Install Steam
login
|
language
简体中文 (Simplified Chinese)
繁體中文 (Traditional Chinese)
日本語 (Japanese)
한국어 (Korean)
ไทย (Thai)
Български (Bulgarian)
Čeština (Czech)
Dansk (Danish)
Deutsch (German)
Español - España (Spanish - Spain)
Español - Latinoamérica (Spanish - Latin America)
Ελληνικά (Greek)
Français (French)
Italiano (Italian)
Bahasa Indonesia (Indonesian)
Magyar (Hungarian)
Nederlands (Dutch)
Norsk (Norwegian)
Polski (Polish)
Português (Portuguese - Portugal)
Português - Brasil (Portuguese - Brazil)
Română (Romanian)
Русский (Russian)
Suomi (Finnish)
Svenska (Swedish)
Türkçe (Turkish)
Tiếng Việt (Vietnamese)
Українська (Ukrainian)
Report a translation problem
Tüm sokaklar çıkmaz, oysa her yol sana çıkardı
Ne değişti şimdi? Sen mi? Yollar mı?
Birlikte yürüdüğümüz yolları tek başıma yürümek beni yormaz mı?
Hayatım siyah beyaz fotoğraflar gibi
Hatta gibisi falan yok bu işin
Unutmak zor, unutulmak acı aynı zaman da her şeyin ilacı
Ben mi sarhoşum yoksa geceler mi?
Sen mi erken gelirsin yoksa ecel mi?
Bir insanın gönlüne onca çiçek ekmeniz rağmen yeşermiyorsa
Toprağı siz değilsiniz demektir derler
Teker teker topla şimdi yeşermeyen çiçekleri
Yokluğun sonsuzlara giden bi yol gibi
Her şeyi boş verdim ama
Hani ben olacaktım senin sokağının serserisi..
Ruhum tren raylarında, bi tavana asılı
Gönlüm vurgun, Kalbim yaralı
Gökyüzünü bilmem ama benim gökyüzümde senin adın yazılı...