Εγκατάσταση Steam
Σύνδεση
|
Γλώσσα
简体中文 (Απλοποιημένα κινεζικά)
繁體中文 (Παραδοσιακά κινεζικά)
日本語 (Ιαπωνικά)
한국어 (Κορεατικά)
ไทย (Ταϊλανδικά)
Български (Βουλγαρικά)
Čeština (Τσεχικά)
Dansk (Δανικά)
Deutsch (Γερμανικά)
English (Αγγλικά)
Español – España (Ισπανικά – Ισπανία)
Español – Latinoamérica (Ισπανικά – Λατινική Αμερική)
Français (Γαλλικά)
Italiano (Ιταλικά)
Bahasa Indonesia (Ινδονησιακά)
Magyar (Ουγγρικά)
Nederlands (Ολλανδικά)
Norsk (Νορβηγικά)
Polski (Πολωνικά)
Português (Πορτογαλικά – Πορτογαλία)
Português – Brasil (Πορτογαλικά – Βραζιλία)
Română (Ρουμανικά)
Русский (Ρωσικά)
Suomi (Φινλανδικά)
Svenska (Σουηδικά)
Türkçe (Τουρκικά)
Tiếng Việt (Βιετναμικά)
Українська (Ουκρανικά)
Αναφορά προβλήματος μετάφρασης
Durduk yere “yoyoyoyo” diye garip sesler çıkarmaya başladı. İlk başta şaka yapıyor sandım ama hayır, ciddiydi. Yetmedi, sürekli “Ki niye şimdi dedin öyle?” diye saçma sapan sorular sormaya başladı. Bir kere cevap verdim, hataydı. O günden sonra hayatımın her anında bu soruyla yaşamak zorunda kaldım.
Bir şans daha verdim ama bu sefer iyice koptu. Artık sadece anlamsız sorular sormuyor, kendi kendine konuşup sonra kendi cümlelerine bile “ki niye şimdi dedin öyle?” diyerek kafasını karıştırıyordu. Ben ona dost oldum, o bana akıl sağlığımı kaybetmeyi öğretti.
Senin ben amk Rovshan.