ติดตั้ง Steam
เข้าสู่ระบบ
|
ภาษา
简体中文 (จีนตัวย่อ)
繁體中文 (จีนตัวเต็ม)
日本語 (ญี่ปุ่น)
한국어 (เกาหลี)
български (บัลแกเรีย)
Čeština (เช็ก)
Dansk (เดนมาร์ก)
Deutsch (เยอรมัน)
English (อังกฤษ)
Español - España (สเปน)
Español - Latinoamérica (สเปน - ลาตินอเมริกา)
Ελληνικά (กรีก)
Français (ฝรั่งเศส)
Italiano (อิตาลี)
Bahasa Indonesia (อินโดนีเซีย)
Magyar (ฮังการี)
Nederlands (ดัตช์)
Norsk (นอร์เวย์)
Polski (โปแลนด์)
Português (โปรตุเกส - โปรตุเกส)
Português - Brasil (โปรตุเกส - บราซิล)
Română (โรมาเนีย)
Русский (รัสเซีย)
Suomi (ฟินแลนด์)
Svenska (สวีเดน)
Türkçe (ตุรกี)
Tiếng Việt (เวียดนาม)
Українська (ยูเครน)
รายงานปัญหาเกี่ยวกับการแปลภาษา
Seni ve seninle olan her şeyi burada bırakıyorum!
Bir daha canımı yakamayacak,
Beni üzüp yıkamayacaksın…
Buna artık izin vermiyorum!
Sen gittin sandın ama, ne yazık ki bende gitmedin…
Bir türlü içimde de bitmedin,
Ey Allah’tan korkmaz, acımaz!
Bir insan bin kere vurulmaz.
Unutma ki ölüden de hesap sorulmaz!
Beni diri diri mezara gömdün ama…
Kahretsin; sen içimde bir türlü ölmedin…
Bu yüzden; arkandan dur diye bağırdım,
Yakardım, ayaklarına diz çöktüm kapandım,
Etme dedim, gitme dedim…
Şu küçük kalbimi; param parça edip
Feryatlara bırakma dedim
Duymadın, dinlemedin, anlamadın beni!
Ne isyanlar, ne çığlıklar koptu peşinden;
Bakmadın geriye…
Bir paçavra gibi kullanıp kullanıp fırlatıp attın beni köşeye
Yazık ulan yazık, yazık ulan yazık!
▒▒█▒▒▒▄██████████▄▒▒▒▒
▒█▐▒▒▒████████████▒▒▒▒
▒▌▐▒▒██▄▀██████▀▄██▒▒▒
▐┼▐▒▒██▄▄▄▄██▄▄▄▄██▒▒▒
▐┼▐▒▒██████████████▒▒▒
▐▄▐████─▀▐▐▀█─█─▌▐██▄▒
▒▒█████──────────▐███▌
▒▒█▀▀██▄█─▄───▐─▄███▀▒
▒▒█▒▒███████▄██████▒▒▒
▒▒▒▒▒██████████████▒▒▒
▒▒▒▒▒█████████▐▌██▌▒▒▒
▒▒▒▒▒▐▀▐▒▌▀█▀▒▐▒█▒▒▒▒▒
▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▒▐▒▒▒▒▌▒▒▒▒▒