Recensioni recenti di when the ege is sus

2023 te gearbox ip yi satın aldıktan sonra hem korkmuş hem heyecanlanmıştık ama bu kadar uzun süre pişirilen bir dlcyi zorlasalar maksimum bu kadar ortalama bir şekilde servis ederlerdi. dlc ile gelen content in %20 u fan made bir mod %80 i oyun evrenine sığan güzel içeriklerden oluşuyor ama dlcnin her köşesinin bug ile dolu olması bu sorunu yanında hiç olmamış gibi bırakıyor. küçük bir kod değişikliğiyle çözülebilecek bir problem olsa bile hala oyundaki nerdeyse bütün karakterlerin çoğu yeteneği framerateinize göre hasar veriyor, developerların 2000 li yıllarda hızlıca işi halletmek için kullandığı bir taktik olmasına rağmen günümüzde nadir tek tük bazı oyunlar bunu hala daha kullanıyor maalesef. sadece karakterler değil ayrıca düşmanların verdiği hasarı bile kırıyor fpsinizin 60 üzeri veya altında olması. ayrıca mena usd de bu kadar sıkıntılı bir şekilde çıkıp sotv den daha az içerik ekleyen bir dlc nin 11.24 olup sotv nin 8 dolar olması gerçekten çok ilginç. gearbox ip yi aldığında bu kadar sıkıntı çıkacağını kimse düşünmemiştir ama normal çünkü dlc çıkmadan 2-3 ay önce take two gearboxu satın aldığı için muhtemelen dlc yi allahına kadar rushlattılar ve sıkıntıların büyük çoğunluğu ordan gelmekte. false son ın oyuncu olarak roblox karakterine benzemesi hakkında konuşmak bile istemiyorum animasyonlar dlcdeki en rushlanmış şey olabilir. dlcnin gram iyi satacağını düşünmüyorum bu gearbox ın ilk ay içerisinde 2-3 patch yetiştirmediği sürece, dolaylı yoldan bu da take two nun gearbox içerisindeki ror2 teaminin fişini çekmesine sebep olacaktır. valla ne yalan söyleyeyim ellerindeki bu kadar güçlü bir ip yi iki üniversite öğrencisinin ellerinden alıp büyük bir ekiple sırf üzerlerindeki ceolar, şirket sahipleri yüzünden zorlasa zorlasa ortalama olacak bir dlc ye maruz bırakmaları çok üzücü.

duncan ve paul bile ilk akıllarına bu fikir geldiğinde muhtemelen bu kadar tutacağını düşünmemiştir. iki üniversite öğrencisinin ellerinden çıkmasına rağmen sanat tasarımından muhteşem soundtrackine kadar nerdeyse her yönden başarılı olan bir oyun risk of rain. roguelike pazarının inanılmaz bloated olmadığı dönemlerin oyunu olması içine giden tutkuyu çok daha rahat görmenizi sağlıyor. oyunun zaman ile zorlaşması ve bunun bir sınırı olmamasının sonucu olarak oyuncunun gücünün de sınırının olmaması oyunu kırmayacak şekilde güç fantezisi anlamında muhtemelen 2010 lu yılların en başarılı oyunlarından birisi yapıyor. nerdeyse 11 yıllık olmasına rağmen oyunun çoğu kısmı nerdeyse hiç sırıtmıyor, teknik açıdan bakıldığında ise bazen fazlasıyla rahatsız edici olabiliyor. mesela hareket hızınız fazla olduğunda saçma sapan duvara girmeniz ve marble taşımamanız halinde direk runın bitiyor olması çok bezdiriyor. arkadaşlarınızla multiplayer oynamanın tamamen bir acıdan ibaret olup ya hamachi kullanmanız ya da port forwarding atmanız gerekmesi gerçekten fenalık geçirtiyor. veya bazı karakterlerin itemlerle olan sinerjileri inanılmaz janky hissettirebiliyor (chef olarak heaven cracker aldığınızda her 4.vuruşta giden satırın boomerang olarak geri dönme hasarının dümdüz yok olması en iyi örneklerden biri).ama eskiden ana fiyatı 18, şimdi ise indirimlerde çoğu zaman 30-40 tl olan bir oyun için bunların inanılmaz küçük nitpickler olduğunu belirtmek isterim. bir roguelike olmasıyla birlikte içerisinde inanılmaz fazla içerik barındırması da cabası. oyundaki her şeyi yapmak 35 saat sürdü ve daha starstorm gibi devasa bir mod paketini oynamadım bile. paramın değerini ne kadar alabilirim diye bakan biriyseniz kesinlikle beklentinizin üzerine fazlasıyla koyan bir oyun. oyunun soundtrackinin bu kadar iyi olmasının da epey ilginç bir hikayesi var. duncan ve paul artık oyunu bitirmeye yaklaşırken müzikleri yaptırmak için bir besteci aramaya başladıklarında chris ile tanışıyorlar. duncan ve paul o sırada ''acaba birden fazla kişiyi mi commisionlasak hem daha hızlı olur?'' gibi bir düşünceye giriyorlar. bunu farkeden chris duncan ve paula ''oyun için müziği besteleyebilirim fakat biraz hızlı davranabilirseniz iyi olur çünkü beklemede olan bir sürü iş teklifim daha var'' gibisinden bir email atıyor. duncan ve paul da bu blöfü yiyince projenin tüm soundtrackinin özgürlüğü kendisine bırakılıyor. o günden bu yana hopoo nun deadbolt dahil müzik ile alakalı ne zaman işleri çıksa chrisle anlaştılar.


Risk of Rain Returns
tabii risk of rain 1 ile alakalı konuşurken returns ü konuya dahil etmemek yakışmaz. risk of rain 1 in her anlamda üzerine koyulsa nasıl olur adlı çalışma diyebiliriz returns için. spriteların çok daha detaylı çizilmesi, müziklerin çok ellenilmese bile yine remasterlanması ve üzerine bir kaç trackin eklenmesi, 2-3 yeni karakterin eklenmesi ve genel olarak janky olan karakterlerin daha iyi hissettirilmesi üzerine çalışılması, içerisinde fazlasıyla oynayarak açabileceğiniz 1001 türlü content bulundurması da cabası. oyun ile alakalı sıkıntılı kısımlardan bir tanesi providence trials. en başta kısa kısa hem kafa dağıtan hem daha çok içerik açmanızı sağlayan challangelar gibi gözükse bile o kadar kötü oyun içine işlenmişler ki yapmak gerçekten gına getiriyor. judgment haricindeki tüm providence trialları tamamen 50/50 bir coinflip. ya kısa, eğlenceli bir puzzle/challange oynuyorsunuz ya da içinde sebebini bilmediğim bir şekilde rng de olan, goldlamak için saatler boyunca başına oturmanız gereken inanılmaz yapay bir şekilde oyun saati uzatan mekanizmaları çözmeye çalışıyorsunuz. o yüzden gidip her birini goldlamak gibi gereksiz bir hareket yapmayın, oyun size her birini goldlayınca bir şey vermiyor zaten. yanlış hatırlamıyorsam 5, 10 ve 15 tane goldladığınızda bir ödül veriyor o yüzden gözünüze kolay gelen bir kaçını seçin ve onları goldlayın daha da uğraşmayın. he tabii yiğidi öldür hakkını yeme, oyundaki tüm 48 trialı bitirdikten sonra açılan judgment trialı kesinlikle oyundaki en iyi eklentilerden biri. gizli bir karakter olan robomando hariç tüm karakterlerle bitirdiğinizde size o karakter için mavi-kırmızı renk paletinde bir skin veren bu trial her seferinde doğan düşman, alacağınız itemler, stageler falan filan her anlamda seeded olduğu için tamamen yeteneğinize bakıyor. her ne kadar providence a geldiğinizde 4.phaseinde bazen salak salak hareketler yapıp sizi geçemeyeceğiniz lazerler arasında sıkıştırsa bile çok sık olan bir şey değil o yüzden çok takılmıyorum o tarafa. bu sebeple judgment trialı diğer tüm providence triallarının günahını almış oluyor benim için. ayrıca unutmadan risk of rain 1 in boktan multiplayerını tamamen düzeltip risk of rain 2 deki gibi çok daha erişebilir bir hale sokuyor. farklı bir inceleme yazmak yerine neden bu incelemenin altında bir yer açıp returns e yer verdiğimi soracak olursanız taşını toprağını öpüp başıma koyduğum ülkemde 1-2 oyun dışına çıkıp farklı farklı içerikler tüketmek istiyorsanız cüzdanınızın epey sağlam olması gerekiyor. durum böyle olunca sizde türlü türlü yöntemlerle oyunları oynamak zorunda kalıyorsunuz.

kısa bir özet geçmek gerekirse, 2013 te iki üniversite öğrencisi tarafından yapılan; sanat tasarımı, gameplayi, müzikleri ile herkesi büyüleyip bir on yıl sonrasına kadar bile erişecek bir ip yaratan ve her ne kadar kusurları olsa bile görmezden gelinebilecek bir oyun risk of rain.

sonsuz potansiyel sonsuz sorunla geliyor bu oyun için. birincisi optimizasyon gerçekten yarrak gibi, benim bilgisayarım bayağı kötü olsa bile iki kişi oynarken arkadaşın bilgisayarı o kadar kötü olmamasına rağmen host ben olduğum için onun oyunu nasreddin hoca gibi 10-15 saniyede lagswitch açmış gibi hunharca 30-40 saniye donuyor ve atı ters dönüyor. oyun boyunca bunu iki kez yaşadım ama arkadaş her saniye yaşadı nerdeyse. olay burda hostlayan kişinin pc speclerinin önemi değil çünkü o zaman benim oyunum da habire donar, atım ters dönerdi ama dönmüyor işte. he yinede benim oyun kusursuz çalışmıyor arkada habire bi kasmalar 15-20 fps gameplay falan manyak. bu arada bu nasreddin hoca olayını her yaşadığınızda atınıza 1 tanecik vurup sizi indirdiklerinizde zaten allaha muhammede küfür etmemek iyice zorlaşıyor. evet ileride vampir at yapıp hem onu hızlandırabiliyorsunuz hem atınızdan atılmanız daha zor oluyor ve istediğiniz zaman revivelayıp ışınlayabiliyorsunuz falan filan ama gerizekalılar bunu bile düşünemeyip journalın sonlarına doğru koymuşlar dominate mount olayını. insan olan gider oyunun %25-30 u gibi bir kısımda yani atlarla tanıştığın anda verir dominate mountu. arkadaşla oynarken artık o kadar sinir stres vurdu ki ona gidip oyun başından aldığı atı sona kadar götürdü dominatelemekle uğraşmadı bile. yanlış hatırlamıyorsam stone coffin de falan bıraktı journalı o kadar diyeyim. ben journalın %95 ine kadar falan geldim ama fazlasıyla can sıkıcıydı. her neyse biraz uzadı optimizasyon ama tldr; oyunun optimizasyonu harbiden berbat.

oyunun pve için dengelemesi çok kötü.bosslar kaç kişiyle oynadığınıza, fighta kaç kişiyle girdiğinize göre scale olmadığı için direk tüm oyunu sikebiliyorsunuz 3-4 kişi girseniz. biz 2 kişi önceden oynadığımız için biraz zorlaştırmak amacı ile server ayarlarından bossların canını %60 arttırdık ama ilerleyen bosslarda can miktarı arttığı için yüzdelik çok fazla vermeye başladı ve hiç bir türlü yenemez olduk. kısaca early game bosslarına tam tadında bir uzunluk verirken late gamede iyice kabak tadı vermeye, oyunu çekilmez yapmaya başladı. he bir de ne kadar fazla kişiyle oynuyorsanız bir o kadar acılı bir grind atmanız gerekiyor eğer aynı kalede yaşamayı planlıyorsanız arkadaşınızla. ben her armor,her silah yaptığımda 1 tane daha yapmak zorunda olduğum için grind atarken gerçekten iflahım sikildi. aynı progression pathini 2-3 kere tekrar tekrar tekrar aynı düşmanları öldürerek dönmek kadar sıkıcı bir şey yok. evet oyun ayarlarından lootu 2-3 ile çarpabilirsiniz fakat doğru düzgün bir adaptive difficulty koymak varken neden beni uğraştırıp server ayarlarına sokuyorsun ki, kimse burda size gidin re4 gibi difficulty yapın oyun şu kadar oyuncunun göremediği bir puan versin ona göre zorluk ayarlarsın falan demiyor ki amk. server ayarları demişken oraya da girelim çünkü v rising asla bitmeyen bir bok çukuru, ne kadar derine inerseniz oyunun kökündeki sorunları daha çok görmeye başlıyorsunuz. serverınızı ilk kurduğunuzda güzel bir ayar listesi var istediğiniz gibi customize edebiliyorsunuz. tüm ayarlarınızı kaydedip serveri ilk kez açtığınızda geçmiş olsun bir daha o ayarlara erişiminiz yok. gidiceksiniz steamin kurulu olduğu yeri açıp oyun dosyalarında 1-2 file bulup oradan değiştireceksiniz. bunun nasıl bir sıkıntısı olabilir derseniz daha önce belirttiğim gibi difficulty inanılmaz kötü ayarlandığı için arttırdığımız v blood hp modifierını 1.6 dan 1.0 a çekmek için o ayarlara girmek lazım en basitinden. bir tuş koyup ayarlara erişmek maalesef zor gelmiş stunlock a niye bilemeyeceğim.

şimdi en iğreti kısımlardan birine gelelim. oyunun close betasından full release e 1 ay kalmış, oyun ilk büyük updatelerinden gloomrot u görmüş ve hala tech araştırmak tamamen zar atmanızla gerçekleşiyor. kullandığınız silahı geliştirmek istiyorsunuz ama açtığınız 30 tech rollundan son 2 roll kalana kadar o silahı araştırma hakkı gelmedi mi? tüh ya yapacak bir şey yok artık azcık daha paper, scroll veya schematic kasmak zorundasınız. ya neyse tamam istediğim silah gelmedi hadi başka silah craftlıyım onu merciless a atayım bir şey olmaz biraz materyallerim boşa gider dediniz. amına kodumun floor tilelarını tech pooluna koymuşlar. bakın floor tileları diyorum, dümdüz tile. bu tilelar size lazım çünkü o bahsettiğim fazla kişiyle oynadıkça daha çok materyal yapmanız gerekmesi, bunların süreyle olması ve endgame materyallerini üretmeyi 2 kişi için yaptığınızda iyice iflahınız sikiliyor. stunlock birazcık kafayı çalıştırıp o üretme tesisinin olduğu yere duvarları kapayıp olduğu kategoride bir oda yaparsanız %25 süre kısaltması, o odayı istenen tile ile kaplarsanız %25 fiyat azaltması yapılıyor her craftta. he işte bu aptal orospu evlatları gidip o tileları research pooluna fırlattıkları için siz o paperları,scrolları,schematicleri grindlarkende zaman kaybediyorsunuz rng den çıksın diye dua ederken. hadi bak bunu da küçük bir şey gibi düşünelim tilelarda umrumuzda olmasın aman ne olcak biraz daha grind yaparız kasarız değil mi? peki neden gelişmiş storageları tech pooluna atarsın? yani ne tür bir sıkıntın var seni deli mi sikti niye tech pooluna benim şu an yapabildiğim storage ın daha fazla yer tutabileni koyuyorsun. tech i neresinden tutarsanız tutun elinizde kalıyor, yıkılıyor. bu kadar kötü bir progression sistemini halen daha nasıl oyunda tutabiliyorlar full releaselerine 1 ay kalmışken aklım almıyor.

keşke techle sınırlı kalsa, keşke oyunun çileden çıkartmak için uyguladığı 1001 türlü taktikten sonuncusu tech olsa diyorsun oyunun mekaniklerinin nasıl bunun için handcraftlandığını görünce. ama maalesef sınırlı değil ve bu tech muhabbeti en büyüklerden biri olsa bile araya sinir bozucu, çileden çıkartıcı daha bir sürü şey eklememek için kendilerini zor tutmuşlar ve bu savaşı kaybetmişler. bu küçük ''özellikler'' için bir lightning round atalım.

ölünce şapka takıyorsanız şapkalar blood bound olmadıkları için yere düşüyorlar ve öldüğünüz yere gidip almanız gerekiyor. pvp için eğlenceli bir ayar olabilir toggleaması fakat neden default olarak togglelı bu ayar gram fikrim yok. mesela bir v blood ı 20.ye deniyorsunuz ve yine kesemediniz ekipmanlarınız artık o kadar hasarlı ki gidip yine progressionun yavaşlığı sebebi ile aynı armoru tamir etmek zorundasınız ve grindlamaya gittiniz. he işte o şapka orada uzun bir süre kış uykusuna yatacak.

oyundaki çoğu materyal ışınlanamaz olarak taglendiği için ışınlayıcıları kalenizden başka yerlere giderken kullanabiliyorsunuz fakat geri dönerken çoğu zaman kullanamıyorsunuz kaleye hızlıca loot getirmek için. evet sunucu ayarlarında togglelanabiliyor fakat yine delirtmek amacı ile defaultta togglelı gelen ayar sürüsünden biri bu.

legendary silahların skill modifierlarının random gelmesi ve legendary silahların genel olarak random gelmesi. şimdi birincisi aşırı büyük sıkıntı değil ama legendary silahların genel olarak random gelmesi gerçekten kocaman bir ♥♥♥♥♥♥♥♥. doğru düzgün her boss a özel 1-2 legendary weapon class dropu koymak varken 5 boss kesmiş olun 5 inden de sword çıkabilir(yaşandı). arkadaşla oynarkan baya greatsword duası ettik 1 tane çıktı uzun saatler boyunca o çıkan da inanılmaz boktan statlarla, inanılmaz boktan bir skill modifierıyla geldi. kendisi kullanmak zorunda kaldı çünkü oyun boyunca greatsword kullanıyordu ve başka greatsword çıkmamıştı evet hep oyun boyunca aynı silahı kullanmak mantıklı olmayabilir, eğlenceyi baltalayabilir fakat bu tamamen oyuncunun seçimi ve sen onu farklı silahları kullanmaya teşvik etmek istiyorsan kesinlikle ona istediği silahın legendarysini vermemek bir çözüm olmamalı. ha ayrıca pve oynadığımız için evet bu statlar falan filan nerdeyse gram önemli değil günün sonunda bossun patternini ezberleyip istediğiniz gibi no damage bile kesersiniz ama ne çıkan legendary üzerinde, ne o legendarynin modifierının nüzerinde hiç bir kişiselleştirme yetkiniz olmaması gerçekten ağır embesillikten ötesi değil. en azından bir tanesini koyarsın da diğerini nötrler.

+0,002 BTC💲💰💸

zamanı için kaliteli fb fpslerindendi, yazık ettiler steame geldikten sonra zamanla yok oldu şu an 1-2 kişi falan oynuyor abartısız. ama sırf güzel anılar sebebi ile oyun önermenin gram bir mantığı yok, eğer böyle hareketler yapan insanların bu inceledikleri oyunlara bakarsanız hepsi purble place gibi zamanında sırf küçük oldukları için eğlendikleri bir oyunu bedavaya internetten alıp oynamak varken boktan 1:1 remasterına para verdiklerini görebilirsiniz.

en başta 1 nisan şakası olarak çıksa bile gayet başarılı olabilirdi. kendileri bunu küçük, eğlencesine bir proje olarak gördükleri için bıraktılar bırakmasına ve bu gayet saygı duyulası bir hareket. ama sorunu halen daha farketmediler. kimse sizin bu oyunu bırakmanıza kızmıyor, millet sizin bu oyunu halen daha satmanıza ve indirim yapmanıza kızıyor. siz de biliyorsunuz o server costlarının bomboş aktığını kapatıverin şu oyunu unlistleyin hem siz bomboş server parası vermeyin hem müşteriyi eşşek yerine koymamış olun.

ben bunu yazdıktan aylar sonra da olsa kendileri oyunu bedava yapma kararını vermişler. landfall un yaptığı oyunlara bakınca gerçekten iyi niyetleri olduğunu anlamak zor olmasa gerek, insanlara uzun süre danışıp artık kimsenin oynamadığı bir oyunun serverlarını açık tutarken bir yandan insanların buna para vermesinin saçma olduğunu geç olsa bile görmüşler. çoğu developerın yapmadığı bir eylem o yüzden teşekkürlerimi sunuyorum

.

bu dlc oyuna ian yan, ma jonn, chow, yiiiii, wheel, basket olmak üzere 5 karakter ekliyor. ian yan bir kaç saniyede bir sopasının rengini değiştiriyor ve buna göre daire şeklinde bir alan fırlatıyor. eğer beyaz ise alan içinde durduğu süre boyunca kendine kalkan veriyor, siyah ise rakibi bu alanın içinde durduğu sürece hasar veriyor. konsept çok güzel olsa bile çoğu dövüş oyununda amacı tamamen zoning olan karakterler aşırı iğrenç bir şekilde oynanıyor en optimal şekilde oynandığında. ian yan da aynı şekilde staminası her ne kadar aşırı az olsa bile kendine kalkan verip karşıya hasar verebildiği için çoğu karaktere karşı savunabiliyor kendini ve yavaş yavaş chip damage atarak sizi öldürüyor. ma jonn ise gayet eğlenceli bir karakter, her f yeteneğine bastığında bir zar atılıp zar ın verdiği sayıya göre 1 den 6 ya kadar yere altınlar düşürüyor ve ne kadar altın toplarsanız ultiye bastığınızda rakibinize topladığınız altınları birer birer mermi gibi sıkıyorsunuz. chow ise hem zonelayan karakterlere karşı güzel oynayabilen hem de doozi gibi sadece sopa ile hasar verebilen karakterlere direk ezilmeyen dengeli bir çar. özelliği her bastığınızda sopasını bir kaç saniyelik alevliyor ve sopayı hızlı bir şekilde sallarsanız bu alev çok yüksek bir alana yayılıyor, ultisi ise sopanızı bir kaç saniye boyunca alevliyor fakat f ye basıp salladığınızda olan yayılma efekti olmuyor. f sinin amacı basket,ian yan gibi karakterlere karşı rahat bir şekilde chip damage atmak eğer defans atabiliyorlarsa. ultisinin amacı ise chow u brute force ile alabilecek doozi,greatos karakterleri darkness gelirken zonelamak. ayrıca chow un f si basket ın attığı sinekleri yok ediyor, bu sebeple basket - chow matchupında çok rahat şekilde chow kazanıyor. yiiiii her sopası ile vurarak hasar verdiğinde veya aldığında etrafında kılıçlar çıkarıyor ve f ye basarak duruşunu değiştirebiliyor. f ye bir kez basarak kılıcını sopasının üzerine koyabiliyor ve bir daha f ye basarsa etrafındaki tüm kılıçları fırlatıyor. yiiiii kullanması aşırı zor bir karakter çünkü en optimal şekilde oynarsanız rakibinize karşı defans yaparken kılıcı tekrar tekrar takıp çıkarıp hitboxını manipüle edebilirsiniz veya ölmüş bir karakterin silahını fırlatmak gibi değişik şeyler denemek için bile duruş değiştirebilirsiniz zaten süresi 1 saniye falan yeteneğin. wheel f ye basılı tutarak silahını büyütüp düşmanları içine çekiyor ve hasar veriyor; ultisi ise 3 saniyelik bir süre boyunca f sini bufflıyor, bu sürede f ye basılı tutulduğunda testere daha da büyüyor ve daha kuvvetli bir şekilde içine çekiyor. aynı mad ding in ultisi gibi f sini bufflayan bir ulti olduğu için geldiği gibi direk basmak en iyisi. wheel ın kötü olmasının sebebi karakterin tamamen rakibini exhaustlamaya dayanıp bunu yapmak için hiç bir özelliği olmaması elinde. eğer wheel ile birini exhaustlarsanız direk f ye basılı tutup aşırı fazla hasar verirsiniz ama wheel ın sopası o kadar küçük ki rakibe baskı kuramıyorsunuz. o baskıyı kurmak için f nizi uzun süre kullanmanız lazım ama onu kullanırsanız exhaustladığınızda bu sefer kullanamıyorsunuz. tamamen rakibinizin kötü oynamasına bağlı olarak iyi performans gösterebilecek bir karakter olduğu için çok güvenilecek bir karakter değil. son olarak basket ise aynı ian yan gibi bir oyun stiline sahip. f yeteneği rakibinizin üzerine yavaş bir şekilde onu takip edicek şekilde giden daire bir sinek ordusu atıyor. ultisi ise sopasını bırakıp görünmez olup f yeteneğindeki sineklerin 2 katı kadar bir sinek ordusuna dönüşüp serbest bir şekilde kontrol etmenize izin veriyor dönüştüğünüz sinekleri. ultiniz açıkken darkness tan hasar yiyebiliyorsunuz ama aşağı doğru eğilirseniz darkness gelirken rakibiniz hem darkness ın damage ını, hem de sizin yavaş yavaş ultiyle attığınız chip damage ı yiyecektir. her ne kadar ian yan gibi aşırı defansif oynayıp f si ile chip atarak kazanmayı denese bile basketın staminası ian yan dan birazcık daha fazla ve bu sayede doozi,greatos gibi karakterlere biraz daha rahat oynayabiliyor defans anlamında çünkü ian yan bu hasarı çok daha güvenilir bir şekilde atıyor + kendine kalkan basabiliyor. dengelemek için basket a daha fazla stamina verilmiş ama yinede basket, ian yan tarafından outclassleniyor. yine de eğlenceli bir karakter ian yan dan sıkıldığınızda onun gibi bir şey arıyorsanız.

güzel fakat oyunun sonlarına doğru 15-20 saat geçirdikten sonra oyun iyice kayışları koparıyor her şey dağılıyor. en başlarda küçük binalarda az sayıda insanı kurtarmanız gerekirken oyunun sonundaki bölgelere gittiğinizde inanılmaz büyük bir binada eskisi gibi 3-4 kişi kurtarmak yerine 7-10 kişi kurtarmanız lazım ve level design buna el vermiyor. oyunun ilk bölümlerinde mesela ladder aşırı kullanışlı bir gadget iken oyun ilerlediğinde işlevselliğini kaybediyor ve grappling hook tarafından gölge altında bırakılıyor. oyunun en son bölümündeki binalar o kadar büyükler ki eşşek gibi gidip o bölümü düzgün bitirmenizin imkanı yok. bitirmek için baltanıza jet upgradeini takıp grapple ile sonsuza kadar inanılmaz hızlı şekilde havaya uçmanız lazım. öteki türlü bina çok hızlı yanacağı için yine kaybediyorsunuz. level design ın bu kadar önemli olduğu bir oyunda maalesef ki 15-20 saatten sonra oyun bir kez sıçıp sıvıyor ordan sonra alıyor başını götürüyor. yinede çoğu kişinin oyunu bu 15-20 saat aralığına kadar oynamayacağını ve oyunun indirim ile alırsanız çoğu zaman 8 tl ye geldiğini düşünerekten tavsiye ediyorum.

bu incelemede oyunu yapan stüdyonun 2 oyunu var ve farklı bir inceleme yazmak yerine ikisini tek bir incelemede toplamaya karar verdim. çünkü türkiye ekonomisi şartları altında 9 dolarlık oyunları 100 tl ye almak pek hoş olmadığından ve çok kısa bir vakit içinde cebinizde elle tutulur gözle görülür bir para miktarı kalmayacağından dolayı legal olmayan yollardan oyunları oynamak mecburiyetinde kalıyorsunuz en son. yoksa derdim cebimdeki 5-10 kuruşu indie yapımcılara kaptırmamakta değil, aksine sektörün bitmemiş oyunlarla bombok bir yokuşa götürüldüğü bu dönemde destekleme şansımı olduğu kadar kullanıp indie yapımcılara destek veriyorum, vereceğim. her neyse daha da uzatmadan bu iki oyun hakkındaki düşüncelerim:

Wanba Warriors
isterseniz arkadaşlarınızla 2-3 saat, isterseniz competitive olarak uzun saatler gömebileceğiniz bir dövüş oyunu. oyunda tüm dlcler ile birlikte 32 farklı karakter var ve her birinin f ye basılarak kullanılan bir normal özelliği ve canınız %40 civarına düştüğünde karakter portrenizin içinde sarı bir bar dolduğunda kullanabileceğiniz bir ultiniz var. en başta öğrenmesi aşırı kolay gibi gözüksede biraz oynadığınızda öğrenmesi kolay olup ustalaşması bayağı zaman isteyen bir dövüş olduğunu anlayacaksınız. ayrıca daha sonra çıkan Bing in Wonderland'de aynı ip yi kullanarak bu sefer rogue-like türünde bir oyun olarak yapıldı. savaş sistemi çok yaratıcı ve başarılı, karakterlerin özellikleri çok şey değiştirse bile arada aşşşşırı fazla güç farkı olmadığı sürece iyi oynayan kişinin çoğu zaman yenebileceği bir sistem üzerine kurulmuş. oyun ile alakalı eleştribileceğim tek kısım oyundaki 6 base karakter dışında diğer 26 karakterin üç tane 6 lı karakter paketi ve iki tane 4 lü karakter paketi olarak dlcler aracılığıyla satılması. bir yandan düşününce bunun sebebi insanların önce bu ilk 6 karakterle oyunu sevip sevmediğini anlamalarını sağlayıp daha sonra eğer severlerse veya sevmezlerse ona göre karakterleri almalarını/almamalarını sağlamak. fakat oyunun zaten kendi demosu var, o yüzden bomboş bir business practice gibi hissetiriyor karakterlerin böyle satılması. bunun dışında oyunun dengelemesi biraz meh, fakat dediğim gibi bir turnuva ortamında oynamadığınız sürece karakterler işinizi kolaylaştırsa dahi iyi oynayan kişinin her zaman önceliği olacaktır.

Bing in Wonderland
Wanba Warriors ip sinden başka bir oyun olan Bing in Wonderland bir rogue-like ve 2020 de çıkan Hades'ten çoğu anlamda ilham almış. Hades'teki boonlar ve farklı boonları birbiri ile mixleme, darknessın yerini alıp her rundaki farklı özelliklerimizi bufflamak için yerine naan ların kullanılması, oyunda mızrak, balta, ok, cannon, harp gibi farklı silahların olması gibi pek çok özellik hadesten alınıp başarılı bir şekilde uygulanmış. oyunda boonları aldığımız karakterler Wanba Warriors'taki karakterlerin takendisi. oyun içinde farklı karakterlerde var ve her birinin farklı özellikleri var. karakter seçme ekranında 2.özellik slotunu açıp 2 tane farklı karakterin özelliğini tekte kullanabiliyorsunuz. eğer Hades'i sevdiyseniz kesinlikle buna da bir şans verebilirsiniz.