5
Products
reviewed
2297
Products
in account

Recent reviews by ErayG

Showing 1-5 of 5 entries
9 people found this review helpful
22.6 hrs on record
Yıllardır kargo beklemekten illallah etmiş biriyim. Sipariş verirsin, kargoya verilmesini beklersin, dağıtıma çıkmasını beklersin vs. derken hayatım beklemekle geçmiştir. Ve bir gün Steam’de “Parcel Simulator” denen bu oyun karşıma çıktı. Dedim ki: “Yok artık, bunun da mı oyununu yapmışlar?”

Başta tamamen dalga geçerek yükledim. En kötü biraz dener iade ederim demiştim. Ama... oyuna girip ilk paketi doğru yönlendirdikten sonra bir “Allah Allah” dedim. Sonra ikinci paket geldi. Barkod, ağırlık, yasaklı madde falan derken kendimi Amazon deposunda çalışıyormuş gibi hissetmeye başladım.

İlk başlarda bütün kontrolleri manuel yapmak zorundasın. Gerçekten, hepsini. Paketi al, barkodu tara, ağırlığı kontrol et, ülkeye bak, içeriği değerlendir ve teslim edileceği araca göre doğru kapıya yolla. Hatalıysa veya sahte etiket varsa iade bölümüne gönder... Bir noktada kendimle yarışmaya bile başladım. Dün 20 kargo kontrol etmiştim bakalım bugün kaç tane kontrol edebileceğim diye... Ama sonra bir durdum ve düşündüm “Ben bunu niye bu kadar ciddiye aldım ki?”

Ama işin güzelliği burada başlıyor. Oyunda ilerleyip otomasyon ekipmanları açıldıkça yavaş yavaş kontrolleri otomatikleştiriyor ve bir sistem kuruyorsun. Ve tabii ki bir noktada sen sadece arkada oturup kurduğun düzenin kusursuz çalışmasını izliyorsun. Sonra o düzenin bir yerinde tıkanma oluyor, panikle düzeltmeye koşuyorsun. Yani üç beş kutu kontrol ederek vakit öldürdüğün oyun daha büyük bir sistem kurma heyecanına dönmeyi başarıyor. Daha fazla gelen ürün kapısı, daha karmaşık hatlar, daha çok kontrol. Tıpkı bir lojistik şirketi büyütüyormuşsun gibi.

Bu arada, öyle şaşırtacak derecede grafikleri yok ama umurumda da olmadı açıkçası. Aslında temelde çok basit olan o oynanış döngüsü öyle bir sarıyor ki işten çıkınca “iki kargo ayıklayayım” diyorsun, gecenin bir vakti hala “ya çıkmadan şu kısmı da otomatikleştireyim” diye uğraşıyorsun.

Eksik var mı? Var. Otomasyonu fullediğinde yani artık bütün işi kurduğun sistem kendisi yapmaya başladığında oyun biraz amaçsızlaşıyor. Ama o zamana kadar aldığın keyif yeter zaten. Şimdiden sağlam bir topluluk oluşturmayı başardı kendisine. Geliştirici bunun "bitmiş bir ürün" olduğunu ama topluluğu yakından takip ederek neler yapabileceğine bakma sözü vermiş. Daha ileri götürebilir mi? Göreceğiz.

Özetle: Puan yok, “OLMUŞ” diyorum. Bu oyunu oynamazsanız üzülmem ama oynayıp bağımlısı olursanız “ben demiştim” diyebilirim.
Posted 6 July.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
12 people found this review helpful
9.8 hrs on record
Hikaye 1986'nın sonlarında başlıyor. Yazılımcı ablamız Meredith, 22 yıl sonra eski kasabasına dönerek babasının postacı görevini devralıyor.

Ana oyunda neden geri döndüğümüzü öğrenemesek de kısa bire süre önce çıkan DLC ile 1985'in sonlarına gidip hikayeyi derinleştirebiliyoruz.

Oyunda postacı olarak çalışırken şehirdeki insanlarla arkadaşlıklar kurabiliyor ve onlarla çeşitli aktiviteler yapabiliyoruz.

Ana amacımız posta ve kargoları teslim etmek ve yanlış teslimat yapma ihtimaliniz yok. Oynanış sakin ve dinlendirici. Kamyona atlayıp yola koyulmanız yeterli. Grafikler tatlı ve müzikler güzel ancak çeşitlilik eksikliği hissediliyor.

Oyunu bozmasa da teknik açıdan bazı sorunları var. Örneğin trafik az olmasına rağmen onlarca arabanın bomboş yolda beklediğini görebiliyorsunuz.

Ek paketi "Season's Greetings" ise 1985'in sonlarında geçiyor ve Meredith'in babası Thomas'ın hikayesini oynuyoruz. Thomas'ın kasabadaki ilişkilerini görmek bize daha farklı bir deneyim sunuyor.

Oyun ve ek paket toplamda 10 saat civarı sürüyor. Oyun sakin ilerlediği için uzun süre oynanmayabilir ancak kısa kısa periyotlarda oynarsanız keyifli bir deneyim sunuyor. Türkçe dil desteği de bulunuyor.

Detaylar için hazırlamış olduğu Youtube videosuna bakabilirsiniz. https://youtu.be/ntk9hVZuVVc
Posted 25 January, 2024.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
21 people found this review helpful
2 people found this review funny
0.9 hrs on record
Early Access Review
11.12.2023 GÜNCELLEMESİ: The Day Before Stüdyosu Kapatılıyor. Yeni videoya buradan bakabilirsiniz: https://youtu.be/lQu56xC5c5Y

Bu oyunun incelemesine nasıl başlamam gerek inanın bilmiyorum.

2021 yılında oyunun ilk videosunu yayınladıklarında grafikler o kadar gerçekçi gözüküyordu ki benim de dahil olduğum bir grup oyuncuyu kendine hayran bırakmış ve kısa süre içinde Steam'de en çok istek listesine eklenen oyun olmayı başarmıştı.

Maalesef o zamandan bu zamana çok ciddi downgrade yemiş. Doğal olarak Steam üzerindeki eleştiri yağmurunda bunun etkisi olabileceğini düşünüp satın almıştım. Eğer eli yüzü düzgün bir iş varsa ortada varsın grafikler kötü olsun demiştim ama bu eleştirilerin ciddi bir sebebi varmış..

Canlı yayınlarda oynayan insanlara baktığımda benim kadar kötü durumda olan yoktu ama oyun benim sistem kombinasyonumda oynanamaz halde. İlk girdiğimde en düşük ayarlarda 40 FPS civarı alıyorken kısa bir süre sonra 25 FPS'leri filan görüyorum ve asla düzelmiyor. Sunucular desen zaten felaket halde. Bir oyun firmasının berbat bir reklam kampanyası yürütmesini anlayabilirim ama bu kadar berbat bir oyun yapıp 40 dolara satmaya çalışmasını (MENA bölgesine özel 19 dolar) anlayamam.

Burada çok uzatmayacağım sadece uzak durun diyebilirim. İsterseniz oyunla alakalı hazırladığım kısa Youtube videosuna da bakabilirsiniz: https://www.youtube.com/watch?v=qppJBbHegHM
Posted 9 December, 2023. Last edited 11 December, 2023.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
138 people found this review helpful
1 person found this review funny
4.2 hrs on record (3.2 hrs at review time)
Mutlaka hepimizin aklından geçmiştir "bu ülkenin başında ben olacaktım ki..." diye. Milyonlarca insanın oyunu alabilmek ve başa geçince de çekeceğimiz zorluklara göğüs gerebilmek gerçekten zor. Siz ne kadar doğru yönetirseniz yönetin mutlaka sevmeyenleriniz olacak ve her an suikast tehtidi altında yaşayacaksınız. Şimdi gelin başa geçme planlarını bir kenara bırakalım ve Democracy 3 bize bu hayalimiz konusunda neler sunuyor onlara bakalım.

Democracy 3 turn bazlı ilerleyen, başta ABD, İngiltere olmak üzere yönetebileceğiniz toplam 6 ülke bulunan sözde bir hükümet simulasyonu. Sözde diyorum çünkü bu durum biraz farklı. Kendi partinizin dışında bir tane muhalefet partisi var ve çıkartacağınız yasalarda hiçbir konuda söz sahibi değiller. Yasa çıkartmak veya yasayı düzenlemek için tek ihtiyacınız olan şey size sadık bakanlar. Bakanlarınızın size sadakati ne kadar yüksekse size sağladığı siyasi güç de o kadar fazla oluyor. Bu siyasi gücü bazı oyunlarda karşımıza çıkan enerji puanlarına benzetebiliriz. Her yasa için bir miktar siyasi güce ihtiyacınız var ve her turnde bakanlarınız size bunu sağlıyor.

Oyun tamamen dengeleri sağlamak üzerine kurulu ve neden-sonuç ilişkisi oldukça fazla. Her yasa düzenlemenizin birden çok denge ile bağlantısı bulunamakta. Yani dikkatli olunmazsa kaş yapayım derken göz çıkartmak kaçınılmaz. Oyunda kapitalistler, vatanseverler, çevreciler, liberaller gibi pek çok grup bulunmakta ve her yasa düzenlemenizin bu gruplar ile bağlantınızı olumlu veya olumsuz şekilde etkilediğini dikkate almak lazım. Çünkü başta da dediğim gibi sizin karşınızda tek mühalefet var ve siz grupları sinirlendirirseniz seçim günü geldiğinde birbirine zıt grupların bile karşınızdaki partiye oy verdiğini görmeniz mümkün. Yani tek bir grup ile aranız mükemmel olmasındansa her grupla orta düzeyde ilişkinizin olması kafidir. Tabii sandık ile geldik sandıkta gideriz diye bir şey her zaman mümkün olmuyor. Bir grup ile bağlantılarınız çok kötüyse suikaste kurban gidebiliyorsunuz.

Arayüz her ne kadar ilk bakışta karışık gibi gelse de aslında oldukça basit. Zaten zamanla da karşılaştığınız bir problemde hangi yasada düzenleme yapmanız gerektiğini anlıyorsunuz veya arayüzden rahatlıkla neler ile bağlantılı olduğunu görebiliyorsunuz.

Sonuç olarak Democracy 3'ün elbette bazı kusurları ve daha iyi olabilecek yerleri var ama türü göz önünde bulundurduğumuzda rakiplerinden rahatlıkla sıyrılabilen, oynarken zevk alabileceğiniz bir oyun. Kısaca bu oyun OLMUŞ diyorum ve indirime girdiğinde alıp denemenizi tavsiye ediyorum.
Posted 25 October, 2014.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
447 people found this review helpful
10 people found this review funny
1,421.8 hrs on record (208.1 hrs at review time)
CS:GO Review
Bundan yıllar yıllar önce daha ilkokul çağlarımda internet kafede bütün gün CS oynardım oradaki abilerle. Sağ olsunlar, alırlardı beni de aralarına. Fakat yıllar geçtikçe 1.5, 1.6 eski kalmaya başladı ve çıkan CS:Source filan da tam olarak istenileni en azından benim açımdan veremedi ve uzun yıllar CS'siz geçti benim için. Bu oyundan da çok umutlu değildim hatta profesyonel CS oyuncusu "markeloff" gibi "ben bu oyunu hayatta oynamam" demiştim. Daha sonra yakın birkaç arkadaşım oyunu alınca ben de alıp denemek istedim ve gerçekten o eski tadı alamadım. O sıra bir yandan da Black ops 2 oynadığım için GO'nun mekaniklerine alışmak da ayrı bir dertti benim için ve o yüzden çok geçmeden sözümde ne kadar haklı olduğumu anladım. Sonra Black ops 2'den sıkıldım ve Ghosts'un da özellikle PC sürümü oldukça felaketti. Ben de tekrar CS:GO oynamaya kadar verdim. Bir süre botlar ile filan alıştırma yaparak (bu öneri için Klat'a teşekkür ederim) mekaniklere az çok alıştım ve oyundan gerçekten büyük keyif almaya başladım. İlk başta ne kadar ön yargılı olduğumu anladım. Şimdi neredeyse bütün günüm bu oyunu oynamakla geçiyor. Veya bütün gün olmasa da en azından başka doğru dürüst oyun oynamıyorum diyelim :) Yazı tavsiyeden çıkıp iyice hayat hikayem ile allak bullak olmadan noktalamam gerekiyor sanırım.

Belki oyunun hala bazı eksikleri var ama bu eksikler GO'nun piyasadaki en iyi FPS oyunlardan biri olduğu gerçeğini değiştirmeye yetmiyor :) Puan vermeyi sevmiyorum ve onun yerine "OLMUŞ" diyorum.

Özetle; oyunu şiddetle tavsiye ediyorum hatta bunun için kafanıza silah dayıyorum! :D
Posted 16 April, 2014. Last edited 16 April, 2014.
Was this review helpful? Yes No Funny Award
Showing 1-5 of 5 entries