Recent reviews by Avokog

Futbol bir tutku. Gençken futbol okullarına gidersin, futbolcu olamaz ve kariyerine halı sahada devam edersin. Orada "defansa dön", "vurma, pas at", "göndeeeer", "hadi beyler, hadiiiii" falan dersin ama arkadaşların pek dinlemez seni. Tam o sıralarda girer hayatına FM (eski adıyla CM). Artık biraz büyümüşsündür ve cebin para görüyordur. Kombine alıp tuttuğun takımın maçlarına gidiyorsundur. Spor yazarı, futbol eleştirmeni kafasında yorumlar yaparsın stadyumda arkadaşlarının yanında. Takım puan kaybeder, iyi oynayamaz ve sen eve dönerken kafanın içinde FM'de takımın üzerinde uygulayacağın taktiği düşünüyorsundur. Hatta kendi kendine "ulan benim taktikle oynasalar alırlardı maçı" falan diyorsundur.

Yazmaya devam etsem sonu gelmez... FM böyle bir oyun, hatta oyundan daha öte bir deneyim futbol sevdalıları için. Yüzlerce saat, binlerce saat gömülür bu oyuna. Verilen paranın her bir kuruşunun karşılığını verir.

Her sene aynı oyun!
Hiçbir yenilik eklenmemiş, artık kendini tekrara düşü..........

Gene 1.000+ saati var. Rahat olun, bakın dalganıza :D

Bir oyundan, oyun olup sizi eğlendirmesini mi yoksa kendine oyun gözüyle baktırtmayıp hayallerinizi yaşatmasını mı beklersiniz? FM oyuncuları için tercih genellikle ikincisidir.

Seri uzun bir aradan sonra ciddi manada biz menejerlere fayda sağlayacak yenilikler ile sahneye çıkıyor bu sene. Maç öncesi basın toplantılarında hala aynı cümleleri sarfediyor, sosyal medyada hala bir olumlu, bir olumsuz, bir de çekimser yorumları okuyor olsak bile bizim için bunlardan çok daha önemli olan şey kapalı kapılar ardında beyin jimnastiği yaparak sahaya çıktığımızda istediğimiz sonucu alabilmek.

Bu sene yeni eklenen takım dinamikleri ile takım içerisinde ki atmosferi daha çok soluduğumuzu hissedebiliyor, kararlarımızı alırken daha bilinçli hareket edebiliyoruz. Olayı, mesaj kutumuza herhangi bir oyuncunun ansızın gelen ilk 11 oynama isteği ve vereceğimiz cevap neticesinde süpriz yumurta misali kimin kırılıp, kimin bizi destekleyeceği basitliğinden çıkarıp, daha komplike bir hale getirmişler. Huysuz olan oyuncunuzun takım içindeki nüfuzuna göre vereceğiniz cevabın size karşılığında neler getirebileceğini tahmin edebiliyorsunuz ve karşılığında kendinizce küçük sinsilikler yaparak takım içinde kaos çıkmadan durumun üstesinden gelebiliryorsunuz.

Bir diğer yenilikse sağlık merkezi. Şu özelliği görür görmez "işte bu be kardeşim" dedim. Yıllardır istediğim ve düşündüğüm bir özellikti. Bilirsiniz biz menejerleri en çok yoran şey ani sakatlıklardır. Space'e basar, tarihin ilerlemesini beklersin, sonra bir mail gelir as oyuncularından birisi antrenmanda sakatlanmıştır. Tamam da kardeşim bu kulübün gerekli personeli var, ona göre düzgün antrenman hazırlamışız vs... yok gene de sakatlanır. Artık kazın ayağı öyle değil sevgili menejerler. Sürekli bilgilendirme geliyor bizlere. İşte diyor ki "aman efendim bu çocuğun sakatlık riski var, başı ağrıyor, kıçı ağrıyor" hooop adamın antrenman yükünü hafifletiyoruz, gerekirse bir sonraki maç yedek bekletiyoruz. Böylelikle sakatlık olaylarında eskiye nazaran iplerin daha bir elimizde olduğunu hissediyoruz.

Bir diğer büyük yenilik gözlemcilik merkezi ise bence daha emekleme aşamasında. Yıllar içerisinde çok daha detaylı hale getirilecektir. Hatta belki de seri yoluna ilerlerken daha iyi fikirlerle baştan sonra tekrar dizayn edilecektir. Gene de şu haliyle serinin en iyilerinden diyebiliriz.

Geri kalan pek çok şey ise bildiğiniz FM 17 ile aynı. Aslında tam olarak aynı demek de haksızlık olur. FM 17'ye göre biraz daha makyajlanmış, biraz daha üstüne koyulmuş demek daha doğru olur. Fakat şu yukarıda saydığım takım dinamikleri, sağlık merkezi ve gözlemcilik merkezi öyle güzel olmuş ki kesinlikle deneyim edilmesi gerekiyor.

Çalışan arkadaşlarım maaşlarını alınca, öğrenci kardeşlerim de indirim zamanı hiç düşünmeden alsınlar, doya doya FM 18'in keyfini çıkarsınlar. Bana göre 10 üzerinden 8'lik bir FM var karşımızda.

İçinde bulunduğun dünyadan biraz olsun uzaklaşmak mı istiyorsun? O halde doğru yerdesin çünkü bu oyun seni içinde bulunduğun dünyadan uzaklaştırmakla kalmayacak ve çok daha fazlasını yaşamana olanak sağlayacak.

Seni harika bir hikaye ile alıp buralardan çok uzaklara götürecek, müzikleriyle bu yolculuğunda hiç canını sıkmayacak, tanıyacağın yeni karakterlerle yepyeni kapıların açılmasına neden olacak bir oyun var karşında. Aslında bu başyapıta "oyun" deyip geçmek de biraz haksızlık oluyor. Burada oyundan çok daha fazlası var; muazzam bir hikayeye sahip bir kitap, harika melodilere sahip bir müzik albümü, birbirinden farklı karakterleri barındıran bir dünya ve hepsinden ötesi seni bulunduğun yerden koparıp kendi atmosferiyle sarıp sarmalayacak harika bir dünya.

Bu harika deneyimi oynamaktan ziyade, yaşayacaksınız...

Oyun dünyasına online oyun kavramının henüz hakim olmadığı 90'lı yılların başlarında girmiş bir birey olarak, iyi bir hikaye anlatan ve bu hikayenin içinde yaşamanıza olanak sunan yapımlar her zaman ayrı bir yere sahip olmuştur bende. O günlerden bu günlere oyun dünyasında çok şey değişti ve artık çoğu oyun online özelliklerini ön plana çıkararak varolmaya çalışıyor. GTA ise harika hikaye anlatımı, gerçekten hissedip içinde yaşayabileceğiniz bir dünya ile sizi sarıp sarmalıyor. Güzel bir kitabın muhakkak okunması gerektiği gibi, harika bir müziğin mutlaka dinlenmesi gerektiği gibi, bu muhteşem oyun da kesinlikle oynanmalı ve o dünya yaşanmalı. Üstüne üstlük muazzam hikayesinin yanında günümüzün gerektirdiği şekilde kendi hikayenizi yazıp, uzun süre vakit geçirebileceğiniz harika bir online içeriğe de sahip bir oyun bu.

10/10.

İçerisinde pek çok hikaye barındıran ve bu hikayelere ek olarak kendi hikayenizi yazabileceğiniz, futbol tutkunlarının vazgeçilmez oyunu Football Manager son oyunuyla tekrar bizlerle.

Oyunu her sene oynayanlar için ana oyun mekaniklerinde pek çok düzenleme ve yenilik barındıran FM 2016 bunlar haricinde köklü bir değişiklik sunmuyor bizlere. Bence iyi de yapıyor. Düzeltilmesi ve elden geçirilmesi gereken mekaniklerini üstüne koyarak daha da geliştiriyor yapımcı ekip ve her şeyden biraz biraz ama eksik olmasındansa, olan şeylerin mükemmele en yakın olması gözetiliyor.

Bu oyunda ki en büyük yenilik koskoca bir kariyeri aynı taktik ile geçirme durumunuza el atılmış. Artık yapay zeka eskiye nazaran mevcut taktiğinize daha çok önlem alıyor ve siz de sezon içerisinde pek çok defa rakibe göre taktiği modifiye etmek durumunda kalıyorsunuz. Zaten gerçek hayatta da bu işler böyle değil mi?

Buna ek olarak eskiye nazaran uçuk bonservis istekleri bir nebze olsun azalmış. Maç motoru daha bir eli yüzü düzgün hala getirilmiş. Oyuncularla ve medyayla olan etkileşim bir tık daha öteye taşınmış.

Oyunda eksi olarak söylebileceğimiz en önemli şey ise oyuncuların çok çabuk morallarinin bozulması ve birisiyle aranızı bozduğunuzda yapay zekanın kolay kolay burnundan kıl aldırmaması. Bu yüzden birisine rest çekerken ya da ters tepki verirken iki kere düşünmek gerekiyor. Ayrıca artı olarak bahsettiğim rakibe göre taktik düzenleme olayı da tembel insanlara büyük bir yük olabilir.

Velhasıl kelam futbol tutkunları için gene harika bir menejerlik simülasyonu olmuş FM 2016. Uykusuz geceler, bir maç dahalar, işte ya da okuldayken mevcut taktiği nasıl daha iyi hale getirebilirim diye düşünmeler, maç öncesi ve sonrası masa başında kendi kendimize düzenlediğimiz basın toplantıları ve çok daha fazlası, birbirinden değişik ama hepsi tutkuyla dolu bir sürü hikaye bizleri bekliyor.

Steam'den aldım bir tane, oyunu kurdum üç tane!

Tanıştırayım efendim, karşınızda son yılların en iyi Call of Duty oyunu duruyor. Eğer bu oyunu "kol of duti" diye değil de "kal of dati" diye okuyacak kadar bu oyunla bütünleşmiş kesimdenseniz bu oyuna bayılacaksınız. İçi boş eleştirilere asla kulak asmayın. Her sene aynı oyunmuşmuş... Hayır canım arkadaşım, katılmıyorum. Örnek vermek gerekirse CoD MW3 bilgisayarımda hala kurulu, hatta daha düne kadar CoD AW'de kuruluydu ve inanın her oyunun arasında dağlar kadar fark var. Fakat CoD BO3 benim gözlemlediğim kadarıyla en ciddi sıçramayı yapmış durumda.

Lafı çok fazla uzatmadan "üç farklı" oyunmuş gibi karşımıza çıkan CoD BO3 hakkındaki görüşlerime geçeyim:

Hikaye Modu

Klişe bir hikaye ve önümüze çıkan tüm düşman birimleri katlederek a noktasından b noktasına gittiğimiz bir hikaye modu karşımızda. Bu sefer hikaye moduna renk katmak adına, bu modda yapacağımız bazı başarımlar karşılığında online modda kullanabileceğimiz celling kartlar sunuluyor bize. Kozmetik harici bir getirisi yok bunların tabii ki. Ayrıca hikaye modunu sanki tek başınıza değil de co-op oynayın diye tasarlamışlar gibi bir hava sezinledim ben. Böylelikle hikayenin yavanlığını arkadaşınızla oynarken görmezden gelebilirsiniz ve işi tamamen eğlenceye vurabilirsiniz diye düşünüyorum.

Zombie Modu

Başlı başına oyun olsa indirime girsin diye dört gözle bekleriz. Harika bir konsepte sahip bir zombie haritası, seaons pass sahiplerini ekstra bir harita ile daha da şenlendirmeye çalışıyor. Ayrıca gelecek dlclerle zaten eğlenceli olan bu modu farklı haritalar ile iyice havaya sokacaktır. Bu sefer kuru kuru zombie öldürmenin yanında gubble gum denen güçlendiricilerle oynanışa biraz daha derinlik katılmaya çalışılmış ve bence başarılı da olunmuş. Bu moda girmeden önce gubble gumlarımızı belirlememiz, silahlarımızı modifiye ederek oyun için o halleriyle kullanmamız moda çok güzel bir çeşitlilik katmış durumda. Ayrıca burada yapacağınız görevlerle açacağınız celling cardlarla profilinizi süsleyebilirsiniz.

Multiplayer Modu

Ve işte oyunun en eğlenceli kısmı. Bana sorarsanız CS GO'yu bir kenara bırakırsak piyasadaki en eğlenceli multiplayer'a sahip oyun şuan için CoD BO3. Bir defa bu modda Rainbow Six Siege'de ki gibi taktiksel bir oynanış beklemeyin ya da Battlefield'da ki gibi geniş bir savaş alanı. CoD'un kendine has bir multiplayer modu var ve bunun için ne bir arkadaşa ne de bir taktiğe ihtiyacınız var. Multiplayer mod tamamiyle sizin kabiliyetinize bakıyor. Eğer gününüzdeyseniz çok iyi skorlarla eğlenip, rakiplerinizi delirtebilirsiniz. Keza tam tersi de olabiliyor ve ben böyle durumlarda hırsımı klavye ve mouse ikilisinden çıkarmadan direkt oyunu kapatıp biraz mola veriyorum :)

Optimizasyon konusunda, gelenek olduğu üzere çoğu oyunda olduğu gibi "hafif" sorunlu bir çıkış yapan CoD gelen updateler ile gayet oynanabilir bir hale gelmiş bir durumda. Bunun üzerine multiplayer moduda bayağı bir törpülendi (silah ve sınıf dengeleri vb.).

Oyun gayet doyurucu bir içerik ve bol eğlence sunuyor bizlere. Multiplayer FPS oyunlarını seven herkese tavsiye ediyorum.

Genel olarak oyuna notum: 8/10.

Herkesin teknik direktör olduğu bir ülkede futbol bilginizi kahve muhabbetleri haricinde de konuşturmak mı istiyorsunuz? Adını şanını iddaa bültenlerinden öğrendiğiniz o garip İskandinav takımlarının teknik koltuğunda olmak nasıl bir duygu, hiç merak etmiyor musunuz? Peki ya dünyanın öbür ucunda, güney amerikada işler nasıl yürüyor merak etmiyor musunuz? E tamam o kadar uzaklara gitmeyelim, memleketimizin takımını alıp anaya babaya ve hatta vatana hayırlı evlat olalım mı? E hadi buyrun o zaman, kapıda beklemeyin.

Eski kuşağın alışkın olduğu şekilde yenilenmiş(!) menü barı ile hafiften bir CM rüzgarları estiren FM'nin yeni sezonuna hoşgeldiniz. Görünen o ki FM 2012'nin mümkemmeliyetinin ardından bocalayan seri FM 2015 ile kendini toparlamış. Şimdi biz de kendimizi toparlıyor ve bilgisayar başında demeçler vermeye, basın toplantılarını büyük bir ciddiyetle düzenlerken anneye yakalanmaya ve garip bakışlara mazur kalmaya, bir de "son bir maç daha..." deyip sabah işe/okula uykusuz gitmeye kaldığımız yerden devam ediyoruz.