Oyunumuz Orta Çağ Bohemia'sında geçiyor.Hikaye olarak taht kavgalarından muzdarip bir dönemde yaşayan bir demircinin oğlununun öyküsünü anlatıyor bizlere.Olayların gelişmesiyle ve sürekli yeni bulguların ortaya çıkmasıyla şekillenen olay örgüsü bir çok farklı noktaya dağılıyor ama yine de ana hikayeden sapmamaya özen gösteriyor.Oyun bağımsız bir yapımcı tarafından çıkartıldığı için bir çok kusuru hoş görülebilir tabii ki fakat hikayede yer yer ortaya çıkan belirsizlikler ve boşluklar oyun zevkinizi baltalayabiliyor.Bağımsız yapımcı demişken böyle bir yapımcıya göre gerçekten iyi oluşturulmuş grafiklere sahip -her ne kadar optimizasyon konusunda sınıfta kalsa dahi- Kingdom Come Deliverance.Mekanikler konusuna gelirsek "adventure" oyun yapısından uzak olabildiğince simülasyona yakın bir oyun deneyimi sunmak istenmiş ki bu bir çok insan tarafından pek de hoş karşılanmamış çünkü oyun gerçeğe yaklaşma konusunda oldukça ileriye gitmiş.Bunlara örnek verecek olursak sarhoş olduktan sonraki sabah adamın hala daha kendine gelememesi ve yorgun hissetmesi,simya ile uğraşırken iksirlerin en ufak malzemesinden en kabasına kadar her şeyinin teker teker işlemden geçirilip kendi elinizle oluşturulması,avcılıktan elde ettiğiniz etin zamanla bozulması ve değerini kaybetmesi ki bunları yemeniz halinde sindirim problemleri çekilebilmesi, yasal olmayan bir alanda avlanırsanız bu et kaçak sayılacağı için yerel pazarların bunu sizden almayı reddebilmesi gibi gibi...Kısacası oyun ne kadar gerçek o kadar iyi mottosuyla yola çıkmışa benziyor.Mekaniklere gelecek olursak, bir çok oyundan aşina olduğumuz mekaniklerin aksine kendi mekaniklerine sahip bir oyunla karşımıza çıkılmak istenmiş.Cepçilik(pickpocket) ,simya,dövüş sistemi diğer oyunlardakinden çok daha farklı örnek verecek olursak.Kingdom Come Deliverance aynı zamanda seçim yaparak kendi yolunuzu çizebileceğiniz nadide bir oyun.Oyun başlı başına karakterimiz Henry'nin seçimlerini, sosyal statüsünü ve ilişkilerini bize bırakıyor ki bu da gerçekçiliği artıran bir başka özellik oyundaki.Fakat her şeyin yanında sizinle kavgalı bir NPC'nin size "defol git burdan pis herif" dedikten sonra diyaloğa girdiğinizde "hoşgeldin evlat" diye başlaması biraz rahatsız etmiyor değil.Bu kusurları da oyunun bağımsız bir yapımcı olmasına veriyorum açıkçası.Oyun sizi saatlerce başında tutabilir fakat inanın ki sizi bir çok kez sinir edip Alt+F4 çektirtmek zorunda da bırakabilir.Buna oyundaki buglar ve oyunun bazen akıl almaz derece zora kaçması sebep olabiliyor elbette yine de siz siz olun Alt+F4 çekmeden bir kez daha düşünün çünkü oyunun "save sistemi" de bir o kadar sıkıntılı bir mekanik.Oyunda kayıtı oyundan çıkarken "kaydet ve çık" diyerek ya da bir görevin bir bölümünden diğer bir bölümüne ilerleme kaydettiğinizde alabiliyorsunuz.Bunun haricinde başka bir yol daha var fakat bu yol oyun içerisinde alınabilen "Kayıtsızın İçkisi" adında bir içkiyi alıp içmenizle olabiliyor ki o da oyunun başlarında paranızın yeterli olmamasından dolayı alamadığınız için epey bir süre keyfinizi kaçırıyor.Bütün bu mekanikler üstte de bahsettiğim gibi Kingdom Come Deliverance'a has mekanikler ve elbette ki geliştirilebilecek eklentiler.Her şeyin yanında tüm kusurlarına karşılık "hardcore gerçekçilik" arayan insanlara tavsiye ettiğim bir oyundur kendileri "casual" birer oyuncu iseniz kesinlikle tavsiye etmiyorum çünkü harcayacağınız vakitlerin meyvesini alana kadar oyunu çoktan silmiş olacaksınızdır muhtemelen :) Kingdom Come Deliverance'ı gerçekçiliği son derece önde tutan oyunculara öneriyorum.