Recenzii recente de Nekona

Kısa ama kendini oynattıkça oynatan bir oyun. Çizimler, sfxler, müzik hepsi oyunun atmosferine uyumlu ve mükemmel diyebileceğim kalitede. Genel mekaniği sade ama sade olması oynayışı kolaylaştırıyor ve akıcı hale getiriyor. Raid olayı da eğlenceli olsa da oyunun hızına göre çok yavaş kalıyor. Bu da biraz can sıkıcı olabiliyor.

Ücretsiz versiyonunun upgradelenmiş hali. Yeni müzikler, yan hikayeler, yeni jumpscarelar. İndirimdeyken alınır.

Edit: Ya bu başarımları fullemek niye bu kadar zor ya. Kafayı sıyırcam

Koleksiyon kartı için aldığım fakat oynarken çok zevk aldığım bir oyun oldu.

Jump mekaniği biraz kanser etse de işlediği hikaye ve felsefe çok güzeldi :3

Konsept olarak 10 parmak klavyeyle yazmayı öğretmeye çalışan ritim bazlı bir oyun. Adı gibi tam bir klavye katili. Fakat oyunda çok fazla bug ve hata var. Texturelarla hiç uğraşılmamış, paint'le yapılmış. Oynarken biraz eğlendim müzikler falan güzel çünkü. Ama biraz daha uğraşılsa çok iyi bir oyun olabilirmiş.

Oynayacak arkadaşın varsa eğlenceli

Fikri ve mekaniği güzel bir oyun aslında ama dizaynı o kadar sallama ki. Bitiş ekranındaki butonlar ortada bile değil. Müzik ve ses efektleri kısılmıyor veya kapatılmıyor. Ses efektleri de müziği de çok kötü. Sesi ve müziği kapatarak eğlenceli bir oynayış gerçekleştirebiliyorum çünkü fikir cidden çok güzel. Ama sadece başarımları tamamlamak için oynuyorum. Tamamlanınca sileceğim ve bir daha oynayacağımı düşünmüyorum.

Tek oturuşta bitireceğiniz, hikaye üstüne yazılmış bir oyun. Müzikleri ve grafikleri seni oyun içerisine çeken bir şölendi. Hele seslendirmenler çok yetenekliydi, duyguyu çok iyi yansıtmışlar. Helal olsun. Ayrıca atmosferi biraz Life is Strange'i andırıyor. İkisinin de hikaye bazlı olması, chill müzikleri ve aynı engine ile yapılmış olmasından kaynaklandığını düşünüyorum.

Birkaç mekanik sıkıntısı dışında yapıldığı yıla göre hikaye ve oynanış bakımından muhteşem bir oyun.

İlk başta konu bakımından ve ilerleyiş bakımından eğlenceli olsa da sonu o kadar saçma, tahmin edilebilir ve ırkçıydı ki. Asansörde mahsur kalanlardan biri Ahmet adında esmer bir arkadaşımızdı. Ahmet, Türkiye'de yaşayan bir Kürt doğru anladıysam çünkü oyun İngilizce'ye çok kötü çevrilmiş. Binaya yapılan terörist saldırısından sorumlu çıkıyor. Allah'ın işine bak çok ilginç. Neyse ırkçı kısmı atlayalım. Asansörü açmaya çalıştığımızda AMAN TANRIM ZOMBİLER gökten inen zombilerle turn-based fight moduna dönüyor oyun. Zombi kurgusu başlı başına bir saçmalıktı. Sanki yaratıcılar düşünmüş "hmm bunların asansörden çıkamaması için ne yapsak" biri de çıkıp demiş ki "ZOMBİLER" yaratıcılarda oha çok iyi fikir diyip hiçbir mantığı olmadan zombileri koymuşlar. Kısacası 5 kuruş vermeye deymez. Neredeyse 3 saatimi harcadığım için pişmanım.