21
Products
reviewed
262
Products
in account

Recent reviews by Hyperly26

< 1  2  3 >
Showing 1-10 of 21 entries
6 people found this review helpful
56.2 hrs on record
15. oyunla girdiğim seriye 7 ile devam ettim. 15'i hayran kitlesi her ne kadar gömse de ben bayılarak oynamıştım. O oyunu bayağı sevdikten sonra serinin diğer oyunlarına da göz atmak istedim ve serinin en popüler oyunu olan 7. oyuna başladım.

Her ne kadar çok eski bir oyun olsa da ve halihazırda bir Remake'i olsa da bence hâlâ oynamaya değer bir oyun. Eğer çok eski olması rahatsız etmezse kesinlikle oynamanızı öneririm. Üstüne üstlük Remake'in sadece bir Remake değil, ayrıca gizli bir devam oyunu olduğunu söyleyenler de var ama bunu doğrulayamam çünkü ben Remake'i oynamadım, oynayacak kadar da param yok. Eğer çok cömert hissediyorsanız bana Remake'i alabilirsiniz ;) /s

İlk başlarda sevip sevmeyeceğimden emin değildim, çünkü sıra tabanlı savaş sistemini sevmiyordum. Ancak en başlarda hikayesi ve müziğiyle beni kendisine bağladığı için savaş sistemine en başta bir nevi "tahammül ettim". Ancak oynamaya devam ettikçe alışmaya başladım ve biraz daha oynadıkça sevmeye bile başladım. Karakterlerinize doğru komutu verip düşmanı yenince verdiği o zevk bambaşka. Bu oyun bana sıra tabanlı oyunları sevdirdi.
Oyundaki Materia sistemi ile istediğiniz karaktere istediğiniz büyüyü, komutu veya summon'ı takabiliyorsunuz. Bunu çoğu kişi bir artı olarak söylese de benim için biraz ortaya karışık. Her ne kadar bu sistem karakterlerinizi istediğiniz şekilde kuşandırmanızı sağlasa da karakterler oynanış olarak Materia tutucu gibi oluyorlar.

Hikayesi oynadığım oyunlar arasından en sevdiğim hikayelerden birisine sahip. Oldukça derin ve şaşırtıcı bir hikayeye sahip. Baştan sona bir yolculuktu. Her karakter gerçek bir kişiymiş gibi hissettiriyor. Her karakteri ayrı sevdim.

Şu anki oynadığım oyunu bitirdiğimde Final Fantasy 8'e geçmeyi düşünüyorum. 7'nin yanında o nasıl bir oyun olacak, göreceğiz.
Posted 23 January.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
2 people found this review helpful
16.6 hrs on record
Oynanış olarak diğer iki oyundan da açık ara önde olsa da, hikaye olarak maalesef geri kalıyor.

Önceki oyunlara göre farklı olarak yeni bir canavar evcilleştirme mekaniği var. Bu özellik, önceki oyunlardaki yeteneklerin yerini alıyor. Önceki oyunlarda karakterinizle seviye atladıkça onların yeni yeteneğini açıyordunuz. Burada ise önce canavarlarla savaşmanız, sonra Pokemon gibi bu canavarları kendiniz için kullanmanız gerekiyor. Ayrıca bu mekanik sayesinde istediğiniz yeteneği istediğiniz karaktere atayabiliyorsunuz, karakterlerinizi kendi isteğiniz yönünde şekillendirebiliyorsunuz.
Bu oyunda oynanış dengesine bayıldım. Ne The Forsaken Maiden kadar zor, ne de The Isle Dragon Roars kadar kolay bir oyun. Dengeyi tam tutturmuşlar. Ne karakterlerin ne de düşmanların abartılı derecede yüksek bir defansı yok. Bu da önceki oyunlara kıyasla daha az 0 ve 1 vurduğunuz anlar olduğu anlamına geliyor. Defans ortalama olmakla birlikte saldırı hasarı ve sağlık yüksek.

Hikaye olarak güçlü başlasa da sonlara doğru oldukça öngörülebilir olmaya başlıyor. Özellikle oyunun sonunda ne olacağını 1 kilometre öteden görmüştüm. Ayrıca oyunun sonunun da pek tatmin ettiğini söyleyemem. Bir Yoko Taro oyunu için oldukça zayıf kalmış. Hikaye olarak The Forsaken Maiden hâlâ daha üstün bir oyun.
Bazıları Voice of Cards üçlemesinin Drakengard evreninde geçtiğini söylüyordu ve bunun özellikle üçüncü oyunla kesinleştiğini söylüyordu. Oynayıp bitirdikten sonra şunu söyleyebilirim ki, hâlâ kesin olarak öyle olduğunu söyleyemem, ancak öyle olma ihtimali yüksek. Bir yandan öyle olduğuna ima ediyor, örneğin DoD 3'teki Troll, Centaur, Faerie gibi yaratıklar bu oyunda da karşımıza çıkıyor, Subsurface Ruins Cathedral City'i çok andırıyor; ancak Drakengard evreninden bildiğimiz şeylerle çelişen şeyler de var (yaratıkların gerçek yüzü, yaratıkların niye öyle olduğu, Aberrant'lar, eğer Subsurface Ruins gerçekten de Cathedral City ise Cathedral City'nin yerin altında olması).

Bu oyun seride başarımlarını kazanması en kolay oyun. Üç oyun arasından en az saatim bu oyunda var, o derece. %100 yaptığım en kolay oyun olabilir.

Son söz olarak diyeceğim şu; sonu dışında oldukça zevkli bir oyun ancak The Forsaken Maiden hâlâ favorim.
Posted 23 January.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
3 people found this review helpful
21.9 hrs on record
İlk oyuna kıyasla bu oyun için düşüncelerim biraz karışık. İlk oyundaki gibi hikaye kartlar üzerinden anlatılıyor ve bir hikaye anlatıcısı hikayeyi anlatıyor.

Hikayeyi ilk oyunla kıyaslayacak olursak ilk oyundan daha derin ve daha plot twistli bir hikayeye sahip. Ancak ilk oyundaki gibi birden fazla sona sahip değil. Sadece oyunun sonunda bir seçim yapmanızı istiyor, ancak bu seçim oyunun sonunu pek etkilemiyor. Yine aynı sona ulaşıyorsunuz.

Oynanış olarak ilk oyunun üzerine sadece birkaç ekleme yapılmış. İlki artık her karakter taş üretebiliyor. İkincisi ise link strike denilen yeni bir saldırı türünün olması. Bunlar çok fazla taş gerektiriyor ancak etkileri de diğer yeteneklere göre daha etkili oluyor. Bu saldırıları maiden'lar ve onların hizmetkarları birlikte yapıyor bu yüzden iki karakterin de hayatta olması gerekiyor. Oyunun zorluğuna gelecek olursak, ilk başlarda, özellikle açık denizde biraz zorlanabilirsiniz, ancak sonra kolaylaşıyor. Sonra son boss'ta ve isteğe bağlı olan oyun sonrası boss'unda tekrar zorlaşıyor. Özellikle isteğe bağlı olan boss aşırı zor bir boss. Karakterlerinizin hepsini son seviyeye çıkarıp elinizdeki en iyi şeyleri kuşandırmanız, onun üstüne de doğru yetenekleri kullanmamız gerekiyor.

Yalnız ilk oyuna göre bu oyunda kalite kontrolde bariz bir düşüş var. Hikaye anlatıcısının seslendirmeni konuşurken birden durup tekrar konuşmaya başlıyor; seslendirme bittikten sonra oyunun yapımcıları buraları kesip atmamış. Hatta bir yerde yanlışlıkla dilini ısırıyor "Pardon, dilimi ısırdım." diyor, onu bile çıkarmayı unutmuşlar. Duyduğumda biraz kıkırdadım, yalan yok, ancak bu tür şeyleri düzeltmek yerine öylece bırakılması kalite kontrolün çok düştüğünü gösteriyor.

Başarımların büyük bir çoğu ilk oyundan daha da kolay ancak ilk oyuna göre daha da şansa bağlı. Saç baş yolduruyor. Oyunu bitirdim, şu başarımı da alayım oyunu sileceğim diyorsun, inadına alamıyorsun. Bir başarım var, tüm düşmanlarla en az 3 kez savaşıp onların hikayesini öğrenmen gerekiyor, ancak bu düşmanlardan ikisiyle karşılaşmak aşırı nadir (Fearock ve Aquarock).

Oyunla ilgili son sözlerim şu şekilde. İlk oyuna kıyasla yeni şeyler çok az. İnovasyon yok. Bu oyun bir nevi ilk oyun ancak daha iyisi. Yeterince farklı değil.
Posted 6 January.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
3 people found this review helpful
18.5 hrs on record
Her ne kadar ilk bakışta bir kart oyunu gibi gözükse de aslında bir kart oyunu değil. Hikayesini bir kart temasıyla anlatan bir JRPG. Üstünde dolaştığınız harita kartlardan oluşuyor ve piyonunuzu ilerleterek hareket ediyorsunuz. Aynı şekilde karakterler, düşmanlar ve saldırılar da kartlar üzerinden oluyor. Haritada piyonla dolaşma özelliğine neredeyse bayıldım. Keşfettiğiniz sürece haritanın bir noktasından diğer noktasına tek hamlede gidebiliyorsunuz; bu sayede hem zamandan tasarruf ediyorsunuz, hem de rastgele karşılaşmaları önemli ölçüde azaltıyorsunuz.

Oynanış sıra tabanlı savaş sistemine sahip. Ayrıca aslında basit ve kolay bir oyun. Hatta bayağı kolay bir oyun. Son boss dışında o kadar taktik yapmanıza falan gerek yok. Ancak buna rağmen ben zevk alarak oynadım. Oyuna başlarken bu kadar seveceğimi tahmin etmiyordum.

Hikayesi ise her ne kadar bir Yoko Taro oyunu olsa da NieR veya DoD oyunlarında bulunan çılgınlıklar yok. Ancak yine de hoş ve tebessüm ettiren bir hikayeye sahip. Ayrıca oldukça da kısa. İlk sona ulaştığımda 8 veya 9 saatimi falan almıştı. Diğer sonlarla da toplamda 10-11 saatte falan bitirilebilen bir oyun. Ben bütün başarımları da açmak istediğim için 18.5 saat sürdü. Eğer başarım avcısı iseniz bütün başarımları açmak ne çok uzun sürüyor ne de çok zor. Ancak az biraz RNG gerektiren (yani şansa bağlı) birkaç şey var.

Yukarıda da bahsettiğim son mevzusuna değinmek istiyorum. Oyunda 4 son var ve bu sonlardan üçüne oyunu normal bir şekilde oynayıp son boss'u yenerek erişebiliyorsunuz. 4. son için ise birkaç kart toplamanız gerekiyor (Mysterious Cards) ancak bu ne zahmetli, ne de çok zaman isteyen bir şey. Oyunu baştan sona oynama gerekliliği olmaması da cabası. Son kayıt noktasını yükleyin yeterli.

Steam dolara geçmeden önce alınır derdim, ancak şimdi oyunlar dolarla satılmaya başlandığı için maaşınızı dolarla almıyorsanız oyunu almayın. Oyun kötü olduğu için değil, gereksiz pahalı olduğu için (bence).
Posted 26 December, 2023. Last edited 26 December, 2023.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
2 people found this review helpful
181.9 hrs on record (1.7 hrs at review time)
Oyuna EA App'de (eski adıyla Origin) sahip olmama ve zaten 2019'da oynamama rağmen tekrar Steam'dan aldım çünkü hem indirimdeyken acayip ucuzdu, hem de bu oyun iki kez alınmayı hak eden bir oyun.

Hikayesi aslında basit ve kısa. Ancak yine de hikayenin ne kadar övüldüğünü görmüşsünüzdür. Bunun nedeni hikayenin sunumundan dolayı, ki o kadar iyi ki benim de en sevdiğim oyunlar arasında yer alır.

Çok oyunculu modu ise oynadığım en iyi çevrimiçi oyunlardan birisi. Hızlı oynanan bir oyun. Ancak pek yeni oyuncu dostu olduğunu söyleyemem çünkü şu sıralar oynayan kişiler zaten çok uzun süredir oynayan kişiler ve ne yaptıklarını biliyorlar. Göz açtırmıyorlar bildiğin. Yani alacaksanız ona göre alın.
Posted 29 September, 2023.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
4 people found this review helpful
0.0 hrs on record
Bu DLC, oyun DLC'lerinin nasıl bir şey olmasıyla alakalı gayet güzel bir örnek. Ana oyunun hikayesini oldukça güzel bir şekilde genişletiyor. Güneş sisteminizin sırlarını ortaya çıkarmak için yeni bir yer ekliyor.
Ana oyunun hikayesine o kadar güzel bağlanmış ki oyunu bu DLC olmadan hayal etmek zor.
Posted 25 September, 2023.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
5 people found this review helpful
38.0 hrs on record
Hani bazı oyunlar vardır, keşke hafızamı kaybetsem de tekrar en baştan oynasam dediğiniz. Ha işte, bu oyun öyle bir oyun. O kadar eşsiz, o kadar güzel bir oyun ki ilk oynayışınızdan sonra tekrar aynı zevki alamıyorsunuz (burada oyunu övüyorum bu arada, yanlış anlaşılmasın).

Oyuna ilk başladığınızda aslında yeni ekipman falan açmıyorsunuz hiç. Oyunu bitirmek için gerekli olan her şeyi oyunun başında alıyorsunuz. Yani teorik olarak oyunu başlar başlamaz bitirebilirsiniz (hatta bununla ilgili bir başarım bile var). Peki o zaman, oyunu başlar başlamaz bitirmenizi engelleyen şey ne? Bunu nasıl yapacağınızı bilmemeniz tabii ki de. Oynanış döngüsü de bunun etrafında dönüyor zaten. Güneş sisteminizde bir gezegenden başka bir gezegene yolculuk ediyorsunuz ve yeni bilgiler ediniyorsunuz. Sonra bu elinizdeki bilgilerle noktaları birleştiriyorsunuz.

Herkesin en az bir defa oynaması gereken eşsiz bir deneyim. Mümkünse DLC'si ile birlikte alın, oyunun hikayesine ve lore'una çok şey katıyor.
Posted 25 September, 2023. Last edited 29 September, 2023.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
2 people found this review helpful
129.6 hrs on record
Mass Effect: Andromeda her ne kadar fan kitlesi tarafından çok gömülse de ben yine de oynamaya değer bir oyun olduğunu düşünüyorum. Hani, orijinal üçleme kadar iyi değil hikayesi, ancak üstünde dumanı tüten bir *** da değil. Bence kendisini oynatacak kadar yeterli. Bazı diyaloglar dışında (Sana bakıyorum Addison).

Oynanışa gelecek olursak 4 Mass Effect oyunu arasından en iyi oynanışa sahip diyebilirim. Silah çatışmaları çok zevkli, sipere girmek ve siperden çıkmak çok akıcı, güçlerini kullanmak da acayip zevkli ve ayrıca ilk üç oyunda olduğu gibi sınıf seçme yok artık. Combat, tech ve biotic güçlerinden hepsini birlikte ya da ayrı ayrı kullanarak kombolar yapabiliyorsunuz.

Oyunda buglar var maalesef ama başıma gelen buglardan sadece birisi oynanışı kötü anlamda etkiliyor, o da açık alandaki düşmanların yerin altına girmesi. Ben oynadığım çoğu oyunun eksilerini görmezden gelebilirim, bu sayede çoğu insanın sevmediği oyunları sevebilirim. Bu oyundaki buglar da bu şekilde. Çoğunu kafama çok takmadım bu yüzden oyun zevkimin de içine edilmedi. 2017'deki yüz animasyonları da büyük ölçüde giderilmiş.

Oyun normalde de fena değil ancak modlarla daha da zevkli oluyor. Bu yüzden çeşitli modlar kurmanızı tavsiye ederim. Oyunu oynarken çok fazla mod kurdum ve oyunu sileli de biraz oluyor o yüzden maalesef hangi modları kurduğumu hatırlamıyorum bu yüzden de önerebileceğim mod sayısı çok az. Hud modları, profiles reworked, reduced evade cooldown, no combo cooldown vb. modlar tavsiye ettiğim modlardır.

Oyunu zam yemeden önce indirimli bir fiyattan almıştım ve o fiyata bence en azından bir şans verilmeyi hakediyordu ancak şimdi zamlı fiyatıyla ne kadar almaya değer bilemiyorum. İster Mass Effect fanı olun, isterseniz de güzel bir bilim kurgu oyunu arıyor olun bu oyun ikisi için de uygun.
Posted 8 July, 2023.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
9 people found this review helpful
85.1 hrs on record (69.2 hrs at review time)
Çoğu insan gibi DrakeNier evrenine Automata'yla giriş yaptığım için, o oyuna bayıldığım için ve daha fazlasını öğrenmek istediğim için Automata'yı bitirir bitirmez Replicant'ı istek listeme attım ve indirime girdiği gibi indirdim ve oynadım. En az Automata kadar zevk verdi.
Her ne kadar Steam sayfasında "prequel" yazsa da, bu aslında ilk NieR oyununun bir remake'i. O yüzden Automata bu oyunun devam oyunu oluyor. Bence pazarlama stratejisi olarak prequel yazmışlar çünkü Nier serisi Automata ile ün kazanan bir seri ve muhtemelen çoğu kişi bu oyunu Automata'dan sonra oynayacaktır.

Hikayesi yavaş başlıyor ancak sabırlı olursanız ve oynamaya devam ederseniz hikaye hız kazanıyor. Bence Replicant'ın hikayesi Automata'dan da daha iyi. Daha duygusal ve karakterlere daha çok bağlanıyorsunuz. Peak Yoko Taro
Bu oyunda da Automata'da olduğu gibi 5 farklı son var. Bu oyunla birlikte ana oyunda olmayan (2010'da çıkan orijinal NieR) ancak bir yan materyalde bulunan (Grimoire Nier adında bir kitap) E sonu da bu oyuna dahil edilmiş. Bazı başka incelemelerde de görmüşsünüzdür belki ancak burada da söylemek istiyorum. Dendiği kadar tekrar ediyor. En azından Automata'da başka karakterlerle oynayarak hem oynanış değişiyordu, hem de birebir aynı oyunu oynamıyordun, değişiklikler vardı. Replicant'ta ise oyunun ikinci yarısını en az 3 kez oynamanız gerekiyor. Bunu B sonuna ulaştıktan sonra okuyun C yolunda oynarken son kayıt noktasında başka bir slota kayıt alın ve C sonuna ulaştıktan sonra bu kaydı yükleyin. Bu sayede oyunu tekrardan oynamak yerine sadece boss savaşını tekrar oynayarak D sonuna ulaşabilirsiniz.. Ancak o sonlara ulaşınca tatmin oluyorsunuz (bence) ve tekrar tekrar oynadığınıza değiyor. Zaten oyunu beğendiyseniz tekrar tekrar oynamak herkesin dediği gibi yorucu olmayacaktır.

Müzikler ise Automata'da olduğu gibi muhteşem ötesi ve zaten müzikler Nier oyunlarının en güçlü yönlerinden birisi. Oyunun müziklerini normalde de dinliyorum, o derece güzel.

Oynanış olarak ise bence Automata'nın altında kalıyor biraz. Hani, kötü değil. Sadece Automata kadar çeşitli değil. Mesela Automata'da hafif ve ağır saldırıları sırayla yaparsanız farklı kombolar elde ediyorsunuz. Replicant'ta ise böyle bir şey yok. Eğer hafif saldırı yaparken ağır saldırı tuşuna basarsanız ağır saldırı kombosunun ilk hareketini yapıyor. Ancak yine de eğlenceli buldum. Basit ama eğlenceli.

Yan görevlere sıkıcı denilebilir. Fetch dediğimiz getir götür görevleri ve bazı öldürme görevleri var. Bu yüzden çoğu yan görevi es geçebilirsiniz. Hatta internette yapmaya değer yan görevler diye aratarak yapılması önerilen yan görevleri yapabilirsiniz. Ancak yan görevler her ne kadar sıkıcı olsa da sevdiğim bir yanı var, o da karakterler arasındaki diyaloglar. Yan görev aldıktan sonra karakteriniz ve yoldaşlarınız aralarında görev hakkında konuşuyorlar ve bence bu diyaloglar oldukça güzel ve komik. Özellikle Kainé ve Weiss arasındaki konuşmalar mükemmel.

Kısacası Automata'nın hikayesini beğendiyseniz, Nier evreni hakkında daha fazla şey öğrenmek istiyorsanız, Automata'daki dünyanın neden o hale geldiğini ve neden insanların soyunun tükendiğini öğrenmek istiyorsanız bu oyunu oynamanızı öneririm. Automata'dan sonra en sevdiğim oyun olarak ikinci sıraya yerleşti.
Posted 24 May, 2023.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
1 person found this review helpful
7.7 hrs on record
İnsanların neden bu oyunu bu kadar abarttıklarını anlamıyorum. Benim için hayal kırıklığı oldu. Hikaye o kadar ilgi çekici değildi, ki zaten ciddiye de alamıyorum çünkü mavi, insansı bir kirpi var oyunun içinde. Çocuk oyunu oynuyormuşum gibi hissettim. Seslendirmeler çok gülünesiydi. Chao garden hiç ilgimi çekmedi, belli bir yerden sonra chao anahtarlarını almayı bıraktım. Tails bölümlerinde yapmanız gereken tek şey ateş düğmesini spamlamaktı. Knuckles bölümlerinden etimle, kemiğimle nefret ettim. Acayip sıkıcıydı. Bir tek Sonic bölümleri sıkıntıdan öldürmeyecek kadar iyiydi. Sevdiğim tek şey müzikleri ve ilk şehirden kaçış bölümüydü.

Oyunun Steam versiyonunun düzgün çalışmadığını söylemedim bile. Oynamak istiyorsanız Sonic Adventure 2 Mod Manager yüklemeniz gerekiyor. Öbür türlü oyun açılmıyor.
Posted 3 April, 2023.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
< 1  2  3 >
Showing 1-10 of 21 entries