık Mezarlığı'ndaki mültecilerin yardımına geldiğinde (Bölüm 5), Jacques Geralt'a zor bir dövüşünde yardımına koşar. bunun bir iyiliğe karşılık olduğunu söyler.
Bahsettiği iyilikler muhtemelen; oyun boyu bazı bölümlerde Alvin'i canavarlardan kurtarıp Salamandra'nın elinden almamız gibi şeyler. (Bölüm 1 ve Bölüm 4)

Jacques, Geralt'ın Alvin'e söylediği bazı sözleri kendiside dillendiriyor. örneğin "Bir kişinin armağanı başkalarının iyiliği için kullanılmalıdır"

Bazıları Alvin ile Jacques'in aynı zaman dilimi içerisinde aynı anda yeralmasına karşı çıkıyor, ancak bunun evrenin neden-sonuç ilişkilerine zarar vereceği yok. Witcher evreni bir fantezi evrenidir, elimizde ki bilimsel gerçeklikler nedeni ile imkansız olarak düşündüğümüz şeylerin çoğu bu evrende zaten yer alıyor o yüzden buraya takılmak bana anlamsız geliyor. Bazısı Alvin'in saçının sarı olup Jacques'in kahverengi olmasına da şaşırıyor. ancak küçükken saçı sarı olup sonradan saçı koyu kahverengiye dönen insanlar var bilinen üzere.

Alvin, Geralt'a "Witcher olmak istiyorum" dediği zaman, geralt "Witcher olma, şövalye olmak daha iyidir" yanıtını verebiliyor, Alvin buna o zaman bende Witcher-Şövalyesi olacağım gibisinden bir cevap veriyor. Jacques'in başında olduğu yoldaşlık tarikatının görevi hem insanları kötülükten ve canavarlardan koruyup hemde onlara iyiliği yaymak olduğu biliniyor. ilk kısım witcher'lık la alakalı ikinci kısım ise şövalyelikle. Ayrıca Siegfried bir Witcher'ın bile yoldaşlığa katılabilceğinden bahsediyor :)

Oyunun sonunda, Vahşi Av Kralı'nın Jacques de Aldersberg'in ruhunu almasına izin verilirse, Geralt'a, Jacques'i başka bir adla da tanıdığını söyler, muhtemelen adı açıkça söylenmese de Alvin'i işaret eder. Ayrıca, Geralt tarafından Alvin'e verilen tüm derslerin, Aldersberg'in oyun sonu konuşmaları sırasında ifade ettiği görüşler üzerinde büyük bir etkisi olduğu görülüyor.

En önemlisi de Alvin'in çocukluğunda ona vereceğimiz tavsiye diyaloglarını belli kısımlarda seçebiliyoruz, seçtiğimiz her bir diyalog, Jacques'in Buz Ovaların'da Geralt'a farklı şeyler söylemesini sağlıyor yani Alvin'e söylediğimiz tavsiyeler ve sözler, Jacques'in fikirlerini ve sözlerini doğrudan değiştiriyor, bu da aynı kişi olduklarının direkt kanıtı denebilir. Daha böyle birkaç tane ipucuyu bu karakterlerin Fandom sayfasında bulabilirsiniz.

En başta bahsettiğim kitapçıda ki görevde, kütüphane sahibi bize uzun zaman önce gelen bir mektuptan söz eder. Kütüphanenin bir rafında ki "Jacques de Aldersberg'in hayatı, Manifestom" kitabının içerisinde, adı "A(lvin)'dan gelen mektup" olan zarfı açıp okuduğumuzda işin rengi hemen belli oluyor.

Witcher,

İhtimaller okyanusunda bazı olaylar daha olası, bazıları daha az olasıdır. İlkine rast gelmek pek kolay değildir, birinin aklı tüm zaman ve mekânı saracak kapasitede olsa bile.

Bu mektubu sana, olasılıklar ne olursa olsun günün birinde rast gelmen umuduyla bıraktım çünkü seni uyarmalıyım. İnsanlık tehdit altında. Kehanetteki Ak Ayaz'ın getirdiği yıkım, çıldırmış bir Dişi Elf'in zırvaları olmaktan çok öte. Belki seni, buna yüz yüzeyken ikna edebilme şansım olur. Olmazsa tek dayanağım bu mektuptur. Bunu okuduğunda çok zaman geçmiş olacak ve ilk karşılaştığımız zamankinden daha fazlasını biliyor olacaksın.

Dünyayı kurtarmak için herkesin bu faciaya hazırlanmaktan başka çaresi yok. Eski hikâyelerde bir Kadim Kan'ın çocuğunun bunu durduracağı bahsedilir ama ben bunu deneyip başarısız oldum. O zamandan beri korkunç bir görü, taç giymiş bir heyula peşimi bırakmıyor. Başarısızlığımın hayaleti.

Ben seçilmiş kişiydim ve seçilmiş kişi başarısız oldu. Sen ve kardeşliğin, bizim tek umudumuzsunuz. Fırtına gelip çattığında, insanlar yok olacak ve sadece güçlü kişiler hayatta kalacak. Senin görevin, dünyayı bu güçlü kişilere vermek.

Hakkımda ne düşünürsen düşün, ama benim gibi başarısız olma.

-A

Şimdi biraz daha herşeyi yerli yerine koyma vakti geldi. Olayların sırasıyla nasıl gerçekleştiğini en mantıklı teorilerle derlemeye çalıştım, yinede en tartışmalı kısım burası olacaktır...

Alvin ortadan kaybolduktan sonra kendisini büyü,savaş gibi çoğu yetenekte olağan üstü seviyeye çıkarıp kendi potansiyelini keşfetmiş olması muhtemel. Ardından mektupta bahsettiği olayı yaşadı yani Ak Ayaz'a kaybetti ve Vahşi Av'ın kralı Eredin (Taç Giymiş heyula), Jacques'in peşine düştü. Burada 2 ihtimal var, Jacques mektupta Geralt'a kendisi için olacakların kötü bittiğini tahmin ettiğini aslında bir şekilde ima ediyor(Kadim Kan dolayısıyla gelen kehanet yeteneği sayesinde olması muhtemel), ya da onun hala herhangi bir uzay ve zamanda hayatta olduğu söyleniyor, ki bu bence mümkün sayılsa bile mektubu 1.oyundan sonra yazması pek mantıklı değil. Olayların kötü gelişeceğine dair kehanetler görüyor olması, bana daha olası geliyor, ondan sonrası için Jacques'in bildiğimiz(anlattığım) Grandmaster olma sürecine ilerlediğini tahmin ediyorum.

Peki, Aldersberg gerçekten herhangi bir uzay ve zamanda hala hayatta mı??? galiba bunun cevabını hiç bir zaman alamayacağız :/

Bunu kendisi hem mektubunda belirtmiş hem de 1.oyunun sonunda görüyoruz. Jacques öleceği sırada, Eredin, Geralt'tan Jacques'i bizzat öldürmemesini, Jacques'in ruhunu kendisine vermesini istemiştir. (Bu 1.oyunun sonunda ki bir seçimdir, reddetme ve kabul etme seçeneğimiz var) Bu sebep bir yana asıl önemli sebep Vahşi Av'ın planıyla, Jacques'in planlarının çakışmasıdır. Jacques'in planını detayıyla belirttim, Eredin'in planı ise basitçe; Ciri'yi ve kanını kullanarak Aen Seidhe elflerinin yaşadığı yani bildiğimiz Witcher dünyasını istila etmek, tüm insan ırkını köleleştirmek ve kendisinin yönettiği küreler arası bir Aen Elle imparatorluğu kurmaktı. (Bu planı, Aen Elle Elflerinin Kralı Auberon Muircetach'ı zehirleyerek öldürdükten sonra harekete geçirmiş, Ciri elflerin dünyasından kaçtıktan sonra...)

Öncelikle şunu belirtmeliyim, CDPR, Alvin'i 1.oyunda Ciri'nin yerine kullanmaya çalıştı (1.oyun tecrübesizliği diyebiliriz.) Bundan dolayı bu konuda fazlaca belirsizlik ve çelişki var o yüzden bazı şeyleri sizin takdirinize bırakıyorum.

Alvin'in anne ve babasını bilmesek bile bir şekilde Kadim Kan'ı taşıdığını biliyoruz, bunun tartışması çok oldu çünkü 3.Oyunda Avallach'ın laboratuvarında ki "tüm Kadim Kan taşıyıcılarının bulunduğu" soy ağaç haritasında Alvin bulunmuyor. Bunun asıl açıklaması CDPR'ın Alvin'i görmezden gelmesi, ama illaha ki olayları bu evren içerisinde mantıklı bir gerçeğe vurmak istiyorsak şöyle de diyebiliriz, 2 seçenek var; Avallac'h ya bir şekilde gözden kaçırdı ki bu oldukça olası çünkü Ateşle İmtihan'ın (5.Witcher Kitabı) bir kısmında anlatıldığına göre Kadim Kan'ın büyücüler tarafından gözlemlendiğini ve belli bir yerde ipin ucunu kaçırdıklarını biliyoruz ayrıca o dönemin soylu ve kraliyet kesiminde ensest, yasadışı evlilik ve ilişkilerin çok yaygın olduğunu biliyoruz bunun anlamı da şu: Kadim Kan'ın soy ağacı hem bizim hemde Avallach'ın gözlemlediğin den ve bildiğinden çok daha geniş olduğunu kanıtlayabilir. Bir diğer ihtimal ise Alvin'in aslında çocukluk halinden de önce bir şekilde gelecekten geçmişe yollandığı için bunu hiçbir zaman bilemediğidir. 2.seçenekteki fikir aslında şöyle kuruluyor. Alvin, Ciri'nin gelecekteki oğlu yada torunu olduğu ve bebeklikte iken, isteyerek ya da istemeyerek geçmiş zamana geçtiği, ki bunun gerçekten uçuk kaçık bir fikirden ileri geçmeyeceğini düşünüyorum.

Tüm bunlarla ilgili şunları söylemek istiyorum: CDPR, Alvin karakterinin potansiyelini heba etmiştir. Aynı zamanda Kadim Kan mevzusunu çok çelişkili bıraktılar. Benim fikrimce, CDPR böyle ilginç ve potansiyeli olan bir karakteri hızlıca gözden çıkararak, sonra ki oyunlarda geçmişe yönelik ve bu karaktere yönelik içeriklerden eli eteği çekmelerinden dolayı karaktere epey yazık ettiler. Yine de 1.oyundan epey zevk almış olduğumu söylemeden edemem, yiğidi öldür hakkını yeme demişler. Gerek felsefi yoğunluğu, gerek kaliteli karakterleri ve diyalogları, gerek kitaplarda ki gibi gerçekçi, kasvetli ve gri atmosferi ile ilk oyunları için fevkalade bir iş çıkardılar. İlk Witcher triosunda yaptıkları her kusurlara ve çelişkilere rağmen, 3 oyun içinde bunu söyleyebilirim.

Rehberi okuyan herkesin, bu karaktere dair bilgilerle ilgisini çekip, merakını biraz olsun giderebildiysem bu bana yeterlidir. Rehberi okuyup beğendiyseniz, düşüncelerinizi yorumlar kısmından okumaktan keyif duyarım, sağlıcakla kalın.