Setna の最近のレビュー

Başlamadan önce diğer incelemelerimin olduğu küratör sayfamı takip edin.

Orijinal oyuna hali hazırda inceleme yaptığımdan, bu incelemede sadece Remastered sürüm ile Orijinal arasındaki farka değineceğim. Orijinal oyunun incelemesi için buraya tıklayın.

Remake oyun yapmak isteyen yapımcıların gerçekten örnek alması gereken bir oyun olmuş. Genellikle "remake" veya "remaster" oyunları ben öyle takılmalık oynarım, lakin Mafia DE muazzam bir yeniden yapım deneyimi sunuyor.


Hikayede herhangi bir değişiklik yok, ufak tefek parlatma işlemleri yapılmış ama elbette. Bazı ara sahneler uzatılmış, bazı konuşmalara ve görevlere ufak tefek fazladan detay eklenmiş. Örneğin oyun başlangıcında Tommy dedektif ile görüşmeye gitmiyor, Tommy beklerken dedektif sonradan kafeye giriyor.


Oynanış mekanikleri aslına bakarsanız neredeyse tamamen aynı, sadece daha akıcı ve gerçekçi hale getirilmiş diyebilirim. Yani mesela bir düşmanı vurduğunuzda ağır yaralanırsa elindeki tüfeği bırakıp tabanca ile ateş ediyor, bu tarz ufak tefek modernlik katan detaylar var, ufak tefekler fakat sayıları çok o yüzden tamamen anlatmayacağım sadece gerçekçilik katıyor bunu bilin. Sanırım mekaniksel olarak 2 sıkıntı var, biri yuvarlanma mekaniğinin kaldırılması, diğeri ise nişangahın garipliği. Özellikle tabancada garip yuvarlak bir nişangah kullanmışlar, kullanımı rahatsız edici.


Grafiksel olarak zaten oyun tamamen yeniden yaratılmış. 2020 için çok çok iyi grafik kalitesine sahip olduğunu düşünüyorum ben. Işıklandırmalar, alevler, sisler, kaplamalar her şey muazzam olmuş gerçekten. Ama her şeyden önemlisi karakter tasarımları çok iyi olmuş. Bir kere "hamur adam" olarak tasarlamamışlar karakterleri ki bu devasa bir artı. Karakterlerin mimiklerini de abartılı olarak yapmamışlar. Maalesef günümüz oyun dünyasında hamur adam ve abartılı mimikler her oyunda var, lakin Mafia DE kendini bu aradan sıyırabilmiş.İlk oyunu pek beğenmesem de DE sürümü gerçekten takdir edilesi olmuş.

Günümüzde çıkan bu kalitedeki oyunlara göre fiyatı da fena değil. İndirimde mutlaka almanızı tavsiye ederim. 85SP

Başlamadan önce diğer incelemelerimin olduğu küratör sayfamı takip edin.

Öncelikle TROPIC PENGUIN GAMES ekibine bana oyunu deneme fırsatı sundukları için teşekkür ederim.

Xheres benim aslında bağımsız yapımcı bir oyun için gözümde büyüttüğüm bir oyun oldu. Daha doğrusu oyunu oynayınca öyle olduğunu anladım desem yeridir.

Şimdi aslına bakarsanız çok zayıf bir alt yapıya sahip değil Xheres. Yeterli bir silah çeşitliliği ve yeterince özelleştirme sunuyor bizlere. Üstüne bir de yetenek ve diğer çeşitli ekipmanlar eklenince sıkıcı bir oyun olmuyor. Lakin oynanışın kendisi sorun yaratıyor bize. Karakterimiz çok da istediğimiz gibi davranmıyor ve diğer varlıklarla (burada zombilerden bahsediyorum) düzgün bir şekilde etkileşime girmiyor. Öncelikle oyun kolay değil ama ben oyunları oynarken saçma sapan şeyler yapmaktan keyif alıyorum. Örneğin koca bir zombi sürüsünü sırf keyif için silahla değil de jop ile vurkaç yaparak öldürmekten keyif alıyorum, daha doğrusu bu oyunda alamıyorum. Çünkü etkileşimler sorunlu çalışıyor. Bazen zombiye vuruyorum animasyon oynatılmadığı için neden vuramıyorum diyorum bazen animasyon oynatılıyor fakat hasar vermiyorum gibi. Eh bu durum da baya rahatsız edici olabiliyor. Öte yandan silahlarda aynı sorunu yaşamadım.

Diğer açıdan, grafiksel olarak fena sayılmasa da bir optimizasyon sorunu olduğu ortada. Oyunu oynanmayacak hale getirmiyor tabii ki hala rahat rahat oynayabilirsiniz ama olması gerekenden çok daha az performans aldığımız kesin.

Esasen arada kalmıştım önerip önermemek konusunda ama oyun hem geliştirmenin çok çok başlarında hem de fiyat olarak fazla tuzlu. Evet dönem kötü ama yine de daha aşağıda olması gerek bu fiyatın.

Başlamadan önce diğer incelemelerimin olduğu küratör sayfamı takip edin.

Şuraya ben bizim oynadığımız dönemden kalma videolarımdan seçmelerin olduğu videoyu bırakıyorum:

https://youtu.be/0MpoCYnWEuU

Among Us bir anda ünlü olan mini oyunlardan biri. Hatırlıyorum da ünlü olmadan önce yabancı arkadaşlarla oynuyorduk ve açıkçası bana küresel bir fenomen olacakmış gibi gelmiyordu. Çünkü benzeri bir sürü oyun var zaten. Ama ilginç bir şekilde hepsinin arasından sıyrıldı ve devasa bir oyuncu kitlesine ulaştı. Öyle ki oyun oynamayan insanların bile bu oyunu oynadığını görüyorum, hala daha görürürüm.

Oyunun basit bir mentalitesi var aslında. Artık kaç kişiyle girdiyseniz ona göre değişecek şekilde oyunculardan bazıları "impostor" dediğimiz taklitçilerden biri. Amacı (ve amaçları) bütün mürettebatı öldürmek. Mürettebatın amacı ise herkes ölmeden önce bu kişileri bulup atmak. Town of Salem'e benziyor diyebiliriz bu kısma. Mürettebatın pek bir özelliği yok, basit bir şekilde etrafı tamir edip görevlerini yerine getiriyorlar, hepsini tamamladıklarında ise kazanıyorlar. Fakat bunu yaparken farklı yerlere dağılmak zorundalar, ayrıca impostor olan oyuncular da sağı solu sabote ederek onların ilerlemelerini yavaşlatabilir veya onları ıssız bir köşeye çekerek tek başlarınayken öldürebilirler.

Among Us'ta maksimum keyfi almak için mümkün olduğunca çok kişiyle girmelisiniz. Ne kadar çok kişi olursa o kadar eğlenceli oluyor oyun.

Eğer güzel bir arkadaş grubunuz varsa mutlaka öneririm. Fiyatı bedava zaten neredeyse. Hiçbir şey değilse vakit geçirmek için bile oynanır, kütüphanenizde bulunmasını tavsiye ederim.

Başlamadan önce diğer incelemelerimin olduğu küratör sayfamı takip edin.

Rome II üzerine teknik olarak gerçekten koyduğunu söylemeliyim. Lakin ciddi eksiklikleri de yok değil. Biraz arada kaldığımı itiraf etmeliyim.


Total War Attila bizim bildiğimiz adıyla Avrupa Hun Devleti dönemini batının gözünden anlatıyor. Hun Türklerinin yaptıkları akınları konu alıyor oyunumuz. Ben açıkçası Avrupa Hun Devleti'nin yükselişini anlatacağını sanıyordum, lakin bu devleti sadece güçlü orduya sahip bir isyan ordusuna benzetmişler. Hiçbir yere yerleşemiyorlar, bir bölgenin kontrolünü sağlama gibi bir olayları da yok. Bir şehri ele geçirdiğinizde ya yağmalayabilirsiniz ya da tamamen haritada silebilirsiniz. Tabii ki bu akıncı halklardan biri olarak oynarken geçerli sadece.


Önceki oyunların aksine bu oyun bir fetih oyunu değil, bir hayatta kalma oyunu. Özellikle doğu ülkelerinden birinde oynuyorsanız vay halinize. Devasa akıncı ordularıyla uğraşmak zorundasınız. Çünkü sürekli olarak haritada aşırı güçlü akıncı ordularıyla mücadele etmeniz gerekiyor. Üstelik savaşlarınızın çoğunu kazansanız bile sadece 1 kayıp bütün oyunun kaderini değiştirebiliyor. Çünkü eğer akıncılara bir şehri kaybederseniz geri alma şansınız yok, sadece yıkıyorlar ve bütün binalar siliniyor. Şuana kadar çıkmış en zorlu Total War oyunu desem yeridir. Akıncılar size karşı oynarken çok etkili olsalar da bir hevesle gidip siz oynamayın çünkü onların oynanışı berbat. Tarihtekinin aksine Atilla hiçbir toprağı ele geçirmiyor. Sadece yıkabiliyor. Gelirleriniz aşırı derecede kısıtlı, yiyecek üretiminiz aşırı derecede kısıtlı. Bunlara rağmen bir yerlere saldırmak da kazançlı değil. Çünkü bir saldırıda kazandığınızdan çok kaybediyorsunuz.

Oynanış aslında din ve sağlık gibi etmenlerin dahil edilmesi sayesinde daha da derinleşmiş. Daha zorlu fakat elinizi alıştırdıktan sonra üstesinden gelebiliyorsunuz.


Grafiksel olarak önceki oyuna göre bir hayli ilerleme kaydedilmiş, ışıklandırmalar ve özellikle de yanma ve sis efektleri bir hayli güzelleşmiş olsa da devasa performans sorunları var oyunda. Yani üst düzey diyebileceğimiz bir sisteme sahip olmama rağmen ben bile bu kadar sorun yaşıyorsam diğer insanların vay haline. Yahu bir kere en büyük saçmalık savaş haritasında 70 lakin strateji haritasında 20 kare hızıyla çalışması oyunun. Böyle bir şey var mı ya? Yıllardır aynı sorun, bir oyun iyiye gidiyor bir oyun kötüye gidiyor performans.

İndirim beklemenizi tavsiye ederim. Oynanış olarak önceki oyunlara göre daha zor ve görsel olarak iyi durumda. Lakin ciddi performans sorunları var. 72SP

Başlamadan önce diğer incelemelerimin olduğu küratör sayfamı takip edin.

Şimdi Rome II iyi bir oyun. Lakin pazarlamada saçma sapan seçimler yapmışlar. Yok işte feministlere yaranalım bilmem ne diye oyuna eklenen tarihle uyumsuz kadın liderlerin eklenmesi. Yanlış anlaşılmasın, kadın liderler var ve bir kısmı da gayet doğru. Lakin bazı yerlerde ipin ucunu kaçırmışlar artık. Üstelik bu normal kadın askeri birlikler için de geçerli. Gerçek dışı bir güce sahipler. Bir de Blood & Gore (Kan & Vahşet) parayla satın alınıyor. Ya bu aşırı derecede saçma geliyor bana. Koca bir savaş oyunu oynuyoruz ve oyunda kan döküldüğünü görebilmek için ek paket mi satın almalıyız? Komedi.


Oyunun ana odağı anlaşılacağı üzere Roma İmparatorluğu. Doğuşundan tutun bölünüşüne kadar bu konu üzerine eğiliyor ek paketler de dahil olmak üzere. Lakin maalesef ki Jül Sezar olarak sadece bir tane ek pakette oynuyoruz. Bu da baya saçmalık geldi bana aslında. En azından daha fazla yerde görseydik bari adamı. "Campaign Pack" adı altında satılan ek içerikler gerçekten keyifli. Ana oyunun kendinden daha çok keyif aldım ben. Özellikle "Empire Divided Pack" çok keyifliydi.


Değişim dediğim savaş alanında değil de büyük haritada. Haritada artık öyle her yer şehir dolu olmaktan ziyade bölgeler var. Bu bölgelerin içerisinde birkaç tane ufak yerleşim yeri ve bir tane de bölgenin başkenti olan şehir bulunmakta. Bu bölgelerin içerisindeki yerleşim yerlerinin hepsi birbirini etkiliyor. Yani bir yerleşke kötüye gidiyorsa bölge istikrarsızlığa sürüklenebiliyor gibi mesela. Öte yandan ben yapıların böyle iyice kategorileştirilip sınırlandırılmasından rahatsız olmaya başladım. Yani bırak, ben belki Konya'yı metropol yapmak istiyorum? Niye beni kalıplara sokmaya çalışıyorsun ki, sana ne kardeşim salsana beni. Öte yandan birim çeşitliliği fena değil. Paralı askerlerin "paralı asker" görüntüsüne sahip olmamaları da saçma. Normal askerlerin kaplamalarını yapıştırmışlar direkt. Bıraksanıza bazı birimler sadece paralı askerlerde olsun yani.

Ayrıca oyunun Türkçe olduğuna bakmayın. Çeviri kalitesi gerçekten yerlerde. Yanlış çevirilerden ziyade çok fazla tutarsızlık da var. Bir şeyi farklı yerde 2 farklı şekilde çeviriyorlar mesela, yanlış anlıyorsunuz. İngilizce olarak oynamanız tavsiye edilir.


Total War oyunlarının grafikleri hiçbir zaman ahım şahım olmadı. 2013 için ortalama bir grafik kalitesi diyebilirim. Savaş meydanında da iyi performans veriyor oyun sıkıntı olmuyor. Lakin Empire Total War'daki bu büyük haritada oluşan performans sorunu geri gelmiş. Yahu savaş meydanında 200 FPS lakin büyük haritada sık sık 20 FPS alıyorum. Sıkıntı ne yani anlamış değilim. Oyunun büyük kısmının orada geçtiğini düşündüğümüzde cidden rahatsız edici oluyor ve beni oyundan soğutuyor yani.

Çok keyifli ve strateji severlere mutlaka öneririm, lakin 10 yıllık oyuna bu para verilmez maalesef. SEGA biraz daha yerel bakmalıydı olaya. 72SP

Başlamadan önce diğer incelemelerimin olduğu küratör sayfamı takip edin.

Son birkaç oyuna kıyasla çok daha kaliteli olmuş bence. Hem klasik orta çağ temasını iyi yansıtmışlar hem de barutlu silahlara geçilen dönemi. Üstelik bunları yaparken Japon tarihini de iyi yansıtmışlar.


Oyunumuz tamamen Japon adasında geçiyor. Ana olay iç savaş. Amacınız Japon adasını kendi bayrağınızın veya ittifakınızın altında birleştirmek. Orijinal oyundan ziyade diğer ek içeriklerin de mentalitesi bu şekilde.


Shogun 2 gerçekten çeşitliliği yüksek bir oyun. Diğer oyunlarda olmayan birçok şey mevcut. Örneğin her klanın kendine has bonusları var. Lakin şöyle de bir şey var, herkes Japon olduğu için genel bina ve birim türü her klan için aşağı yukarı aynı. Ufak tefek özel birimler var tabii ki. Lakin bir de "kahraman bölük" yapısı getirilmiş. Bu bölükler kendi türündeki askerlerden çok daha az sayıda fakat çok daha kabiliyetli askerlerden oluşuyor. Her bölüğün kendine has birçok yeteneği var tabii ki ama bu adamların farklı farklı daha fazla yeteneği var. Bu yetenek mevzusu geliştirilip oyundaki özel karakterlere (ajanlar, generaller vs) de yansıtılmış. Hepsi seviye atlayıp yetenek ağacında açabileceğiniz yeteneklere sahip. Kısmen bu durum kötü aslında çünkü eski oyunlarda karakterler bu şekilde değil de oyun içerisinde yaptığı hareketlere göre yetenek kazanıyordu. Örneğin zorlu bir savaşta bir sürü adamın ortasında kalmasına rağmen çok fazla kişiyi öldürüp hayatta kalan general kişisel olarak savaşma yeteneğini arttıran bir özellik alıyordu. Bu oyunda hepsi seviyeye bağlanmış ve maalesef seviyeler sınırlı.

Bu dediklerim ek içerik oyunları için de geçerli. Ek içerik oyunları neredeyse tamamen farklı birimlere ve binalara sahip. Çok farklı deneyim sunuyor. Sizlere denemenizi tavsiye ederim.

Ben şey notu eklemek istiyorum. Bayadır göremediğim bir olay, askerleri yeniden silahlandırmak. Eskiden iyi silah üretilen bir bölgeye orduyu götürüp parası neyse veriyor ve orduya daha iyi silahlar sağlayabiliyorduk. Aynı şekilde zırh da. Şimdi öyle değil maalesef. Ordu kurulurken kalitesiz ekipman ile kurulduysa her zaman düşük kalitede kalıyor ekipmanlar. Parasını verip ekipmanları yeniletemiyorsunuz.


Grafik kalitesi 2011 için gayet iyi düzeyde bence. Mağazadaki görseller gerçekten oyunu iyi yansıtıyor olsa da onların özel açılarla çekilen resimler olduğunu unutmayın. Bunun haricinde 2011'deki bir strateji oyunu için beklentilerinizden fazlasını karşılayacağını da bilin. Üstelik gayet iyi de bir performans sunuyor.

Fiyatı gereksiz yere arttırıldı. Bu yüzden çok iyi olmasına rağmen sadece indirimde almanızı öneririm. 78SP

Başlamadan önce diğer incelemelerimin olduğu küratör sayfamı takip edin.

Senua's Sacrifice çok ilginç bir oyun. Çok iyi yönleri de var çok kötü yönleri de. Elim çok olumsuza kayıyor aslında ama fiyatı uygun olduğu için olumlu veriyorum.


Oyunun hikayesi baya ilginç aslına bakarsanız. Ana karakterimiz Senua'nın sevgilisini kurtarmaya çalıştığı yolculuğunda ona eşlik ediyoruz. Amacımız Viking mitolojisindeki öteki dünya olan Hel'in kapılarına dayanıp sevgilimizin ruhunu serbest bırakmak. Lakin bu yolculukta hiçbir şey göründüğü gibi değil. Çünkü Senua'nın travmatik bir geçmişi var ve kafasının içinde dönüp dolaşan sesler var. Peşinden ise onu ele geçirmek için bir karanlık kovalıyor. Bu yolculukta sadece Senua'nın sevgilisini kurtarmaya çalışmıyoruz, aynı zamanda onun iç dünyasındaki savaşını kazanmasını da sağlamaya çalışıyoruz.


Oynanış esasen baya sıkıcı. Yani çok fazla amelelik var ve bir noktada hevesiniz kaçmaya başlıyor. Bulmacalar ilginç şekilde tasarlanmış olsa da onlar da bir süre sonra gerektirdikleri amelelik yüzünden sıkmaya başlıyor. Oyun çok hantal ilerliyor bu yüzden. Dövüş mekanikleri ise orta seviye basit saldırı ve savunma taktikleriniz var. Bir kere eliniz alışınca dövüşlerde hiç zorlanmıyorsunuz. Sadece bazen gereksiz derecede uzun sürüyor dövüşler, yine oyunu hantallaştırıyor. Lakin mekanikler su gibi akıyor. Yani yapılmış olan hantal oynanış hiç sorun çıkarmıyor sizlere.


Ninja Theory kadar küçük bir ekipten bu kadar iyi grafik ve animasyon beklemiyordum açıkçası. Hangi açıdan bakarsanız bakın grafikler çok çok iyi duruyor. 2017 için çok çok iyi durumda. Aynı şekilde animasyonlar da gayet iyi durumda. Ara sahneler ile de birleşince size baya bir sinematik deneyim yaşatıyor oyun.

Çok hantal bir oynanışı olması beni rahatsız etti. Lakin hikaye ve size yaşatılan his gayet güzel. Fiyatı da uygun. 70SP

Başlamadan önce diğer incelemelerimin olduğu küratör sayfamı takip edin.

Gerçekten hak ettiği değeri görmeyen bir oyun. "Aramızda bir hain var" temasındaki oyunların eskilerinden ve aynı zamanda en iyilerinden.


Unfortunate Spaceman uzayda geçiyor. Uzayda bir firma için çalışırken işler ters gidiyor ve sizin üsten kaçmanız gerekli. Bunun için çeşitli görevleri yerine getirmelisiniz. Örneğin yaratık yumurtalarını uzay boşluğuna fırlatmalısınız. Fakat işler bu kadar kolay değil çünkü uzaydaki arkadaşlarınızdan biri aslında bir canavar. Her oyuncunun kendi rengi var ve bu oyun başında rastgele atanıyor. Siz de birbirinizi renklerinizden tanıyabiliyorsunuz. Tabii ki konuşabiliyorsunuz da. Yani yakın mesafede iletişiminiz var. Bu canavar arkadaş ise istediği zaman normal bir insan gibi görünebiliyor istediği zaman da yaratığa dönüşüp sizi avlayabiliyor. İnsan olarak sizleri kandırıp birbirinize düşürebilir veya size tuzak kurabilir. Canavarken ise tek amacı sizi parçalara ayırmak. Bu arkadaş çeşitli sabotajlar da yapabiliyor. Örneğin bir hastalık bulaştırıp herkesi renk körü yapabiliyor. Bu sayede kim kimdi karışabiliyor veya eğer bir ceset bulursanız kimin öldüğünü anlayamıyorsunuz. Ya canavarı bulup öldürmelisiniz ya da tüm görevleri yerine getirdikten sonra kaçış yapmalısınız. Ayrıca canavarların ve diğer oyuncuların çeşitli perkleri de var ve bunu oyuna girerken kendiniz seçiyorsunuz. Oyuna herkes aynı silahla başlıyor fakat üretim yerlerinden alabiliyorsunuz.


Grafiksel olarak yeterli. Büyük bir yapımcıdan gelmeyen ve eğlence amaçlı bir oyun zaten. Görsel olarak tatmin etme amacı gütmüyor ki zaten siz de böyle bir şey beklememelisiniz.

Özellikle çok kişilik arkadaş gruplarının oynayabileceği muazzam bir oyun bence. Mutlaka bir denemenizi öneririm. 75SP

Başlamadan önce diğer incelemelerimin olduğu küratör sayfamı takip edin.

Serinin en zayıf halkası olabilir sanırım. Önceki oyunlara kıyasla maalesef çok sığ olmuş. Olumlu ve olumsuz arasında kaldığımı söylemeliyim.


Oyunumuz adından da anlayacağınız üzere Napoleon üzerine yoğunlaşıyor. Lakin sadece onun üzerine yoğunlaşmış. Çocukluğundan başlayıp son savaşına kadar her yılı oynayabiliyorsunuz.


Oyun içerisinde eski oyunlar kadar çeşitlilik yok. Yani şöyle, farklı "büyük harita" oyunları var, lakin hepsi Napoleon ile alakalı. O yüzden mesela güneye iniyorsunuz Avrupa olmuyor, kuzeye çıkıyorsunuz Afrika tarafı olmuyor. Kocaman bir harita yok maalesef. En geniş harita Avrupa oluyor. Önceki oyunlarda bu böyle miydi? Ortadoğu ve Avrupa olurdu, Kuzey Afrika olurdu, hatta keşiflerle Amerika kıtalarını bile dahil edebiliyorduk. Ben hiç memnun kalmadım bunun böyle olmasından. Ayrıca oyun sadece Napoleon üzerine odaklandığından, yıl sayısı az. Yıl sayısının az olması da doğal olarak çeşitliliği ciddi derecede etkiliyor çünkü o tarihler arasında olabilecek şeyler belli. Teknolojiler evet fazla yapılmaya çalışılmış ama çok da olmamış maalesef. Aynı şekilde birimler de öyle. Yani bunun yerine bundan mı eğitsem diye düşünmüyorsunuz, iyi olan 3-5 tane var onları yığıyorsunuz. Millet sayısı da yine aynı şekilde az, sadece küçük ulus sayısı fazla, onlar da oyuna pek etki edemiyor maalesef. Ufak tefek avantaj sağlıyorlar bazen size ama çok kısıtlı oluyor bu.

Bu tip oyunlardaki yapay zeka beni çileden çıkarıyor bazen. Büyük harita üzerinde oynanan tüm oyunlarda aynı sorun var maalesef. Yani bütün ordunu yok etmişim, kapında yüzlerce askerim var ve birazdan kelleni alacağım. Fakat barış için benden para ve toprak istiyorsun. Kafayı yemiş olmalısın. Üstüne bir de ufak tefek hatalar var. Örneğin askeri geçiş için izin alıyorsun adamdan, fakat o adamlar aranda sorun çıktı ve sizi savaş sürükleyen bir durum oldu. Savaş açamazsın, çünkü bunu yaparsan yapılan anlaşmalara uymadığın için oyundaki tüm ülkeler senden nefret edecek. Çünkü askeri geçiş izni aldığın bir ülkeye saldırdın. Hayır bu izni iptal de ettiremiyorsun illa bekleyeceksin ki anlaşmanın süresi bitecek, bir de süresiz olarak aldıysan ohoo vay haline. O ülke iptal senin için.


Önceki oyunlara kıyasla daha fazla ilerleme bekliyordum esasen. Grafiksel olarak çok ileri gitmemiş oyun ama 2010 için gayet yerinde. Mağaza görsellerinde ne görüyorsanız onu alıyorsunuz.

Ne kadar güzel olsa da eski oyunlara kıyasla çok sığ olmuş. Sadece indirimde almanızı öneririm. 65SP

Başlamadan önce diğer incelemelerimin olduğu küratör sayfamı takip edin.

Wargaming'i Wargaming yapan oyun. Uzun yıllardır oynuyorum fakat Wargaming üzerinden oynadığım için saatim az gözüküyor. İnceleme yapabilmek için bir süre açık bıraktım sadece. Nedense Wargaming Steam hesabıyla Wargaming hesabını birleştirmemizi istemiyor. Halbuki Steam'de gerçekleşen indirimlerde oyuna para veresim geliyor bazen ama hesabım Wargaming üzerinde olduğu için yapmıyorum. Bu hatalarından vazgeçerler umarım diyeceğim ama oyun Steam'e çıkalı bayağı oldu ve hala sözde "istiyoruz ama yapamıyoruz" yalanının arkasına sığınıyorlar. Şimdi, yazdıklarımı dikkatli okumanızı tavsiye ederim zira çıktığından beridir oynuyorum ve çok fazla değişim gördüm.

Şuraya ben bir videomu bırakayım:

https://youtu.be/8P7rDv_vTHI


Oyunumuz sadece tanklar üzerine kurulu değil, bu tankın mürettebatı üzerine de kurulu. Mürettebatı iyi eğitilmiş bir tank daha avantajlı oluyor daima. Basitçe anlatmak gerekirse tankın temel kabiliyetlerini istatistiksel olarak geliştiriyorlar. Örneğin mermi doldurma süresi iyi eğitilmiş bir yükleyici ile daha kısa oluyor. Diğer özellikler de aynı şekilde o işe bakan mürettebat üyesine bağlı olarak hızlanabiliyor veya yavaşlayabiliyor. Mürettebatımız eğitildikçe yeni yetenekler de alabiliyorlar. Örneğin hasar görmüş bir parçanın hızlı tamiri veya rakip tanktaki hasarlı parçaları anlayabilmek gibi çeşitli özelliklere sahip olabiliyorlar. Ortak yeteneklerin yanı sıra bir de sadece o role yetenekler var. Hafif bir çeşitlilik sağlıyor bu durum.

Tanklar ise oldukça çeşitli. Hepsinin tasarımları oyuna güzel yansıtılmış. Tanklar 20. yüzyıl tankları olduğundan modern bir sistem beklemeyin. Hatta çoğunluğu soğuk savaş döneminden veya 2. dünya savaşının sonlarından. Bazı tanklar ise sadece test aşamasında kalmış tanklar. Yani 1 tane üretilmiş, beğenilmiş&beğenilmemiş fakat çeşitli sebeplerden dolayı seri üretime geçilmemiş. Oyuna bu tankları da eklemişler. Anlayacağınız çeşitlilik açısından tank sayısı baya iyi.


Oyunun genel oynanışı gerçekten keyifli. Hem gerçeklik ve sanal ortam arasında güzel bir harman oluşturulmuş. Yani örneğin tankların çoğu şeye tepkisini en iyi ayarlayan oyun diyebilirim, lakin bir yandan da görüş mesafesi gibi şeyler gerçekçiliği bozuyor. Yani karşıdaki bir tank sizin görüş menzilinize girene kadar fiziksel olarak orada göremiyorsunuz. Gerçekçiliği öldürüyor bu durum tabii ki ama vuruşlar, mermilerin gidişleri veya tankın hareket kabiliyeti de bir o kadar gerçekçilik katıyor. Bana sorarsanız güzel harman.

Benim aslında oyundan şöyle bir beklentim var. Birçok tankta birden fazla top veya top kulesi var ve hepsinde de makineli tüfek var. Bunların hiçbirini kullanamıyoruz maalesef. Yani bazı tanklar gerçekten boyut olarak büyük ve bunun sayesinde üstlerine fazladan top kulesi yerleştirilmiş. Lakin hiçbirini kullanamadığımız için bu durum dezavantaja dönüşüyor, çünkü sadece rakibin işini kolaylaştıracak şekilde hedefi büyütüyorlar. Açıkçası War Thunder bu durumu çok başarılı yansıtmış oyuna, umarım bunu bir şekilde oyuna yansıtabilirler çünkü artık World of Tanks gidebileceği yerleri yavaştan tüketmeye başladı.

Oynanışın bir sorunu var tabii ki o da ekonomi meselesi. Yani oyun ücretsiz anlıyorum tabii ki, fakat şöyle bir durum var oyuna para yatırmayanlar çok dezavantajlı oluyor. Yani para yatırmak avantaj değil de yatırmamak dezavantaj. Özellikle ileri seviyeler savaş başına maliyetiniz çok yüksek olmaya başlıyor ve bunu premium gün satın almadan çok dengeleyemiyorsunuz. Yani bir noktada oyunu oynamak size bir şey kazandırmıyor, daha beter kaybediyorsunuz.


Wargaming bol etkinlik yapan bir firma. Bunu oyuncularına yansıtıyorlar bayağı zaten. Bolca görev de var oyunun içinde lakin oyun uzun süredir var olduğundan bazı görevler artık oyun için anlamsız olabiliyor veya görev karmaşasına neden olabiliyor. Buna bir el atılması lazım.


Görsel kalite gerçekten iyi. Bu tür oyunlar arasında en iyi demem yanlış olmaz. Lakin hala yolu var gibi oyunun. Yani görsel anlamda tatmin edici lakin şu da olsa, şunu da yapsalar diyebileceğimiz yer çok fazla. Öte yandan güzel bir görsel kaliteyi çok iyi bir performansla sunuyorlar. Optimizasyon açısından başarılı bir oyun.

World of Tanks'ı çoğu kişiye öneremem maalesef zira sabır istiyor ve pat küt oynamaya çalışınca cezasını çektiriyorlar. Wargaming'te hesabınız varsa oradan devam etmelisiniz çünkü Wargaming Steam ile hesap birleştirmeye eriniyor. 80SP