Análises recentes de darth

Dying Light 2'ye ilk başladığınızda sudan çıkmış balık gibi olanı biteni anlamakta zorlanıyorsunuz ancak buna rağmen oyunun başlangıcı gayet yüksek tempoda geçiyor. Baş karakterimiz Aiden Caldwell, çocukken üzerinde bazı deneyler yapılan ve bu yüzden normal insanlardan daha güçlü birisi. Aiden olarak kız kardeşimizi aramaya Villedor şehrine gidiyoruz aslında amacımız basit gibi duruyor ancak işin içine insanüstü güçleri olan baş kötü karakter Waltz ve şehirdeki politik çatışmalar giriyor. Oyun sizden politik anlamda birçok seçim yapmanızı istiyor ve bu seçimler şehrin kimin kontrol ettiğine karar veriyor.Seçimler sadece politik olmakla kalmıyor yaptığınız bazı seçimler birilerinin ölmesine neden olabiliyor yani oyunun hikayesini oldukça değiştiriyor hatta haritayı bile değiştirdiği oluyor. O yüzden benim gördüğüm hikayeyle muhtemelen sizinki bir olmayacak ve oyunda seçimlerle ilgili şöyle bir şey var, kime güveneceğiniz asla net değil bu yüzden seçimi yaptıktan sonra "ulan inşallah yalan söylemiyordur he" diyorsunuz. Oyunun hikayesi ilk başlarda sizi içine çekmeyebilir ancak yaptığım seçimlerden sonra bazı olaylar beni öyle etkiledi ki ulan sonunda şöyle olabilir böyle olabilir diye bir çok çıkarıma vardım ve bu beni oyuna daha çok bağladı. Sona yaklaştığınızda ise hikaye sizi içine çok daha fazla çekiyor ancak ne yazık ki oyunun finali ve final boss'u benim için çok büyük bir hayal kırıklığıydı.. Son olarak oyunun hikayesini oldukça beğendim ancak final benim için tam bir fiyaskoydu, hatta farklı bir sonunu görmek için oyuna tekrar başlayacağım.

Hikaye: 9/10

Oyunun oynayışı tek kelimeyle "kusursuz". Parkur mekanikleri o kadar zevkli ki oyunda hiçbir ulaşım aracı kullanmadan her yere koşarak gidiyorsunuz VE SIKILMIYORSUNUZ AQ çünkü bütün bir şehir parkur mekanikleriyle iç içe dizayn edilmiş.
Aynı şekilde oyunun vuruş hissi de MÜKEMMEL ÖTESİ, girdiğiniz her savaşta el, kol, kafa koparıp halıfleks kenarına overlok çekebiliyorsunuz. Oyunu oynamanıza etki eden bir etken de gece-gündüz döngüsü, bu normal oyunlarda skinizde olmayan döngü Dying Light 2'de çok önemli bir durum arz ediyor. Gece olduğunda eski oyundaki gibi Eceller(Volatile'lar) ortalıkta dolaşmıyor onun yerine çığırtkanlar ve bazı özel zombiler ortaya çıkıyor. Çığırtkanlara yakalandığınzda ise dört seviyeden oluşan bir kovalamaca başlıyor. Çok nadir olsa da Eceller bazen kovalamaca seviyesi 2'deyken de gelebiliyor, seviye 3 olduğunda birkaç tane birden geliyorlar SEVİYE 4 OLDUĞUNDA İSE GEÇMİŞ OLSUN ABCM. BGY'DE GECE 2'DEN SONRA ORTAYA ÇIKN UCUBELER GİBİ HER YER ECEL KAYNIYOR ve bu yaratıklar oyundaki istisnasız en güçlü yaratıklar. Eğer can seviyeniz 10-11 değilse Eceller sizi 2 vuruşta ananızın 4mına kavuşturuyor. Ayrıca oyunda lootlanacak mekanların çoğu gündüzleri zombi kaynıyor (GRE merkezlerinde gündüzleri ecel oluyor gitmeyin abcm) geceleri ise biraz daha boş oluyor bu yüzden geceleri dışarı çıkıp loot yapmanız gerekiyor. Yok abi ben lootsuz oynarım derseniz nah oynarsınız inhibitörler size can ve takat verdiği için gece dışarı çıkıp tıpış tıpış GRE merkezlerine gitmeniz gerekiyor. Son olarak oyunda açılan bazı özel ekipmanlar var birisi paraşüt birisi kanca ikisini de kullanmak çok zevkli.

Oynayış: 10/10

Oyunun karakterlerini genel olarak beğendim. Çok fazla kirli iş arkadan vurma olduğu için karakterlerin bir kişiliği var ve bir amaca hizmet ediyor çoğu boş değil. Birkaç tanesini hakkında bilgi ve tüyo vereyim size benden kıyak olsun. Oyundaki baş karakterler Özünde iyi olan Hakon,GOAT Lawan,Kral abimiz Frank,Ukala kendini beğenmiş piç Juan Matt,Baş kötü Waltz
ve yan karakter olsa da öz abim olan komutan Rowe. Hakon oyunun başında karşılaştığınız ve şehir halkının sizden nefret ettiği sıralar size sahip çıkan sevdiğim bir arkadaşımız onu kaybetmemeye çalışın. Lawan ise çok ama çok taştuşlu bir karakter gece koşucusu olacak kadar güçlü ve oyunda güvendiğim tek kişi, ilk oyundaki Jade Aldemir gibi görebilirsiniz onu.. Frank eski bir gece koşucusu çok kral birisi olsa da ona gereken değeri vermezseniz muhtemelen sevmeyeceğiniz bir ayyaşa dönüşür. Juan Matt ise 4nası 0rospu olan kendini beğenmiş bir p1çin teki bu kardeşinize güveniyorsanız Matt'e güvenmeyin. Kötü adam Waltz ise arada bir korkunçlaşan ama beklenilen kötü adamı veremeyen eski bir doktor. ROWE İSE ÖZ ABİM BENİM YA GERÇEKTEN YAN KARAKTER OLACAKSANIZ ROWE GİBİ ONURLU GURURLU ŞEREFLİ HAYSİYETLİ OLSUN ADAM OLUN LAN.

Karakterler: 9.5/10

Dying Light 2, Old Villedor ve Merkez olmak üzere iki şehirde geçiyor. Villedor biraz daha küçük ve birbirine yakın binalardan oluşan ilk oyundaki Harran tarzı bir şehir. Ancak Harran'dan çok daha iyi olduğunu size söyleyebilirim. Oyundaki çoğu binanın çevresi ve çatısı yeşillikle kaplı bu da insanın içini açıyor oyunu oynarken sizi sıkmıyor. Bu unsur kıyamet sonrası dünya atmosferini bozmuyor merak etmeyin şehirler hala o atmosfere sahip ve oldukça başarılı. Merkez ise size daha büyük binalar ve paraşütü daha rahat kullanma olanağı sunuyor, açıkcası iki şehir de bana kendini sevdirdi ama gece kovalamacası yapacaksanız Villedorda yapmanız daha iyi olur. Binaların içleri ise uyuyan zombiler, zifiri karanlık ve harabe olmuş eşyalarla size gerilimi iyi veriyor. Görevlerdeki atmosfer de başarılı yer yer korkuyu ve gerilimi çok fazla verirken bazen de aksiyonu bol bir deneyim sunuyor oyun size. Kısaca bu oyunun dünyasında yaşamak Türkiyede yaşamaktan çok daha kolay türk halkı Ecellerden çok daha fazla yoruyor..

Atmosfer: 10/10

Oyunun açık dünyasında yapacağınız tonla yan görev var ve ilginç bir şekilde bu sizi sıkmıyor. GRE Merkezlerinde yavaş yavaş gizlice hareket ederek inhibitör toplarken. GRE Anomalisi bölgelerinde de normalden güçlü farklı cinste yaratıklarla vs atıyorsunuz. Bu görevler dışında haritada Challenge görevleri var ve inanır mısınız bunlar da zevkli çünkü oynanış çok iyi abi.Normal bir şekilde yolda ilerlerken bazen karşınıza mavi işaretli anlık görevler çıkıyor bazı afetzedeleri kurtarıyorsunuz falan. İnsanlardan aldığınız yan görevler ise onlarca farklı hikaye sunuyor ve ana hikaye görevleri gibi geçiyor çoğu, ilk oyuna kıyasla bu görevler çok daha iyi. Oyundaki silah çeşitliliği oldukça fazla tabi geliştirmeler ve üretim malzemeleri de öyle bu konuda oldukça tatmin edecektir sizi. Sadece düşman konusunda biraz tekrara düşüyor yani zombi çeşidi ve muhalif insanlar daha çeşitli olsa iyi olurdu ancak bu benim için büyük bir sıkıntı olmadı açıkcası. Oyunda fazlasıyla yetenek var ve bu yetenekleri açıtıkça gerçekten bir SUPERHUMAN'a dönüşüyorsunuz. Yetenek arttırdığınız gibi inhibitör kullanarak can ve takatinizi artırıyorsunuz bu da gelişim için önemli. Oyunda giydiğiniz kıyafetler size zırh, can yenileme, gizlilik, daha fazla hasar gibi nitelikler sağlıyor bu da önemli bir konu. Seviyenizi atlattıkça daha iyi kıyafetler ve silahlar kazanıyorsunuz. Oyundaki çeşitlilik konusundaki en büyük etkenlerden birisi de Techland yani geliştirici firma. Techland bu oyunu birinci oyun gibi güncel tutmaya DLC getirmeye devam edecek. İlk hikaye DLC'si Haziranda geliyor daha ne olsun..

Çeşitlilik: 10/10

Son olarak oyunun ne kadar uzun olduğunu merak eden arkadaşlar için şunu belirteyim, oyunun hikayesini bitirdiğim gibi incelemeyi yazdım. Dying Light 2'yi yan görevleriyle haritadaki etkinlikleriyle doya doya oynadım ve 55 saat sürdü. Tabii ki hepsini bitirmedim bu etkinliklerin daha haritada yapılacak onlarca yan görev duruyor. Performans konusunda da yeni nesil oyunlara göre gayet iyi. Ön siparişler 350tl vermiştim ve bir kuruşundan bile pişman değilim son zamanlarda oynadığım en sürükleyici oyundu. Kesinlikle tavsiye etmekle birlikte oldukça yüksek bir puan veriyorum. Bana göre fiyatını sonuna kadar hak eden bir başyapıt olmuş bu oyun. İndirimde görürseniz kesinlikle kaçırmayın derim.

Öncelikle benim gibi Zombie Army 4: Dead War'ın standart versiyonunu alırsanız hikayenin uzunluğu 13-14 saat falan sürüyor, bu süre size kısa gelir mi bilmiyorum ama bir önceki oyun olan Nazi Zombie Army oyunu 20 saatte bitmişti yani bana biraz kısa geldi. Çünkü o zamanlar yapımcı firma olan Rebellion'un DLC takıntısı yoktu ve sadece oyuna para veriyordunuz, tam bir oyun alıp oynuyordunuz. Bu oyunda ise yapımcının dini imanı para olmuş, bölüm bölüm ayırdığım kısımlarda paralı olan içerikleri de belirtip ona göre standart versiyonuna puan vereceğim aşağıda.

Rebellion her zamanki gibi hikayeye önem vermemiş. Serinin önceki 3 oyununda da olduğu gibi yine Hitler ve onun ordusuyla savaşıyoruz. Avrupanın çeşitli ülkelerinde zombi temizliği yaparken birkaç 31ci keşiş zombi tarafından ne hikmetse Hitler-Nazi Zombie Army Trilogy oyununda öldürüp cehenneme atmamıza rağmen- tekrar diritiliyor ve dünyaya tekrar hükmediyor genel anlamda hikaye olarak bunu bilmeniz yeterli. Hikayeye katkısı olmayan bomboş npcler dolu etrafta ancak hiçbir vasıfları yok topallayan zombiyi bile vurmaktan acizler. Hikayeye katkıları sıfır diyeceğim ama ortada hikaye yok zaten önüne geleni vur kafasında bir oyun Dead War.

Hikaye: 3/10

Dead War, asıl amacı co-op eğlence sunmak olan bir Third Person Shooter oyunu. Daha çok yakın zamanda çıkmış World War Z Aftermath kafasında ancak çok daha köklü bir serinin son oyunu kendisi. Oynayış kısmına söyleyecek pek fazla söz bulamıyorum açıkcası çünkü gerçekten çok tatmin eden bir oynayışı var özellikle silah kullanımı ve vuruş hissiyatı mükemmel. Bi önceki oyuna kıyasla dandik de olsa platform öğeleri eklemişler o da tatlı olmuş.

Oynayış: 8/10

Karakterlere bakıcak olursak elimizde bir başrol yok karakter ekranından belli başlı karakterleri seçiyorsunuz ya da para verip satın alıyorsunuz ve onunla oynuyorsunuz. Hatırladığım bi tane yan karakter var o da bize arada sırada yardımcı olan Dr. Schwaiger. Bu nedenle karakterleri seçim yapabildiğimiz karakterlere göre puanlamamız gerekiyor ve dediğim gibi birçok karakter para verilip dlc ile alınabilmekte. Bize standart versiyonla gelen karakterler de bence yetersiz kalıyor.

Karakterler: 5/10

Dead War'ın başarılı olduğu bir diğer konu da bize sunduğu atmosfer. Oyun size gerçekten mahvolmuş bir dünyada herkesin tek umudunun siz olduğunu çok iyi hissettiriyor karakter diyaloglarından bunu çıkartabiliyoruz. Oynadığımız mekanların bazıları korkunç bazıları epik bazıları ise ruhunuzu daraltan nitelikte ve genel olarak mekanların hepsi başarılı. İkinci dünya savaşının zombilerle harmanlanması her zaman güzel bir hava katmıştı seriye, bu oyunda da bu havayı güzel hissettiriyorlar.

Atmosfer: 8/10

Dead War oyuncuyu kendisine çeşitlilik sunarak çekiyor bir bakıma. Böyle dedim diye çok fazla etkinlik çok fazla silah çok fazla özelleştirme ve geliştirme var sanmayın.. evet var ancak özelleştirme ve geliştirme hariç hepsi DLC'ler ile fazladan para verilerek sağlanıyor. 4 tane ana karakterin yanına 10 tane DLC karakteri koyulmuş.. 3 tane ana silah çeşidi var ve hepsinden 4er tane silah var. ANCAK DLC İLE ALINAN SİLAHLARA BİR BAKIYORSUNUZ 20 TANE ! oyunun çok güzel bi potansiyeli varmış ancak Rebellion'un para gözlülüğü yüzünden bu potansiyel harcanıp Dead War sıkıcı bir oyun haline gelmiş bana kalırsa. Haritalara gelicek olursak 9 tane harita var ve her haritada 4 bölüm var. Oyunda bazı Perkler var ve size fazladan cephane fazladan can gibi özellikler sağlıyorlar. Rütbeniz arttıkça daha fazla perk taşıyorsunuz. Silahlarınızı geliştirebiliyorsunuz bunu çok sevdim ancak silah çeşitliliği çok çok az.. oyunun çeşitliliği de vericeğiniz paraya bakıyor anlaşıldığı üzere.

Çeşitlilik: 5/10

Serinin bir önceki oyununun hikayesi de içeriği de çok daha zengindi. Rebellion oynayış anlamında üstüne koysa da paraya olan sevdaları oyunun içine sıçmış arkadaşlar. Bütün bu olumsuzluklara rağmen benim fikrimce indirimde alıp güzel bi 10-15 saat geçirebileceğiniz çerezlik bir oyun olmuş.

Oyun sekiz bölüm ve bazı yan görevlerden oluşuyor. Oyunu birinci tekil şahıstan oynuyoruz. Tırmanma mekanikleri akıcı ve tatmin edici bazı kısımlarda tom raider'da olduğunu gibi üçüncü tekil şahısa geçip öyle atlayıp zıplıyoruz. Çalma gizlenme vb. animasyonları da gayet iyi oyun size iki seçenek sunuyor ya gizli bir şekilde kimseyi ellemeden gölgelerden ilerliyorsunuz ya da herkesi pata küte öldürüp tam bir predator oluyorsunuz.
Bunlar iyi yanları olsa da salak npc'ler bütün bu güzellikleri skip kenara atıyor ve zor olmayan bir bölümü elli kere oynamanıza neden oluyor. Bazı bölümlerdeki zor bulmacalar da farklı bir saçmalık bunlar da oyun zevkini sıfıra indiriyor, bazı bölümlerde bitse de siktir olup gitsem diye çok düşündüm.
Oynayış: 4/10

Size komik gelebilir ancak hikayeyi tam olarak anlamış değilim çünkü hikaye anlatımı neredeyse sıfır ve konu bütünlüğü yok oyunda. Sonu da bok gibi zaten beklediğim gibi bitmedi sinirlendim. Hikayeyi anlatamıyıcam valla bunaldım tekrar düşününce affedin.
Hikaye: 3/10

Karakterleri oyunun geri kalanına göre çok beğendiğimi söyleyebilirim Garett çok taştuşlu bir karakter kendinizle bağdaştırabiliyorsunuz ve Erin bebeğim de çok seksi. Kötü karakterlere baktığımızda ise hangisi kötü karakter onu bile hatırlamazsınız pek bir olayları yok.
Karakterler: 6/10

Oyunda bir diğer başarılı kısım ise atmosfer, bazı bölümlerde altınıza sıçırtabilir bazı bölümlerde ise gerim gerim gerebilir sizi. 1800'lü yılların ingilteresini de gayet iyi yansıtılmış. Grafikleri yüksek ayarlarda oynadım bunun da etkisi olabilir diye düşünüyorum, grafikleri zamanına göre gayet iyi.
Atmosfer: 8/10

Oyunda iki tane silah kullanabiliyorsunuz yay ve demir sopa. Yayın bir sürü farklı özelliğinin olması oyuna çeşitlilik katıyor ve yetenek ağacı da başarılı. Yan görevleri hiç denemedim bile o derece sıktı ana hikayesi ama 16 tane yan görev barındırıyor isteyen oynayabilir. Bazı toplanabilirler var ancak inanın skmde olmadı. Oynayışta da bazı şeyleri size bırakması çeşitliliği arttırıyor.
Çeşitlilik: 7/10

Oyunu deneyebilirsiniz hatta belki beğenebilirsiniz fiyatı indirimlerde gayet makul ancak ben acayip derecede sıkıldım bitse de kurtulsam dedim, bitti kurtuldum.

Oyunun hikayesi intikam almaya dayalı ve bu hissi gayet güzel veriyor hele bazı anlarda düşmanlarınıza çok kin besleyip vites düşürmeden yarışı bitirmeye çalışıp şarampole yuvarlanıyorsunuz gayet içine çeken bir hikayesi var ancak bu bir yarış oyunu ve hep araba kullanıyoruz bununla birlikte hikaye anlatılabilirliği biraz düşüyor.
Hikaye: 7/10

Bana kalırsa oyunun fiyasko olan kısmı oynayışı, sürüş mekanikleri gerçekten rezalet özellikle klavyede insanı çok zorluyor araçlar resmen dönmüyor her virajda el freni çekmek gerekiyor bence nfs u2'nin bile oynayışı daha güzeldi yeni mekanikler yaratmaya çalışmışlar ancak oyun zevkinin içine sıçmışlar.
Oynayış: 4/10

Oyunun haritası 6 bölmeden oluşuyor çöl,dağ,orman ve şehir içi gibi çeşitli atmosferlerde yarışıyoruz ve atmosferlerin başarılı olduğunu söyleyebilirim bana göre sadece şehir içi kısmı biraz küçük kalmış. Ve oyunun yarış atmosferi gibi detayları düşünürsek gayet başarılı yarış noktalarında bizi izleyen insanların ve yarışçıların arabalarıyla bizi beklemesi gibi detaylar var.
Atmosfer: 9/10

Karakterlerin çok bir olayı yok fazla derinine inilmiyor ancak yine de iş görür kendini sevdirecek karakterler var. 3 ana karakteri de oynuyoruz oyunda Jess runner görevlerinde Mac rally-drift görevlerinde Tyler ise drag-sprint görevlerinde yer alıyor.
Karakterler: 7/10

Oyun araba modelleri, modifiye ve yarışlar anlamında gayet iyi çeşitlilik sunuyor yan görevler iste orta seviye denebilir. Oyunda 7 tane yarış çeşiti bulunuyor yan görevler ise bir yerlere gidip coin toplama speedtrapler dirft bölgelerinde puan yapmalar ve rampalaradn en uzağa uçmalar gibi görevleri barındırıyor artı olarak bazen karşınıza bait crate'ler çıkıyor bunları aldığınızda peşinize polis takılıyor eğer polisten kurtulursanız sürücü puanı ve para kazanıyorsunuz. Bir tane daha yan görev olan evrak taşıma görevi var ancak hiç yapmadım. Ve son olarak sokakta gezen sürücülerle de yarışabiliyorsunuz.
Çeşitlilik: 9/10

Oyunun 3 tane online modu var birincisi serbest dolaşma, şehiri birkaç arkadaşınızla gezip yukarıda bahsettiğim kıytırık yan görevleri yapabiliyorsunuz ya da bitiş noktası belirleyip yarış başlatabiliyorsunuz. Rekabetçi ve casual yarış modlarında ise diğer yarışçılarla yarışıp rütbe elde ediyorsunuz bu iki modda serverler biraz boş olsa da serbest dolaşmada yeteri kadar insan oluyor.
Online: 8/10
Oyunun mekanikleri berbat olsa da diğer etkenler oyunu gayet eğlenceli kılıyor geçirdiğim 24 saat boyunca hep keyif alarak oynadım ve bitirdim. Oynayış süresi yaklaşık olarak (yan görevler çıkartıldığında) 20 saat indirimlerle 50tl'ye kadar düşen bu oyun parasını kesinlikle hak ediyor deneyimlemenizi tavsiye ederim.

Öncelikle oyun büyük bir yapım değil ve ben de beklentilerimi bu yönde tutup oyunu oynadım eğer canınız şuanda oynadığınız oyunlaradn sıkıldıysa ve çerezlik oyun oynamak istiyorsanız bu oyun tam size göre.

Oyunun hikayesiyle başlayalım bi tane lordun kızını kurtarmaya giden ve aynı zamanda Seraphine diye bi abladan yardım alan iki tane savaşcıyız. Kesinlikle kahraman değiliz sadece bir görevimiz var ve onu yapmak istiyoruz. Ama bu süreçte önümüze çıkan tutsakları da orgların elinden kurtarıyoruz boş geçmiyoruz. Çok spoi vermek istemiyorum ancak iş sadece o kızı kurtarmakla bitmiyor. Bizi izleyen bir şeytan var her adımımızı takip ediyor ve üzerimize ordusunu salıyor biz de kızı ararken o orduya karşı ve orglara karşı mücadele veriyoruz. AHHH AH anlatamıyorum oyun keyfinizin anasını sikmek istemiyorum bu yüzden burda kesiyorum hikayeyi :(
Hikaye: 9/10

Oynayış olarak baktığımızda kılıçla olan özel hareketlerimiz az diyebilirim daha fazla olabilirdi. Oyunda skiller var ama bunlardan da 1 tanesi gerçekten iş görüyor. Ben Caddoc ile oynamanızı tavsiye ederim çünkü E'lara düşmanlara karşı çok zayıf kalıyor E'lara ile elli kere öldüğüm bölümü Caddoc ile tekte geçtim. Caddoc kılıcını iyi kullanırken E'lara da okunu iyi kullanıyor bu sizin zevkinize kalmış. Oyunun vuruş hissiyatı çok iyi gerçekten düşmanları doğramak parçalamak çok büyük zevk veriyor. Oynayış olarak bazı problemler de var tabii ki mesela koşma olayı bi tık kötü denebilir. Oyunda zıplamak yok karakterler bazı yerlerde otomatik atlıyor aşşağı ama bence zıplamak önemli bi unsur. OYUNDAKİ EN BERBAT KISIMA GELDİK. Bazı geçişlerde öreneğin köprü olsun tünel olsun arkadaşımız olmadan geçemiyoruz E tuşuna basıp bi animasyon izlememiz gerekiyor ve bu çok saçma aq art arda olunca çok can sıkıyor. Bazı kullanılabilir araçlar var zamanımızın minigunları ya da mancınıkları gibi onlara ne desem bilemedim kullanması normalde çok kolay takır tukur adam vurabiliyosunuz minigunlarla ama mancınıklar çok hantal. Yani oynayış bi nebze sorunlu.
Oynayış: 6/10

Oyunun atmosferi gerçekten çok iyi her bölümde orada olduğumu hissettim resmen zindanlar gerçekten zindan hissi veriyor ormanlar gerçekten ormanmış gibi ve son bölümlere geldiğimizde büyük org kalesi gerçekten mükemmeldi.
Atmosfer: 8/10

Karakterler gerçekten iyi tasarlanmış biraz klasik gibi görünse de zamanına göre başroller çok iyi bence arada bi birbirlerine yavşadıkları falan da oluyor hoş yani.Yan karakterler ve ana düşmanımız tasarım ve kendi içindeki hikayesi olarak çok iyi. Düşmanlar gerçekten çok iyi bence yeteri kadar farklı düşman var boss sayısı da fazla denebilir 10 saatlik oyuna göre. Bossların tasarımı da çok hoşuma gitti genel olarak düşmanları da başrolleri de yan karakterleri de sevdim.
Karakterler: 8/10

Oyun zamanında 31TL'ydi şuanda 15TL bence fiyatını sonuna kadar hak ediyor. TPS oynamayan ve sevmeyen beni bile oynattı. Sadece ilk 2 saat biraz canınızı sıkabilir ama bir şans tanıyın.