Muhteşem emek verilmiş muhteşem bir hikaye.
Upuzun, inanılmaz güzel kurgulanmış ve sıkmayan bir hikayesi var, oynayıştan çok oyunun ara sahnelerindeki hikayesi daha çok dikkat çekiyor. Oynarken oynadığınız oyunu anlamanız adına, oyun içerisindeki o ara sahneleri iyi izlemenizi öneririm. Oyunun ana menüsündeki Hellblade filmini oyunu bitirdikten sonra izlemenizi tavsiye ederim çünkü spoiler yiyebilirsiniz. Filmde anlatılan şey ise oyun karakterini yaratırken ve hikayeyi kurgularken gerçek hastalar ve bu hastalığın uzmanlarından nasıl yardım aldığını anlatıyor, evet gerçek hastalar. Hastalığın ne olduğunu öğrenmek için ilk spoiler kısmını okuyun ama bence zaten oyun başında ne hastalığı olduğunu direkt anlayacaksınızdır. Eğer ciddi şekilde karanlık korkunuz varsa, korku filmi izledikten sonra 2 gün asla uyuyamam diyorsanız, oyunu sizlere çok fazla önerebileceğimi söyleyemem çünkü maalesef oyunun bir kısmında bu olay yoğun bir şekilde var, onun dışında oyunu kesinlikle ve kesinlikle oynayın sakın kaçırmayın. Korkunuz varsa da yalnız oynamayın :D. Bazı yerlerde gerilim bazı yerlerde de korku da var ama jumpscare yok çünkü az çok nerede korkacağınızı anlayabiliyorsunuz

Hikayesi hakkında (Çok fazla emin değilim anladığım kadarıyla);
Oyunda şizofren bir kızı oynuyorsunuz bu yüzden sürekli arkadan sesler duyacaksınız. Amacınız karanlık tanrılarıyla lanetlenmiş bir adaya gidip ailenizi ama daha çok karanlığa hapsedilmiş erkek arkadaşınızı kurtarmaya çalışmak, bu kadar spoiler yeter burası için ^^

Aşağıda yazdığım spoileri oyunun başlarında zaten size anlatıyor ama oyun içinde o kısmı kaçırma ihtimalinize karşı bilmenizde/okumanızda fayda var, yine de tercih sizin;
Oyunun başlarında bir kapıya dokunduğunuz için lanetleniyorsunuz, bu lanet elinizden başlıyor ve siz her öldüğünüzde kolunuzdan geçip başınıza doğru büyüyor. Bu lanet en son kafaya kadar geldiğinde ise (muhtemelen beyine) karakteriniz lanetden dolayı ölüyor, oyunu bitiremediğiniz halde görevde başarısız oluyor, tüm kayıtlarınız siliniyor ve oyun sizin için orada bitiyor yani hoop başa dönüyorsunuz (Ben bu olayı yaşamadım ama oyunun başında yazıyor çok da emin değilim).
Eğer yok kardeşim ben spoiler yemek istemiyorum diyorsanız tek diyebileceğim şey, oynarken çok dikkatli olun ve oyunda çok fazla, hatta hiç ölmemeye çalışın. Şunu da söyleyeyim oyunda yüksekten düşerek ölme gibi bir saçmalık yok sadece savaşırken npcye karşı ölebilirsiniz.

Oyun hakkında;
Dövüş mekaniği biraz zor 3den fazla düşman gönderdiği zaman dodgelemek işi zorlaştırıyor ama hallediyorsunuz. Şizofren kızımızın arkadan gelen sesleri dövüşürken size çok yardımcı oluyor arkanızdaki düşmanı eğer görmezseniz, düşman size vurmadan önce dış sesiniz size ''Behind you'' diyor ve bu sesi duyduğunuz için arkanızdan gelen saldırıyı dodgeleme şansınız artıyor. Kızımızın hastalığı ile ilgili bir ipucu Kızın arkadan gelen dış sesleri akan oyunda moralinizi bozacak şeyler söyleyebiliyor''Öleceksin aptal, geri dön, ışığın sönecek oradan geçemezsin vb'' ancak bazen oyunun sıkıştığınız yerlerinde size yardımcı olabiliyor, genelde ''Focus yani odaklan'', dövüşürken ''behind you yani arkanda'', darbe sonrası düştüğünüzde ''Quick get up yani hemen ayağa kalk ölmedin daha gibisinden'' veya doğru yolda gittiğinizden emin değilseniz ''işte yolu buldu'' gibi sözler söyleyebiliyor. Onun dışında oyun başları biraz daha puzzle tarzı ama çok zorlayıcı değil, ortaları gerilim ve korku Özellikle darkness kısmı inanılmaz bir şey sonları ise çok fazla savaşmaya doyacağınız bir oyun. Savaşa aslında oyunun her alanında var ancak sonlarında bir hayli fazla savaş var.

İncelemeyi yazarken aklımda sadece bunlar var oyunu 8 saatte bitirdim ama inanılmaz zevk alarak oynadım hem mitolojik hem korku hem muhteşem hikaye hem savaş... daha ne olsun.

Muhteşem emek verilmiş muhteşem bir hikaye. Upuzun, inanılmaz güzel kurgulanmış ve sıkmayan bir hikayesi var, oynayıştan çok oyunun ara sahnelerindeki hikayesi daha çok dikkat çekiyor. Oynarken oynadığınız oyunu anlamanız adına, oyun içerisindeki o ara sahneleri iyi izlemenizi öneririm. Oyunun ana menüsündeki Hellblade filmini oyunu bitirdikten sonra izlemenizi tavsiye ederim çünkü spoiler yiyebilirsiniz. Filmde anlatılan şey ise oyun karakterini yaratırken ve hikayeyi kurgularken gerçek hastalar ve bu hastalığın uzmanlarından nasıl yardım aldığını anlatıyor, evet gerçek hastalar. Hastalığın ne olduğunu öğrenmek için ilk spoiler kısmını okuyun ama bence zaten oyun başında ne hastalığı olduğunu direkt anlayacaksınızdır. Eğer ciddi şekilde karanlık korkunuz varsa, korku filmi izledikten sonra 2 gün asla uyuyamam diyorsanız, oyunu sizlere çok fazla önerebileceğimi söyleyemem çünkü maalesef oyunun bir kısmında bu olay yoğun bir şekilde var, onun dışında oyunu kesinlikle ve kesinlikle oynayın sakın kaçırmayın. Korkunuz varsa da yalnız oynamayın :D. Bazı yerlerde gerilim bazı yerlerde de korku da var ama jumpscare yok çünkü az çok nerede korkacağınızı anlayabiliyorsunuz Hikayesi hakkında (Çok fazla emin değilim anladığım kadarıyla); [spoiler]Oyunda şizofren bir kızı oynuyorsunuz bu yüzden sürekli arkadan sesler duyacaksınız. Amacınız karanlık tanrılarıyla lanetlenmiş bir adaya gidip ailenizi ama daha çok karanlığa hapsedilmiş erkek arkadaşınızı kurtarmaya çalışmak, [/spoiler] bu kadar spoiler yeter burası için ^^ Aşağıda yazdığım spoileri oyunun başlarında zaten size anlatıyor ama oyun içinde o kısmı kaçırma ihtimalinize karşı bilmenizde/okumanızda fayda var, yine de tercih sizin; [spoiler]Oyunun başlarında bir kapıya dokunduğunuz için lanetleniyorsunuz, bu lanet elinizden başlıyor ve siz her öldüğünüzde kolunuzdan geçip başınıza doğru büyüyor. Bu lanet en son kafaya kadar geldiğinde ise (muhtemelen beyine) karakteriniz lanetden dolayı ölüyor, oyunu bitiremediğiniz halde görevde başarısız oluyor, tüm kayıtlarınız siliniyor ve oyun sizin için orada bitiyor yani hoop başa dönüyorsunuz (Ben bu olayı yaşamadım ama oyunun başında yazıyor çok da emin değilim). [/spoiler] Eğer yok kardeşim ben spoiler yemek istemiyorum diyorsanız tek diyebileceğim şey, oynarken çok dikkatli olun ve oyunda çok fazla, hatta hiç ölmemeye çalışın. Şunu da söyleyeyim oyunda yüksekten düşerek ölme gibi bir saçmalık yok sadece savaşırken npcye karşı ölebilirsiniz. Oyun hakkında; Dövüş mekaniği biraz zor 3den fazla düşman gönderdiği zaman dodgelemek işi zorlaştırıyor ama hallediyorsunuz. [spoiler]Şizofren kızımızın arkadan gelen sesleri dövüşürken size çok yardımcı oluyor arkanızdaki düşmanı eğer görmezseniz, düşman size vurmadan önce dış sesiniz size ''Behind you'' diyor ve bu sesi duyduğunuz için arkanızdan gelen saldırıyı dodgeleme şansınız artıyor.[/spoiler] Kızımızın hastalığı ile ilgili bir ipucu [spoiler]Kızın arkadan gelen dış sesleri akan oyunda moralinizi bozacak şeyler söyleyebiliyor''Öleceksin aptal, geri dön, ışığın sönecek oradan geçemezsin vb'' ancak bazen oyunun sıkıştığınız yerlerinde size yardımcı olabiliyor, genelde ''Focus yani odaklan'', dövüşürken ''behind you yani arkanda'', darbe sonrası düştüğünüzde ''Quick get up yani hemen ayağa kalk ölmedin daha gibisinden'' veya doğru yolda gittiğinizden emin değilseniz ''işte yolu buldu'' gibi sözler söyleyebiliyor. [/spoiler] Onun dışında oyun başları biraz daha puzzle tarzı ama çok zorlayıcı değil, ortaları gerilim ve korku [spoiler]Özellikle darkness kısmı inanılmaz bir şey[/spoiler] sonları ise çok fazla savaşmaya doyacağınız bir oyun. Savaşa aslında oyunun her alanında var ancak sonlarında bir hayli fazla savaş var. İncelemeyi yazarken aklımda sadece bunlar var oyunu 8 saatte bitirdim ama inanılmaz zevk alarak oynadım hem mitolojik hem korku hem muhteşem hikaye hem savaş... daha ne olsun.