Installer Steam
log på
|
sprog
简体中文 (forenklet kinesisk)
繁體中文 (traditionelt kinesisk)
日本語 (japansk)
한국어 (koreansk)
ไทย (thai)
Български (bulgarsk)
Čeština (tjekkisk)
Deutsch (tysk)
English (engelsk)
Español – España (spansk – Spanien)
Español – Latinoamérica (spansk – Latinamerika)
Ελληνικά (græsk)
Français (fransk)
Italiano (italiensk)
Bahasa indonesia (indonesisk)
Magyar (ungarsk)
Nederlands (hollandsk)
Norsk
Polski (polsk)
Português (portugisisk – Portugal)
Português – Brasil (portugisisk – Brasilien)
Română (rumænsk)
Русский (russisk)
Suomi (finsk)
Svenska (svensk)
Türkçe (tyrkisk)
Tiếng Việt (Vietnamesisk)
Українська (ukrainsk)
Rapporter et oversættelsesproblem
balkonda puro keyfi yapıyordum. akşam olmuş, hava kararmıştı. karanlıktan da yararlanarak balkonda iki üç posta otuzbir çekip içeri girdim. yalnız bir sorun vardı : karnım çok acıkmıştı. alternatif bir fikir bulmalı idim.
tavuk almaya karar verdim. doğruca markete koştum. et ürünleri bölümünden aldım bütün halindeki pilicimi. ödemeyi de yaptıktan sonra atladı arabama ve geldim evime. pilicim güzelce pakete yerleştirilmişti. kibarca açtım pakedi. ve , kalp atışlarımı hızlandıran , tahrik edici o manzarayla karşılaştım ...
asaletli sikim adeta donumdan dışarıya çıkmaya çalışıyordu , taş gibi olmuştu ... tavuğun pembe götü önümdeydi. dayanamadım... okşamaya başlkadım , şaplak attım , parmakladım , iki üç dil darbesi attım ...
kendime geldiğimde ben altta idim, tavuk ise kucağıma çıkmıştı. tekrar üste çıktım , ama bir şey farkettim : sikim acımaya başlamıştı. çıkardım hemen. sikimi çıkarır çıkarmaz , tavuğun götünden döl akmaya başladı. orgazm oluyor sanmıştım . aceleyle yapıştım tavuğun götüne dudaklarımla. ne sandınız , dölümün boşa akmasına müsade mi edecektim ..?