Recent reviews by NAKED SNAKE

LEGEND SAYS HE CARRIES 3 SWORDS.
STEEL FOR HUMANS,SILVER FOR MONSTERS.
WHAT ABOUT THIRD ONE YOU MAY ASK,
ITS IN THE TROUSERS FOR THE LADIES!

Okula giderken mehter marşları dinleyen, semtimin hatta belki de ülkenin son marangozlarından rahmetli Turgut Dede’ye tahtadan kılıç yaptırtan, okuma yazmayı öğrenince Delibalta çizgi romanını elinden bırakmayan, TGRT’nin ve İhlas yayınlarının tarih üzerine birçok eserini ezberlemiş olan, Osmanlı Bedel İster film serilerini defalarca izleyen ve kılıç ile kalkanın olduğu oyunları büyük bir şevkle oynayan biri olarak yazacağım bu incelemeyi;

Kalradya, Warband ile şimdi daha fazla şehre, köye ve kaleye sahip. Her topluluğun kültür farklılığı oyuna hissedilir derecede yansımış. Oyundaki gruplar arası politik ilişkiler gerçek zamanlı olarak değişebiliyor, kendi aralarında dost ve düşman olabiliyorlar. Politik ilişkiler sürekli değiştiği için etrafınızda sürekli vuku bulan savaşlar görüyorsunuz. Biz bu evrene bir karakter oluşturarak katılıyoruz. Karakterimizi oluştururken kişisel özelliklerimizi, becerilerimizi, görünüşümüzü ve dahil olacağımız grubu belirliyoruz. Akabinde serüven başlıyor, koca evrende yalnız düşüyoruz yollara ve rolümüzü yapma yolunda adım adım ilerliyoruz. Zamanla devasa orduları bizzat komuta ediyoruz. Hatta ilerleyen dönemlerde kral, han veya sultan bile olabiliyoruz. Fakat bunun bir anda olmayacağını üzülerek söylemeliyim. Eğer hile yapmazsanız ve azmedip külfete katlanırsanız size ait bir feodal yapıya sahip oluyorsunuz. Kaleleriniz, şehirleriniz ve köyleriniz oluyor. Halkınız size vergi ödüyor, ticaret yapıyorsunuz ve en önemlisi diplomatik ilişkiler kuruyorsunuz.
Diplomasi, yeni eklenen seçenekler ve en önemlisi evlilikler ile zenginleştirilmiş. Eğer bir kral olmak istiyorsanız soylu hanımefendilerle evlenmek en kısa yol gibi gözüküyor. Zira evlendikten sonra devlet yönetiminde kolayca söz sahibi olabilirsiniz. Akabinde yapacağınız atılımlar biraz evvel bahsettiğim feodal yönetiminizi kurma girişimlerinizi kolaylaştıracaktır. Seferlerde gösterdiğiniz başarı ve tamamladınız görevler ile popüler bir konuma geliyorsunuz. Böylece yönetiminiz altındaki köy, şehir ve kale sayısı artıyor. Ama bu seviyeye gelmek sizi çok yoracak. Lakin evlilik hiç de kolay değil, birçok fedakarlık sizleri bekliyor…
Kalradya’da savaşlar hiç bitmiyor. Başınız sürekli belaya girecek, yol kesen haydutlardan tutun ordulardan ayrılan kıdemli savaşçılara ve düşman devletlerin devasa ordularıyla yolunuz kesişecek. Tek başınıza koca evrene kafa tutamazsınız. Dolaştığınız şehirlerde kendinize yandaş toplayıp sizinle maceralara atılmalarını sağlamalısınız. Ayrıca adam toplamakla dertleriniz bitmiyor. Adamlarınıza para vermeniz, karınlarını doyurmanız ve morallerini yüksek tutmanız gerekiyor. Yeni eklenen moral sistemi oynanabilirliği güzel yönde etkilemiş. Oyunda askerlerin moralleri düştüğü zaman savaş tarzları değişiyor ve hatta kaçmaya başlıyorlar.
Yazımızın önceki satırlarında bahsettiğimiz yenilikler aslında başından beri Mount&Blade’de olması gereken özellikler. Çoklu oyuncu bölümü, kısmen gelişen animasyonlar ve eklenen yeni görsel efektler ne yazık ki oyunun Mount&Blade’in kopyası olduğu gerçeğini değiştirmiyor. Kimse TaleWorlds’den grafiksel anlamda bir şey beklemiyor. Tüm dünya oyuncuları bunu kabullenmiş durumda. Buna rağmen oynanış geliştirileceğine Warband’a HDR, bump mapping ve depth of field gibi görsel efektler eklenmiş. Efektlerin eklenmesi bir yana sanki dünyada az sayıda oyun bu teknolojileri kullanıyormuş gibi lanse ediliyor. En azından Türkiye’de böyle olduğunu söyleyebilirim.
TaleWorlds oynanışa ve bil hassa savaş alanlarına yoğunlaşmalı. Mount&Blade’i oynayanlar yazının girişinde çizilen profile sahip kişiler. Amaç ateşli silahların, sihrin ve fantastik öğelerin olmadığı savaş ortamını tatmak değil mi? “Evet öyle” dediğinizi duyar gibiyim, e o halde neden Mount&Blade’i kayırıyorsunuz? 2006’da çıkan Mount&Blade’in ilk sürümleri ile Warband arasında fark görmekte oldukça zorluk çekiyorum. Konu gene oynanışa geliyor. Kimse çıkıp “Hiç bir oyunda yakalayamadığımız gerçekçiliği yakalıyor Mount&Blade Warband, At binmek, kılıç kullanma zamanıdır.” gibi imlası hasarlı cümlelerle maval okumasın. Üzgünüm ama oynanıştaki yetersizlik var olan yenilikleri öyle bir baltalıyor ki kelimeler kifayetsiz kalıyor.
Multiplayer güzel bir gelişme ama aynı zamanda yetersiz bir özellik. Saatler sonra “Yahu ben ne yapıyorum burada” diyorsunuz. Bir süre sonra oyun ruhsuzlaşmaya başlıyor ve tek kişilik bölümünden bir farkı kalmıyor. Heyecan yitip gidiyor ve konu gene oynanışa geliyor. İki elle tutulan bir baltanın tek elle tutulan kılıçtan hızlı savrulması, FPS ve Ping’lerin iyi olduğu halde yaşanan senkron sorunları, halen var olan görünmez duvarlar, hitbox kalitesinin yerlerde gezmesi, zarar görme sisteminin bölgesel değil de belli bir yüzdeye göre hesaplanması, görsel bug’lar ve iyi hamle yapmak için onca saat fareye basılı kalan parmaklarda oluşan sızı Warband ile varlığını sürdüren kayıplardan birkaçı…

cayır cayır oynadığım oyun. şu an için 41bin km yol yapmışım total de. bütün ayarları full yapınca tadından yenmiyor özellikle yağmurlu kapalı havada farları kapayınca anlıyorsunuz neyin ne olduğunu. araç üstü kaplamalar boyanın parlaması falan müthiş.

kabaca yorum yapmak gerekirse;

araçların hepsi hemen hemen aynı. yani ilk göz ağrım 320lik man da 90 basıyor şimdiki bebeğim 730luk scania da. tek farkları yüksüzken kalkışları gibi. ki yüklü halde elbet yokuşlarda fark ediyor durum ama vitesi manuel kullandığınızda 320lik man bile cayır cayır tırmanıyor dağ tepe bana mısın demiyor.bunların dışındaki farklılıklar yakıt deponuzun büyüklüğü ve aracın içeriye verdiği ses gibi. ben sürekli kendi aracımla oynadım, man la 30bin küsür yol yaptım, resmen traktör gibiydi. sonra hayallerde buluşuruz dediğim scania ma kavuşunca m2000'den inip sprinter a binmiş gibi oldum, o derece. içeri gelen sadece yolun ve turbonun sesiydi.

otomatik şanzıman resmen salak,12. viteste yokuş çıkartmaya çalışıyor boğuyor güzelim aleti. kullanmayın/kullandırtmayın. ki ben de klavyeden oynuyorum vitesi mouse tekerleğine ayarladım, tık tık akıyoruz.

şasiyi değiştirmek 6x4 veya 6x2-4 fren mesafesini hissedilir biçimde kısaltıyor ama bu sefer de yakıt deponuz küçülüyor kendinizi navigasyondan yakıt hesaplar halde buluyorsunuz bi şekilde. görüntü güzel orası ayrı.

illa şirketimi kuracam tekel olacam diyorsanız baya bi sabır lazım. 10 tane çekicim var kullanan şoförlerden 2 3 tanesi yeni yeni adam gibi para kazandırmaya başladı, diğerleri halen görev başına 500 1000 arasında gelir getiriyor kapattıracaklar bana kepenkleri o olacak.

para kazanmak istiyorsanız uzun yol + adr sertifikasından iyi ekmek yedim ben. acil teslimat olayından güzel tp veriyor ayriyetten. çalıştırdığınız şoförlere de öncelikle uzun yol + zamanında teslimat kastırmanız yararınıza olabilir. bir de bütçeyi oturtmadan dış görünüşle pek uğraşmamak lazım.motor ve şasi seçenekleri dışında diğerleri bir işe yaramadığından ve genellikle iç kameradan oynadığımızdan heba oluyor kazandığınız paralar. beni az sömürmedi ibneler.

radyo olayı güzel ama genellikle kendi mp3 lerimi kullanıyorum ben. adaya ayak basar basmaz açılan bir motörheadin yerini tutmuyor hiç bir kanal.

bu tarzda en son king of the road oynamıştım seneler evvel uzunca bi süre. oradaki gibi dorsemizin kenarında köşesinde şirket logomuzu aramadım değil başlarda.

görev seçiminde en tepedeki 50binlik işe oouuuw diyerek atlamayın. misal 30saatlik yola 50bin veriyorsa aralarda bir yerde 8saatlik yol karşılığında 20bin kazanabiliyorsunuz. 1. adr sertifikası (patlayıcı madde) çok etkili bu konuda.

oyundaki diğer küçük araçların çeşitliliği çok güzel. focus,mercedes,bmw,range rover,mazda 3,peugeot 408,audi,opel astra,citroen c4,skoda fabia,eski ve yeni kasa mondeo,golf,volvo xc60,seat toledo veya cordoba (tam olarak hatırlayamadım) yolda gözüme çarpanlar veya benim çarptıklarım =) aracın önüne koruma demiri almanızı şiddetle öneriyorm buradan. bu ibnelerin dönüşlerdeki ne yapacakları belli olmuyor çoğu zaman. aklıma gelmişken tek şeritli gidiş geliş yollarda bazen hatalı sollama yapabiliyor bilgisayar özellikle yağışlı havalarda sırf kıllık olsun diye yapıyor bunu, bilginize.

730hp scania diyorum.. hani derler ya canavar gibi diye, heh işte o,bu.

edit: gelen bir kaç bilgilendirme mesajı üzerine merak edip hız limitini kaldırmayı denedim. şimdi de tutamıyoruz makinayı, oto sanayinin abonesi olduk resmen. tek şeritli yollarda gene makul bir hızla gidilmesini öneririm ama olur da otobanda hız deneyeceksiniz kesinlikle 4x2 şasiyle denemeyin, yağ gibi kayıyor araç özellikle yüklüyken tutulmuyor.. bu mod da oynayanlar için 6x4 şasi bulunmaz bir nimet inanılmaz denge ve yol tutuşu sağlıyor yüksek hızlarda bile. yakıt deposu olayını daha önceden bahsetmiştim ama tamirciye vereceğiniz 15 20binden iyidir yakıta verdiğiniz para..