Recent reviews by XavioN

Bu oyunda başarılı olmak için Mustafa Kemal gibi ileri görüşlü olmak gerek.

Evet yanlış duymadınız. Oyunda yanlış dizayn edilmiş her sokak, yanlış konumlandırılmış atık veya temiz su pompası, çöplük, sanayi alanı şehriniz büyüdükçe karın ağrılarına sebep olabiliyor. +20 saati tek bir şehirde harcamış birisi olarak size önerilerimi maddeler halinde sıralamak isterim.

- Öncelikle ''yol yabdım'' demeyin keza yaptığınız yollar 2023 şeritli olsa bile örneğin çevre yolundan sanayiye bağlanan yol ise tırcı abilerimiz o yolu itinayla trafiğe boğabilir. Bu yüzden yoğun trafik olan yerlerde gelen trafiği olabildiğince dağıtmaya çalışın.
- Trafik butonuna bastığınızda kızarmış yollar görmek istemiyorsanız özellikle sanayi bölgenize yapacağınız çevre yolu tek yönde aksın. Demek istediğim kısa yollar her zaman trafiğe çözüm değildir. Mazot parası sizden çıkmıyor ya kuş uçuşu mesafe 1km olan yere 3 km yol yapın. Bu sayede trafik durmayacak usulca yürüyecektir.
- Maalesef arsa fiyatlarının pahalı olduğu yüksek ticaret alanları gibi lokasyonların trafiğine henüz çözüm bulabilmiş değilim. Ki bahsi geçen yolların şerit sayısı oldukça fazla.
- Sanayi ve yaşam alanlarının birbirinden ayrı olmasına değinmeme gerek yok sanırım.
- Kanalizasyon sisteminizin sağlıklı olmasını istiyorsanız belli bir seviyeden sonra açılacak olan su arıtma tesisini kullanmanızı şiddetle tavsiye ediyorum. Hatta su arıtma tesisi kurduktan sonra kanalizasyonu olduğu gibi denize, nehire pompalayan sistemleri devre dışı bırakın.
- Eğitim önemlidir. Hayatın da bazı gerçekleri vardır. Bu oyunu oynarken halk gibi değil yönetici gibi düşünün. Herkes okursa herkes üniversite mezunu olursa fabrikada kim çalışacak? Bu yüzden eğitimi makul seviyede tutun.
-Yeni yaptığınız sanayi alanlarına işçi ihtiyacı olacağı için önce şehirden uzak insanların yaşayabileceği ilçe oluşturun. Bu ilçede okul olmamalı ve tek bağlı olduğu yer yeni kuracağınız sanayi alanı olmalı. Böylece yeni sanayi bölgesi için işgücünü elde etmiş olursunuz.

Tavsiyeleri fazla uzatmadan oyunun değerlendirmesine geçelim:

+Kendinizi oyunun akışına kaptırırsanız saatlerin nasıl geçtiğini anlayamayabilirsiniz.
+Bu tarz oyunlarda grafiklerin üzerine düşmek mantıksız olur ancak kendi çapında tatmin edici grafikleri, manzaraları var.
+Neredeyse her şeyi kişiselleştirebiliyorsunuz. Bölgeler, sokaklar, yollar, binalar hatta ve hatta otobüs hatlarına bile istediğiniz rengi ve ismi verebiliyorsunuz.
+Üzerinde uğraştığınız problemlerin çözebildiğinizde mutlu olabilirsiniz.

-Oyunun bir sonu olmadığı için belli bir süreden sonra amaçsız hissedebilirsiniz o yüzden oyunda tek oturuşta uzun süre geçirmemekte fayda var.
-Sağlam grafiklere sahip olmamasına rağmen çok fazla ayrıntısı olduğu için şehir belli bir büyüklüğe ulaştıktan sonra fpste düşüşler yaşayabilirsiniz.
-Belediyenin uğraşması gereken işler çok dengesiz olmuş. Örneğin 10 saatlik bir şehrin 2 3 hatta 4 saatini yola ayırırken elektrik su gibi hizmetlerin 10 15 dk gibi kısa sürede sorunsuz bir şekilde halledilebiliyor olması.
-Oyunun Türkçe dil desteği olmaması da ayı bir eksi. İnternetten Türkçe yamasını bulabilirsiniz. Kanımca ortalama ingilizceye sahip kişilerin zorlanmadan oynayabilir.

Oyunları indirim dışında almak pek bana göre olmadığı için bu oyunu da indirim zamanı aldım ama bana soracak olursanız indirimsiz fiyatını hakedecek bir oyun değil.

Futbol ve araba ikilisini hangi erkek sevmemiştir ki...

İşte bu oyun bu ikiliyi bir araya getirerek size yeni bir deneyim sunmayı hedefliyor. Öncelikle ilk 15 20 saatinizi kamera açısı ve kontrol güçlüğünden ağlaya ağlaya geçireceksiniz. Ne zaman ki arabanızla yekpare bir hale bürünürseniz o zaman oyundan keyif almaya başlarsınız. O andan itibaren jeneriklik goller, al da yaz diyen ortalar, panter gibi uzayıp kurtarışlara imza atabilirsiniz. Youtube'dan ufak tefek taktik videoları izlemek hele ki oyuna ilk başlarken accayip işinize yaracağından o mecralara bir göz atmanızda da fayda var. Onun dışında oyuna tek başlamaktansa 2 kişi başlamanın avantajı çok büyük. Oyuna birlikte başladığınız için oyunu birlikte öğrenecek ve birbirinizin oynayış biçimine alışacaksınız. Bu sebepten olacak ki tek girdiğiniz zaman yanınıza gelen kişinin oynayış tarzına ayak uydurmanız sizi rahatsız edebilir. Tüm bunların yanı sıra oyun arabanızı kişiselleştirmek için size çok geniş bir yelpaze sunuyor. Ancak bu yelpazenin bazı yapraklarına ulaşmak için yeşili konuşturmanız gerekecek ki pavyon gibi araba istemiyorsanız öyle çok koyacak meblağlar değil. Arabanızın sesinden boyasına kadar her bir öğesini kendi zevkinize göre şekillendirebilmek de ayrı bir eğlence. Fiyat kısmına gelecek olursak şu ana kadar pubg hariç hiçbir oyunu indirim dışında almadım ve almayı da düşünmüyorum. Ama fiyatı da aman aman bir şey değil yani. İndirimden alırsanız da 15tl gibi bir ücret karşılığında bu oyuna sahip olabilirsiniz.

Özetle, günün klişeliğinden ve sıkıntılarından kurtulup 1 2 saat kafa dağıtmalık güzel bir oyun.

Benim değerlendirmem 9/10. 1 puanı da oyunun sürekli oynadıktan sonra sıradanlaşmasından kırdım. Araya belirli süreler koyup oynamakta fayda var.

duşta, belediye otobüsünde, derste ve bu tarz boş zamanlarınızı (gerçi ders boş zaman olmuyor neys) hayallere düşüncelere daldığınız hoşlandığınız bir müzik ile -genelde herkes slow şarkı tercih eder- bu oyunda da onu gerçekleştirebilirsiniz. Ancak dikkat etmekte fayda var özellikle otomatik viteste düşüncelere fazla dalarsanız hızınızın 140 km/h olması ve fark edemeyeceğiniz bir virajda şarampole yuvarlanmanız işten bile değil. Beni huylandıran bir konu ise sadece oyunda yolların biraz sade olması (virajlar yokuşlar inişler çıkışlar vs.) Bunlara erişebilmek için ek paket almanız gerekecek indirim kovalamanızı tavsiye ederim. Single playerde başlayıp onlinea geçtiğiniz zaman single biraz kabak tadı verecektir. Size tavsiyem önce singleda para kasıp sonra onlinea geçin. veya illegal yollarla kasanızı yeşile boğabilirsiniz. Bundan ban yiyen birisiyle karşılaşmadım zararı olacağını düşünmüyorum. Peki neden parayla onlinea gitmeliyiz? Şöyle izah edeyim EU2 serverinde yükünüzü almışsınız 1775km yolu hız sınırına kurallara uyarak gelmişsiniz dorseniz %0 hasara sahip ve hedefe son 25km kalmış. O kadar yol yükü hasarsız getirmenin gururu ile şehire yaklaştığınız için reterdarınızı çekip ağır ağır hızınızı düşürüyorsunuz. Şehrin girişinde kırmızı ışıkta bekliyorsunuz ve size yeşil yanıyor. Ardından yola çıkıyorsunuz kiii yola çıkmanızla 250 ile gelen taksi size sancak tarafınızdan vurup diğer mape yolluyor. İşte oyunun en saçma en alakasız olayı bu. ULAN 10 TON ÇEKİCİ 50 TON YÜKLE TAM BİR ÖLÜM MAKİNESİ OLAN BEN 1.5 TONLUK TAKSİNİN DARBESİYLE DİĞER MAPE UÇUYORUM BUNUN NERESİ SİMULASYON?!?!?!! diyeceğinizden adım gibi eminim. Peki bunun çözümü ne? Bunun çözümü DLC arkadaşlar. DLCsi olmayanlara barikatlı olan ve geçemedikleri o barikattan DLCniz sayesinde geçtiğinizde oyuncuların kalitesi birden yükseliyor istisnalar hariç tabi onları o kadar şeetmeyin. Mikrofona bağıran veletler YOK sizi sıkıştıran silkikler YOK yol ortasına aracı bırakan davarlar YOK. huzur VAR saygı VAR yol verme VAR var anasını var yani. Son bir önerim ise ağır yük DLCsi almanız. Ancak bu DLC yüklerini 8 10 dingilli uzay gemisine benzer 34565436 beygirli çekiciler ile değil de tek dingilli 460 beygir çekicilerle alınız. Eğer böyle yapacaksanız oyun sizi uyaracaktır ''bak bilader bu çekici bu yükü çekerken göbeğini çatlatır'' diye. Siz ona tamam deyip o yükü alın ve oyunda o ana kadar şoförlük tecrübelerinizi unutun. TAKVİYE VİTESİN BİLE ÇEKMEDİĞİ YERLERLE KARŞILAŞ VE O ÇİLEYİ ÇÖZMEYE ÇALIŞIRKEN KEYİF AL. Hatta bazen öyle anlar gelecek ki siz kontak kapatmadığınız halde stop etmeyen motor o şiddete dayanamayacak ve kendiliğinden stop edecek. Son olarak cephane dorselerinden uzak durun amaaa... hafriyat dorselerinden KAÇIN KAÇIN... Artık benden bu taktikleri aldığınıza göre şimdi oyuna girin deponuzu mazotla doldurun, yükünüzü alın, mümkünse manuel(sıralı vites)i tercih edin, gün batımına doğru yola çıkın, çok fazla fren kullanmayın mazallah havası biter onun yerine reterdarı çekin ve çıkardığı fiiiyyyyyyuuvvvv sesini dinleyip sakinleşin.

%60 hikaye %40 oynanış altyazı okumaktan sıkılmam diyorsanız alabilirsiniz

edit: bence gelmiş geçmiş en daşşaklı hikayeye sahip bir oyun. yani manzara bu şelaleyi görüyorsunuz mikemmel diyen dayı gibi bu oyunu arkama alıp anlatabilirim bu oyunu. witcher 3 bir pastaysa blood and wine ve hearts of stone bu pastanın üstündeki süslerdir. kimse de süssüz bir pasta yemek istemez. bu yüzden süslerini de alıp afiyetle yiyin. ana hikaye + 2 dlc toplam 60 saat sürdü bende sizin oynayışınıza bağlı daha da kısa sürebilir. bunların yanında 5 çuval yan görevler duruyor onlara devam edeceğim :D spoiler vermeden kısaca anlatacak olursam ana hikaye sonu pek şeetmiyo ama dlclerin sonunda bileklerinizi ağlaya ağlaya dikine kesebilirsiniz o derece etkileyici bir oyun. gönül isterdi ki serinin devamı gelsin ancak cd projekt firması yeni bi ışıklı mışıklı böyle gelecek tarzı bi oyun yapıyormuş dedim eyv miladerim ben o tarz şeyleri pek sevmiyorum orta çağa selam witchera devam