Recent reviews by s2mple

Deep Rock Galactic, uzayda madencilik konsepti ve sınıf çeşitliliğiyle dikkat çekici olsa da, görev sistemindeki tekrar ve monotonluk, uzun süre oynamayı zorlaştırıyor. Farklı görev çeşitlilikleri veya daha yaratıcı tasarımlar oyuna çok şey katabilirdi. Eğer tekrar eden görevlerden sıkılmıyorsanız ve takım oyununa bayılıyorsanız, keyif alabilirsiniz. Ancak yenilik arayan oyuncular için bir süre sonra sıkıcı hale gelebilir.


Puanım: 4.5/10 - tekrar eden görevler yüzünden yorucu oluyor.

Gerek haritası, gerek silah ve araç çeşitliliği vb. bakımından harika bir oyun olan San Andreas, ana karakter Carl Johnson'un Liberty City'den San Andreas' a geri dönmesini ve başlıca 3 bölgeden oluşan San Andreas' ın değişimini anlatıyor. Şahsen, Açık dünya yani Openworld anlamında da dönemin bir çok oyununu geçmiş ve günümüzde dahi San Andreas gibi zengin haritaya sahip olmayan açık dünya tarzı oyunlar da var. Grafikleri ve fizikleri vb. dışında, bir çok yönüyle GTA IV' ten daha kapsamlı ve iyi bir oyun olarak görüyorum. Kısacası bir oyuncunun isteyebileceği bir çok şey bu oyunda mevcut. Yanlızca açık dünya bakımından değil, hikayesi ile de harika ve efsane bir oyun. Bana göre GTA San Andreas, GTA V' den sonra serinin en iyi oyunudur.

Puanlarım;
Grafik - 8/10 : Dönemine göre harika grafiklere sahip.
Fizik - 7/10 : Fizikler GTA 4 kadar iyi değil demiştim ama bu normal zaten. Yine de fizikleri idare eder.
Hikaye - 10/10 : 10 numara 5 yıldız. CJ' nin San Andreas' e dönmesini ve düşmanlarını teker teker yenmesini anlatıyor. Serinin en iyi hikayesine sahip diyebilirim.
Fiyat - 9/10 : Normal olarak Vice City' den biraz daha pahalı. 24 TL idi sanırım, indirimsiz almak biraz pahalı olabilir ama indirimde 5-6 TL' ye alabilirsiniz. Ki ben indirimde aldım.
Sesler - 8/10 : Sesler diye bir değerlendirme yaptım, buna seslendirmeler, müzikler ve ses efektleri de dahil. Seslendirmeler ve müzikler harika. Ortalamayı ise ses efektleri düşürüyor. Özellikle silah seslerini zayıf buldum.
Kontroller - 9/10 : GTA III ve GTA Vice City gibi mouse akıcılığı çok iyi. Eğilme, eğilirken hareket etme ve takla atma, yüzme gibi özellikler de mevcut.
NPC ve Diğer Yapay Zekalar - 7/10 : Adama silah doğrultunca ellerini havaya kaldıyorlar ancak çok bekletince ellerini indirip yollarına devam edenler var. Bir de adama dürbünlü ile 1-2 metreden nişan alıyorum, adam takmıyor.
Silahlar - 7/10 : Oyunda çok fazla silah seçeneği sunuluyor, bu iyi tabiki. Ancak silah sesleri ve silah efektleri bana göre çok başarılı olmamış.
Açık Dünya - 10/10 : Sizlere büyük ve kapsamlı bir harita sunuluyor. Havaalanından askeri bölgelere kadar birçok yerler var. Satılık evleri satın alabilir ve birçok dükkan ile etkileşime geçebilirsiniz.

Oyuna Puanım: 96/100

Tobruk' tan Sonra İtalya' da

Gizlilik, aksiyon ve macera oyunları ulamında önemli bir yeri olan Sniper Elite serisinin 4. ve en yeni oyununda İtalya’ dayız ve faşistlere karşı mücadelemize devam ediyoruz. Yapımcılığını ve yayımcılığını Rebellion şirketinin üstlendiği bu serinin önceki oyunları Berlin’ de ve Tobruk’ ta geçiyordu, bu oyunun da İtalya’ da geçmesi seriye güzel bir renk katmış ve seriyi zenginleştirmiş düşüncesindeyim.

Hikâye

Oyundan zengin bir hikâye beklentisi olanlar ne yazık ki bu konuda hayal kırıklığına uğrayabilir. Oyunun geçtiği dönem ve konusu her ne kadar ilgi çekici olsa da hikâyenin akıcılığı ve ana karakterimiz dışındaki diğer önemli karakterler biraz başarısız işlenmiş. Bilmeyenler için ana karakterimizden de biraz söz edeyim; karakterimizin adı Karl Fairburne olup işinin ehli bir keskin nişancı, ajan ve komandodur. Adları tek tük aklımda kalsa da oyundaki diğer karakterler için ise pek bilgi veremeyeceğim çünkü oyunda karakterler hakkında ayrıntılı ve kapsamlı bilgi maalesef verilmiyor, dolayısıyla ek bir araştırma yapmadığım için de karakterler ile ilgili pek bir şey anlamış değilim, ilgimi de çok çekmemişti zaten. Özetle, bu denli güzel bir oyun yapılmışken hikâyenin böyle olması yazık olmuş, yakışmamış. Eğer siz de oynarken hikâyeden çok haz etmezseniz, hikâyeye çok yoğunlaşmadan da görevleri keyifle yapabilirsiniz. Ek olarak 8 ana bölümden oluşan campaign (hikâye, mücadele) oynayışa da bağlı olarak yaklaşık 10 saat sürebilmektedir ve bu da oyuna alışmak ve oyunu anlamak için çok yeterli bir süre değil bence.

Oynanış ve Modlar

Ana oynanış mantığı serinin 2. ve 3. oyunuyla benzerlik göstermekte ancak bu oyunla birlikte oynanış bayağı geliştirilmiş durumda. Örneğin oyunda klasik veya yeni birçok mod bulunuyor. Oyunda single player (tek oyunculu), multiplayer (çok oyunculu) ve cooperative (eşli) olmak üzere 3 ana mod ve bu modların da kendi içinde alt modları-sınıfları mevcut. Bir de eğitim tadında shooting range (poligon) modunun olduğunu da belirteyim.

Kayıt Sistemi

Hikâye modunda ilerlememizi kaydetmek için save alabildiğimiz gibi, birtakım gelişmeler kaydettiğimizde oyun kendiliğinden de save almaktadır.

Silahlar

Oyundaki silah çeşitliliği önceki oyunlara göre bayağı arttırılmış, şöyle ki 2. Dünya Savaşı’ nda yer alan çoğu silahı oyunda denememiz ve görmemiz mümkün. Ancak oyundaki çoğu silaha erişmek için DLC almanız lazım bu da puan kırdığım bir nokta oldu. Oyundaki silahları tabancalar, makineliler, tanksavar(lar), oyunun olmazsa olmazı keskin nişancı tüfekleri ve bombalar (patlayıcılar) şeklinde tasnif edebiliriz. İşaret silahının da yer aldığı bu oyunda maalesef ağır makineli tüfekler (taretler) oyunda yer almamaktadır. Oysaki önceki oyunlarda adamları kendi taretleriyle delik deşik etmek büyük bir zevkti. Ayrıca oyunda keskin nişancı tüfekleri başta olmak üzere çoğu silahlar için skin ve geliştirme özelliği de bulunmaktadır. Bir de oyunla özdeşleşmiş diyebileceğimiz keskin nişancı tüfeğiyle vurduğumuzda çıkan mermi animasyonlarına değinmeden olmazdı. Düşmanın mermimiz isabet eden uzuvlarının parçalanmasını x-ray seçeneğiyle bu animasyonlar ile görmek cidden mükemmel bir duygu (bu animasyonların sıklığını veya isteyip istemediğimizi ayarlardan değiştirebiliyoruz).

İkili Öldürme Olayı

Bunu üstteki paragrafta da belirtebilirdim ancak yeni başlıkta açmam daha dikkat çekici olur diye düşünüyorum. Keskin nişancı tüfeğimizle arka arkaya gelen iki düşmanı tek mermiyle vurmamız mümkündür. Tüfeğimizden çıkan mermi o denli hızlı ve güçlü oluyor ki, öndeki düşmanı delip geçiyor, arkadaki düşmanı da öldürmeye erkesi yetiyor. Ayrıca çeşitli patlayıcılarla da (tanksavar, varil, mayın, el bombası vb.) birden fazla düşmanı aynı anda öldürebiliyoruz.

Gizlilik ve Yakın Saldırı

Her ne kadar düşmanları patır kütür indirmek keyifli bir savaş deneyimi yaşatsa da kuşkusuz, gizlilik ve yakın saldırı da oyunun en önemli taktiklerindendir. Düşmanları gizlice öldürmenin birkaç yolu var; ister susturuculu tabancamızla sessizce avlayabilir, ister yanına sessizce yaklaşıp infaz edebilir, istersek de yanına koşa koşa gelip yakın saldırı animasyonuyla düşmanı öldürebiliriz. Bunları yapmak için de düşmanın dikkatini dağıtıp istediğimiz yere doğru yönlendirmeye yarayan taştan yardım alabiliriz. Ayrıca ses maskeleme taktiğini kullanarak rakipleri herhangi bir silah ile öldürmeyi de gizlice öldürme yönteminden sayabiliriz.

Dürbün

Serinin ilk oyununda var mıydı hatırlamıyorum ancak dürbün Sniper Elite serisinde bizim yegâne yoldaşımız olmuştur. Oyunda dürbün sayesinde düşman askerlerini, tankları, patlayıcıları, taretleri ve etkileşime geçebildiğimiz çoğu nesneyi etiketleyebiliyoruz, bu da görevlerde işimizi kolaylaştırıyor ve bize deneyim puanı kazandırıyor.

Karakter Geliştirme

Her 5 rütbe atlayınca kilidi açılan 2 özellikten birini karakter geliştirmek için kullanabiliyoruz. Karakter geliştirme olayını malumunuz üzere çoğu oyun kullanmakta ve Sniper Elite 4 oyununda da olması güzel ve kullanışlı bir yenilik olmuş.

Düşmanlar

Oyundaki yapay zekâ bayağı gelişmiş düzeyde; özellikle taşla dikkatini dağıttığımız düşmanların eski oyunlarda olduğu üzere kedi gibi tepki vermemesi ve siper almaya çalıştığı zaman ara sıra kayması, yaralı arkadaşını taşıması, elma vb. yemesi dikkatimi çekti. Oyundaki düşman çeşitliliği de iyi durumda. Bir de öldürdükten sonra düşman cesetlerinin üstünü aramayı ihmal etmeyin zira oyunda bulduğumuz her şey kârımıza.

Keskin Nişancılar

Düşmanımız ve aynı zamanda bir nevi meslektaşımız olan bu askerler oldukça iyi gizlenirler ve yerlerini silahlarının dürbününden yansıyan ışıkla belli ederler.

Tanklar ve Düşman Araçları

Oyunda sık sık bu araçlara rastlarız. Oyunda sürüş mekaniği olmadığı için süremediğimiz bu araçları yok etmek veya etkisiz kılmak için sürücüyü ve taretçiyi öldürebilir, belli başlı yerlerine sıkıp hasar verebilir, varsa tanksavar silahı sıkabilir veya çeşitli patlayıcılarla yok edebiliriz. Örneğin yere mayın döşeyerek üzerinden geçip patlamasını bekleyebiliriz. Eğer istediğimiz gibi araç üzerinden geçmezse dert etmeyin, oyundaki mayın sökme mekaniği sayesinde mayınımızı geri alabiliriz. (düşmanlar tarafından konulan mayınları da aynı şekilde imha edip envanterimize ekleyebiliriz) Park edilmiş durumda olan kamyonları da yakıt deposuna ateş etmek veya yakınında bulunan patlayıcıları patlatmak suretiyle kolayca yok edebiliriz.

Toplanılabilen ve Vurulabilen Cisimler

Oyunu oynarken rastlayabildiğimiz parlak kâğıt parçalarını toplayabiliyor, genelde yüksekte bulunan kartal figürlerini de ateş ederek vurabiliyoruz. Bunlar da bize fazladan XP(deneyim puanı) olarak geri dönüyor.

Atmosfer

Oyunda her bölümde değişen haritalara bağlı olarak farklılık gösterebilen, birbirinden ihtişamlı ve güzel atmosferler oyuna bağlanmamı sağlayan en büyük etmenlerden biri oldu. Hatta oyunun ilk bölümündeki o açık havalı ada atmosferi beni benden aldı ve en az oraya gitmiş gibi oldum. O yaydığı Akdeniz havasını da ekran başında olsam bile solumuş gibi hissettim. Bir de oyunda campaign modundaki haritalar devasa boyutlarda; oyun açık dünya olmasa da oyundaki haritalar bir açık dünya oyununu aratmıyor.

İncelememin hepsi buraya sığamadığı için devamı yorum kısmındadır.

Oyuna Puanım: 96/100

Oyunda harika grafikler ve fizikler eşliğinde efsane karakter Ezio' yu kontrol ediyoruz. Oyunun konusu ve oynanışı güzel lakin AC serisiyle çok haşır neşir birisi değilseniz ilk etapta kontroller sizi zorlayabilir ve oyunun konusunu anlamakta güçlük çekebilirsiniz. Oyunun İstanbul' da geçmesi de oyunun ayrı bir güzelliği. Oyunda her ne kadar İstanbul çok çok iyi modellenememiş olsa da oyunu; eski zaman İstanbulunda dolaşmak, seslendirmeler çok iyi olmasa da Türkçe konuşan insanları dinlemek, Galata Kulesi' ne vb. çıkıp eşsiz manzarayla baş başa kalmak için bile oynayabilirsiniz. Oyunda ara sıra ezanın okunmasına da tanıklık edebilirsiniz. Yani diyeceğim oyunun açık dünyası kapsamlı ve bir o kadar da hoş.

Oyun güzel, öneririm de lakin oyunun ederi indirimliyken bile pahalı. Zira Ubisoft, çoğu oyununun fiyatını yükseltmişti nedense. Ben oyunu geçen yıl 6,80 TL' ye almıştım, 2017 Yaz İndirimleri' nde ise 27,49 TL gibi uçuk bir fiyatla satılıyor maalesef.

Artı ve Eksi Yönleri:
+İstanbul atmosferi güzel ve açık dünya başarılı
+Harika grafikler, fizikler
+Konu bakımından da fena değil
+Müzikler ve ezan sesi hoş
-Kontroller biraz zor, daha basit yapılabilirdi
-NPC lerin Türkçe seslendirmeleri daha iyi olabilirdi
-Fiyatı zaten pahalıydı, indirimlerde bile pahalı geliyor

Puanlarım;
*Atmosfer - 9/10
*Fizikler - 9/10
*Grafikler - 10/10
*Konu - 9/10
*Oynanış - 8/10
*Sesler - 8/10

Oyuna Puanım: 81/100

Portal 2; ister bireysel, ister bir eşle oynanabilen düşündürücü ve hatta beyin yakan başarılı bir bulmaca oyunudur. Ellerinde portal silahları olan sevimli robotları kontrol ettiğimiz bu oyunun amacı, çeşitli cisimlerle etkileşime geçip bulmaca esasına dayanan bölümleri geçebilmektir.

Portal 2 önerdiğim oyunlar arasında olup indirimli fiyatı da gayet uygundur. Oyun eşli olarak oynanılırsa daha keyifli bir oynanış vaat edecektir.

Puanlarım;
*Atmosfer - 9/10
*Fizikler - 8/10
*Grafikler - 10/10
*Oynanış - 8/10
*Sesler - 7/10

Oyuna Puanım: 72/100

İlk çıktığı andan itibaren milyonlarca oyuncu tarafından sevilmiş ve beğenilerek oynanmış olan aksiyon-hayatta kalma türündeki PUBG, daha erken erişim aşamasındayken bile önemli gelişmeler kaydedip başarılara imza atan bir oyun olmuştur. Öyle ki PUBG, oyun dünyasında kuşkusuz Battle Royale modasını canlandıran ve diğer çok oyunculu oyunlardan oyuncu kapmaktan sorumlu bir yapıttır. Rekorlar üstüne rekorlar kıran bu oyun, her ne kadar tam sürüme geçmiş olsa da ne yazık ki hâlâ oyuncuların canını sıkan bolca sorunlar ve buglar barındırmakta. Hatta tam sürümünden önce yaşamadığım sorunlarla yeni sürümünde sıkça karşı karşıya kaldığımı da belirtmek isterim.

Topluluğun ortak kararı ile yapıldığı söylenilen ve kimi kişiler tarafından merakla beklenen bu oyunu açıkçası ben beklemiyordum hatta oyun duyurulunca haberdar olmuştum bu oyundan. Oyun ilk çıktığında oyuna karşı pek merakım yoktu ve ben bu oyunu oynamam diye düşünüyordum. Sonra artık oyun bir şekilde bizi de kendini sevdirdi ve şimdi zamanında pek sıcak bakmadığım bu oyun ile vaktimi binalarda loot arayarak geçirmekteyim. Oyunun bu denli sevilmesinde ve ilgi duyulmasında oyunun kendi hünerinin etkisi olduğu gibi, oyunu milyonlarla paylaşan yayıncı arkadaşların da muhakkak payı var.

Oyunun grafiklerini belki günümüz standartlarının biraz altında bulabilirsiniz ancak en yüksek ayarlarda güzel bir hayatta kalma deneyimi yaşayacağınıza emin olabilirsiniz. (Adamları daha kolay görmek için düşük ayarlarda oynamak da taktiksel olsa gerek.) Zaten bu tür oyunlar grafik teknolojisini biraz geriden izlediklerinden dolayı görselliği çok da şey yapmamak lazım.

Oyunda her ne kadar hileciler, binbir türlü sorun ve buglar gibi bezdirici etmenler olsa da genel olarak bakıldığında oyun için oynanmaya değer olduğunu söyleyebilirim. Geliştiricilerin bu azmi ve başarısı sayesinde oyun zamanla daha oynanılabilir ve eğlenceli bir duruma gelecektir diye düşünüyorum. Şu an da oynaması gayet keyif verici ve sürükleyici olan bu yapıt önerimdir, hâlâ oynamadıysanız alıp oynamaya başlayın derim. Eğer oyun pahalı gelir diyorsanız (ki bence de biraz pahalı) oyun indirimlere de girmediği için (girdi) güvenilir sitelerden daha ucuza bulmak iyi bir çözüm olacaktır.

Artı ve Eksi Yönleri:
+Eğlenceli oynanış
+Yeni bir harita gelmesi iyi olmuş
+Oyundaki silah ve donatı çeşitliliği gayet iyi durumda ve silahlara eklenebilen envai çeşit parçalar
+Ölüm kamerası ve yeniden oynatma gibi yenilikler
-Hileciler (yapımcılar hilecilere karşı çözümler üretmek için uğraşıyorlar)
-Oyun tam sürüme sahip olsa dahi peşimizi bırakmayan buglar
-Oyuna FPS ve PİNG sayacı getirilmeli

Puanlarım;
*Atmosfer - 10/10
*Fizikler - 8/10
*Grafikler - 8/10
*Oynanış - 7/10
*Sesler - 9/10

Şimdilik oyun hakkında aklıma gelen bunlar incelememi okumak için vakit ayırdığınız için sağ olun.

Oyuna Puanım: 89/100

Biz macera ararken, macera bizi buluyor...

Macera, gizem ve aksiyon üçlüsünü barındıran, hikayesiyle ve atmosferiyle oyuncuyu etkilemeyi başarabilen harika grafiklere sahip fevkalade bir yapıt. Oyundaki ana karakterimiz de macera ve araştırma hevesiyle yola çıkıp ardından başına gelmedik şey kalmayan Lara Croft. Her şey gemimizin alabora olması ve gizemli bir adada mahsur kalmamız ile başlıyor. Neyse, hikayeyi incelememde anlatmayayım lakin şunu bilin ki hikayesi cidden harika. En iyisi indirimlerde oyunu alıp hikayeyi doğrudan yaşamanız olur. Oyunun çok oyunculu modu da mevcut yalnız oyunun hikaye modu daha ağır basıyor.

Grafiklerin, fiziklerin ve oynanışın da harika olduğu bu oyunda silah dinamikleri ve silah çeşitliliği fena değil ancak silah sesleri oyunun zayıf halkası durumunda; sanki tüm ateşli silahlar susturucu takılmışcasına ses çıkarıyor yani silah sesleri (bilerek böyle yapılmışsa bile) gerçekçi ve güzel olmamış maalesef. Bir de silahlar gerçek isimleriyle karşımıza çıksaydı daha iyi olurdu diye düşünüyorum. Oyunun yapay zekasına değinecek olursam yapay zeka için idare eder diyebilirim.

Özet olarak oyun müthiş bir başyapıt, oyunu oynarken oyuncuya keyifli anlar vaat ettiği gibi bazı yerlerde de (özellikle sonlara doğru) oyuncuyu zorlayabiliyor. Bu nedenle orta seviye bir oyuncu iseniz oyunu kolay veya normal zorlukta oynamanızı tavsiye ederim. Öte yandan oyunun bazı kısımlarının zor olmasının oyunu daha da kaliteli yaptığını savunuyorum. Oyunu indirimlerde alın, oynayın ve bitirmeye çalışın. Umuyorum ki, oyunu bitirdiğinizde yapımcılara müteşekkir olacaksınız.

Artı ve Eksi Yönleri:
+Özgün ve zevkli oynanış
+Ne uzun ne de kısa olan zengin hikaye
+Grafikler harika
+Oyunda mekanik çeşitliliği fazla
-Silah sesleri pek olmamış
-Oyun birden zorlaşabiliyor
-Onlarca adama kafa tutup, aynı anda savaşıp, ardından da hepsini tarumar edebilmek her ne kadar eğlenceli olsa da saçma ve gerçekçilikten uzak olmuş

Puanlarım;
*Atmosfer - 10/10
*Fizikler - 8/10
*Grafikler - 9/10
*Hikaye - 9/10
*Oynanış - 9/10
*Sesler - 7/10

Oyuna Puanım: 87/100

Zevk alarak oynadığım en iyi zombi oyunlarından biri. Şuana kadar 30,4 saat oynamışım ve yeni bitirdim ana senaryoyu. Daha geriye kalan 10 küsür yan görev ve hiç denemediğim Be The Zombie modu var. Yapılacak o kadar çok şey var ki oyunda... Bolca crafting, yan görevler, şehirde dolaşırken spontane gelişen olaylar... Arkadaşlarınızla birlikte co-op olarak oynayabileceğinizi saymıyorum bile.

Oyun Türkiye'de, Şanlıurfa'nın bir ilçesi olan Harran'da geçiyor... Yani oyuna başlayana kadar öyle sanıyorsunuz. Çünkü günümüz Harran'ıyla neredeyse hiçbir benzerlik yok. Kurgusal bir tarih var. 1. Dünya savaşı sonrası Osmanlı'nın çöküşü, Cumhuriyet'in doğuşu arasında Harran bağımsızlığını kazanmaya çalışıyor ve 2. Dünya Savaşı'nın sonunda da kendi kendini yöneten bir şehir devleti haline geliyor. Yer halkı da Türklerden ve Araplardan (yani öyle olmasını umut ediyorum yoksa gene Türkleri, Arap gibi gösterme durumu söz konusu olurdu) oluşuyor ancak Harran artık acayip 'globalleşmiş' bir şehir. Sokak yazıları, konuşulan dil falan İngilizce ama kebap, helva, baklava, nargile gibi bizden şeyler görmek mümkün. Nitekim baş karakterler de Kadir Süleyman, Jade & Rahim Aldemir gibi Türk isim ve soyadları mevcut. Yan karakterlerde de Erol, Ekrem, Gazi, Mesut, Osman gibi isimler hatta Bozkurt soyadı görmek bile mümkün.

Oyunun senaryosu çok özel, üst düzey sayılmaz ama idare eder. Bir ajan olan Kyle Crene, Harran'a, Harran Virüsü'nün tedavisini bulmaya çalışan ve çok da yaklaşan bir doktorun raporlarını, çalıştığı yere aktarması için gönderiliyor ve tesadüfen çok kısa bir zaman içinde tam da olması gereken yere, onların arasına karışıyor. Daha sonraları ise aralarına karıştığı insanlarla, yapması gereken görevi arasında çelişkiye düşüyor. Tabii bu sırada oyunun kötü adamı Kadir Süleyman 'Rais'le de bolca mücadele veriyor.

Biraz eksilerinden bahsetmek gerekirse; Oyun aslında zorlayıcı değil, hatta ileri gitmek gerekirse kolay bile sayılabilir. Sadece geceleri Volatile'lere yakalanmamak veya kaçmak biraz sıkıntı yaratıyor. Aynı şekilde (en azından benim için) korkutucu bir oyunda değildi sadece geceleri Volatile'ler yüzünden ortam ürkütücü oluyor. Grafikler çok üst düzey değil ama bir açık dünya oyununa göre gayet yeterli ancak yapımcılar kendi elleriyle sanki daha kötü olsun diye uğraşmış denebilir. Film Grain efektinden memnun olan var mı bilemiyorum. Zaten oyunda bir güneş gözlüğü takmışlık havası var. SweetFX modunu yükleyip, ortam pırılpırıl olunca bunu anlıyorsunuz. Ayrıca fazlasıyla göze batan texture hataları mevcut. Duvar yazılarının pixsel pixsel görünmesi, toplanabilir eşyaların sıklıkla bulanık görülmesi gibi. NPC'lerin yapay zekası yok denecek kadar az. Silahlı çatışmalarda hiçbir zeka belirtisi göstermiyorlar. ''hele dur da bi kafadan vurayım seni'' demişsiniz gibi hareket ediyorlar. Safe Zone mantığını hiç ama hiç beğenmedim, hatta hiç gerçekçi bulmadım. UV ışını nedeniyle Volatile'lerin girememesini anlarım da diğer zombileri buradan uzak tutan şey ne? 10 cm ileri çıkınca üstüme koşan viral neden 10 cm geri adım atınca mal mal bağırıp kaçıyor çözebilmiş değilim. Sanırım Safe Zone'da zombi geçirmez bir görünmez duvar var.

Son olarak da seslendirmelere değinmek istiyorum. Net bir şekilde çok başarılı. Özellikle baş karakterimiz olan Crene'nin aktörü.

Ranch Simulator, tam bir vahşi batı macerası! Bu oyun, kendi çiftliğini kurup yönetmek isteyenler için birebir.

Görsel olarak oyun, gerçekten hoş bir atmosfere sahip, doğanın içinde hissettiriyor. Traktör sürmek, ahırı temizlemek, hayvanlara bakmak gibi işler seni bekliyor.

Oynanış, hem eğlenceli hem de zorlu. Çiftliğin düzenini sağlamak için bolca işin var. Hayvanlarını beslemek, mahsullerini yetiştirmek, yapılar inşa etmek... Her şey senin kontrolünde. Ayrıca arkadaşlarınla çevrimiçi modda işbirliği yapabilirsiniz, bu da daha eğlenceli bir deneyim sunuyor.

Ama dikkat et, çiftçilik işi her zaman güllük gülistanlık değil. Hava koşulları, beklenmedik sorunlar, hayvanların tuhaf davranışları... Her an sana yeni bir sürpriz çıkarabilir.

Sonuç olarak, Ranch Simulator, çiftlik hayatına dalmak isteyenler için eğlenceli bir seçenek. Doğayı, hayvanları ve çiftçilik işini sevenler için biçilmiş kaftan. Arkadaşlarınla bir araya gelip çiftliğini inşa etmek ve işleri yürütmek, gerçekten keyifli bir macera olabilir. Denemeye değer!

Overcooked 2, arkadaşlarınla bir araya gelip mutfakta işbirliği yapmanın en çılgın yoludur, dostum! Bu oyun, gerçekten bir araya gelip gülme krizlerine girmeniz için yapılmış gibi.

Görsel olarak komik ve rengarenk karakterlere sahip, oynaması eğlenceli bir oyun. Farklı mutfaklar ve seviyeler, sana sürekli yeni bir sürpriz sunuyor. Mutfakın bir dakika düzenli, bir dakika karmaşık oluyor, ve senin işin yemekleri yetiştirmek. Bu sırada arkadaşlarınla eşyaları birbirinize atmak, bazen bağırıp çağırmak zorundasınız.

Oynanışı basit ama işbirliği yapmayı ve iletişim kurmayı gerektiriyor. Hızlı düşünmek ve takım çalışması önemli. Herkes kendi görevini yerine getirmezse, yemekler yanar, ve gülme krizleri başlar!

Overcooked 2, arkadaşlarınla birlikte oynamak için mükemmel. Eğer beraber eğlenceli vakit geçirmek istersen, bu oyun tam sana göre. Mutfakta kaos yaşamak, dostlarla keyifli anılar biriktirmek demek. Denemeye değer!