Recent reviews by mstbrnc

Oyunun starter sürümüyle piyasadayken alınabilir ancak şunu da göz önünde bulundurmanız gerekiyor; oyunun standart sürümünde karakter açmak için gerekli renown 500-1000-1500 iken Starter sürümde bu fiyatlar 12500'den başlamaktadır. Standart sürümü indirimleri takip ederek almanızı öneririm, şahsen starter alarak nasıl bir hata yaptığımı çok iyi anladım ancak starterdan normal sürüme dönüştürme şansınız olmadığı için bunu iyice düşünmenizde fayda var. Ufak bir detayı gözden kaçırmıştım, onu da ekleyeyim buraya. Starter sürüme satın almanız durumunda oyun size rastgele 2 karakter açık olarak veriyor, daha sonrasında da oyun içinde harcamanız için özel paradan da 600 veriyor, isterseniz onunla da bir iki karakter açabilirsiniz.

Starter sürümüyle normal sürüm arasındaki farklar konusunda çok soru işareti var kafalarda galiba, öncelikle Starter’la normal sürüm arasında temel bazı farklar var sadece bunları sıralasak da yeterli olacaktır herhalde.

Olumsuz farklar

1. Starterda standart karakterleri açmak için 12500Renown gerekiyor.
   
2. Starterda maç sonlarında aldığınız renown daha düşük.
   
3. Normal sürümde 600Credits vermiyorlar.
   
4. Normal sürümde haftalık indirimler olmuyor.

Olumlu farklar.

1. Normal sürümde karakterler 500-2000 gibi fiyatlardan açılabiliyor.
   
2. Normal sürümde maç sonlarındaki bonuslar ve renown tutarı daha yüksek starter sürüme oranla.
   
3. Starter sürümünde 600Credits veriyor karakter açmanıza destek olabilecek.
   
4. Starter sürümde belirli haftalıklarda karakterlerde %10 – 20 gibi indirimler yapılıyor. (Bu da çok artı sayılmaz ancak yine de olumlu bir yön.)

Oyunun sürümleri arasındaki temel farklar yukarıda bahsettiğim gibi, onun dışında çok fark yok. Ancak oyunu satın alırken iyice düşünmenizi tavsiye ederim. Çünkü indirim döneminde oyun 65TL’ye kadar inmektedir, böyle bir durumda 26TL’lik yorucu bir starter sürümden ziyade standar sürümü tavsiye ederim. Starter sürümünü almanız durumunda onu standart sürüme dönüştürme şansınız bulunmuyor, sadece Year Pass almanız durumunda belirli ekstra indirim olabiliyor.

Oyunun oynanış ve diğer detaylara gelecek olursa; Taktiksel bir oyun olduğunu bilmeyeniniz yoktur zaten bu oyunun, ancak CS mantığıyla yaklaşıp oynamaya kalkarsanız hayal kırıklığına uğrarsınız. Bu oyundaki amaç tamamen takım içi iletişimle tabiri caizse al ve çık operasyonlarıdır. Çeşitli karakterlerine kendine özel yetenekleri olduğu için açacağınız ya da rakibinizdeki karakter oyun düzeninizi tamamen değiştirmektedir.

Şahsi olarak önerebileceğim belli başlar karakterlerden de bahsedeyim. Defans karakterlerinde genelde Mute kullanıyorum, Mute'nin jammerları oyundaki çoğu düşmanın özelliğini devre dışı bırakmaktadır ancak jammeri konumlandırdığınız yer bu konuda çok önemli, örneğin pencere girişnin altına konulan jammer Fuze dediğimiz karakterin yolladığı serseri mayın bombaları etkisiz hale getirebilmektedir. Atak tarafında benim en çok kullandığım karakter Buck, silahının ikincil özelliğinin pompalı olması kapı ve pencereleri kırma konusunda kolaylık oluşturuyor, ancak silhanın vertical grip takılmadığı için çok fazla sektiğini de söylemek gerekiyor. Silah kişileştirmesinde kullanabileceğiniz çeşitli nişangâhlar olsa da benim tercihim daima reflex sight oluyor, diğer tüm karakterlerimde de silahı reflex takılı olarak kişiselleştiriyorum.

Son olarak genel yoruma gelecek olursak. Oyunu aldıktan sonra ilk başlarda sıkılabilirsiniz, ancak alışma sürecini geride bırakıp bir de üstüne arkadaşlarınızla beraber oynuyorsanız oyunu ayrı bir güzel kılmaktadır. Alacak olan arkadaşlara şimdiden iyi eğlenceler diliyorum çünkü alıştığınızda kolay kolay bırakmak istemezsiniz oyunu.

To the Moon'un yapımcısı Kan Gao'nun diğer biri yapımı daha, her ne kadar Moon'da diyalog tabanlı bir oyun vardıysa da bunda tam tersi durum söz konusu. Öyle ki oyun içerisinde en ufak bir diyalog olmaması bir yana, dolaptan aldığımız not kağıtlarındaki yazıları bile biz okumuyoruz.

Karakterimiz ufak bir çocuk olarak karşımıza çıkıyor ve evinin balkonundan attığı bir kağıt uçakla her şey başlıyor, aslında başlangıcı etkileyecek faktörler arasında başka bir husus daha mevcut ancak söylemek spoiler olacağı için susmayı tercih ediyorum.

Oynanış olarak diğer oyunlardan farklı değil, sıcacık bir hikayeyi de içerisinde barındıran bir oyun bizi karşılıyor. Moon'u bilenleriniz muhakkak vardır, oradaki hemen her objeyle etkileşime girmemiz mümkündü ancak bu oyunda bu durum söz konusu değil. Zaten hâli hazırda karakterimizi kontrol ettiğimiz durumlar dışında oyun bizim kontrolumüzün dışında gelişiyor ve tam manasıyla film izler gibi izliyoruz.

Oyunun artı ve eksi taraflarına gelecek olursak; Müzikleri ve hikayesi her zaman ki standartları yakalamış durumda ve insanın kalbine dokunan bir yapım olması da cabası, eksi tarafına gelirsek bir saat gibi kısa bir sürede bitiyor oyun.


Bu arada yönergeleri bilmeyenler için hatırlatma yapayım, F12'ye bastığınızda oyunu duraklatabiliyorsunuz ve F1'e basınca da klavye/gamepad ayarlarına ulaşabiliyorsunuz. Ancak bir saat sürecek bir oyunu duraklatma ihtiyacı duymadan tek solukta bitirmenizi tavsiye ederim.

Eski 1.6'ların tadını hiç bir zaman veremeyecek olsa da, yenilenmiş oyun dinamikleri ve tüm dünya çapındaki oyuncu kitlesiyle yıllar boyunca yaşayacak bir oyun. Eski oyunlardan aşina olduğumuz haritaların da bazılarına sahip olması güzel ancak şahsen oynuyor musun deseniz hayır derim ;)

"Arabalarla Futbol" tabirinin canlı örneği, üstüne üstün oynanış bakımından alışmak gerektirse de alışmaya başladığında muhteşem bir eğlence sunuyor. Benzer bir rakibinin olmaması da kendisini çok farklı ve vazgeçilmez kılmaya yetiyor da artıyor bile.

Arkadaş çevrenizle oyunun 4'lü kopya paketini alarak daha da hesaplıya alabileceğiniz bu oyun, zaten o satış seçeneğinden de belli olacağı gibi tek başına eğlenceli olsa da, arkadaşlarınızla oynarken mükemmel bir hale bürünüyor. Saatlerin nasıl geçip gittiğini inanın anlayamıyorsunuz.

DLC'lerle gelen birbirinden güzel araçlara aşık oluyorsunuz, tam da bu noktada araç seçmek zorlaşıyor.

Yaşasın Eğlence!

Dost önerisiyle oynayayım dedim ve açıkçası oyunu hiç araştırmadan direkt alıp oynamaya başladım, 4-5 saatlik gibi bir zamanda bitirebiliyorsunuz, tavsiyem bir solukta bitirmeniz yönünde olacak. Oyunun hikayesinden kopabilirseniz ara verirsiniz tabi ;)

Oynanış ve grafik olarak çok bir şey beklememek gerekiyor, neticede 130mb civarında bir oyundan bahsediyoruz. Ancak oyunun tamamen Türkçe'leştirilmiş olması -çeviri Türkçesi değil- gerçekten rahatlıkla hikayeye hakim olarak oynama imkanı veriyor size.

Unutmadan, bu Türkçe'leştirme DLC'leri kapsamıyor. DLC alacak arkadaşlar bunu göz önünde bulundurabilir, keza DLC'lerde zaten farklı bir hikaye için var.

Mutlaka oynanması gereken bir oyun, bu oyun yapımcılarının diğer oyunları da tavsiye ederim.

Hitman'in kaldığı yerden devam ettiği bu oyun büyük gizlilikler ve güzel bir hikayeyi içerisinde barındırıyor. Görevler esnasında göreceğiniz Hitman'in bir parçası olan ördeklere dikkat ;) Bu arada oyunu indirimi bekleyerek almanızı tavsiye ederim, çünkü ciddi düzeyde indirime girebilen bir oyun.

Prop-Hunt oynamak dışında diğer modlarını kullanmadım, denemeyenler varsa Prop-Hunt çok eğlenceli bir seçenek ;)

DiRT serisinin 3. oyunu olan bu oyunun GFWL'den kurtulup normal multiplayer desteği alması çok iyi oldu, ayrıca DiRT 3 sahiplerine bu sürümün ücretsiz verilmesi gerçekten gerekliydi. Arcade olarak oynamak isteyenlere tavsiye edilir, direksiyon kullanıyorsanız zorluklarla karşılaşırsınız onun için DiRT Rally'ye yönelin derim.

Özlenen Japon araçlarının gelişi, en azından bir kısmının.

Grid serisinde güzel gelişmelerle beraber oynanabilirliği artmış bir oyun, grafikler bakımından ilk oyuna oranla ciddi iyileştirmeler var. Oyuna sonradan gelen DLC'lerle beraber çeşitli yarış pilotlarının araçlarını da kullanma imkanı buluyorsunuz, ayrıca ücretsiz ek paketiyle de eğlence ayrı bir güzel oluyor.