Persona 5 Royal ne anlatmak istiyor, neden oynanmalı, oyun dünyasının en iyi antagonisti Takuto Maruki kimdir, P5R başarılı bir oyun mudur?

-İlk soru; Persona 5 Royal ne anlatmak istiyor?

Persona 5 Royal'in merkezinde, sistemin yozlaşmış yapısına ve bireyin özgürlüğüne dair güçlü bir eleştiri yatıyor. Oyun, toplumda güçlülerin zayıfları nasıl sömürdüğünü, bireylerin nasıl baskı altına alındığını ve insanların “maskeler” takarak gerçek benliklerinden uzaklaştığını anlatıyor.
Oyunun sloganı olan “Take Your Heart”, kişisel özgürlüğü ele geçirmenin ve kendin olmanın önemini vurguluyor. Kahramanımız Joker ve onun ekibi, toplumun yozlaşmış figürlerine karşı savaşarak kendi kaderlerini ellerine alıyorlar. Oyunun en büyük mesajlarından biri şu: Bireyin, kendisini kısıtlayan zincirleri kırıp kendi yolunu çizme hakkı vardır.
Oyun, gücü elinde tutanların adaletsizce başkalarını manipüle ettiğini ve sömürdüğünü gösteriyor. Ana kötü karakterler (Palace sahipleri), toplumun farklı kesimlerinden güçlü figürler (öğretmen, sanatçı, CEO, politikacı vb.) ve hepsi kendi alanlarında baskıcı bir düzen kurmuşlar. Persona 5 Royal, sistemin içindeki bu çürümüşlüğü sorguluyor ve oyuncuya şu soruyu soruyor: “Sistemin içinde yaşarken ona boyun eğmeli misin, yoksa değiştirmeye mi çalışmalısın?”
Oyun, bireysel irade ve toplumsal kontrol arasındaki gerilimi de işliyor. Oyunun finaline doğru, insanlar kendi özgür iradelerinden vazgeçip, "daha kolay bir hayat" uğruna başkalarının onlar adına karar vermesine izin veriyor. Bu, toplumun otoriteye nasıl kolayca boyun eğebildiğini ve bireyselliğini kaybettiğini eleştiren sert bir mesaj. Oyuncuya şu soruyu soruyor: “Gerçekten kendi kararlarını mı veriyorsun, yoksa toplumun seni şekillendirmesine izin mi veriyorsun?”
Persona 5’in en güçlü metaforlarından biri "maske" kavramı. Herkes toplumda bir rol oynuyor ve bu rollerin altında bastırılmış arzular, korkular ve gerçek kimlikler yatıyor. Joker ve ekibi, Metaverse’e girerek gerçek benliklerini keşfediyor ve toplumun onlara dayattığı maskeleri parçalıyor.
Asıl kısma gelirsem: yazarın vermek istediği mesajlar olurdu. Oyun, otoriteye boyun eğmek yerine, onunla mücadele etmenin mümkün olduğunu söylüyor.
Joker ve ekibi, yozlaşmış dünyayı değiştirmek için risk alıyorlar ve oyuncuya da aynı cesareti aşılamaya çalışıyorlar. Oyun, insanların kaderlerini kendilerinin belirlemesi gerektiğini vurguluyor.
Ancak, Phantom Thieves’in etkisiyle, insanlar uyanmaya başlıyor ve kendi kaderlerini ele almaya cesaret ediyorlar. Oyunun maskeler metaforu, insanın başkalarının beklentilerine göre değil, kendi istediği gibi yaşaması gerektiğini anlatıyor.

-İkinci soru; Persona 5 Royal, neden oynanmalı?

Muhteşem Hikâye ve Karakterler: Ana karakterin haksız yere suçlanıp Tokyo’ya taşınmasıyla başlayan hikâye, toplumsal yozlaşmaya karşı savaşan Phantom Thieves of Hearts’ın doğuşunu anlatıyor. Her bir takım üyesinin geçmişi, motivasyonları ve gelişimi o kadar iyi işlenmiş ki, hepsiyle bağ kurmak mümkün.
Eşsiz Oynanış Mekanikleri: Persona 5 Royal, gündüzleri okul ve sosyal hayatı yönetirken, geceleri Palace adı verilen zindanlarda savaşarak ilerlediğin çift taraflı bir oynanış sunuyor. Zaman yönetimi kritik bir unsur, çünkü kiminle vakit geçirdiğin ve hangi aktiviteleri yaptığın hem hikâyeye hem de savaş gücüne doğrudan etki ediyor.
Gelişmiş ve Stratejik Savaş Sistemi: Turn-based savaş sistemi, Baton Pass gibi mekaniklerle hız kazanırken, Persona koleksiyonu ve Fusion sistemiyle inanılmaz bir derinlik sunuyor. Royal sürümü, Showtime Saldırıları ve yeni yeteneklerle savaşları daha da eğlenceli hâle getiriyor.
İkonik Sanat Tarzı ve Müzikler: Geldik işin en etkileyici kısmına, Shigenori Soejima’nın karakter tasarımları ve oyunun genel sanat yönetimi çizgi roman estetiğiyle çarpıcı bir görsellik sunuyor. Öte yandan, Shoji Meguro’nun yaptığı jazz ve acid-funk tarzı müzikler (özellikle I Believe, Last Surprise, Beneath the Mask, Rivers in the Desert ve Life Will Change) kesinlikle unutulmaz.
Royal sürümü, orijinal oyuna kıyasla:
✅ Yeni bir son sınıf hikâyesi (3rd Semester arcı, ki bu oyunun en iyi arcı) ve karakterler (Kasumi ve Maruki)
✅ Daha fazla sosyal bağlantı ve etkinlik
✅ Zindan tasarımlarında büyük iyileştirmeler
✅ Çeşitli yeni müzikler ve dövüş mekanikleri ekliyor.
Kısacası eğer iyi yazılmış karakterler, sürükleyici bir hikâye ve tatmin edici bir oynanış arıyorsan, Persona 5 Royal kesinlikle kaçırmaman gereken bir deneyim.

-Üçüncü soru; Oyun dünyasının en iyi antagonisti Takuto Maruki kimdir? (Ağır spoilerlı)

Takuto Maruki, Persona 5 Royal’ın üçüncü dönemiyle birlikte oyuna eklenen bir karakter ve aynı zamanda oyunun en derinlikli ve etkileyici antagonistlerinden biri. Onu "oyun dünyasının en iyi antagonistlerinden biri" yapan şey ise saf kötülükten ziyade, haklı görülebilecek bir amaca sahip olması.
Başlangıçta, Shujin Akademisi'nde danışman psikolog olarak karşımıza çıkar. Kamoshida olaylarından sonra öğrencilerin yaşadığı travmaları hafifletmek için okula katılır ve ana karakterle yakın bir ilişki kurar. İlk bakışta oldukça nazik, yardımsever ve öğrencileri gerçekten önemseyen bir karakter gibi görünür. Ancak, hikâye ilerledikçe Maruki'nin aslında bambaşka bir amacı olduğu ortaya çıkar.
Maruki'nin amacı klasik kötülerin aksine dünyayı kaosa sürüklemek ya da insanlara zarar vermek değildir. Tam tersine, insanların acı çekmesini önlemek için onların bilinçli kararlarını manipüle ederek ütopik bir dünya yaratmayı hedefler.
Maruki, insanların en derin arzularını yerine getirerek onları trajediden, üzüntüden ve hayal kırıklıklarından kurtarmak ister. Ama asıl soru şu: Eğer insanlar kendi seçimlerini yapmaz ve acıyı hiç yaşamazsa, gerçekten mutlu olabilirler mi?
Bu, Persona 5 Royal’ın en büyük felsefi tartışmalarından biri hâline gelir. Oyunun ana teması özgür irade ve bireyin kendi hayatını yönlendirme hakkı olduğu için, Maruki’nin sunduğu "acıdan arınmış dünya" aslında oyuncuyu etik bir çıkmaza sokar. Maruki’nin dünyayı değiştirme arzusu, kendi geçmişinde yaşadığı büyük bir trajediden doğar. Sevgilisi Rumi, ailesinin trajik bir şekilde öldürülmesine tanık olduktan sonra ağır bir psikolojik çöküş yaşar. Maruki, sevgilisinin acı çekmesini istemediği için onun travmasını ortadan kaldıracak bir çözüm bulmaya çalışır. Ancak farkında olmadan Rumi’nin anılarını değiştirerek onu kendi geçmişinden koparır. Rumi mutlu olur, ama artık Maruki’yi tanımaz bile.
Bu olay, Maruki’nin bilinçaltında "insanların acılarından arınması için anılarının ve gerçekliğin değişmesi gerektiği" düşüncesini pekiştirir.
Diğer JRPG kötüleri gibi Maruki, sadece "yenilmesi gereken bir engel" değildir. Oyuncuya gerçek bir ahlaki ikilem sunar:
Onun tarafını tutarsan, insanlar acı çekmeyecek, geçmişteki hatalarını unutacak ve her şey yoluna girecek.
Ona karşı gelirsen, insanlar acı çekmeye devam edecek ama kendi kaderlerini seçme hakkına sahip olacaklar.
Bu, Persona 5 Royal’ın en büyük duygusal çatışmalarından biridir çünkü Maruki’nin sunduğu dünya gerçekten cazip görünmektedir.
Maruki, güçlü bir Bilinç Manipülasyonu yeteneğine sahiptir. Azathoth ve daha sonra Adam Kadmon adlı güçlü Persona'ları kullanarak kendi gerçekliğini şekillendirir. Ancak, oyunun son savaşı boyunca onun sadece güçle değil, saf iradesiyle savaştığını görürüz. Maruki’nin yenilgisinden sonra bile, o bir "kötü adam" olarak kalmaz. Oyunun sonunda, Phantom Thieves’in kararını kabul eder ve kendi yoluna gitmeye karar verir. Normal bir hayat sürmeye çalışır ve son sahnede oyuncuya son bir kez göz kırpması, onun hala aynı idealizmi içinde taşıdığını gösterir.
"I gave up everything! Everything!!! So, why!? Why... Why Rumi!? A reality where...no one suffers..."

-Son soru; P5R başarılı bir oyun mudur?

Artık bu kısmı uzatmaya gerek olmadığını düşünüyorum. P5R, diğer Personalara kıyasla zayıf olsa da oynanması gereken bir başyapıttır.