Recenzii recente de Wilwarin

Oyun güzel fakat asıl korkutucu olan unsur içeriği değil, bugları. Bugfix'e kesinlikle yoğunlaşılmalı. Ek içerikler dahil oyunun temel yapısı bug'la dolu. 4 kişi bile girseniz bug her şeyi bitirebiliyor. Bu oyunu daha çok insan bilsin, oynasın isterim ama bu şekilde zor. Bunların üstüne gidilip oyun rahatça buglardan nefes alabileceğiniz bir hâl alırsa "tavsiye ediyor"a çeviririm.

Sen gel onca zaman indirim yapma, 7 yıllık oyundan 16 dolar daha fazla kazanacaksın diye Steam'in önerdiği kurdan yukarıya çek- ki yeni oyun değilsin 600 bile çok fazla böyle bakacak olursak-. Dünyanın en kaliteli oyunu dahi olsa oyuncu dostu olmayan bir oyunu desteklemem. Söyleyeyim, 179 lira da uygun değildi. 600 lira yapsanız da 900 lira yapsanız da alacak kaldıysa bu parayı vermez, Elden Ring'i alır onun yerine ki onu da 1200 filan yaparsınız artık. Oynanışıyla zor- sözde tabii sadece bossların hareketlerini ezberlemen gerek milletin zorluktan anladığı bu- olmayı değil de alım gücüyle zor olmayı becerdiğin için helal olsun.
Evet adamların suçu değil kurun böyle olması ama Steam'in önerdiği kurdan yapmayan herkes insiyatif kullandığı için ona göre değerlendirmek de bizim elimizde. Zar zor geçinirken oyunlara bu kadar para verecek hâlimiz yok, genel halk olarak en azından. Fiyat performans açısından diyorum ki, tavsiye etmiyorum.

NomnomNami'nin sonuna değin oynadığım ikinci oyunu, şu anda Contract Demon'ı da oynuyorum fakat diğer oyunlarını mobilden indirdiğim için biraz daha yavaş bakıyorum göz sağlığı için vesaire. Onların incelemesini ne yazık ki buradan yapamayacağım ama umuyorum ki bir gün onları da burada görürüz.

Ben NomnomNami'nin oyunlarını oynarken şunu fark ettim ki oyunlarda kalite ararken her şeyi monotonlaştırmışız aslında, basit ama güzel hikâyeli, hoş tat bırakan oyunların önemini unutmuşuz. Benim için NomnomNami tam olarak şu an bunu karşılıyor.
Görüp görebileceğiniz en güzel GL görsel romanlarını yapan kişi olduğunu düşünüyorum ben. Her konuyu gerek bilimsel gerek felsefik gerek de psikolojik olarak baz alarak empati kurabileceğiniz şekilde size karakterleri sunup olayın içine dahil edebiliyor. Hafif şirin ve mizahsal sunumuna rağmen insanın içini cızlatacaksa bunu sağlayabiliyor, yani bana kalırsa işini gerçekten çok iyi yapıyor. Gerek görsel sunumu, gerek anlatışı, gerek müzikleriyle... bayılıyorum yani.

Hanımefendiyi ve eserlerini genel olarak övmeyi bir kenara bırakacak olursam gelelim Her Tears Were My Light'a:

Öncelikle, tercihim bu tatlı içeriği bir yerden okumaksızın direkt kendiniz deneyimleyerek çıkarımınızı yapmak olacaktır. Bad End Theater'da bir tık spoiler vermemek için üstü kapalı geçtim ama bunda sanırım yapamayacağım, yani sonrası spoiler içeriyor.

-SPOILER-
Zaman, uzay ve boşluk/hiçlik kavramından insanın sevdiğini iyi kötü hâliyle kucaklaması gerektiği, depresyondaysa yani eski ışığına sahip değilse de onun aynı kişi olduğunu, aslında hiçbir şeyin değişmediğini, o kişinin yine sevdiğin kişi olduğunu çok tatlı bir şekilde anlattığını düşünüyorum. Ya da buna sevdiğiniz kişiyle ilişkinizin ilk başında onun gördüğünüz cıvıl cıvıl hâli ardınızda kaldığında, yani dönüp baktığınızda "Bu sevdiğim kişi değil," dediğiniz vakitleri de örnek verebiliriz. Birçok şekilde yorumlanabilir bu. Yani bilimsel bir şeyi çok tatlı ele almış; uzay hiçlikten doğdu ve tekrardan hiçliğe dönecek nihayetinde, yine de o o ama.

Onun harici ekstralarda üç tane müzik tek kaşımı kaldırma sebebim oldu, ayrıca bir tık kızdığım bir şey de bu aslında. O da NomnomNami'nin potansiyelini bence harcadığı.
Daha önce demiştim Undertale'i seven birisiyseniz Bad End Theater'ı seveceğinizi, tabii ki öyle bir şey beklemiyor insan ama Zaman, Uzay ve Boşluk, İngilizce oynadım ben Türkçede nasıl çevrilmiş bilmiyorum kendim yazarken çevirdim normal, için yapılmış savaş müzikleri bu oyunun aslında biraz daha derinleştirilerek basit savaş mekanikleriyle daha bize içten hissettirebilecek bir hikâyeyle sunulabilir oluşu kafama takıldı açıkçası.

Umarım çok daha güzel projelerde kendisini görürüz ve buraya daha NomnomNami hakkında inceleme yazarım. :)

Gerici bir atmosferi var mı var ama ikincisi kısmı- pardon ikinci "oyunu" bu sene çıkacaksa madem ve zaten ücretsiz sunuluyorsa bunu bu şekilde çıkarmalarının ne mânâsı var anlamadım. Çocuk içerikleri üzerinden korku oyunlarını bölüm bölüm yapmak yeni moda herhâlde. İkinci kısmı ücretsiz olursa yine oynarım ama Poppy Playtime gibi ürün satma üzerine giderlerse desteklemem valla, oynamam da yani. Para kazanmak için çıkarılan tıpkısının aynısı oyunları desteklemeyi uygun görmüyorum, böyle yollara başvurmadan orijinallikleriyle yükselen kaliteli oyunlar da var nihayetinde. İkinci kısma kadar şimdilik tavsiye ediyoruma basıyorum, bakalım. Zaten yarım saatlik bir deneyim demek daha doğru.

BA-YIL-DIM. Zaten oyunun görsellerinden sizi çekip çekmeyeceğini anlamanız muhtemel, ilk gördüğüm anda tutulmuştum ben şahsen ve gerçekten oyun asla beni hayal kırıklığına uğratmadı. Piksel fantastik bir görsel roman diye özetleyebilirim ama herhangi bir görsel roman gibi bakılmaması gerek kesinlikle.
Öncelikle Türkçe dil desteği var, isterseniz Türkçe de oynayabileceğiniz bu oyunda dört karakterin olduğu tiyatrodaki senaryoyu siz yönetiyorsunuz. Her biriyle hikâyenin farklı bir kısmına bakarken yeni yeni kişilik özellikleri açarak farklı sonlara ulaşıyoruz.
Genel olarak RPG Maker korku oyunlarını seven birisiyseniz mesela ya da Undertale'i, Hiveswap'i seviyorsanız seveceğinizden yüzde yüz eminim. Çizimlerine ba-yıl-dım. Karakterlerle gerçekten ister istemez bağ kuruyorsunuz, kurduruyor yani. Ve gerçekten oyuncunun hissedeceklerini bilerekten sizi yönlendiriyor, çok güzeldi ya. Daha açarak spoiler vermek istemiyorum ama tiyatrodan ibaret değil, size daha fazlasını sunuyor.
Bence kısa değil, böyle bir oyun için ideal uzunluk bu. Fiyatını da hayli hayli karşılıyor yani en azından dediğim özelliklere sahipseniz bayılacağınızı bildiğim için bu kadar net konuşabiliyorum.

!!!SPOILER!!!

Overlord ve Maiden üzerinden yapılan hikayenin aslını öğrendiğimiz yerde gözlerimin dolmasına engel olamadım ya. Hikayenin o kısmı olmasaydı bile çok sevmiştim bu oyunu ama daha da derinlik katmışlar bir de, yani nasıl anlatacağım bilmiyorum. Böyle bakacak olursak aslında basit ama gerçekten etkileyici bir hikaye oluşturmayı başarmışlar, gerçekten tebrik ederim.

Müzikleri de çok hoşuma gitti, credit'teki sözlü müzikte ister istemez nostalji yaşadım, IB'nin Puppet müziğinin sözlü versiyonu var Youtube'tan dinlerim onu yıllardır. Geçmişe gittim ister istemez. Belirtme sebebim de bu aslında çünkü bu bahsettiğim oyunları seven birisinin elinden çıktığı belli bir oyun. Oyun bitmiş olsa da Overlord'la Maiden'ın hikâyesi benimle birlikte devam edecek, insanlara koşulsuz önereceğim bir oyun olarak kalacak bu. Harikaydı. <3

Dwarfları, maden kazmayı, bilim kurguyu ve hafiften de mizahı seviyorsanız bu oyun tam size göre.
Oyunda istediğiniz zaman değiştirebileceğiniz Delici, Topçu, Gözcü ve Mühendis olarak dört adet sınıfımız var. Tabii unutmadan her biri farklı karakter sayılıyor, o nedenle görevleri bitirince veyahut görev esnasında topladığınız birimleri harcarken ona göre dikkat edin. Sınıf değiştirdiğimizde ortak bulunan tek şey yeteneklerimiz ve harcanmamış para, maden vs. birimlerimiz oluyor.
Görev yeri 10 biyomdan bir tanesinde oluyor, her habitatın kendine has bitkileri, zararlı/yararlı yaratıkları ve türevleri varken görevlerimiz genelde kendini tekrar eden gibi gözükse de görev içerisinde kimi zaman faydalı kimi zaman da zorlayıcı etkenler de olabiliyor. Bazenleri görev esnasında beklenmedik şekilde ortaya çıkabiliyor bunlar mesela, sizin keşfetmeniz için örneklendirmeyeceğim. :)
Oyunun zorluğunu kişi sayısına göre ayarlamakta fayda var çünkü oyunun az yer kaplamasındaki sebep her görevde mekanın rastgele yerleşiklik göstererek bambaşka gidişat sunmasından kaynaklı ve seçtiğiniz sınıfın elverişliliği burada çok önem arz ediyor. Gerçi en düşük zorlukta oynamanız her zaman rahat edeceğiniz anlamına gelmiyor keza 2 veyahut 3. zorlukta oynamanız da her zaman zorlanacağınız anlamına da gelmiyor.
Oyun şu anda 3. sezonunda, her sezon başka yaratıklar ve etkinlikler ekleyerek haritanın ve görevlerin çeşitliliğini arttırıyorlar. Sezon bittiğindeyse alamadığınız görünümleri mağazaya koyuyor, mağazada olmayanları da oyun içinde bulabileceğiniz hazine şeklinde size sunuyor.
Tabii, ondan bahsetmedim henüz. Eğlenceli kısımlarından birisi her bir sınıftaki karakterlerinizin görünümünü kendinize has yapabiliyorsunuz, görev sonundaki başarı hareketinizi bile.
Tek başınıza oynamakla arkadaşlarınızla oynamanız arasında dağlar kadar fark oluyor, bambaşka bir oyun gibi geliyor gerçekten bana kalırsa. Fakat tek başınıza da yalnız değilsiniz tabii ki: size eşlik edecek, madenlerinizi kazmada yardım edecek, düşerseniz kaldıracak şirin mi şirin minik Bosco'muz var. Molly isimli depo KATIR'ımız da çoğunlukla her görevde bize eşlik ediyor. Onun harici görevin sürprizleriyle bir iki tane daha size eşlik edecek robotumuz olabiliyor diyeyim çok bozmadan. :)
Benim en çok sevdiğim şeylerinden birisi de mizah, eğlence kısmı kesinlikle. Arkadaşlarınızı beklerken ya da tamamıyla arkadaşlarınızla goygoy amaçlı görevler esnasında topladığınız bitkileri harcayarak aldığınız biralarla müzik çalardan açtığınız şarkı eşliğinde dans edebilir, bidonla basket atmaya çalışmak gibi minigamelerle uğraşabilirsiniz. Arkadaşlarınızla girdiğinizde dikkat etmeniz gereken şeylerden birisi de friendly fire'ın olması, onda da şayet arkadaşınıza vurursanız bir güzel karakterden azarı da işitirsiniz. Karakterlerin konuşması olarak Ctrl'ye bastığınızda neyin ne işe yaradığını mizahsal şekilde size anlatırken V'ye bastığınızda da gaza getirici naralar atıyorlar. Onun harici bazen bir şeyi öldürdüğünüzde ya da kırdığınızda kimisi sınıfa özel tepkiler vererek söyleyebiliyorlar. Mesela mühendis kristalleri kırarken çıt çıkarmazken gözcü ayıla bayıla kırıyor. Gözlemlediğim kadarıyla her sezonda yeni konuşmalar da ekliyorlar.
Yani dediğim gibi bunları seviyorsanız her türlü sizin zevkinizi, isteklerinizi karşılayacak bir oyun bana kalırsa. Ama söylemeden etmem yanlış olur ilk oyunlarda karakterinizin henüz yetenekleri, silahlarınızın özellikleri açılıp gelişmediğiniz için yaratıklar birazcık totişinizden ısırmıyor değil. Gerçek anlamda. Ki hele biyomları öğrenmeye çalışma sürecinizde filan muazzam bir serüven sizi bekliyor.
Sezonlardan bahsetmem gerekirse 1 ve 2. sezonda robot düşmanlarımızla savaşırken 3. sezonda göktaşlarından gelen ve yaratıklara bulaşan büyük bir salgını temizleme üzerinden ilerliyoruz. Spoiler vermek istemediğim için 1 ve 2. sezonu açmadım çünkü oyun zevkinizi baltalamak istemiyorum küçük bir bilgiyle bile olsun, her sezon böyle güzel güzel yeniliklerle ve gerçekten büyük değişikliklerle oyunu geliştirip çeşitlendirmeye devam ediyorlar. Görevler sizi kesmezse Derin Dalış'la birçok görevi aynı anda bir sürü yaratıkla cebelleşirken yapmaya çalışmak gibi mücadeleci modları da bulunmakta. Daha değinmediğim onca şey var ki bir bilseniz...
O yüzden, ne diyoruz? If you don't rock and stone, you ain't comin' home! For Karl!!

İçinizi sımsıcacık eden, huzurla dolduran kısa bir çizim serisi. Açıkçası çizgi dizisi olsa açıp izlermişim, onu fark ettim. Ücretsiz bir şekilde sunulduğundan hemencecik indirip göz atabilirsiniz siz de, müzik eşliğinde çizimleri inceleyerek atmosferin içine kapılmanızı sağlayacaktır eminim ki.

Junji Ito'nun ve nicelerinin korku mangalarını seviyorsanız hoşunuza gideceğini düşündüğüm tadımlık, üç sonlu bir görsel roman. Fiyat bazında değerlendirecek olursam etkileşimlerinin getirdiği farklılıkları ancak karşılıyor belki. Etkileşim hiç yapmadığınız müddetçe de pek bir şey değiştiğini sanmıyorum ama tabii ki atmosfere biraz daha çekilmeniz için şart. Etkileşim esnasında oyun bana kalırsa birazcık yavaş kalıyor ya da benim şu ara sabır seviyem düştü oldukça bilmiyorum... birazcık gıcık ola ola bekledim. Tüm etkileşimleri yapmadan sahne geçmiyor, isterseniz yanda etkileşimleri atlama kısmı da sunuyor oyun size.
Özellikle mangaka belirtme sebebimi oynadığınızda anlarsınız zaten, tam olarak onların havası var, sonları dahil olmak üzere. İndirimde bayağı bir uyguna almıştım fiyatı hatırlamamakla birlikte, olmadı indirimleri takip ederek alabilirsiniz ama aklınızda bulunsun derim.

Henüz bitirmedim, gerekirse bitirdiğimde incelememi değiştiririm ama bence bir düşüncemin olması için yeterli sürede oynadım oyunu.
Bu oyun kesinlikle ses ve görüntüyle vermek istedikleri o psikolojik atmosferi verebilen bir oyun. Tamamıyla psikolojik bir korku oyunu olduğunu söylemek doğru değil, yaratıklarla da uğraşıyoruz çünkü. Atmosferle seni germekle kalmıyor. Lakin yaratıklarla uğraşma şeklimiz bunaltıcı ya da korkudan kafanızı allak bullak edecek şekilde değil bana kalırsa. Oyun çok çok da zorlamıyor sizi, en azından normalde oynarsanız.
Spoiler vermeden özetlemem gerekirse ruh sağlığı doktoru olarak hastalarımızın dosyaları içerisine geçip gidiyoruz, pişmanlıklarımızın yansıması aslında bunların hepsi diyebiliriz sanıyorum ki. Vicdan nihayetinde yüzleşeceğimiz en büyük korkudur.
İlk kaseti bitirdim ben, ilk dosyayı yani. Beni oyun oldukça tatmin etti, başından kalkası gelmiyor insanın. Bulmacaları da zorlayıcı değil ama tabii çook çok mu kolay onu bilemem, size kalmış bir şey o. Çünkü bir taraftan kulağınız yaratıklardayken o bulmacaları yapmaya çalışıyorsunuz, rahatkenkinden ister istemez daha zorluyor iki tarafa odağınızı vermeye çalışmak.
İngilizce şart, Türkçe yama varsa belki indirebilirsiniz ama bulmacaları çözmeniz için şart diyeyim. Küçük küçük notlarla hem bulmacaları hem de hikâyeyi veriyor oyun bize, arada gelen aramalar ve dinlediğimiz kasetler hariç.
Normal zorlukta oynarken şimdilik mor yaratıklar çok zorluk çıkartmadı, aklınızı alacak şekilde kovalayıp etmiyorlar abartılı. Başta ondan korkup bırakırsanız bırakmayın, kaçmaya bakın yalnızca menzil olarak. Ve kesinlikle bu oyuna şans verin bence, ne olursa olsun Pişman olacağınızı zannetmiyorum.

Eskiden bu tarz oyunlar ayrı çekici gelirdi bana. Hem şirin hem de şirinlikle sınırlı kalmayan geniş yelpazeli temaları, efektleriyle... hoş aslında ama sanırsam yaş aldıkça ilgim bunlardan uzaklaşmaya başlamış, onu fark etim. Bu oyunu daha önceden hiç duymamıştım sanırım, Mirae grubundaki Junhyuk sağ olsun onun sayesinde meraklanarak indirip birazcık göz gezdirdim ama harbiden pek benlik değillermiş artık. Yine de bu dediğim şekilde hoşuna giden insanlar varsa baksınlar elbette, çok fazla da bir şey diyebilecek kadar sabırlı davranamadım maalesef.
Ekleme yapacağım, oynamasam da hikâyesini ilgi çekici buldum. Kısa kısa videolarını kurcalayabilirim belki sonradan, ona göre düzenleme yaparım belki incelemede yine.