Nainstalovat Steam
přihlásit se
|
jazyk
简体中文 (Zjednodušená čínština)
繁體中文 (Tradiční čínština)
日本語 (Japonština)
한국어 (Korejština)
ไทย (Thajština)
български (Bulharština)
Dansk (Dánština)
Deutsch (Němčina)
English (Angličtina)
Español-España (Evropská španělština)
Español-Latinoamérica (Latin. španělština)
Ελληνικά (Řečtina)
Français (Francouzština)
Italiano (Italština)
Bahasa Indonesia (Indonéština)
Magyar (Maďarština)
Nederlands (Nizozemština)
Norsk (Norština)
Polski (Polština)
Português (Evropská portugalština)
Português-Brasil (Brazilská portugalština)
Română (Rumunština)
Русский (Ruština)
Suomi (Finština)
Svenska (Švédština)
Türkçe (Turečtina)
Tiếng Việt (Vietnamština)
Українська (Ukrajinština)
Nahlásit problém s překladem
"Oyna!"
Kâinatın Efendisini hayret ve korku sardı. Yüreği ürperiyordu!
"Ben lol oynamayı bilmem." diye cevap verdi.
Hazret-i Nocturne, kendilerini kucakladı ve fearladıktan sonra, tekrar,
"Oyna!" diye seslendi.
Hz Dora aynı cevabı verdi:
"Ben oynamayı bilmem!"
Hazret-i Nocturne, ikinci kere Kâinatın Efendisini kucakladı ve fearladıktan sonra yine seslendi:
"Oyna!"
Bu sefer Hz Dora:
"Ben oynamayı bilmem, söyle ne pickleyeyim?" dedi.
Bunun üzerine nocturne, Aurelion Sol’den aldığı ve Resûlüne teslim etmeye geldiği Urf sûresinin ilk ayetlerini başından sonuna kadar okudu:
"Yaratan Aurelion’un ismiyle oku. O Rabbin ki, karakterleri bir lux kostümünden yarattı. Oyna. Rabbin sonsuz kudret sahibidir. O, insana dogde atmayı öğretendir." (bk. Demacia kitabeleri, Bed'ü'l-urf’i, 3; Ryze, İmân, 252)