Tez
tezvakte   Turkey
 
 
Şu Anda Çevrimdışı
Ekran Görüntüsü Vitrini
Çizim Vitrini
saluting private
69 6 2
Favori Grup
Depressed Fuckfaces - Herkese Açık Grup
Ur moma gei
79
Üye
7
Oyunda
21
Çevrimiçi
13
Sohbette
İnceleme Vitrini
İlk başta hemen söyleyelim de aradan çıksın; Skyrim gerçekten muhteşem olmuş. Evet, bazı görsel eksikliklerinin yanında yukarıda da değinmeye çalıştığım gibi mantıksal hataları da mevcut zaten o yüzden “mükemmel” olmamış ancak muhteşem olduğu kesin.Oyun yüklenirken kendi kendime kim olayım diye düşünüyordum. Muhtemelen Oblivion’daki karakterimi burada oluşturup yine hırsızlık dünyasında kral olmaya devam edecektim. Karakter yaratma ekranında bu düşünce ile Khajiit ırkını seçip yeni Whisper adlı karakterimi yaratırken bir anda gözüme Redguard çarptı, sonra Argonian, sonra Elf’ler ve işte daha o anda yeni oyunun çok ama çok uzun süreceğini fark ettim. Yapımcıların ne dediği, kaç saatlik eğlence vaadettikleri önemli değil. Bir oyundan sıkılırsanız o oyun sizin için bitmiştir, nokta. Oynanışı ister 100 saat sürsün ister yılarca, eğer sürekli aynı şeyleri yapıyor ve artık bir döngü içinde olduğunuzu hissediyorsanız o oyunun size vereceği fazla birşey kalmamıştır demektir. Hoş bu durum aslında belki oyunların %99’u için geçerli. Elinde sonunda bir noktadan sonra aynı şeyleri yapmaya devam ediyorsunuz, fakat burada iyiyi kötüden ayıran şey sanıırm, o noktaya ne kadar zamanda gelip o noktadan sonrasına ne kadar katlanılabileceği. Neyse konudan çok fazla uzaklaşmayalım.Dediğim gibi oyun yüklenirken aklımda Khajiit’im Whisper ile kuzeyin bu buzlu tundrasında gecelerin kralı olma fikri vardı. Önce bir şekilde Dark Brotherhood’u bulacak orada ün salıp en iyisi olacak sonra da Hırsızlar Loncası’nda harikalar yaratacaktım. Suikastlar düzenleyecek, malikaneleri soyacak hatta ilerleyen zamanlarda Skyrim kralları üzerinde cepçilik bile yapacaktım. Fakat ırk seçiminde gözlerim Redguard’a takıldı ve bir anda bütün planlarım altüst oldu.
Morrowind, Oblivion, Fallout, Fallout: New Vegas. Bütün bu oyunların kendilerine has artıları ve eksileri olsa da hepsinin ortak bir zayıf noktası vardı ki o da Gamebryo motoru. Bu motor bizlere bir türlü düzgün bir insan oluşturmayı beceremiyor ve her yeni oyunda gelişeceğine sürekli yerinde kalıyor hatta ufak bir kaç adımla geriye bile gidiyordu.
Her ne kadar Morrowind ile Oblivion arasında teknik anlamda büyük bir ileriye zıplama olsa da ikisinin de temelinde aynı sistem yattığında bu sorun yıllar boyunca varlığını sürdürdü. Tamam eskiden bu tarz problemleri “Zamanın teknolojisi buna yetiyor” “Adamlar yeni motor ile uğraşıp zaman kaybetmek istemiyorlar” veya “Abi önemli olan grafik mi yoksa atmosfer ve oynanabilirlik mi?” gibi şeylerle gözardı edebiliyorduk. Ancak Bethesda RPG’leri sürekli aynı görsellikle devam ederken diğer RPG oyunları (Dragon Age, Mass Effect) oynanışları yanında görselliklerini de oldukça güzel seviyede karşımıza çıkartınca hayranları bir noktadan sonra çocuğunu azarlan bir anne edasıyla Bethesda’ya kızıp “Sen neden onlar gibi olamıyorsun?” sorusunu sormaya başladı. İşte sürekli azarı yiyen o çocuk da kendisinden bekleneni yaparak bu ünlü seriyi yeni bir çağa soktu; Creation Engine çağına.Todd Howard her ne kadar “Yeni oyunda Morrowind ile Oblivion arasındaki kadar bir grafiksel sıçrama olmayacak, daha çok Oblivion’un geliştirilmiş hali olacak” dese de bana göre Skyrim’in görsel sunumu Oblivion’un da üstünde. Benim bahsettiğim şey ağaçların rüzgarda sallanması, yerdeki taşların dokularının ne kadar gerçekçi göründüğü veya suyun üzerindeki yansımanın güzelliği gibi şeyler değil. Benim bashettiğim şey oyunu oynaren kendinizi kuzeyde hissetmeniz, yeni bir kültürün içine girdiğinizi iliklerinize kadar fark etmeniz, Whiterun’ın da Solitude’un da “şehir” olarak geçmesine rağmen Solitude’un daha bir şehir, Whiterun’ın daha bir garnizon/kasaba karışımı bir yer olduğunu hissetmeniz. Riften’e ilk adımınızı attığınızda burada gölgenize bile güvenmemek zorunda olduğunuzu kendi başınıza anlamanız. Benim bahsettiğim o soğuk tundra rüzgarını sanki gerçekten yüzünüze çarpıyormuşcasına hissetmeniz.Varsın dağlar çok gerçekçi olmasın, varsın suda herşeyin yansıması bulunmasın, varsın uzaktaki nesneler çok yakına gelince belirir olsun (kaldı ki bu sorunların çoğunu grafik ayarlarında en yüksek yaptığınızda gideriyorsunuz), Skyrim’in en güzel yanı ne biliyor musunuz? Geçen sefer Cyrodill’de miydim bilmiyorum ancak bu sefer kesinlikle kuzeyin bu görkemli çocuklarının arasında gezdiğimi hissettim. İşte Skyrim’in en güzel yanı da buydu.Hazır oyunun teknik yanına girmişken buradan devam edelim. Kim ne derse desin benim için şu bir gerçek ki Skyrim ile Oblivion arasında görsellik açısından oldukça büyük bir fark var. Elbette bunların en başında karakterlerdeki fiziksel gelişmeler geliyor. Hala New Vegas’taki o karakter yaratma ekranında pörtlek gözlü, uzaylı-insan-radyoaktif varlık karışımı karaktler gözümün önüne geliyor da geçen bir sene içinde Bethesda oyunlarında nereden nereye geldiğimizi çok iyi anlıyorum. Artık konuştuğunuz kişiler, ki bu gerek insan olsun gerek Argonian, Khajitt veya Elf, onların neler hissettiğini yüzlerinden ciddi anlamda fark ediyorsunuz. Elveneceğiniz kadını son anda rahip önünde reddettikten sonra onun ağlamak üzere olan ancak gururundan dolayı kendini tutan o ifadesini yüzünde birebir görebiliyorsunuz. Kaplamaların kalitesini resimlerden bile farkedebiliyorsunuz. Mimikler, dudak hareketleri, bakışlar hepsi ciddi anlamda büyük bir gelişme göstermiş durumda.Hiç mi esksik yanı yok? Elbette var hem de olması gerektiğinden fazla. Hanlarda ateşin üzerinden yürürken size hiçbir şey olmaması, gölgelerin orta grafik seviyesinde garip dalgalanmaları, seslerde zaman zaman oluşan senkron sorunları, arada bir animasyonlarda oluşan gariplikler mevcut. Tıpkı bütün oyunlarda olduğu gibi. Ve tıpkı bütün oyunlarda olduğu gibi bunların hepsi yamalarla giderilebilcek sorunlar.Müzikler eski oyundan ezgiler taşısa da atmosferi yansıtan cinsten. İçinde bulunduğunuz duruma ve mekana göre çok güzel senkron oluyor. Riften gibi pis bir şehirde içinizi ürpertirken, Windhelm’de yumuşak ezgiler kulağınızı mest ediyor. Sesler, dediğim gibi bazı ufak problemlerin yanında oldukça iyi hazırlanmış. Nitekim ses aktörleri arasından Christopher Plummer, Joan Allen, Vladimir Kulich, Max von Sydow, Michael Hogan gibi usta isimler var.Sizlere neredeyse milyonlarca şey yapabileceğiniz bir oyunu anlatmaya çalıştım elimden geldiğince. Açıkçası yazıya geri dönüp baktığımda daha bahsedilecek pek çok şeyin olduğunu görüyorum. Nitekim oyun boyunca bile aldığım kısa notlar dört sayfayı geçti ancak yazıyı bu kadar uzatmak da oldukça gereksiz.Her oyunda olduğu gibi Skyrim’de de gerek teknik gerek mantık hataları mevcut. Her ne kadar bazıları yamalık olsa da bazıları ile yaşamayı öğrenmeliyiz. Ancak her oyunun içinde olan bu tarz sorunlara takılarsak ciddi anlamda Skyrim’e çok büyük haksızlık etmiş oluruz.Yeni Elder Scrolls oyunu Skyrim’de daha yoğun bir atmosfer mevcut. Karakterlerin doğallığı ve sizlere verdiği duygu daha belirgin. Savaşlarda artık vuruşları daha iyi hissedebiliyorsunuz. Elden geçirilmiş altı dolu diyaloglar, zevkli görevler, oynanış adına getirilmişlik yeniliklerle bu türü sevseniz de sevmeseniz de mutlaka denemeniz gereken bir oyun olmuş Skyrim.Şimdi izninizle ben aranızdan ayrılıyorum. Nitekim bulmam gereken gizli bir kardeşlik örgütü var. Hepinize iyi oyunlar.:3
not:steamda yazan saat sizi yanıltmasın ps3 de ve bilgisayarda offline olarak binlerce saatim var.:)
Son Etkinlikler
kayıtlarda 593 saat
son oynanma: 23 Kas
kayıtlarda 3,2 saat
son oynanma: 22 Kas
kayıtlarda 86 saat
son oynanma: 19 Kas
bensu 11 Kas @ 22:41 
^•ﻌ•^ฅ♡
evo 11 Eyl @ 17:29 
█▀▀░█░█░█▀█░█▀▀░█▀█░░░
▀▀█░█░█░█▀▀░█▀░░█▀▄░░░
▀▀▀░▀▀▀░▀░░░▀▀▀░▀░▀░░░
█▄░▄█░█▀▀░█▀▀▀░ █▀█░░░
█░█░█░█▀░░█░▀█░█▀▀█░░░
▀░▀░▀░▀▀▀░▀▀▀▀░▀░░▀░░░
█░░█░█░▀▀█▀▀░█▀█░ █▀█░
█░░█░█░░░█░░░█▀▄░█▀▀█░
▀▀▀▀░▀▀▀░▀░░░▀░▀░▀░░▀░
░░░░█▀▀░█▀█░█░█▀▀░░░░
░░░░█▀░░█▀▀░█░█░░░░░░
░░░░▀▀▀░▀░░░▀░▀▀▀░░░░
░░░█░░░█▀█░█▀▀░█▀█░░░
░▀▀█▀▀░█▀▄░█▀░░█▀▀░░░
░░░█░░░▀░▀░▀▀▀░▀░░░░░
Pavixia | 28 Ağu @ 16:25 
:wnheart:
dark 28 Ağu @ 10:09 
<3
ᵀᵒʳᵈ ✰ 22 Ağu @ 13:58 
3
Meganekko 22 Ağu @ 10:38 
popo