Nainstalovat Steam
přihlásit se
|
jazyk
简体中文 (Zjednodušená čínština)
繁體中文 (Tradiční čínština)
日本語 (Japonština)
한국어 (Korejština)
ไทย (Thajština)
български (Bulharština)
Dansk (Dánština)
Deutsch (Němčina)
English (Angličtina)
Español-España (Evropská španělština)
Español-Latinoamérica (Latin. španělština)
Ελληνικά (Řečtina)
Français (Francouzština)
Italiano (Italština)
Bahasa Indonesia (Indonéština)
Magyar (Maďarština)
Nederlands (Nizozemština)
Norsk (Norština)
Polski (Polština)
Português (Evropská portugalština)
Português-Brasil (Brazilská portugalština)
Română (Rumunština)
Русский (Ruština)
Suomi (Finština)
Svenska (Švédština)
Türkçe (Turečtina)
Tiếng Việt (Vietnamština)
Українська (Ukrajinština)
Nahlásit problém s překladem
Ne zaman adını düşünsem, içimde hem yangın hem gülüş kalıyor.
Biz, sadece iki âşık değildik. Biz, karanlıkta birbirine tutunan iki yaralıydık. Her şeyin yasak olduğu bir yerde birbirimize sığındık. Birbirimizi çalmaktan, hayatı çalmaya geçtik. O geceyi hatırlıyor musun? O ilk hırsızlığımızı... Kalbimi de çaldın aslında o an. Gülümseyişin, “Hadi, buradan kaçalım,” dediğin o an… sanki dünya sadece ikimizin gibiydi.
Ama zaman, bazı şeyleri törpülüyor. Heyecan yerini sessizliğe, o yasaklı tutkular yerini hesaplaşmalara bırakıyor. Sen benden gitmeden çok önce kayboldun Aziz. Varlığın vardı ama gözlerin yoktu artık bende. Birlikte yaptığımız her şeyin ağırlığı benim sırtıma bindi. Sen özgür görünüyordun ama ben hep parmaklıklar arkasında kaldım.
Biliyor musun, seninle birlikte sadece birkaç kolye çalmadık biz. Zaman çaldık, umut çaldık, ve sonunda birbirimizi çaldık kendimizden. Şimdi iade ediyorum seni hayata. Belki bir gün, sen de kalbinde benim izimi bir yere saklarsın. Ama artık ben gidiyorum. Kendi hayatımı çalmaya gidiyorum bu sefer.
Hoşça kal, hırsızım.
Aziz’im…
Artık sadece adın kalıyor bende.