RIZGANBOI
Eren Rızgan Türker   Turkey
 
 
A Space Cowboy
Currently Offline
Artwork Showcase
Faye Valentine
Favorite Game
562
Hours played
48
Achievements
Review Showcase
51 Hours played
İncelemeye başlamadan önce oyunun yapımcısı hakkında söylemek istediğim şeyler var:

Josef Fares oyun yapmaktan gerçekten zevk alıyor ve işini çok güzel yapıyor. Bu tür yapımcıları son zamanlarda görmek çok zorlaştı ve hepimiz bunun farkındayızdır sanırım. Hayır bir de işin güzel tarafı bu adamın oyunlarını alırken tek kişinin oyunu satın alması yetiyor. Kendi şeçtiği partnerine de ''friends pass''i gönderiyor ve iş tamam. İki oyuncu da oyunlarının zevkini çıkarmaya hazır. Ha bunun bir sınırı yok, istediğiniz kadar arkadaşınızla oynayabiliyorsunuz bunu da belirtmek gerek. Türkiye şartlarında bu çok iyi bir fırsat. (Fiyat biraz tuzlu ama sebebini hepimiz biliyoruz, o konuya girmeyelim.) Üstelik piyasadaki diğer ruhsuz, saatlerce aynı şeyi yaptığınız, içi boş olan ve karakterlerin konu mankeni gibi konuşmadan boş boş durduğu co-op oyunların aksine Josef, Brothers: A Tale of Two Sons ve A Way Out'tan sonra yine en iyi co-op oyunlarından birine daha imza attı. Zaten üç tane oyunu var, üçü de birbirinden iyi ve kaliteli. Özellikle son oyunu olan It Takes Two, son zamanlarda çektiğim ''Oyunlardan zevk alamama'' çilesine ilaç gibi geldi. Bundan sonra takipteyim Josef, sana güvenim tam.

Şimdi oyun incelemesine, oyuna karşı olan düşüncelerime ve oynarken yaşadığım deneyimlerimi anlatmaya geçelim:

It Takes Two lokal olarak ya da online olarak, kesinlikle ama kesinlikle doğru kişiyle oynamanız gereken Action-adventure platform türünde olan bir co-op oyun. Neden doğru kişiyle oynamamız gerekiyor; çünkü aranızdaki iletişim, sinerji ve takım oyunu ne kadar iyiyse oyundan aldığınız zevk bi' o kadar katlanarak artıyor. Ayrıca yapımcı olan Josef Fares, bu oyunu matchmaking sistemindeki yabancılardan ziyade tanıdığınız ve sevdiğiniz insanlarla oynamanızı istiyor. Şahsen ben çok sevdiğim, kafa yapımızın çok benzer olduğunu düşündüğüm ve onunla vakit geçirirken çok eğlendiğim bir hanımefendiyle oynadım. İncelemelerdeki insanlar ''Kız arkadaşlarınızla oynayıp onların beceriksizliğiyle eğlenebilirsiniz.'' tarzı beyanlarda bulunmuş ama bana eşlik eden hanım benden daha yetenekli olduğundan, genel olarak kendi beceriksizliğimle eğlendim. Bu arada hazır bahsetmişken bana bu güzel macerada eşlik eden partnerime buradan kucak dolusu sevgiler!

Ehem! Konumuza dönelim:

Oyunda toplam dokuz chapter var ve her chapter Action-adventure platform türü için gayet yeterli uzunlukta. Her chapter birbirinden özel ve güzel tasarlanmış. Dokuz farklı tema, her tema içerisinde farklı oynanış mekanikleri ve bölümünlerin sonlarına doğru olan Boss Fight'ları birbirinden eşsiz ve akıllıca düşünülmüş. Sanki tek oyunda dokuz farklı oyun oynuyormuşsunuz gibi bir çeşitlilik var. Bunu her oyun başaramaz, hatırlatmakta fayda var. Örneğin bir chapter'da siz çekiç kullanırken partneriniz çivi kullanıyor. Bir başka chapter'da siz büyüyüp küçülme yeteneğine sahipken partneriniz yer çekimine karşı koyup, her yüzeyde yürüyebiliyor. Bunun gibi daha bir çok özgün ve eğlenceli yetenekler elde edebiliyorsunuz ve her yetenek aynı zamanda bulunduğunuz chapter'ın temasıyla da uyuşan ve yakışan yetenekler. Bu yetenekleri kullandığımız sekansların da heyecan dozajı o kadar iyi ayarlanmış ki yapımcı hangi bölümde ne hissetmenizi istemişse onu hissedebiliyorsunuz. Ha bu yetenekler bölüm bittiğinde kayboluyorlar, yerine yeni yetenekler geliyor. Hiç bir yetenek kalıcı değil yani.

Sadece ana oyunun çeşitliliğiyle de sınırlı kalmıyoruz tabii ki. Bölümlerin içerisinde gizli ve birbirinden farklı onlarca minigame bulunmakta ve eğer bunları bulabilirseniz ana menü aracılığıyla istediğiniz zaman oynayabilirsiniz.
İçeriği bir kenara koyacak olursak bu içeriği destekleyen kontroller de gayet yeterli ve alışması kolay kontroller. Üstelik bu kontrolleri ve mekanikleri kullandığınız bölümler de gayet başarılı bölüm tasarımlarına sahip. Tüm bölümü gayet verimli bir şekilde kullanabiliyorsunuz. Oyunda geçirdiğiniz her dakikada oynanış konusunda şaşırmaya devam ediyorsunuz.
Kamera açısı konusunda da herhangi bir problem yaşamıyorsunuz. Yani eğer oyunun bir bölümünde takılırsanız bu oyunun suçu değil, sizin suçunuz. Sonuçta oyun mekaniksel olarak üst düzey bir kaliteye sahip. Neyse, uzun lafın kısası eğer bu oyun konuşulacak ve hatırlanacaksa oynanış mekanikleri ve oyunun kendi içindeki çeşitliliği sayesinde olacak.

Hikaye kısmına çok spoiler vermeden girersek, kısaca söyle anlatılabilir: Boşanma aşamasında olan ve çocuklarına bu konuyu nasıl açacağını bilmeyen bir çiftin, sihirli bir aşk kitabından ilişki terapisi alarak, evlilikleri hakkında farklı perspektifler edinmesini anlatan tatlı bir hikaye. Karakterlerin kişilikleri ve düşünceleri de güzel aktarılmış, ara bir didişmelerini izlemek de baya keyif verici. Hikaye, çok uzun olmayan ama aynı zamanda da baştan savma yapılmamış; oyuncuyu dinlendiren ve dinlendirirken de konudan kopmamasını sağlayan ara sahnelerle anlatılıyor. Bunun yanı sıra oynanış sırasında karakterlerin arasında konuşmalarından da hikaye hakkında gayet güzel şeyler öğrenebiliyorsunuz. Şahsen benim favorim olan chapter, oyunun sonunda bulunan chapter'dı. Hem karakterlerin gelişimleri belirli bir noktaya kadar ilerlemişti hem de aralarındaki diyaloglar gittikçe anlam kazanmıştı. Elde ettiğimiz yetenekler de hem temaya uygun hem de çok keyifliydi. Bu arada son chapter'ın temasına duyduğum sevgiyi anlatmıyorum bile; çünkü anlatırsam buradan çok uzun bir süre çıkamayız.

Şimdi yavaş yavaş sonlara gelirken oyunun teknik kısımlarından da bahsedelim:

Oyunun sistem gereksinimleri ideal bir seviyede. Aman aman grafiklerinin olmadığını da göz önünde bulundurursak pek şaşılacak bir durum değil. Grafikler aman aman değil derken sakın beni yanlış anlamayın, oyun gayet hoş ve yeterli grafiklere sahip. Benim demek istediğim oyunun çok üst düzey grafikleri olmadığıydı. 2060 SUPER ekran kartıyla ultra ayarlarda 60fps civarı bir performans aldım. Bunu daha düşük ekran kartlarına uyarlama işini size bırakıyorum.

Oyunun müziklerine gelirsek ben müzikleri beğendim. Yine temaya ve heyecan seviyesine uygun, başarılı müzikler içeriyordu. Pek akılda kalıcı veya ikonik değillerdi ama yine de oyunu oynarken tatmin ediyor ve kulağa güzel geliyordu.

Son görüşlerime gelirsek:

İnceleme boyunca oyunun her köşesini övmemden, oyunu ne kadar beğendiğimi anlamışsınızdır zaten. Tam benim aradığım o muhteşem co-op oyunlarından biriydi It Takes Two. Kesinlikle oyunu almaya durumu elverişli olan herkesin bu oyunu deneyimlemesi gerekiyor.

It Takes Two'ya vereceğim puan 9/10

It Takes Two 10 Ekim 2021 itibarıyla, sırasıyla; Game of the Year, Best Family Game ve Best Multiplayer Game ödüllerini kazandı. Bu oyunu kesinlikle oynamanız için güzel bir sebep daha!!

İncelememi okuyan herkese ayırdıkları zaman için çok teşekkür ediyorum. İyi oyunlar!
Recent Activity
60 hrs on record
last played on 23 Dec
562 hrs on record
last played on 9 Dec
12.2 hrs on record
last played on 22 Nov
Comments
Fleakeen 20 Mar, 2023 @ 10:00am 
Erenim de erenim :GhostLoveEyes: