Sheriy
 
 
:iloveu:
Momenteel offline
1 vastgelegde spelverbanning | Info
2412 dag(en) sinds vorige ban
Artworkshowcase
Uitgelichte illustratieshowcase
x
Favoriete gids
Gemaakt door -
266 beoordelingen
Favoriete spel
265
uur gespeeld
45
Prestaties
Screenshotshowcase
Zeldzaamste prestaties
Recensieshowcase
16,7 uur gespeeld
Benim favori Resident Evil oyunlarımdan biri.Nasıl oldu bilmiyorum yani çünkü Ethan'dan gerçekten haz etmem öyle ki hala canavar görünce falan şaşırıyor 3 senede nasıl unutursun arkadaşım bunu delirdin herhalde.neyse sonra geçiyor ama merak etmeyin.Şimdi başlayabiliriz

Village'ı oynayabilmek için 7. oyunu kesinlikle oynamanız gerekiyor çünkü Village'ın hikayesi 7. oyundan 3 yıl sonrasında geçiyor. Ethan Mia'yı kurtarmış ve nur topacı gibi bir çocuğa sahipler. Topaç diyorum ama gerçekten topaç bir bebişimiz var çok fazla görmüyoruz ama kucağımıza aldığımız sahnede öpe öpe mıncıra mıncıra sevmek istedim kendilerini. Mutlu aile tablosuna sahip olsak da pek tabii onlar da kendi aralarında sorunlar yaşıyorlar ve tartışıyorlar bu tartışmalar çok uzamıyor güzelce tatlıya bağlanıyorken sevgili Chriscim (Chris Redfield) hemmen fırlıyor ve evlerine bir baskın yapıp fragmanda da şahit olduğumuz üzere Mia'yı tam alnının ortasından vuruyor. Biz daha o şoku atlatamamışken Chris angutu bebeğimizi de alıp gidince iyice gözümüz kararıyor ve kendimizi oyuna ismini vermiş olan köyün (Village) tam ortasında buluyoruz. Gözümüzde belirlediğimiz iki görevimiz var an itibariyle 1. Rose'u kurtarmak (topaç bebişimiz) 2. Angut Chris'in derdini öğrenmek (pata puta dövüp kafasını kırmak desem daha doğru olur baya delirmiştim Chris'e).

-Bu oyunda aksiyon aslında çok yoğun değil. Leon veya Chris gibi karakterlerimizin aksine Ethan sıradan bir insan. Ne bir savaş bilgisi,ne bir polisiye eğitimi ne de bu olaylarla ilgili hiçbir bilgisi yok tekniken.-
Village'ın temasının 7. ve 4. oyuna benzeyeceğini zaten biliyorduk. Leon'un o ispanyol köyünde/kasabasında yaşadığı deneyimlerle Ethan'ın deneyimleri birbirlerine baya benziyorlar. Oynamaya devam ettikçe benzerlikler çok daha belirginleşiyorlar lakin ekstra olarak 7. oyundaki oynanış dinamiği ve kamera konusundaki değişimleri bu oyunda da devam ettirmişler o yüzden farklı atmosferde olduğunuzu hissediyorsunuz. O benzerlikler sadece tatlı bir dejavu oldu benim için. 4. oyunda olduğu gibi köy atmosferine girsek de oyunun bütünlüğüne baktığımda her bölgenin aslında kendi içerisinde farklı izler taşıdığını görüyoruz.

Dimitrescu Kalesi seriden sık sık aşina olduğumuz Karakol, Malikane gibi bir işleyişe sahip. Bu kısımlarda kilitli olan kapıları açmaya çalışıyor ve bazı ufak bulmacalar ile sıkıştığınız bu yerden aslında kaçmaya çalışıyorsunuz(Bulmacalar eski oyunlarda olduğu gibi detaylı değil ve çok kolay çözülebiliyor.). Tüm bu dinamikleri bir kenara bırakıp Donna Beneviento'nun ufak malikanesine gittiğimizde ise oyunun çehresi inanılmaz derecede değişiyor.Ben nereden nereye geldim ne oluyor şu an şokunu yaşamadım desem yalan olur. Oyunda her zaman korku öğeleri vardı ama Beneviento'nun evi bu konuda o kadar zirve ki benim için kendimi P.T. gibi bir evrende hissettim. O gerginlik çok güzeldi. Oyunun en korktuğum ve en sevdiğim yeri o bölümdü.

Oyunda beni garip bir şekilde etkileyen olaylardan birisi şu ki Ethan ve Chris gibi iki zıt alakasız karakterin arasındaki ilişki sürekli bir merak uyandırıyor. O dinamikleri karakterlerinin derinliği çok hoşuma gitti.Bu beni o kadar etkiledi ki sürekli neden nasıl dedim ve oyuna baya bağladı beni bu merakım. Lakin sadece belirli karakterlere özenmiş olacaklar ki oyunda karşılaştığım neredeyse diğer tüm karakterleri üstün körü yazmışlar hiçbir derinlikleri yok çok boşlardı yani. Görsel olarak evet kabul ediyorum hepsi ilgi çekiciydi ama işin içine karakter derinliği girdiğinde çoğu bomboştu. Oyunun içindeki en etkili, en can alıcı konuşmalar bile fragmanda gösteriliyor inanın(bu durumu hiç beğenmemiştim).Çözemediğim bir kaç karakter oldu tabii benim de,bende merak uyandıran çok ilgimi çeken karakterler oldu ama sona yaklaştıkça çok basit amaçları olduğunu görmek alnıma vurdurdu bana. Bu da bana mükemmel bir potansiyeli çok basit aksiyon unsurları için heba ettiklerini düşündürdü. Mesela RE 7 ile kıyaslamam gerekirse o oyunun en özel yönü aile dramını o derinliği de içerisinde barındırmasıydı. Her karakter özenle yazılmıştı ve derinlik katan çok iyi diyalogları vardı. Jack Baker'ın(Evin babası.) her şeyi açıkladığı,ne hale geldiklerini anlatırken ki o ifadesi, nasıl bir çıkmaza düştüklerini anlattığı sahne beni gerçekten çok etkilemişti.Maalesef Village bu konuda eksik kalıyor.

Resident Evil Village korku ve aksiyon dengesini güzel oturtmayı başarmış bana göre. Hikayenin detaylarını etrafı araştırarak öğrenebildiğimiz gibi bu araştırma durumu aynı zamanda gerilimi tetikleyen en önemli unsur olarak karşımıza çıkıyor. Hem kapalı mekanlarda hem de köy kısmında sürekli tetik üzerinde ilerledim. Korku unsurları bazı noktalarda jump scare dediğimiz yönteme bağlı kalsa da oyunun genel atmosferinin gerilimi yukarıda tuttuğunu da söylemem gerekiyor.Oyunda zombiler dışında kurt adamlar, mekanik canavarlar ya da Lycan denen zombi, kurt adam karışımı bir türle mücadele ediyoruz. Bu türler klasik zombilere göre biraz daha aklı selim hareket ediyorlar diyebilirim (gerçekten benden zeki olduklarını düşündüğüm anlar oldu). Ateş ettiğimizde sağa sola kaçıyor ve en umulmadık yerlerde göğsümüzü parçalayabiliyolar. Çatışma dinamikleri genel olarak eğlenceli ve stres altında geçti benim için. Zaman zaman aksiyona girdiğim ama çoğunlukla etrafı araştırırken gerildiğim bir oyun oldu. Bu stres durumu oyunun sonlarında ise yerini abes boss mücadelesi ve katıksız aksiyona bırakıyor. Yani bu iki kısmı birine gösterseniz ayrı oyunlara ait olduğunu bile düşünebilir.
-Ekstra olarak belirtmeliyim ki diğer oyunlarda çok kullanmadığım dinamit bomba mayın flash vsler bu oyunda çok işime yaradı.-


Loot sisteminden bahsetmem gerekirse mühimmat konusunda Resident Evil Village'ın eli bol bir oyun olduğunu söylemem koca bir yalan olur(ben baya pinti olduğum için çok sorun yaşamadım). Bu yüzden sıktığımız her kurşuna dikkat etmemiz lazım. Yeteri kadar etrafta gezinip loot yapamazsanız elinizde bir bıçakla dımdızlak kalırsınız ben size söyleyeyim. Bulduğumuz bu eşyaları haritanın belli noktalarındaki tombişim Duke'a vererek değerlendiriyoruz. Duke bize mühimmat sattığı gibi silahlarımız konusundaki güncellemeleri de hallediyor. Ha ama sakın mühimmat denince aklınıza hemen basarım parayı doldururum şarjörleri ne var bunda gelmesin. Çünkü Duke'un elindeki mühimmat da sayılı ve aldığınızda tükeniyorlar.(sonra koca bir zort) Bu da etrafı araştırmayı, mermi ve değerli eşya bulmayı daha önemli bir hale sokuyor. Benim yaptığım en temel hataya değinmek istiyorum belki siz dikkat edersiniz şöyle ki Duke aynı zamanda etrafta gördüğünüz ve öldürüp topladığınız hayvan etlerini de güzel bir şekilde değerlendirebiliyor. Oyunun belli bir noktasından sonra mutfak seçeneği açılıyor ve karakterimiz bir Chef misali yemek yapabiliyor. Bu yaptığımız yemekler bizim bazı özelliklerimize etki ediyor mesela canımız azaldı diyelim can barımızı yavaş yavaş dolduruyor ya da kendimizi koruduğumuzda daha az hasar alıyoruz bu kadarla sınırlı kalmıyor inanın bir ton özellik var buna benzeyen. Ben ilk oynadığımda bunu yapmadım bilmediğim için her şeyi satmıştım sonrasında da deneyimlemeye üşendim. O yüzden bir sonraki oynayışımda deneyimleyip eğlendiğim bir olay oldu. Yani sakın oyunun başında avladığınız hayvanların etini hemen satmayın (aman mermi alırım eti ne yapacağım yahu demenizi önermem) sonradan çok değerleniyor.

RE Village grafik ve atmosfer anlamında çok çok başarılı bulduğum bir oyun. Köye attığım ilk adımdan itibaren oyunun kendine ait o dokusu,atmosferi ciğerlerime dolsun istedim. Dehşet bir yıkımın olduğu köy evlerinin arasında dolaşırken Dimitrescu kalesi tüm o göz alıcılığı ile ben buradayım diye bas bas bağırıyor. Günümüzde geçse de orta çağ atmosferini oyuna çok güzel yansıtmışlar. Gittiğiniz her bölgede oyunun atmosferinin ne kadar değiştiğini net bir şekilde görebiliyorsunuz. Kasvetli alanlardan zindanlara, sisli köprülerden karanlık arazilere kadar atmosfer bakımından zengin bir işleyiş sizi bekliyor.Beni çok tatmin etti umarım sizi de eder.♥
Recente activiteit
16,9 uur in totaal
laatst gespeeld op 24 sep 2024
0,5 uur in totaal
laatst gespeeld op 8 jun 2024
Prestatievoortgang   0 van de 25
3,7 uur in totaal
laatst gespeeld op 8 jun 2024
Prestatievoortgang   20 van de 20
BakiDenizz 25 apr 2023 om 21:36 
:steamsalty:
Phukiy 29 mrt 2023 om 18:37 
karılara kara büyü🧙‍♀️
Mustone 29 mrt 2023 om 18:32 
GAMZEMİKKKKKKOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOOMMMMM YENİ İŞİNDE BAŞARILAR, UMARIM HER ŞEY GÖNLÜNCE OLUR. SENİ ÇOOOOOOOOOOOOOOOOOOK SEVİYORUUUUUUZZZZZ. BİZİ UNUTMA SadCat :steamsad: (çünkü biz seni unutmayacağız.) BLELELELELE
Amk Hayatı 29 mrt 2023 om 17:59 
И я буду бояться остаться один наодин
Phukiy 29 mrt 2023 om 17:48 
bi şey yok bi şey yok bi şey yok bi şey yok bi şey yok bi şey yok bi şey yok bi şey yok bi şey yok bi şey yok bi şey yok bi şey yok bi şey yok bi şey yok bi şey yok bi şey yok bi şey yok bi şey yok bi şey yok bi şey yok bi şey yok bi şey yok bi şey yok bi şey yok bi şey yok bi şey yok bi şey yok bi şey yok bi şey yok bi şey yok....
RURO 3 feb 2023 om 11:34 
:emofdr: