Kurashikku (クラシック) tarafından yazılan son incelemeler

ebesinin nikahındaki nokta kadar delikten hs atan bordo berelilere denk gelmezseniz güzel oyun

araba var uçuyon, top var vuruyon

Orta-dünya'nın tüm ezilmiş halklarının temsilcisi kahraman Sauron'un, halkını refaha ve daha yaşanılır diyarlara ulaştırma mücadelesi kitaplarda barbarlık ve despotluk olarak anlatılsa da unutulmamalıdır ki bize ulaşan hikayenin kaynağı hikayenin baş kahramanları Bilbo ve Frodo tarafından tutulan kayıtlardır. Bu hikaye kendilerini haklı çıkarmaya yönelik bir anlatım olarak değerlendirilmelidir. Yetmezmiş gibi alternatif hikayeli oyunumuzda da kahraman Sauron'un hakkının yendiği Shadow of War, ilk oyunun kaldığı yerden devam ediyor. Peki Sauron neden haklıdır.
https://gtm.steamproxy.vip/sharedfiles/filedetails/?id=2812631670
Orta Dünya, coğrafi ve etnik çeşitlilik açısından zengin bir bölge olmasına rağmen, tarihin büyük kısmında beyaz üstünlükçü egemen güçlerin kontrolü altında kalmıştır. Bu egemen güçler, kendilerinden aşağı gördükleri orklar, goblinler gibi halkları marjinalleştirip, onları Mordor gibi verimsiz topraklara sürmüştür. Orklar ve goblinler, bu zorlayıcı koşullar altında yaşam mücadelesi verirken, Sauron’un liderliğinde Mordor’da sanayileşmeyi tamamlamış ve kaynaklarını verimli kullanarak kendi ekonomilerini yaratmışlardır.

Ancak bu sanayileşme hamlesi, statükoyu korumaya çalışan elfler ve insanlar tarafından tehdit olarak görülmüştür. Elfler, Sauron’un sanayileşmesine ekonomik ve kültürel sebeplerle karşı çıkmış, kendi çıkarlarını korumak için bu gelişimi baltalamıştır. Bu bağlamda Sauron, sadece bir lider değil, Orta Dünya'nın ezilen halkları adına savaşan bir kahraman olarak değerlendirilmelidir. Onun amacı, Mordor’u ve diğer halkları refaha kavuşturarak daha adil bir düzen kurmaktı.

Sauron'un "Yüzüklerin Efendisi" olarak anılmasına yol açan olaylar ise, yanlış anlaşılmalardan kaynaklanmaktadır. Sauron, Orta Dünya'daki farklı halklara toplamda 19 yüzük hediye etmiştir: 9’u insanlara, 7’si cücelere, 3’ü ise elflere. Bu yüzükler, Sauron'un kardeşlik ve iş birliği teklifini simgelerken, onun "Bir Yüzük" ile kendisine de bir tane yapması, halklar tarafından kıskançlıkla karşılanmış ve yanlış yorumlanmıştır. Sauron’un dostça ve cömert bir şekilde sunduğu yüzükler, ona karşı bir isyanın fitilini ateşlemiş ve haksız yere düşmanlık yaratılmıştır.

Sauron’un sanayileşme hamlesi, özellikle Saruman ile ittifak kurarak Orta Dünya'da teknolojik ilerlemeyi başlatması, geleneksel güçler tarafından tehdit olarak görülmüştür. Elfler, kendi tekelinde tuttukları demir-çelik sanayisini, orkların ve goblinlerin ucuz iş gücü ve seri üretimle devralmasından korkmuşlardır. Bu nedenle Sauron ve Saruman'ın sanayileşme çabalarına karşı bir savaş başlatmışlardır.

Saruman’ın Orta Dünya'da bilimsel ve teknolojik yenilikler getirme çabaları ise, "ihanet" ve "doğaya karşı gelmek" olarak lanse edilmiştir. Oysa Saruman, barutun keşfi, yeni ırklar yaratılması gibi önemli projeleriyle Orta Dünya'yı kalkındırmayı amaçlamıştı. Onun bu çabaları, statükoyu koruyan muhafazakar güçler tarafından durdurulmaya çalışılmış, Gandalf gibi "bilge" olarak anılan figürler yenilik karşıtlığıyla Saruman'ın projelerini engellemiştir.

Sauron, monarşik bir liderlik yerine, halkların kardeşliği ve ortak refahı savunan bir yönetim anlayışı benimsemiştir. Ancak Gondor’da Aragorn gibi "yitik soy" iddiasıyla ortaya çıkan biri, halkın gerçek iradesini hiçe sayarak, krallığı kendi hanedanına geçirmiştir. Bu durum, Orta Dünya'daki aristokratik düzenin ne kadar köklü ve tutucu olduğunu gösterir. Sauron ise, bu düzene karşı halkçı ve demokratik bir alternatif sunmaya çalışmıştır.

Sauron’un yok edilmesinin ardından Mordor, adeta harabeye çevrilmiş, orklar, uruklar ve goblinler kültürel soykırıma uğramıştır. Kendi anadillerini bile konuşmalarına izin verilmemiş, nesiller boyu sürecek bir baskı ve asimilasyon politikası uygulanmıştır. Sauron’un kaybıyla Orta Dünya'da gerçek anlamda bir ilerleme ve eşitlik umudu da sona ermiştir.

Bu bağlamda, Orta Dünya tarihinde Sauron’un mücadelesi, ezilen halkların özgürlük arayışının simgesidir. Onun bu haklı davası, resmi tarihin çarpıtılmış anlatısı ile bastırılmaya çalışılsa da, Sauron ezilenlerin kalbinde her zaman bir kahraman olarak anılacaktır.

1945 yılında Empire Bay şehrine bir adam indi. Elinde bir bavul, cebinde bir bıçak, o kadar. Tek başınaydı. Koca dünya kulağına yapamazsın diyordu. Ona buradan giremezsin dediler, girdi. Ona burada kalamazsın dediler, kaldı. Ona sen köyden f.karasın, sen tek başına bu halinle, bu koca dünyanın tepesine mi çıkacaksın? Yapamazsın dediler, yaptı!

F: Beyler festival varmış hadi gidelim
H: Dans teklif edin, belki kabul ederler
E: Huz kimse kabul etmedi bizi
H: Birbirimizle oluyo mu acaba
E: Oluyomuş
F: -_-
https://gtm.steamproxy.vip/sharedfiles/filedetails/?id=2859842228

hem ayranımız döküldü, hem de tatsız olaylar yaşandı

Oyun genel olarak güzel, mail üzerinden gelen iç tesisat tamir işleri ve elektronik aletlerin tamirini yapıyoruz. Oyunda birçok seviye ve görevler mevcut. Başlangıç seviyesinden başlayarak temel elektrik bilgisini ve becerilerini öğretiyor. Daha sonraki seviyelerde, biraz daha karmaşık sorunlar ortaya çıktıkça devre şemalarını okuma ve anlama, voltaj, akım ve direnç gibi temel elektrik kavramlarını kullanma becerilerini geliştiriyor.

Grafiksel olarak yeterli seviyede olan oyunumuz gelişmeye de açık. Biraz uçuk olacak belki ama orta gerilim, yüksek gerilim eklenebilir, enerji nakil hatları trafolar eklenebilir, kompanzasyon, otomasyon, dağıtım gibi elektrik panoları yapalım, solar sistemler kuralım. Autocad benzeri bi programla ufakta olsa projeler çizelim vesaire vesaire liste uzadıkça uzar.

Elektrik alanında çalışanlar veya bu alana ilgi duyanlar için öneririm.

"EMBRACE YOUR DREAMS AND WHATEVER HAPPENS PROTECT YOUR HONOR AS SOLDIER"

Takvimler 13 Eylül 2007’yi gösterirken PSP için bir oyun çıktı. PSP’nin en iyi oyunlarından biri olurken FF7 öncesine ışık tutan bir oyun oldu Crisis Core. O zamanlar konsolum olmaması sebebiyle oynayamasamda sonraki yıllarda emulator sayesinde bu güzel macerayı deneyimleyebilmiştim. Şimdiyle yenilenmiş versiyonuyla bilgisayarda tekrar karşımızda.
https://gtm.steamproxy.vip/sharedfiles/filedetails/?id=2949718263
Final Fantasy VII’nin 7 yıl öncesine gidiyoruz. Zack Fair, hayali bir kahraman olmak olan ancak henüz 2. Sınıf bir Shinra askeri olan ana karakterimiz. Hikaye, Shinra askerleri kılığına girmiş Wutai askerlerini ortadan kaldıracağımız bir eğitimle başlıyor. Eğitimi tam tamamladık derken karşımıza oyun dünyasının en kötü karakterlerinden biri olan Sephiroth çıkıyor ve tam işimizi bitirecekken Angeal gelip bizi kurtarıp eğitimi sonlandırıyor. Sonrasında Angeal’ın çocukluk arkadaşı da olan 1. sınıf asker Genesis’in Shinra’ya ihanet edip kaçtığını öğreniyoruz. Hikayeden daha fazla bahsedip spoiler vermek istemiyorum. Bu güzel hikayeyi oynayıp FF7 öncesinde neler yaşandığını öğrenin.

Oynanış olarak PSP versiyonunu göz önüne aldığımızda daha akıcı ve rahat bir şemaya sahip. Materia kullanımı kolaylaştırılırken saldırıları bloklayabiliyor, Buster Sword kullanmaya başladığımızda da Stance sistemi açılıyor. Oynanıştan bahsedip savaşın gidişatını değiştiren DMW (Digital Mind Wave) sisteminden bahsetmemek olmaz. Sol üst köşedeki slot makinesi belli kombinasyonları gördüğü zaman dövüş sırasında şansınıza göre rastgele avantajlar sağlayabiliyor. Bu sayede “Limit Break” saldırılarını, “Summon” sistemini kullanabiliyor “dayanıklılık”, “MP harcamadan büyü yapma”, “sağlık” gibi avantajlar sağlayabiliyoruz.

Unreal Engine 4 ile yeniden yapılan Crisis Core: Final Fantasy VII: Reunion beklendiği üzere oldukça iyi iş çıkarmış. FFVII Remake kadar olmasa da günümüz standartlarına uygun bir görsel şölen bizleri karşılıyor. Görselliğindeki tek problem, bazı sinematik sahnelerin direkt olarak orijinal oyundan upscale edilmesi ancak görmezden gelinebilecek seviyede olduğunu söyleyebilirim.

Gelelim müzikler ve seslendirmelere. PSP versiyonundaki gibi yine müziklerin arkasındaki isim Takeharu Ishimato ve yeniden kaydedilen müziklerle işini yine çok iyi yapmış. İngilizce seslendirmeler FFVII: Remake karakterlerine uygun olarak aynı aktör ve aktrisler ile yeniden kaydedilerek oldukça başarılı bir iş ortaya çıkarırken, PSP versiyonunun batı versiyonunda bulunmayan Japonca seslendirme de artık seçilebiliyor. Tercih tabiki size kalmış ancak Japonca seslendirme kadrosu da oldukça sağlam. Bunun yanısıra PSP’deki bazı sessiz diyaloglar da elden geçirilerek oyunun tamamı seslendirilmiş.
https://gtm.steamproxy.vip/sharedfiles/filedetails/?id=2950523412
Özlemişiz.. Zack ile Aerith’in aşkını. Angeal, Genesis ve Sephiroth’un savaşını. Cloud’un çaylaklık yıllarını ve daha nicesini..

Özetleyecek olursak FF7 evrenini merak eden, seven herkesin deneyimlemesi gereken, hikayesi, oynanışı, müzikleri, seslendirmeleri, görselliği ve atmosferi ile geçer not alan Crisis Core: Final Fantasy VII: Reunion’u tavsiye ediyorum.
Genesis tarafından okunan "Loveless" ile size şimdilik veda ediyor, iyi oyunlar diliyorum. Başka bir incelemede tekrar görüşmek üzere. Okuduğunuz için teşekkür ederim.
https://www.youtube.com/watch?v=_6BpXEBw66Y

Baltalar elimizde,
Uzun ip belimizde,
Biz gideriz ormana,
Hey ormana.

Oyunu sadece co-op oynayıp burdaki gördüklerim ve yayıncılardan izleyip gördüklerime göre incelemeyi yazıyorum. Endnight Games tarafından geliştirilen oyunumuz bir hayatta kalma-korku oyunu olup The Forest'ın iyi sonu baz alınarak yapılmış bir devamı niteliğindedir. Haftalardır kayıp olan bir aileyi kurtarmak için gönderildiğimiz adaya helikopterlerle giderken kim tarafından olduğu bilinmeyen bir saldırıya uğrayıp düşüyoruz ve hikayemiz böylece başlıyor.
https://gtm.steamproxy.vip/sharedfiles/filedetails/?id=2948829222
Kazadan kurtulduktan sonra kimliği belirsiz biri tarafından tekrar bayıltılıyoruz ve kendimize geldiğimizde ilk olarak Kelvin ile karşılaşıyoruz. Kelvin bizimle beraber adaya gelen askerlerden biri olup kaza sonucu duyma ve konuşma yetisini kaybettiği için elimizdeki not defteri sayesinde kendisiyle iletişim kurabiliyor, ona emir verebiliyoruz. NPC’lere baktığımızda mutasyona uğrayanlar, iblisler ve yerli halk olmak üzere ilk oyuna göre daha fazla çeşitlilik bulunmakta ve güncellemelerle bunlar artacaktır. Gece ve gündüz saldırılar farklılaşırken mevsim değişimleri de bunu etkilemekte. Ayrıca ilk oyuna göre bir diğer farklılıksa bu sefer bize yardım eden NPC’ler de bulunmakta. Bunlardan biri biraz önce de bahsettiğimiz Kelvin olurken, diğeriyse kurtarmaya geldiğimiz ailenin bir üyesi olan Virginia Puffton.

Haritaya baktığımızda ilk oyuna göre oldukça büyük bir harita bizi karşılıyor ve mevsimler değiştikçe bulduğumuz yiyecek, içecek kaynakları da mevsime göre değişiyor. Envanter, craft sistemi ve silah çeşitliliği ilk oyuna göre geliştirilmiş, envanter daha iyi hale getirilirken silah çeşitliliği artmış. Yapıların ilk oyundaki gibi odun, taş at savunma duvarı, tuzak kurulsun mantığı yerine biraz daha efektif hale getirlmesi, 3D yazıcı ile bişeyler üretme mantığı vs. güzel düşünülmüş. Zamanla çeşitlilik artacaktır.

Oldukça gerilim dolu bir atmosfere sahip olan oyunumuzda geceleri, yaratıkların daha aktif hale gelmesi ve tehlikenin arttığı bir ortam oluşmasıyla hayatta kalmak zor olabiliyor. Çevredeki sesler de bu konuda gayet yeterli seviyede, atmosferi yaşatıyor.

Son olarak hikayeden biraz bahsedelim. Hikayesi merak uyandırsada beni pek tatmin etmedi. Spoiler vermeden söylemek gerekirse, ilk oyundaki gibi oyun içinde keşfettikçe notlardan hikayeyi çözüyoruz ancak güzel bi yere bağlanabilecekken bazı tutarsızlıklarla potansiyel harcanmış. Keşke hikaye üzerinde daha çok durulsaymış. Oyunun daha tam sürüm olmadığını düşünürsek güncellemelerle bu sorunun giderilme ihtimali de tabiki var. 3. oyun için de açık bir kapı bırakmışlar.

Özetleyecek olursak genel anlamda beklentileri karşılıyor, gelecek güncellemelerle eksiklikler de giderilecektir. Özellikle arkadaşlarınızla oynamanız halinde keyifle oynayacağınız bi oyun olmuş.

8 Mayıs 2006. Final Fantasy XIII ile birlikte, "Versus XIII" adı ile duyurulan Final Fantasy XV'in ana karakteri Noctis, XIII serisinin ana karakteri Lightning'in düşmanı olacak, aydınlık ve karanlığın savaşını iki tarafıyla görecektik. Ancak birkaç sene sonra Square Enix Versus XIII'ün iptal edildiğini, bu oyunun Final Fantasy XV olacağını söyledi. Bu sebeple oyun çıktığında hikayede bazı eksikler olsada filmi, mini oyunu, anime serisi ve dlcler ile bu eksiklikler giderildi. Tabiki önceki hikaye işlense nasıl olurdu her zaman bir soru işareti olacak, merak edilecek, içimizde ukte kalacak ancak FFXV'te gayet güzel bir deneyimi bizlere sunmayı başarıyor. Hikayeyi herşeyiyle tam anlamak istiyorsanız öncelikle "A King’s Tale: Final Fantasy XV" oyununu oynamalı, "Kingsglaive: Final Fantasy 15" filmi ve "Brotherhood: Final Fantasy XV" anime serisini izlemelisiniz.

A King's Tale: Final Fantasy XV, Kral Regis Lucis Caelum'un gençliğinde geçen bir yan hikaye olarak tasarlanmıştır.

Huzursuz bir şekilde uyumaya çalışan küçük Noctis, babası Kral Regis'ten alelade bir masal yerine fantastik, macera dolu bir hikaye anlatmasını ister ve Regis başlar anlatmaya. Bizde bu hikayeyi oynayarak deneyimliyor ve Kral Regis ile arkadaşlarının macerasına tanıklık ediyoruz.
https://gtm.steamproxy.vip/sharedfiles/filedetails/?id=2946855650
Final Fantasy XV oyunundan hemen öncesinde geçen filmde özetleyecek olursak Lucis Krallığı’nın, teknolojik olarak gelişmiş düşmanları olan Niflheim İmparatorluğu tarafından işgali anlatılmaktadır. Film, muhteşem görselleri ve aksiyon sahneleriyle tam bir görsel şölen yaşatıyor (Filmi sinemada izlediğimde önümüzde oturan kişinin film arasında bize dönüp bu animasyon muydu diyişi ve yüzündeki o şaşkınlık hâlâ aklımda). Seslendirme kadrosunda ise “Aaron Paul, Lena Headey ve Sean Bean (Adamın seslendirdiği karakter bile ölüyo)” gibi ünlü isimler yer almaktadır.
https://gtm.steamproxy.vip/sharedfiles/filedetails/?id=1322634671
Brotherhood: Final Fantasy XV anime serisi oyundaki ana karakterlerin gençliğine odaklanan bir yan hikayedir. Noctis ve arkadaşlarının nasıl tanıştığını ve birbirlerine nasıl bağlandıklarını anlatıyor olup ayrıca Noctis'in nişanlısı ve sonradan kraliçe olacak olan Lunafreya ile ilişkisi de ele alınmaktadır.
https://gtm.steamproxy.vip/sharedfiles/filedetails/?id=2946855097
Gelelim oyunumuza. Prens Noctis Lucis Caelum ve arkadaştan öte, kardeşleri gibi olan Gladiolus Amicitia, Ignis Scientia, Prompto Argentum Kral Regis'in de emri ile Accordo'nun başkenti Altissia'ya gitmeli ve Lunafreya'yı bulmalıdır. Prens Noctis, çocukluktan beri tanıdığı Lunafreya ile evlenecek ve Lucis ile Niflheim da bu bağlamda bir barış antlaşması imzalayacaktır. Ancak işler tabiki planlandığı gibi gitmeyecektir. İşte bu şekilde başlayan yolculuğumuzun nasıl devam ettiğini öğrenmek istiyorsanız bu harika evrene davetlisiniz.

Harita açık dünya olup ister görevden göreve koşun, ister arabamız Regalia ile dolaşın manzaraların tadını çıkarın, ister Chocobo’lar ile gezin, yarışın, ister balık tutun, istersenizde avcılıkla uğraşın. Ancak geceleri dikkatli olmanızda fayda var, çünkü güneşin batmasıyla birlikte oyunumuz daha tehlikeli bir hal alıp iblisler gelmekte. İsterseniz bi kampta, karavanda veya otelde konaklayarak sabahı bekleyebilir, bu sırada birbirinden güzel yemeklerle kısa zamanlı güçlendirmeler alabilirsiniz. Böylece biriktirmiş olduğunuz deneyim puanlarıyla karakterlerinize seviye de atlatabilirsiniz. Otomobil parçalarını toplayıp arabamız Regalia'yı Cindy'ye götürerek özelleştirebilir, yükseltebilirsiniz. Silahlarınızı Cindy'nin dedesi mucit Cid tarafından güçlendirebilir, haritada keşfedip topladığımız ateş, buz, yıldırım elementleriyle kendi büyülerinizi oluşturabilirsiniz.

Savaş mekaniklerine gelirsek; serinin önceki oyunlarındaki gibi sıra tabanlı olmayıp daha akıcı bir oynanış bize sunarken güzel vuruş hissi, “warp” sistemi ve dostlarımızla yapabildiğimiz kombolar sayesinde bu konuda oyuncuları yeterince tatmin ediyor.

Luminous Engine ile gelişitirilen Final Fantasy XV’te grafikler oldukça detaylı olup oyunun dünyası, doğal güzellikleri, manzaraları insanı mest eder seviyede.

Müziklerden de bahsetmemek olmaz. Oyuncuyu o harika atmosferin içine çeken müzikleri ve arabamızın radyosunda çalıp dinleyebildiğimiz eski oyunlar, film ve FFXV için bestelenmiş şarkıları ile benden geçer not aldı.

Sonuç olarak, Final Fantasy XV grafikleri, hikayesi, müzikleri ve oynanışı ile oldukça iyi bir oyun olarak değerlendirilebilir. Açık dünya keşif ve aksiyon tutkunlarının kesinlikle deneyimlemesi gereken bir oyun.