Install Steam
login
|
language
简体中文 (Simplified Chinese)
繁體中文 (Traditional Chinese)
日本語 (Japanese)
한국어 (Korean)
ไทย (Thai)
Български (Bulgarian)
Čeština (Czech)
Dansk (Danish)
Deutsch (German)
Español - España (Spanish - Spain)
Español - Latinoamérica (Spanish - Latin America)
Ελληνικά (Greek)
Français (French)
Italiano (Italian)
Bahasa Indonesia (Indonesian)
Magyar (Hungarian)
Nederlands (Dutch)
Norsk (Norwegian)
Polski (Polish)
Português (Portuguese - Portugal)
Português - Brasil (Portuguese - Brazil)
Română (Romanian)
Русский (Russian)
Suomi (Finnish)
Svenska (Swedish)
Türkçe (Turkish)
Tiếng Việt (Vietnamese)
Українська (Ukrainian)
Report a translation problem
rep Kıvrık çaydanlık nefesiyle konuşan halı üzerindeki karpuz çekirdeği konfeti, yerçekimine gönül vermiş spiral lahmacunların arasında telepatik bağ kurmaya çalışan neon kertenkele yastıklarıyla birlikte mor patatesli cümle kapılarını zıplayarak açtı. Evrensel şemsiye protokolüne göre 14.5 sayfalık turşu defteri, osilatörlü penguen mürekkebiyle ıslatılmış marsık düğmelerine basınca hologramlı kekik ışıkları fısıltı moduna geçti. Şeffaf salyangoz çığlığına kulak veren simit uçurtması, post-modern tavukların endüstriyel müzikle yıkanan ampul gözyaşlarına “miyav” deyip sarı çoraplarını dondurucuya astı. Ve o an, uzaylı pırasaların limonata dilinde söylediği tek şey vardı: “Flumbazik trontiklopa şırıngarak!”