Recent reviews by Bozkurtbey

Oyunda sıkıntı var. Düzgün çalışmıyor. Oturup ne derdi varmış dur çözeyim dedirtecek kalitede bir yapım olmadığı için direkt iade ettim. Vaktiyle oynamıştım zaten, indirimde 5 liraya alayım dedim. Ama çalışmayan oyuna da para vermiş olmak istemedim.

Oyun aslında klasik bir 2.Dünya savaşı FPS oyunu. Eski Call of Duty'lerden çok bir farkı yok. Tabii 2005 COD vs 2014 bu oyun gibi düşünebilirsiniz. :)
Grafikleri çok iyi çünkü Cryengine ile yapılmış. Ama ilk çıktığında cayır cayır kasıyordu bu yüzden. Şuan nasıl bakamadım tabii, çünkü oyuna girmedi. :D

Bildiğiniz türden bir RTS oyunu değil. Yalnızca inşaat ve üretim yapıyorsunuz. Çıkardığınız birimlere emir vermek istiyorsanız "task" yaratmanız ve bunun karşılığında ödül vermeniz gerekiyor. Yani "şuraya saldırana 100 altın" diyorsunuz.
Eğer çıkardığınız askerlerden- ki bunlar oyunda "hero" olarak geçiyor- verdiğiniz ödülü makul bulanlar olursa gidip yerine getiriyorlar.
Sizin tek yaptığınız şey olanları seyretmek oluyor...

Neyse, velhasıl günümüzde mobil strateji oyunlarına benzeyen bir oynanışı var. Tabii onlardan daha hızlı akıyor, o kadar da beklemiyorsunuz hiç bir şey için ama klasik RTS oyunları gibi de rushlıyım, birim basayım, birimleri mikro yöneteyim gibi şeyler söz konusu değil.

Sizin olayınız kaynak yönetimi, inşaat ve emir vermek. Zaten oyunun adı da "Majesty" yani gerçek bir asilzade gibi hissetmenizi amaçlıyor, siz emrediyorsunuz onlar yapıyor gibi...

Ama bana geçmedi. :)

Hasta strateji severlerin hoşuna gidebilir, ilginç bir tecrübe ve grafikleri tatlı görünüyor. Ama beklentilerinizi düşük tutun. Zaten iyi bir strateji oyuncusu için çok kolay olduğunu düşünüyorum.

Neyse, katiyen tavsiye etmiyorum diyemem, türünün nadide bir örneği. Onun için olumlu not verip dikkat çekmesini istiyorum. Ama herkese göre değil.

Maalesef bitmeden piyasaya çıkan bir başka yapımla daha karşı karşıyayız.
Oyun yeni nesil grafikleriyle ve ışın izleme tekniğinin nimetlerinden sonuna kadar yararlanarak bize görsel bir şölen sunmayı hedeflese de, iş bu görüntüyü sağlıklı şekilde aktarmaya geldiğinde, oyun çatır çutur dökülmeye başlıyor.
Oyunun bazı yerlerde 60 üstü, bazı yerlerde 30 altına düşen FPS değerleri sunması bariz bir optimizasyon sorununa işarettir.
Öte yandan sık sık çökme yaşandığını da üstüne eklersek, ne yazık ki Callisto Protocol, 92 liraya alanlar hariç herkesin ya iade etmesi gereken ya da şuan ki durumda hiç bulaşmaması gereken bir oyun...

10 Dakika oynadım ve iade ettim.

700 saat oynamışım bir düzeltme yapmak gerekiyor...
Oyunla ilgili ilk çıktığı günlerde yaptığım yorum aşağıda duruyor önce onu okuyabilirsiniz.
BF42 gerçekten, hem BF serisi içerisinde hem de FPS dünyasında görüp görebileceğiniz en sorunlu ve en garip çıkışlardan birini yaptı diyebilirim.
Bu oyunda yer alan temel mekanik ve fikirler aslında çok kötü değildi. Ancak uygulamada, her şey patladığı için ben de dahil herkes için kötü bir tat bırakmıştı.
Neyse aradan geçen 3 yıl ve 7 oyun içi sezonun sonunda aslında BF42 sahip olduğu potansiyeli yansıtacak seviyeye geldi diyebilirim.
Maalesef oyunun optimizasyonu ile ilgili hala ufak tefek ama mide bulandıran sorunları mevcut.
Ancak genel itibari ile yüksek kare saniye sorunu yaşamadan oynarsınız yalnızca donanımlarınızı fazlaca sömürür ve zaman zaman ufak droplar yaşayabilirsiniz.
Bunun dışında oyuna eklenen yeni silahlar ve son sezon güncellemesi ile nihayet düzgün bir silah tepme efekti ile oyun şuanda tavsiye edilebilir hale geldi.
Savaş alanında silahın parçalarını değiştirebilmek, akıcı movement sistemi, geniş alanda kalabalık savaş atmosferi ve COD'dan daha güzel vuruş hissi ile bence herkesin gönlüne girebilecek potansiyeli var.
İlla ki BF3 veya BF4 hissini yaşayacağım diye beklerseniz onu bulamayabilirsiniz.
Mesela BFV için de insanlar güzel değil demişti, şimdi herkes onu oynuyor çünkü aslında bu oyunlar kötü değiller sadece kötü çıkış yaparak potansiyellerini yansıtamıyorlar.
BFV'te de aynı şey olmuştu...
Bence burada da benzer bir senaryo söz konusu.
Tamam BF42 çıkış yaptığı vaziyet noktasında, BFV ile kıyaslanamaz, çok daha kötü çıktı BF42 ama modern-online FPS kültürüne yeni şeyler katacak ve kendi çapında hoş mekaniklere sahip benzersiz bir oyun bence BF 2042...
Eğer fiyatı ucuz geliyorsa ve COD'dan sıkıldıysanız bence şuan bu oyunu almanız için hiç bir sakınca yok.

ESKİ YORUM:
Sadece Battlefield serisinde değil, hayatımda oynadığım en kötü Online FPS deneyimine sahip bir oyun. Böyle yapımcıdan, böyle bir markadan, böyle bir oyun çıkması gerçekten inanılmaz. Yanlış anlamayın ha sakın! Oyunun hatalarını bir kenara koyarak konuşuyorum!
Oyun mekanik anlamda, gunfight olsun, 128 kişilik maç fikriyle, silah çeşitliliğiyle, hemen hemen her anlamda berbat bir iş çıkartıyor.
Adeta kolları bacakları başka, gövdesi başka bir insan gibi...
Bazı kısımlar CoD ve Apex Legends'ten araklama, kendi özüne ait materyaller sayesinde zaman zaman içinizi hoş ediyor. O yüzden mesela insanlar Portal modunu daha çok tercih ediyor gibi ama kimse o mod için bu paraları vermesin gidin eski BF'leri oynayın hem aynı şey, hem de daha stabil performans alırsınız :D

Battlefield 4 her anlamda çok başarılı bir FPS oyunudur. Özellikle mekanikleri itibariyle günümüzde dahi dengi oyun pek az bulabilirsiniz. FPS tarihinin mihenk taşlarından (3. oyunla birlikte) biri olmakla beraber ilk çıktığı zaman çeşitli sorunları nedeniyle sıkıntı yarattığını ve Dice'nin oyunu güncellemeler ile toparladığını da hatırlarım.
Fakat üstünden 8 yıl geçmiş bir oyunu değerlendirdiğimizi göz önüne alırsak, BF4 en iyi modern zamanlar temalı FPS oyunlarından biridir. (Belkide en iyisidir tartışılır...)
Bu gün oynanır mı diye soranlara, server'larda yoğunluğun tabii ki eskisi kadar olmadığını söylemek gerek. Ayrıca BF4 şimdiki FPS oyunlarına kıyasla oldukça ağır yapılı, görece daha gerçekçi bir oyundur. Haliyle herkese hitap etmeyebilir. Ama fırsat verip işin ustası olduğunuzda alacağınız zevk tarifsizdir. Hele ki hardcore modda yapılan maçlar, bırakın başka FPS oyunlarını, kendinden sonra çıkan hiçbir BF oyununda dahi görülmemiş bir keyif sunar...
(NOT: Oyunu vaktiyle Origin üzerinden 500 saatin üzerinde oynadığımı belirteyim.)

Arkham Serisinin en zayıf halkası Arkham Origins'dir maalesef. Ancak Arkham serisi çok üst düzey oyunlardan oluştuğu için bu durum Origins'i çok kötü bir oyun yapmıyor aksine halen daha bir çok aynı türe mensup oyundan daha iyi olduğunu söyleyebilirim. Bu oyunla ilgili esas sıkıntı oyunda çok fazla bug'ın yer almasıdır. İlk çıktığında oyunun ilerleyişini dahi etkileyecek düzeyde ciddi bug'lar yer alıyordu sonradan çoğu düzeltildi fakat buna rağmen ufak tefek sorunlar mevcut halen daha... Bug konusunda sıkıntılı olmasına karşın optimizasyon konusunda çok sıkıntılı değildi diye hatırlıyorum çokta emin değilim fakat şuan bir çok sistemde çok iyi çalışır düzeyde başarılı bir optimizasyona sahip. Arkham serisinin başlangıç hikayesi olarak ele alındığında ne çok epik ne de çok kötü orta karar ama keyifli bir hikayesi vardır. Özellikle sonunda ki plot twist hiçte fena değildir. Arkham serisine kattığı pek bir şey yoktur ve serinin yaratıcısı Rocksteady tarafından değil farklı bir yapımcının elinden çıkmış bir oyundur, bu yüzden içlerinde en sönük olanı ne yazık ki Origins'tir.

Bir oyundan beklentilerimiz nelerdir?
-Grafikler
-Oynanış
-Hikayesi
-Ve bu hikayeyi nasıl anlattığı yani senaryo
-Detaylar
-Yeniden oynanabilirliği
hadi bunların dışına bir de günümüz dünyası için önem arz eden oyunun her türlü sistemde optimize şekilde çalışmasını ekleyelim nice iyi oyunlar kötü optimizasyonun kurbanı oldu çünkü...
Tüm bu unsurları bir arada bünyesinde barındıran oyunlar başyapıt olarak anılırlar. Hangi türe mensuplar ise o türün en önemli temsilcisi bu oyunlardır. İşte Arkham City, kendi türü olan aksiyon-macera ve süper kahraman kategorisinin en iyi temsilcisidir. Güzel bir hikayeyi
ondan daha güzel bir biçimde anlatır, kendine has grafikleriyle göz doldururken, optimizasyon konusunda oldukça başarılıdır. Oynanış konusunda zaten günümüz aksiyon oyunlarının şahikası niteliğindedir Arkham serisinin bir nevi alameti farikası olan free-flow dövüş sistemi... Ve detaylar... Aman Allahım üstünüze kürekle detay atar Arkham City, açık dünyası içinde yer alan her köşebaşında bir alt metin geçmişe dair bir hikaye veya oyunun içinde anlık yaşayacağınız senaryolar saklıdır. Oyunu bitirirken bu ayrıntılara takılır ve peşlerine düşerseniz, bir de bakarsınız ki ciddi ciddi bambaşka bir hikaye görevi, bu ipucunun sonunda sizi bekliyor... Tüm bunların yanında bir de Joker faktörü var tabii... Mark Hamill'in müthiş sesi ve belki de Heath Ledger'dan sonra "ekranlarda" gördüğümüz en iyi Joker betimlemesi ile karşı karşıyasınızdır... Ana hikayeyi bitirmek yetmediği için ve oyunun bir çok gizemini açığa çıkarabilmek için ustalaşmak gerektiğinden bir de new game + özelliğinin yer alması sayesinde yeniden oynanabilirlik konusunda da oldukça iddialı bir yapım ve nihayetinde Arkham City, ölmeden önce oynanması gereken oyunlar listesinde yer alan bir başyapıttır...

Hiç unutmam Arkham Aylum ilk çıktığında kimsenin neredeyse umurunda olmadığı sessiz sakin çıkış yapmış bir süper kahraman oyunuydu. Hiç kimse beklemiyordu hatta 1 yıl önce GTA 4 çıktığı için dikkatler çoktan dağılmıştı ve yine 2009 yılı içerisinde çıkan CoD:Modern Warfare 2, AC II, The Sims 3 ve Empire Total War gibi bir çok oyun arasında kim sallardı adı sanı pekte duyulmamış bir firmanın yaptığı üstelik de süper kahraman oyununu... Bende hemen hemen bu düşünceler ile ama Batman'i sevdiğim için bir nebze olsun belki oynatır kendisini diye umutsuzca hiç bir beklentim olmadan yükledim oyunu... Hatırlıyorum da oyunu aldıktan sonra en yakın arkadaşımın evine gitmiş ve onun bilgisayarına kurmuştum bu yüzden ilk önce, bir yandan sohbet ediyoruz bir yandan oyun yükleniyor filan derken meşhur başlangıçta ki Arkham sahnesine geliyoruz, istiyorum ki oyunu oynayayım ama sadece yürüyoruz koridor boyunca... Zaten kötü olacak oyun bir de bekletiyor beni diye için için sabırsızlanıyor ve kızıyorum oyuna... Yaşanan hikaye umurumda değil bana oynanışı göster! Ve joker kaçıyor mahkumları üstüme salmasıyla oyun başlıyor, mahkumlardan birine vuruyorum, sonra diğerinin kafasında şekiller çıkıyor sağ tuş sembolü ile, basıyorum ve counter ediyorum, sonra yine dövüşmeye devam ediyorum çok güçlü çok hızlı ve adeta yenilmez gibi hissediyorum çok hoş bir duygu bu ve sanki... sanki ben gerçekten Batmanim!..................... 4 kere filan bitirdim oyunu arkadaşlar her yerini didik didik ettim tabii devam oyunlarının da aynı şekilde, benim için Arkham serisi; gelmiş geçmiş en iyi serilerden birisidir...

Assassin's Creed ilk çıktığında bu noktalara gelecek bir oyun hiç değildi... Fakat zamanla evrildiği ve hatta evrilirken uğradığı versiyonlara bakınca insan gerçekten hayret ediyor. Bu versiyonlardan en ilginci belkide 4. oyun olan Black Flag... Bildiğin korsan oyununa AC sosu dökülmüş gibi... Aslında tam tersi demek lazım ama ne mümkün! AC serisi, özellikle bu oyun itibari ile çalkantılı bir döneme girdi kendi kimliği ile ilgili... Çünkü AC oyunlarının sofistike yanı; arka planda anlattığı önceki medeniyet muhabbeti filandı ve güya Suikastçiler ve tapınakçıların savaşı onlara dayanıyordu filan falan... Ama baktı ki hikaye Ubisfot'un para kazanmasını sağlayacak potansiyele sahip değil iyice evirip çevirelim dediler ve iş bambaşka bir oyun olan Origins ve Odyssey'e kadar geldi. Çünkü Ubisoft hem elindeki markayı bırakmak istemedi hem de moda neyse ona göre oyunlar yapmak istedi, korsancılık mı tuttu korsan oyunu yap, oyun içi item satmak mı istiyorum o zaman oyunu rpg yap filan gibi düşünerek işi bambaşka yerlere sürükledi, doğal olarak AC oyunu sağlam hikayeli ve sofistike bir single player serisi olmaktan çok her oyunda farklı hikayeler anlatan popüler bir oyun haline geldi. Tıpkı CoD gibi... Neyse velhasıl bu curcunanın içinde Black Flag adeta yıldız gibi parlar her zaman... Sıkı bir AC takipçisi değilseniz bile oynatır kendisini çünkü, süper bir oynanışı olduğunu söyleyemem ancak tatmin edici bir gemi sürme hissiyatının yanında açık dünyası ile zaten eşi benzeri olmayan bir deneyim vaat ettiği ortadadır. Olağanüstü bir oyun değildir, en iyi AC oyunu da değildir hatta ama belki de en iyi "kosancılık" oyunu olabilecekken adını sırf para uğruna Assassin's Creed koydukları için adeta Araf da kalmış nadide bir parçadır AC IV Black Flag...