Unadius
Cem (32)
> Merhabalar! Kendimi tanıtmak istedim: 1993 doğumluyum, 5 yaşımdan beri video oyunu oynuyorum. video oyunları benim için bir hobiden, ilgi alanından fazlasını ifade ediyor, yaşamımın ayrılmaz bir parçası. kimi zaman toparlanmak için araç, kimi zaman farklı şeyler hissetmenin yolu, kimi zaman eğlence, kimi zaman Amerikan filmlerinde gördüğümüz merdiven altındaki saklanmalık küçük oda

> RPG'lere zaafım var. hayatımdan 10k+ saati RuneScape'e verdim, 2005'ten beri dönem dönem oynuyorum, Old School çıktığından beri oradan devam ediyorum

> gerilimli ve tuhaf atmosferli oyunları seviyorum. bir oyun rüyama kadar girdiyse bana göre kalitelidir. ama "korku" oyunu sevmiyorum, beceremiyorum onları ben

> çok güzel dünyası olan ama çok kısa süren indie oyunlar var, böyle olması kalbimi kırıyor. ben istiyorum ki bir oyun en az 50 saat sürsün. ama her oyunda olmuyor demek ki

> küçükken çok severek oynamış olduğum oyunları memleket belliyorum, arada bir dönüp dönüp oynayıp eski günleri hatırlıyorum. Dungeon Keeper, Age of Mythology, Stronghold, Red Alert 2, Jazz Jackrabbit 2 bunların başlıcaları

> modernlerden en çok Skyrim, Hotline Miami, Torchlight ve New Vegas'ı seviyorum. Hellblade, Sea of Thieves, Titan Quest ve War for the Overworld de güzel

> çocukken PS2 oynardım, orada Shadow of Rome çok severdim. Tekken 5'in Devil Within ek paketi iyiydi, hatıra diye saklıyorum (2021 itibariyle kuzenime verdim PS2'yi, artık anılarımda yaşıyor)

> GameBoy'da Pokemon Blue ve Sapphire çok oynadım. artık eskisi gibi sabredemiyorum "wild" fightlara, oynamıyorum

> multi-player oyunlarda "versus" değil "co-op" modlarını tercih ederim. paylaşımcı oynamayı, oyun arkadaşımın çıkarını öncelikli tutmayı keyifli buluyorum. oyun oynarken çok heyecanlanırım ama oyun arkadaşına öfkelenenlere katlanamıyorum, kendim de yapmamaya çok özen gösteririm. ganimet toplamayı çok severim ama yanımda birileri varsa onlarla mutlaka paylaşırım ^^ ganimet olan yerde free-for-all pek sevmediğim bir yöntem yani

> inceleme yazmayı seviyorum, yazdığım incelemelere dönüp dönüp eklemelerde bulunuyorum. oynadığım oyunlarda Türkçe inceleme yazılmamışsa inceleme yazmaya özen gösteriyorum

> son yıllarda iyiden iyiye artan pazarlama ürünü "gamerlığı", "youtuberlığı", hiçbir faydalı içerik üretmeden şımara şımara video çekilen "twitch" furyasını sevmiyorum. özgün, faydalı içerik üretenler başımın üstüne ama tık avcılığı için abuk sabuk şeyler yapanlardan tiksiniyorum. belli başlı birkaç oyunun parlatılmasını hiç sevmiyorum. CS:GO, PubG, DotA2, LoL, Valorant gibi oyunlara antipatim var bu sebeplerden. ben küçükken de CS 1.6 oynamazdım. ayrıca "oyun içi satın alma" mekaniğinin oyunculuk deneyimini belirlemesinden de haz almıyorum, client/browser oyunları bu yüzden ilgi çekiciliğini yitiriyor, "pay to win" mantığı oyuncunun zekasına hakaret noktasına vardı

> arkadaş edinmeyi seviyorum, konuşmak isteyen eklemekten çekinmesin. oyunlar hakkında ya da hayata dair muhabbet ederiz, belki sevdiğimiz oyunları multi de atarız :)

> eğer sizi tanımıyorsam, herhangi bir şeyi satın alıp size hediye etmemi istemek için beni eklemeyin, çünkü olumsuz yanıt vereceğim. boşuna yormayalım birbirimizi

> sizi eklediysem ve "kim bu?" diye profilime bakıyorsanız: yarattığınız içerikleri beğenirsem arkadaş olarak ekliyorum. ekran görüntüsü, inceleme hatta bazen bir yorumunu beğenerek eklediğim insanlar oluyor. kabul eden insanlarla oyunlar hakkında tartışıyorum, fikir alışverişinde bulunuyorum, düzenli inceleme yazanların incelemelerini takip ediyorum. kabul ederseniz müteşekkir olurum :)

> oynanacak çok fazla güzel oyun, oyun oynayacak çok az zaman var
> Merhabalar! Kendimi tanıtmak istedim: 1993 doğumluyum, 5 yaşımdan beri video oyunu oynuyorum. video oyunları benim için bir hobiden, ilgi alanından fazlasını ifade ediyor, yaşamımın ayrılmaz bir parçası. kimi zaman toparlanmak için araç, kimi zaman farklı şeyler hissetmenin yolu, kimi zaman eğlence, kimi zaman Amerikan filmlerinde gördüğümüz merdiven altındaki saklanmalık küçük oda

> RPG'lere zaafım var. hayatımdan 10k+ saati RuneScape'e verdim, 2005'ten beri dönem dönem oynuyorum, Old School çıktığından beri oradan devam ediyorum

> gerilimli ve tuhaf atmosferli oyunları seviyorum. bir oyun rüyama kadar girdiyse bana göre kalitelidir. ama "korku" oyunu sevmiyorum, beceremiyorum onları ben

> çok güzel dünyası olan ama çok kısa süren indie oyunlar var, böyle olması kalbimi kırıyor. ben istiyorum ki bir oyun en az 50 saat sürsün. ama her oyunda olmuyor demek ki

> küçükken çok severek oynamış olduğum oyunları memleket belliyorum, arada bir dönüp dönüp oynayıp eski günleri hatırlıyorum. Dungeon Keeper, Age of Mythology, Stronghold, Red Alert 2, Jazz Jackrabbit 2 bunların başlıcaları

> modernlerden en çok Skyrim, Hotline Miami, Torchlight ve New Vegas'ı seviyorum. Hellblade, Sea of Thieves, Titan Quest ve War for the Overworld de güzel

> çocukken PS2 oynardım, orada Shadow of Rome çok severdim. Tekken 5'in Devil Within ek paketi iyiydi, hatıra diye saklıyorum (2021 itibariyle kuzenime verdim PS2'yi, artık anılarımda yaşıyor)

> GameBoy'da Pokemon Blue ve Sapphire çok oynadım. artık eskisi gibi sabredemiyorum "wild" fightlara, oynamıyorum

> multi-player oyunlarda "versus" değil "co-op" modlarını tercih ederim. paylaşımcı oynamayı, oyun arkadaşımın çıkarını öncelikli tutmayı keyifli buluyorum. oyun oynarken çok heyecanlanırım ama oyun arkadaşına öfkelenenlere katlanamıyorum, kendim de yapmamaya çok özen gösteririm. ganimet toplamayı çok severim ama yanımda birileri varsa onlarla mutlaka paylaşırım ^^ ganimet olan yerde free-for-all pek sevmediğim bir yöntem yani

> inceleme yazmayı seviyorum, yazdığım incelemelere dönüp dönüp eklemelerde bulunuyorum. oynadığım oyunlarda Türkçe inceleme yazılmamışsa inceleme yazmaya özen gösteriyorum

> son yıllarda iyiden iyiye artan pazarlama ürünü "gamerlığı", "youtuberlığı", hiçbir faydalı içerik üretmeden şımara şımara video çekilen "twitch" furyasını sevmiyorum. özgün, faydalı içerik üretenler başımın üstüne ama tık avcılığı için abuk sabuk şeyler yapanlardan tiksiniyorum. belli başlı birkaç oyunun parlatılmasını hiç sevmiyorum. CS:GO, PubG, DotA2, LoL, Valorant gibi oyunlara antipatim var bu sebeplerden. ben küçükken de CS 1.6 oynamazdım. ayrıca "oyun içi satın alma" mekaniğinin oyunculuk deneyimini belirlemesinden de haz almıyorum, client/browser oyunları bu yüzden ilgi çekiciliğini yitiriyor, "pay to win" mantığı oyuncunun zekasına hakaret noktasına vardı

> arkadaş edinmeyi seviyorum, konuşmak isteyen eklemekten çekinmesin. oyunlar hakkında ya da hayata dair muhabbet ederiz, belki sevdiğimiz oyunları multi de atarız :)

> eğer sizi tanımıyorsam, herhangi bir şeyi satın alıp size hediye etmemi istemek için beni eklemeyin, çünkü olumsuz yanıt vereceğim. boşuna yormayalım birbirimizi

> sizi eklediysem ve "kim bu?" diye profilime bakıyorsanız: yarattığınız içerikleri beğenirsem arkadaş olarak ekliyorum. ekran görüntüsü, inceleme hatta bazen bir yorumunu beğenerek eklediğim insanlar oluyor. kabul eden insanlarla oyunlar hakkında tartışıyorum, fikir alışverişinde bulunuyorum, düzenli inceleme yazanların incelemelerini takip ediyorum. kabul ederseniz müteşekkir olurum :)

> oynanacak çok fazla güzel oyun, oyun oynayacak çok az zaman var
ออฟไลน์อยู่ในขณะนี้
กล่องแสดงผลงานอาร์ตเวิร์กโดดเด่น
The Very Pulse Of The Machine
10 1
กล่องแสดงผลงานภาพหน้าจอ
"Biliyordu, bu dünya boyunca keşfedilmeyi bekleyen işaretler ve simgeler vardı. Orada anlam vardı, sen bulmayı bilirsen."
11
กล่องแสดงผลงานบทวิจารณ์
เล่นไปแล้ว 11.3 ชั่วโมง
Eğer bir oyundan ilk seferki keyfi alabilmek için o oyunu unutup baştan oynama şansım olsaydı, bunu kesinlikle Hellblade için kullanırdım.

"Bir insan neden acı çeker, psikolojik olarak neden bu kadar çok acı çekiyoruz?" diye düşündüğüm bir dönemde oynamıştım bundan 2 yıl önce. Oyunun sonunda kendi cevabımı aldım. Acayip etkilendim oyundaki her şeyden.

Fantastik bir evren resmediyor olsa da gerçek hayata dair birçok konuya değiniyor ve bilim insanlarına danışılarak kurgulandığı için etkileyiciliği üst düzeyde. Atmosferi, seslendirmeleri, her şey o kadar güzel planlanmış ve tasarlanmış ki. Bugüne kadar yüzlerce oyun oynadım, ilk defa bir karakterin yüzünde "ölüm soğukluğunu" bu kadar net hissettim. Öldüğümde Senua'nın yüzüne baktığımda hala irkiliyorum.

Bu oyunda dövüş, tamamlayıcı bir öge olarak kullanılmış, en gelişkin olması hedeflenen bileşeni değil bence. Oynamadan önce bunu göz önünde bulundurmanızı öneririm. Tansiyonun çok yükseldiği sahneler var ama silah çeşitliliği veya uzun combolar beklenmemeli, yine de mekanikler yeterli gelmişti bana.

Oyunun esas hedefi, hikayenin içine çekmek oyuncuyu; birçok konuya değiniyor. Korku, sevgi, acı, mücadele bunlar bence başı çekenlerden. Neredeyse her diyalogda bir mesaj var, rün tabletlerde aynı şekilde. Spoiler vermekten çekindiğim için örnekleyemiyorum. Ne yazarsam yazayım, yeterince iyi açıklayabildiğimi düşünmüyorum zaten Hellblade'i.

Devam oyununu büyük bir heyecanla bekliyorum.

"Dünyanın yıkıldığını söylüyorsun. Güzel. Bırak yıkılsın ve göz yaşı dökmeye cesaretin olsun. Dünyanı yerle bir et! Ancak o zaman, bir yenidoğan olarak, yepyeni bir dünya görebilirsin."
กล่องแสดงผลงานอาร์ตเวิร์ก
Málmhaus (2013)
9 3
กิจกรรมล่าสุด
841848 19 เม.ย. @ 12: 34am 
---İŞE YARAYAN EN GÜÇLÜ KİRALIK BARBARLAR LİSTESİ---

-Tavşan Yiyen Mutluluk Vadisi Yağmacısı VALKUR
-Dagotunun Aslan Tıraşçısı Vahşi Adam KORAK
-Bengle Vadisinin Keçi Parçalayan, Boğa Zıbartan Canavarı KORVAK
-Tavşan Yumruklayan HİVAR
-Üç Parmaklı WILL
-Fena Huylu SPANZO
-Müthiş Atlayıcı GANTR
-Sert PÖRSİ (Sonuncu, çok fazla dayanacağını sanmam)
841848 19 เม.ย. @ 12: 32am 
lapacı: şu işe bak konuşan bi balık. balık aynı bizim kaptana benziyo
jack: lapacı benim
lapacı: bu balık bir sahtekar, kaptan olduğunu iddia ediyor. kaptanın ehliyetini kredi kartlarını alıp müslifçe harcamalar yapacağını sanıyor uyanık
agnus: bu balık gerçekten sahtekar
jack: sizi man kafalar benim ben
lapacı: bak bak yine aynı şeyi yapıyo
agnus: ip atıp onu çekelim yukarda haklayalım
lapacı: sana ip atıp seni yukatı çekeceez (ona inandığımızı zannediyor)

balık onlar yutar ve;
agnus: ah balık bizi mideye indirdi
lapacı: iyi tarafından bak, konuşan bi balık yakaladık
jack: sizi kuş beyinliler ben kaptanım
lapacı: balıksın
lack: kaptanım
lapacı: balıksın...ikna oldum bu kaptanmış:))
Sleep Party People 13 เม.ย. @ 11: 30am 
Bak qardaşım mən bu internetə ayda 60 manat verirəm və sənin gönderilerini görmək məcburiyyətində deyiləm dıbını gibərəm 1 həftədir sənin göndərmələrin
çıkıyo qarşıma andla ip ünvanını tapar nöqtə döyüntüləri
giberim mən sənin gönderilerini görmək məcburiyyətində deyiləm beyfendi bidaha gorusmemek üzrə gibtirgit əlimdən qəza çıxmasın dıbına qoyaram yoxsa
Sleep Party People 11 เม.ย. @ 8: 27pm 
⠄⠄⠄⠄⣀⣶⣶⣶⣶⣶⡦⣰⠶⠶⢿⢷⢿⠾⠶⠂
⠄⠄⠄⣾⡿⢿⡿⣟⣿⣽⣻⢾⡿⣿⣿⣿⣿⡿⣿⣳⠆⠄⠄⠄⢀⣠⣶⣿⣿
⢠⣴⣿⡏⢘⣾⣻⢯⣗⡷⡯⣷⣺⣝⣞⠓⠓⠋⠁⠄⠄⠄⣠⣶⣿⣿⣿⣿⣿
⢸⣽⣿⢿⡋⠊⡈⠹⡮⡯⡯⣗⡷⡯⣾⡀⠄⠄⠄⠄⢰⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿⣿
⠸⢿⣿⣿⡦⣂⣐⡰⡯⡯⣫⣗⡯⡿⣵⡃⠄⠄⠄⠄⠄⠙⢿⣿⣿⡟⠉⠁
⠄⠘⠿⣿⣿⡯⣗⡯⣯⡫⣗⢷⢽⢽⣺⢵⡢⠄⠄⠄⠄⠄⠈⢿⣿⣇
⠄⠄⠄⠙⠿⣟⠗⣟⡮⡯⣞⡽⡽⡝⠚⠉⠁⢀⡀⠄⠄⠄⣤⣶⠿⠿⠄
⠄⠄⠄⢰⣟⢧⣿⣯⣟⢾⢕⡯⡯⣳⣖⡯⣟⣟⣯⠄⠄⠄⢻⣧
⠄⠄⠄⢸⠞⣿⣿⣻⡺⣝⡓⡽⡽⣵⣳⡛⠙⠁⠄⢀⣀⠄⠄⠁⠂
⠄⠄⠄⢸⢸⣟⣗⢧⢫⡰⢺⡽⣝⣞⢾⢽⣳⣿⣻⣯⣿⠄
⠄⠄⠄⠄⠈⣨⣆⢞⢎⣾⣻⣺⣳⢽⢯⣟⣷⣻⣽⣿⡾
⠄⠄⠄⠄⠄⣿⣿⡧⢿⣿⣿⢾⣽⣻⣽⡷⣿⣻⣯⠗⠁
Gökhan 29 มี.ค. @ 3: 40pm 
Gökhan 1 มี.ค. @ 12: 00pm