บทวิจารณ์ล่าสุดโดย Luncor

20 saatlik deneyimin ardından bu oyun benim Steam de "Bu oyunu diğer oyunculara önerir misiniz?" sorusuna "Hayır" işaretlediğim ilk oyun. Oyunu baştan sona sevebilmek için gerçekten çok uğraştım. Life is Strange ve Before the Storm oyunlarından inanılmaz keyif alan biri olarak bu oyunun onlardan sonra yapılmış bir oyun olduğunu anlamak gerçekten çok zor. Bunu spoilersız ve spoilerle olmak üzere iki bölümde açıklamaya çalışacağım. Önce Spoilersız kısım.

Bu oyunda da önceki oyunlarda ki gibi başarımları açabilmek için bir koleksiyon modu var. Fakat Ne yazık ki koleksiyon moduna da girseniz sahneleri hızlı geçme seçeneği yok. Örneğin ilk episode'un başında ki başarımı açabilmek için yaklaşık 10-15 dakikalık bir sahneyi zorunlu olarak tekrar izliyorsunuz ve 10 dakika boyunca koşmanız gerekiyor. Yani bu adamlar bu modu önceki oyunlarda da yaptılar. Onlarda çok kullanışlıyken bunda neden bu kadar rezalet?

Normalde oyunların uzun olmasını isteriz, böylece uzun vakit geçirebiliriz ve verdiğimiz paranın hakkını aldığımızı düşünürüz. Fakat özellikle episode 3 ten itibaren artık oyun bitse de kurtulsam moduna geçtim. Sürekli diyalog ve çoğunlukla içi boş. Sürekli seçim hakkı veriyor fakat yaptığın seçimin en ufak etkisi yok. Olsa da o kadar küçük ve saçma şeyler ki, oturup düşünmeye değmiyor. E o zaman neden her bölümün başında yaptığınız seçimler çok önemlidir uyarısı veriyorsun?

Spoilerlı kısmı geliyor. İsteyen buradan sonrasını atlayabilir.

____

Kardeşim bu hikayeyi kim yazdı? Oyunun başında ana karakterlerin babası silah kurşunuyla ölüyor ve sonra ufak çocuğuk telekinezi güçleriyle polisi fırlatıyor ve poliste ölüyor. Daha sonra 5 bölüm boyunca polisten kaçıyoruz. Neden? Çünkü polisi öldürmüşüz. Şaka mısınız? Neyle öldürmüşüz? Hiç bir kanıt yok, orada ölen bir adam var ve polis kurşunuyla ölmüş. Biz niye kaçıyoruz? Ve niye sanki ortada bir delil varmış gibi bir panik havası var ortada. Bu saçmalığa rağmen kabullenip oyuna devam ettiğinizde 5 bölüm boyunca 16 yaşında bir çocuk olarak 9 yaşında ki şımarık kardeşinize bakıcılık yapıyorsunuz. Kıçını her türlü pislikten kurtarmak için götünüzü yırtıyorsunuz ve her koşulda dayak yiyen, sürünen yada suçla itham edilen hep biz oluyoruz. Buna rağmen mazlum gibi boynumuzu eğip geziyoruz.

5 bölüm boyunca bizde moral olarak iyi ve kötü şeyleri yapma seçeneği veriliyor. Acıkınca hırsızlık yapmak, kendini korumak için küçük kardeşin güçlerini kullanmayı seçmek gibi "olumsuz" olarak kabul edilen şeyleri seçebiliyoruz. Ya da bu kardeşimize kimseye yanlış yapma, hep iyi ol, çalmak yanlıştır gibi öğütler verip onu olumlu yönde etkilemeye çalışıyoruz. Sonuç ne mi? Oyun boyunca hep iyi şeyler yapıp en sonra polise teslim olmayı seçersek işlemediğimiz bir suç için 15 yıl hapis yatıyoruz. Eğer polisten kaçmayı seçersek ise küçük kardeşimiz ben senle gitmiyorum, hadi eyvallah diyerek bizi terk ediyor. ??? Bu ne abi? Gerçekten şu senaryoyu kim yazdı. Sürekli olumsuz şeyler yaparsak ise kardeşimiz bizle gelip ülkeden sağ salim kaçıyor ve kendimize yeni bir hayat kuruyoruz. E ne yani bu oyunun ana fikri şimdi? Bencil ol, gerekirse herkese zarar ver ancak öyle adalete kavuşursun mu? Bu mudur? Gerçekten bu oyunu önce ki iki oyunu yapan kişiler yapmış olamaz...

Hikaye odaklı oyun seven, mutlaka bir çoğunu deneyimlemeye çalışan biri olarak bu oyunun hikayesinin çok kötü olduğunu söyleyebilirim. Oyuna dair tek olumlu şey müzikler. Müzikler gerçekten olağanüstüydü ve insanın oturup uzun uzun dinleyesi geliyor.

Özetle.. Life is Strange ve Before the Storm oynadıktan sonra bunu oynayıp aynı kaliteyi göreceğini sananlar beklentisini çok fazla düşürsün. Bu oyun o kaliteye değil yaklaşmak, basit bir kopyasının küçük bir stüdyo tarafından yapılmaya çalışılması gibi duruyor.

Life is Strange 2 Episode 2 den önce oynanması gereken ve dokunaklı bir hikayeye sahip kısa bir bölüm diye özetlenebilir. Life is Strange 2 oynayacaksanız bunu oynamalı mısınız? Bu sorunun cevabını arıyorsanız, Hikayenin gidişatına bir etkisi yok ama bence oynamalısınız. Bu oyunu Bonus - Ekstra Bölüm olarak düşünün. Bir, bir buçuk saat gibi bir oynanış süresi var. Çayınızı yudumlarken bitirebilirsiniz.

İlk çıktığı zamanlar normal versiyonunu oynayıp bitirmiştim ve o zaman beni gerçekten çok etkilemişti. Yıllar sonra Remastered versiyonu ile tekrardan daha iyi bir İngilizce ile oynayınca çok daha fazla etkiledi. Gerçekten aldığı ödülleri hak eden, üzücü ve insanın içinde bir etki bırakan bir oyun. Oyun boyu çok fazla seçim yapıyorsunuz fakat bu seçimlerin çoğunun hiç bir etkisi yok yada bir iki konuşmada diyaloğu değiştirecek kadar küçük etkiye sahip. Fakat o son seçim yok mu... Her türlü insanın içinde bir burukluk yaratıyor ama yaşadığın deneyimin bu kadar farklı olmasını sağlayan da belki de budur. Life is Strange serisini bir oyundan öte bir deneyim olarak görmelisiniz. Kesinlikle tavsiye ediyorum.

Gelmiş geçmiş en üzücü hikayelerden birine sahip bir oyun. Life is Strange oyunu bu oyunun devamı olduğu için aslında sonunda ne olacağını bilerek oynuyorsunuz ve oyunun tamamında insanın için de bir hüzün oluyor. Remastered vesiyonunda bazı buglar var. Konuşma ve seslerin uymadığı, alt yazının donup devam etmediği bir kaç sahne var. Ama oyun kırıcı bir bug yok. True Color deluxe editon alırsanız içerisinde Life is Strange ve Life is Strange Before the Storm Remastered versiyonları var. O şekilde değerlendirebilirsiniz.

Hikayeli oyunların azaldığı bir dönemde oynadığım için bu seri bana ilaç gibi geldi fakat Old Blood ve New Order'dan sonra bu çok abartıya kaçmış be kardeşim. Yani oyun genel anlamda kötü değil. Hikaye de konsept açısından gayet iyi ama oyunun ortasında bir sahne var ki artık bilim kurgu sınırlarını bile zorluyor. Spoiler vermemek adına bir şey demeyeceğim fakat az önce kurduğum cümleyi bir bilim kurgu aşığı ve aynı zamanda yazarı olarak söyledim. Çok abartıya kaçılmış. Yine de 4 oyunluk bu set indirimde 100 lira civarına alınabiliyor. 1 sinema biletinden çok daha ucuz ve size ortalama 20-30 saat arası bir serüven vaat ediyor. Bu nedenle tavsiye ederim.

Klasik Paradox oyunlarında olduğu gibi bir DLC simulator.

Oyun türünün en iyisi buna laf yok. Fakat yenisini yapmak yerine 3-5 ufak şey ekleyip yeni oyun fiyatına DLC satma mantığı artık gerçekten bayatladı. Oyun motoru o kadar eski kalıyor ki, yeni dlc ler sürekli buglı çıkıyor.

Son 2 DLC'yi alamadım ve almadım. 2 sinin fiyatı RDR 2 den daha pahalı. İndirim dönemlerinde de ya hiç indirime girmiyor yada yüzde olarak çok düşük indirime giriyor. Oyun DLC'siz oynanmıyor onu da belirtmekte fayda var. Kısacası ya full DLC sürümüyle oynayın yada hiç oynamayın.

Tüm DLC ler var ama böyle de oyun çok karışık diyen arkadaşlara tavsiyem de, bir süre oyunu hile kodlarıyla oynayın. 30-40 saat oynadıktan sonra tüm ince detayları bu şekilde çözüyorsunuz. Ondan sonra keyif almaya başlarsınız.

Devamı bir türlü çıkmamış en iyi total war oyunudur.

Yüzüklerin Efendisi evreninde çıkmış en iyi oyunlardan biridir. İlk oyunun üzerine fazlasıyla koymuştur.

Kesinlikle herkesin oynaması gereken oyunlardan biri.

Başı, sonu her yanıyla insanı dumur etmeyi başaran bir hikayesi var. Devamı çıksa da oynasak..