Recent reviews by Ertan Kumeri

Oyun için incelemeyi daha sonra yazacağım, ama güzel olduğunu bilin.

Primitive+' a girdiğim zaman oyunu sorunsuzca açabiliyorum ama oyun içi menü -UI- ve oyuna giriş kısmındaki karakter oluşturma bölümü normal oyundan daha farklı bir hâl alıyor. Bunda bir sorun görmüyorum idare eder, renkler soluk yazılar silik olsa da sorun teşkil etmiyor ama asıl sorun asla ama asla ne karakteri ne de oyunu kaydetmiyor, önceleri önceleri dediğim 2017 yılı falandı böyle bir sorunla karşılaşmıyordum. 2019'dan itibaren ve şuan bile hâlâ aynı sorun devam etmekte. Bunu çözmek için formata kadar ilerlettim işi sıfır yedekle, yine olmadı. Modlardan kaynaklı bir durum değil, işletim sistemi veya belgelerden kaynaklı bir sorun değil. Ekran kartından veya donanımlardan kaynaklı bir sorun değil, internette de böyle bir çözüm yok. Oyunu daha doğrusu Primitive+ sağlıklı bir şekilde oynayabilen varsa bana yazabilir mi? En son incelemeler ve bütün incelemelerden gördüğüm kadarıyla da sadece benimle sınırlı değil bu olay ama iyi yorum atanlar da var, yani onlar oynayabiliyorlar sanırım sorunsuz. Bunu başarabilen benimle iletişime geçerse gerçekten memnun olurum.

Bir oyunun prologueu fazla bir beklentim yoktu. Oyunu ilk gördüğümde yanlış olmasın sanırım geçen sene yine bu vakitlerdi. Arkadaşımla konuşup, tartışıp oldukça hoş bir oyun olabileceğini düşünmüştük. Ama işin açıkçası pek böyle bir oyun da beklemiyordum tasarım ve fikir olarak. Oyun kötü mü, değil, sevenine çok güzel bence. Hani biraz fikirsel sıkıntılar var, hikayesinde belki biraz eksiklikler olduğu için oyun tam kendini anlatamamıştır. Oyunu daha çok nasıl ifade edebilirim, "Prison Arc*..." veya "R** World" gibi düşünmüştüm böyle "Terra*.." çıkması birazcık hayal kırıklığı yarattı. Haritanın öyle bir genişliği yok, çok daha büyük isterdim alanı, kaynak sıkıntıları var alan darlığından dolayı. Aşağı yukarı en fazla toplayacağınız kömür-metal 10K civarı olur. Neyse oyunun tam sürümü çıksın bir, alır, değerlendirmemi tam anlamıyla ona göre yaparım.

En son oynadığımda 2018'in Şubat ayıymış. Nasıl olduysa bir yerde denk geldim gördüm oyunun adını yav dedim bende vardı bir indireyim şunu. İndirdim, oyuna girdim. Tıpkı 2018 yılında oynadığım gibi. Aynı.. Hiç değişiklik yok, o zaman da niye sildiğimi hatırlamış oldum bu arada. Alınacak, oynanacak oyun değil. Çok ciddi söylüyorum. Bir adımlık basamak gibi yerden düştüğün anda kritik hasar alıyorsun kaskın camı falan patlıyor. Ya suratına hiç darbe almamışsın sadece ne olmuştur bi tepe gibi yerden 1 metre civarı arazi bugundan dolayı kaymışsındır, hem canın gider %30-40 civarı canın azalır, kana alırsın ve kaskın camı patlar yine tamir etmek zorunda kalırsın. Deprem olur, depremi göstermek istersin eyvallah da adamı yerin dibine sokuyor bu deprem efekti. Aşağıya girip girip çıkıyorsun çok eğlenceli!
Oyunda öğretici yok, new game dediğin anda kendini kapsülle yere çakılmış, can çekişirken buluyorsun. İlk görev: Bantı bul. Bantı aradım ettim buldum diyinceye kadar zaten oksijen oranın bitme noktasına geliyor. Sonra diyor ki tamir et. Yazılar da acayip hızlı kayboluyor. Bakıyorsun mesela "E,I,tab,F" basıyorsun ulan envanter nerde, nerden girecez diye ama envanter F2 çıkıyor. Envanteri buldun banta bastın diyene kadar teey tey. Sonra diyor ki bak ikinci görev, göreve bak : Bandajı bul. Ulan zaten oksijeni tamir edinceye kadar bir ton canın gitmiş ve sen oksijenle uğraştığın için farkında bile değilsin. Neyse bandajı bul kendi canını doldur derken iyi, sonra da diyor ki kapsulden çık. Çıkıyorsun kapsülden toz fırtınasının ortasında cehennem gibi ama soğuk olanından sana parçaları topla diyor. Daha o parçaları doğru düzgün toplamadan yani oyuna başladın toplam süre belki 10-12 dk arasında zifiri karanlık oluyor, hava -70 derecelerde soğuktan buz tutarken hasar alırken bişeyler yapmaya çalışıyorsun ama sen bir de onu oyuncuya sor! Sığınak yapıyorsun içine girince kum fırtınasından hasar almıyorsun ama soğuğa engel olmuyor. Soğuğu kesmek için alet edavat yapmak istiyorsun, malzemen yok sıfırsın. Tam toz fırtınası kesildi diyorsun sana en yakın olan yer bir maden, madeni dolaşayım neler var diyorsun madende yaratıklar var. HAYDAAAA! Ya siktir et diyorsun kaçıyorsun madenden dışarıda 2 adım atamadan toz fırtınası vuruyor hasar almaya başlıyorsun, onu da atlatıyorsun maden toplaman gerek -bu arada maden tarayıcıda "beyaz" nokta olarak gözüküyor ama işin kötüsü sana ait olmayan baselerde beyaz gözüküyor. Maden mi base mi doğruca görmeden anlamıyorsun yani. Neyse maden toplayacaksın bu arada tabi yetenek puanları da toplaman gerek, seviye atlaman gerek. Elinde hiç su kaynağı yok ama sen susuyorsun. Ajlık neyse de susuzluk çoh kötü biji. Su bulmak için debelenme, madendeki bi konteynerde var onu bul. Maden toplamak için aleti kullanıyorsun alet bozuluyor bıçakla toplamak zorundasın çünkü çalışma masası yapamıyorsun CAM yok CAM! Oyun bug cenneti hardcore survival. O kadar bug cenneti ki çıldırıyorsun! Ya bi insan koşarken ayağı taşa takılıp nasıl kritik hasar yer camı mamı çatlar çıldırıyorsun. Koşarken birden bire böyle ufacık ya ufacık, farketmeden bir delik olsun çaaat kırmızıya dönüyor her şey.
Çok sinirim bozuldu.
Bu arada multi giremiyorum, oyunun güncel versiyonunu indir diyor. Beta'lardan baktım herhangi bir Beta sürüm bulunmuyor, oyunu Steam üzerinden indiriyorum yani en günceli olmalı ama multi bağlanırken 0.4 bilmem kaç yazıyor indir diyor. Ulan zaten Steamden işte en günceli.

Crusader Kings 3'ün güzel olacağına, çıkacağına dair şüphelerim yoktu. Rome'den sonra, o aldıkları büyük darbe ve oyuncularda oluşan hayal kırıklığından sonra kötü bir oyun çıkarmayı göze kesinlikle alamazlardı ki öyle de oldu. Oyunun içeriği modsuz olarak şimdilik kısıtlı olsa da -hepimizin bildiği gibi- gelecek olan DLC'lerle ilerleyecek ve güzelleşecek.
Oynanabilirliği kolay, öğrenmesi basit, kullanıcı dostu arayüze sahip... Genel olarak oyunun kendisinden memnunum.
Memnun olmadığım kısımlar: Yapay zekâ hâlâ performanslı değil, kötü bir yapay zekâya sahip. Paradox maattessüf AI konusunda sınıfta kalıyor, her oyunu için geçerli bu. Yok, aslında EU4'te en zora alınca zorlayıcı oluyor AI. İkinci olarak önsiparişte hediye edilenlerin "Sadece ön sipariş için" dedikten sonra bile şuan da vermeleri. Fiyat değişmedi, hediyeler değişmedi, böyle olunca da ön siparişin bir anlamı kalmadı gibi bir durum söz konusu oluyor.

Güzel bir oyun, vakit geçirmelik. Seviye 5'ten sonra otomatik zindan bitirme olayı oldukça iyi. İndirimdeyken alınır.

S&S Medieval, adından da anlaşılacağı gibi ortaçağ ortamında gerçekleşen S&S oyunu. Gayet güzel ve eğlenceli.

Çok çok uzun zamandan beri erken erişimde olan bir oyun. Oyunda güncelleme ve düzeltme bakımından ilgi az. Oyunda çok sıkıntılı bir optimizasyon var, oyuna girerken ve dünya yaratırken ise çoook fazla uzun zaman alıyor. Online girmek için sağlam bir internet sağlayıcınız olması gerekiyor sanırım çünkü ben online girdiğimde ping 9-10binlerden aşağı inmiyor.
Oyunun güzel yanları da var elbette, mesela crafting oldukça güzel ve detaylı. Grafikleri güzel diyebilirim böyle bir oyuna göre, hani "nasıl böyle bir oyun" diye sorarsanız işte "böyle" bir oyun.
Ne bileyim alın deneyin, beğenmezseniz iade edin. Beğenirseniz ise internetten rehber videolarına bakın öğrenmeniz daha basit olur.

19.02.2021
Aradan bayağı bir zaman geçtikten sonra ve aynı şekilde oyun saatim de -ilk incelemeye göre- oldukça arttığına göre yeni bir inceleme yapmam gerekli diye düşündüm. Önceki görüşümü de ele alarak bir değerlendirme yapacağım.
Oyun hâlâ ne yazık ki erken erişimde. Şimdi "erken erişim ve resmi çıkış arasında ne var?", "erken erişim olsa ne olur, olmasa ne olur?" gibi sorular sorabilirsiniz, ona da kısa olarak detay vereyim. Erken erişim oyunlarda çok büyük oranda oyuncu kitlesi resmi çıkışlı oyuna göre azdır. Erken erişim oyunlarda geliştiriciler oyunu ve içeriğini istediği anda değiştirebilirler bundan dolayı da her şeyin ana seyri değişebilir. Erken erişim oyununun pek bir hikayesi yoktur, tasarı aşamasındadır. Erken erişim oyunu hele ki bu kadar uzunuzadıya uzatıldıysa elde patlama ve geliştiricilerin ortadan toz olma durumu oldukça fazladır ve bunun birçok örneği ile karşılaştım. Erken erişim olmasının sorunları bunlar.
Sıradaki optimizasyon sorunu. Optimizasyon sorunu hâlâ oldukça ciddi boyutlarda seyrediyor. Özellikle aydınlatmadaki problemler neticesinde öyle kasmalar meydana geliyor ki oyunu dahi kapattığı oluyor. Blokların çokluğundan veya renk seçmesinden dolayı dahi kastığı veya oyunu rahatlattığı çok fazla nokta var. Optimizasyonu grafik ayarları neresinde olursa olsun sorun çıkarıyor, sürekli düşük FPS alıyorsun. FPS-optimizasyon sorunu öncekine nazaran o kadar fazla değil ama hâlâ daha çokça mevcut, yanlış olmasın önceden hiç oynatmıyordu, artık oynayabiliyorsun kasa kasa da olsa. Oyun feci derecede işlemci tüketiyor, özellikle zombi dalgalarında 2-3 kişilik kendi sunucunuzda oynuyorsanız bilgisayarınızın sık sık kilitlenip kapandığını gözlemliyorsunuz. Tek benim başıma gelse sistemim yetmiyor diyeceğim ama oyun arkadaşlarımda da bu olay çokça mevcut oldu. Sadece bu da değil, zombi dalgalarında o kadar felaket kasıyor ki, dalga bitinceye kadar 4-5-7 fps, 15 fps alıyorsan şükretmen gerekiyor o derece. Tabi bu dediğim dalga boyutları hiç yoksa 30.günü devirmiş olman gerekiyor böyle kasması için, ama önceki dalgalarda da kasıyor. Sadece dalga değil biyomdan biyoma da kasması, binaların yapı boyutuna bağlı olarak kasması da değişiyor. Çevre binaların yanlış olmasın kendi "base" olarak adlandırılan bölgenin değil.
Oyuna girerken ve dünya yaratırkenki bekleme süresini aşağı yukarı yarı yarıya düşürmüşler, o konuda oldukça iyi olmuş ve güzel yönde gelişmiş. Serverlara bağlanırkenki veya başkalarının kurduğu serverlara bağlandığında ping sorunu minimuma inmiş, özel sunucular, resmi sunucular fark etmeksizin en iyi fps değerini gösterdiğini söyleyebilirim. Ama tabi ki TR sunucusu yok, o yüzden elde edeceğiniz en düşük ping değeri aşağı yukarı 90-120 arası oluyor. Bu da aslında biraz soruna sebebiyet verebiliyor, aniden ışınlanan, öldürülemeyen zombiler olması gibi. Veya sunucunun sizi epey bir ilerledikten sonra geriye çekmesi gibi durumlarla karşılaşabiliyorsunuz. Fakat önceden hiç bağlanamıyordunuz, çok iyi yönde gelişme olmuş.
Grafikler geliştirilmiş, grafik ayarını en üste çektiğinizde açıkça belirgin şekilde harika grafikler elde ediyorsunuz, grafikleri bu kadar iyi değildi mesela, onu geliştirmişler. Fakat grafikler biraz gerçek dışı olduğu için pastel renk paleti ve gerçekçilik arayanlara pek hitap etmiyor ve grafikleri beğenmiyorlar. Ben de aslında "The Forest" gibi grafikleri olmasını çok isterdim ama buna da şükür :D

Şimdi oyunun düzeltilen ve hâlâ sorun olan yerlerini elediğimize göre oyunun içinden ve amacından bahsedelim, biraz da öznel yargımı sunayım. Yukarıdaki eleştiride pek öznel yargı yoktu :D Oyunun kendisi öyle yapacak bir şey yok.

Oyunun amacı nedir?: Oyunun tek amacı gelen zombi dalgalarından kurtulmak ve kendini sürekli olarak geliştirmek. Oyunun bir hikayesi mevcut değil, öyle sürekli olarak yönelebileceğiniz bir ana hikayesi mevcut değil. Sadece öğretici kısmı tamamlayana kadar ana görevler var, o da zaten standart bir öğretici olarak işlev görüyor. Hatta öğretici olarak bile yarım yamalak işlev görüyor, zar zor öğretici.

Oyundaki crafting/yapım ve base building/inşaa kendini çoookça aşmış vaziyette. Öyle böyle değil, yani neredeyse inşaa edebileceğiniz yapının bir sınırı yok. Bir tane bloğa 36 mı 48 tane mi ne şekil verebiliyorsunuz. En ince ayrıntısına kadar istediğiniz her türlü yapıyı rahatlıkla yapabilirsiniz yani. Boya fırçasıyla boya elde ederek blokları da boyayabiliyorsunuz. Şimdilik çok kısıtlı boya var, yeşil-kırmızı-kahverengi-mavi-lacivert-sarı renkleri var. Toprağı kazabiliyorsunuz, aşırı derecede aşağılara inebiliyorsunuz, gök yüzüne doğru çok uzun bloklar koyabiliyorsunuz, fizik motoru işliyor ama. Bir sütüna destek koymadan mesela sağlı sollu 10 blok koyduğunuzda yapı yıkılıyor gibi. Veya bir mağara kazmaya çalışıyorsunuz eğer mağarayı destekleyerek kazmazsanız bi noktadan sonra çöküyor ve çöküntünün altında kalıp ölebiliyorsunuz. Aynı şekilde binaların temellerini patlatarak 10 katlı binaları bile bir anda yerlebir edebiliyorsunuz. "Empyrion" ilk alpha sürümlerini oynarken mesela böyle bir fizik yasası yoktu, gökte uçan gemiyi motorlarından ayırsan dahi blokları kırarak hepsi havada kalmaya devam edip hareket ediyordu arada blok olmadan :D

Oyunda farklı biyomlar/bölgeler var. Seçtiğiniz mape göre (3 çeşit map var. 4x4, 6x6, 8x8) bu biyomların boyutları ve adedi değişkenlik gösteriyor. Biyon çeşitliliğine göre hayvanlar ve zombiler değişiyor, hatta elde ettiğiniz lootlar da değişiyor. Petrol kayasını sadece çöl biyomunda bulabilirsiniz gibi gibi.

Oyundaki yakın dövüş silah çeşitliliği, ateşli silah çeşitliliği ve menzilli silah çeşitliliği normal düzeyde diyebilirim. Bir noktadan sonra hepsini elde etmiş oluyorsun o yüzden biraz sıkmaya başlıyor ve keşke şu olsa keşke bu olsa diyorsunuz. Oyunda dünya genelinde favori olan silahlar mevcut (M60, Ak47, M4, çeşitli sniper tüfekleri, pompalı çeşitleri, beğenilen tabancalar Deagle veya altıpatlar gibi)
Kıyafet ve zırh çeşitliliği de yeterli düzeyde. Zaten ilk başta belirli bir noktaya kadar sadece hayatta kalmaya ve ekipmanı en iyisine (en yüksek savunmaya sahip olana) çıkarmaya çalışıyorsunuz ama bir noktadan sonra o yenilmezlik hissi içinize doğduğunda bütün kıyafetleri çıkarıp boyaları toplayıp çeşitli desenler kombinler deniyorsunuz :D -Özel tavsiyemdir, tamamı keçeli zırh kullanın, susturucu takın ve eğilerek gidin .D - "Gece görüş gözlüğü" var, çalışmıyor falan yazıyor açıklamada ama yalan çalışıyor aklınızda olsun flash açar gibi açıyorsunuz veya kafanızdaki kaskta eğer ışık varsa "F" tuşuna basılı tutarak seçim yapabiliyorsunuz.
Oyunda yetenek ağacı var, seviye geliştirdikçe açıyorsunuz. Bu yüzden grup olarak oynamak aslında çok önemli çünkü aranızda iş bölümü yaparak hızlıca gelişiyorsunuz. Yani birisi ben hem savaşçı olacam hem mühendis olacam derse o iş biraz cıvıklaşıyor.
Oyunda yetenek ağacı haricinde "Kitaplar" var ve bu kitaplar-ciltler seviye arttırarak geliştirdiğiniz yetenekler yani yetenek puanı harcayarak geliştirdiğiniz yetenekleri açabiliyor ve bunların haricinde "özel" yetenekleri ve becerileri açıyor. Özel yetenek ve beceriler ise yetenek puanı verilerek açılamayan, sadece cildini bulduğunuzda aktifleştirebileceğiniz yeteneklerdir ve ciddi yarar sağlar.
Soracağınız soruları yazın, yardım ederim. Aklımdakiler bunlar.

Gerçekten güzel bir oyun diyerek yazıya girmek istiyorum. "Harran" adlı bir bölgede "nasıl olduğu bilinmeyen" bir şekilde zombi virüsü yayılmasıyla ortaya çıkan bir felaket senaryosu içerisinde yerimizi alıyoruz. Ama bu sadece zombi öldür hayatta kal tarzı veya biz o şehirde yaşamımızı sürdüren birisi değiliz. Biz ajanız, evet değişik bir durum ama biz GRE adlı örgütün bir ajanıyız ve Harran'a -yani zombi bölgesine- dalıyoruz. Millet kaçmaya ve kurtulmaya çalışırken milyonlarca zombinin arasına neden karışıyoruz peki? Bölgenin terörist ve anarşi örgütü lideri (ismini vermeyeyim) GRE'den bir dosya ele geçiriyor ve eğer bu dosya dünyaya sızdırılırsa çok büyük olaylar vuku bulacağı için o liderden biz dosyaları almaya çalışıyoruz.
Giriş hikayesi böyle, her zaman karşımıza çıkan bir olay değil ki zombi oyunlarında sağlam hikaye az görülür bir durumdur. Bu oyunda hayatta kalmak için yapabileceklerimizi, bir doz antizin için neleri feda edebileceğimizi, düşmanlar senden üstünden aklını nasıl kullanacağını ve planlar yapacağını önde tutuyor. Sürekli binalardan binalara zıplayarak, o devasa köprülerin demir eşiklerinde zombilerden kaçmak için koşarken size bolca heyecanı yaşatıyor. Ama oyunun asıl heyecan verici yeri "Gece Geliyor" diye uyarı verdiği zaman oluyor. Ah o geceler, ah o Harran geceleri... İtiraf ediyorum ki korkuyu azaltmak için arkaplanda şarkı açıyorum :D "Volatile" adı verilen size heyecanın doruk noktalarına tırmandıracak zombiler geceleri ortaya çıkıyor, çünkü UV'a karşı çok hassaslar ve ölümcül etkileri oluyor. Volatile'lerde kendi içlerinde şimdiye kadar gördüğüm kadarı ile 3 seviyeler. En güçlü volatile üstü zırh kaplamış gibi bir şey ve en yüksek UV hassaslığı onda var, bazen Volatile'ler çok delirirlerse UV gözetmeksizin size saldırabiliyorlar, üstünüze atlıyorlar ve öldürüyorlar. Gece zombileri sadece Volatile'ler değil, aynı zamanda hikayede %10 gibi ilerlediğinizde Bolter adlı zombiyle ilk karşılaşmanız olacak, %20 gibi onları avlamaya başlayacaksınız. Gündüzken zombilerin çok azı saldırgan oluyor, yanılmıyorsam onlara "Viral" deniyor "yeni dönüşmüş zombi". Henüz esnekliliğini, hızını ve zekasını yitirmemiş zombiler. Gündüzken bile korkutucu olabiliyorlar, geceleri siz düşünün. Ne kadar yükseğe tırmandığınızın veya koştuğunuzun bir önemi yok, onlar daima ensenizde ve sizden hızlılar. En basit öldürme yöntemi bina çatısına veya yüksek bir yere çıktığınızda peşinizden tırmanırken vurup aşağı düşürmek.
Silah çeşitliliği oldukça güzel, yakın mesafe silahları çift elli ve tek elli olmak üzere ikiye bölünmüş durumda, ama bunlar yalnızca iki ana kategori, bir de alt kategoriler var. Örn: Bıçak sınıfı, uzun bıçak, kısa pala, uzun pala, kısa kılıç, uzun kılıç veya orta boy olanlar v.b Sadece bunlar değil elbette bunlar kesicilerden birkaç örnekti, kör/ezici silahlar var, beseball sopası, boru, inşaat demiri, musluk anahtarı v.b yani çok fazla :D Uzun menzilli ateşli ve ateşsiz silahlar da mevcut, sonra fırlatma silahları var ve fırlatma silahları içerisinde iksirler,patlayıcılar gibi kullanılabilecek edevatlar da giriyor. Silahlar yalnızca bununla kalmıyor, silah yükseltmeleri de yapabiliyorsunuz özgürce. Ama önce şablonlarını bulmanız gerek tabi. Bir çiftelli inşaat demirine metal testeresi ekleyip onu bir biçiciye çevirebiliyorsunuz ve etrafınızda kasırga dönüşü yeteneğini kullandığınızda size hiçbir zombi dayanamaz artık :D
Oyunu mutlaka oynayın, tavsiyemdir.

Beğenmedim, eksiklikleri çok fazla. Grafiklerden tutun da askerlerin kıyafetlerine kadar. Müziklerin bazıları EU4'den direk alınmış yenileri de az sayıda. Panel, evet oyunun "UI" yi beğenmedim, çok kaba, çok "doldurma" ve derlemesi yok. 2019 da sen oyun çıkarıyorsun bari paneli istediğimiz şekilde tasarlama imkanı sun. Kısayollar kullanmaktansa fare ile tıklaması daha kolay, sadece adı kısayol kendisi değil. Family sekmesinden nefret ettim, çok iğrenç bir şekilde düzenlenmiş. Karakterlerin üzerine geldiğinde kendi karakterimizin kızı olduğu halde "xxx' kralının kızı" (örn) yazmasını da hoşlanmadım. Oyunun öğretici kısmı oyunu öğretmek için kesinlikle değil, direk new game'den başlayın. Ve oyunu öğrenmesi bazı Küratörler çok zor ve saatler alır gibi cümleler sarf etmiş, onlar bir zahmet oyunu oynamayı bıraksınlar ya da ingilizcelerini falan geliştirsinler çünkü basit oyunu oynaması ve öğrenmesi. CK2 kadar bile zorlanmadım, 20dk civarında oyunun tamamına adapte oldum ve ekonomiyi ciddi miktarda kalkındırdım.

Karakterlerle iletişime geçme kısmı çok kısıtlı, direk sonuca varan seçenekler koymuşlar. Mesela bi "karakteri baştan çıkar" yok, ya da "gizli görüşmeler" veya "aşağıla"... Ne var, Karakteri öldür, bu mu yani? Bir tek entrika olarak bunu mu sundunuz? Savaş sistemi izlediğim videolarla alakası yok, en azından CK2'deki gibi altta bi savaş kutucuğu açsaydınız da tatikleri görseydik be. İki ordu karşı karşıya geliyor pat biri düşüyor diğeri devam ediyor. Taktik karşılaşmaları, chorto düzenleri şuan için önemsiz gözüküyor, belki gelecek güncellemelerde daha yüksek öncelik taşıyabilir savaşlarda.

Halk tebaasını yönetmek en alt olarak "kabile"den başlaması saçmalık, promote alınca kabile üyesi "slave" dönüşüyor, ulan kölelik kabile insanı olmaktan daha mı iyi? En üst promate "citizen" normal, dini dönüşüm ve kültürel dönüşümün tak diye olmasını beğenmedim, en azından yüksek bi penalty vermesi gerekiyor ve uzun bir süreç -mesela 5 yıl- gerekli. Ama böyle olunca sadece diplomacy verip veya dindarlık direk dönüştürüyorsun.

Kısaca çok fazla gelişmesi ve biraz da reality katmaları gerek. Parasına değecek bir oyun değil şimdilik.