Sene 2008. Bir akşamüstü babam İstanbul'dan geldi. Tabi o zaman küçüğüz babam şehir dışına çıktığı zaman gelirken bize birşeyler getirirdi. Bende merakla gözüne bakıyorum. Çantasını istedi, getirdim. Sonra içinden plastik bir kutu çıkardı ve bana verdi. 'Al oğlum bunu enişten gönderdi' dedi. Tabi o zaman oyunların orjinal olabildiğini bile bilmiyorum ben. Acer marka kötü bir laptop var onu kullanıyorum, Mayın Tarlası ve Pinball oynuyorum. Düşünün artık ne kadar sevindiğimi. Neyse, sonra kutunun üstüne baktım 'Hard Truck Apocalypse' hemen çıkardım taktım bilgisayara. Yükledim, başladım oynamaya. Oyunu tahminim 20-25 FPS'te falan oynuyordum. Yükleme ekranında 'abartmıyorum' 4-5 dakika bekliyordum. Buna rağmen, o müzikler (ki arabaya attım ve yolda giderken dinliyorum), görevler, yangınlar(!), savaş atmosferi. Hayatıma damga vuran oyundur Hard Truck Apocalypse. 'Abartıyorsun' diyebilirsiniz belki, fakat benim bu oyuna olan sevgim, çocukluğunu çok özleyen, o anılarına ve hatıralarına dönmek için herşeyini verebilecek olan, millet sigara içerken sevdiği kızı düşünürken kendisi mahallede oynadığı topu düşünen biri olduğum içindir ve bu oyun bana o günlerimi her oynadığımda tekrar ve tekrar hatırlatıyor. Her neyse bu yaşıma geldim ve sene 2020 hala oynuyorum. Witcher 3, RDR 2, AC gibi muazzam oyunlar piyasaya çıkmışken benim size kalkın bu oyunu oynayın diyecek halim yok. Bu oyunun kendim gibi kemik tayfası çok nadir de olsa görüyorum. Seviyorsa da onlar seviyor. Ama eskiyi özleyenler bir şans versin derim, kim bilir belki siz de kendinizden birşeyler bulursunuz..

Yazarken duygulandım..

İyi Oyunlar