Recent reviews by KebabOverdose

Yeni oyunculara asla uygun değil. Ekibiniz yoksa bu oyunu oynamayı aklınızdan bile geçirmeyin.

20şer kişiden oluşan 2 ya da 5 tarafın savaştığı, düşman sayısına bakmadan içeri dalan gözüpek savaşçıların, uzaktan yıldırım yağdıran büyücülerin ve herkesi hayatta tutan cefakar rahibelerin harman olduğu enfes bir oyun.

Karakterlerinizi yeterince geliştirene kadar sabredin, inanın değecek. Türkçe dil desteği bile olan bu denli iyi bir oyunun ücretsiz de olmasına rağmen bu kadar az oyuncusu olması gerçekten garip.

Oyunu silince gitmeyen dosyalar, performans sorunları gibi negatif yorumların hiçbirini yaşamadım. Oyun pay2win de değil. Tek kuruş ödemeden ilk sıralara rahatlıkla gelebilirsiniz. Şimdiden iyi oyunlar.

Serinin en gerçekçi deneyimini Verdun sunmuştu ancak İsonzo da gayet keyifli. Görsellik oldukça iyi ancak eski savaş modelini değiştirip savunma ve saldırı olarak tarafları ayırmaları kanımca yerinde bir tercih olmamış. Silah çeşitliliği istediğim düzeyde değilse de Alman silahları ve ekiplerinin eklenmesi ile ilgili gelişmeler gayet olumlu.

Oyunun başında yaşadığım bir hata yüzünden ilk izlenimim eksi yönde olmuştu. Ancak geliştirici ekip sorunu hızla çözdü. Kendilerine teşekkür ediyor, oyunu keyifle oynamaya devam edip incelememi daha da olumlu hale getirmeyi umuyorum.

Yine Amazon yine rezalet.

Founder al, karakter aç... ingilizce konuşulan server değilmiş...

İngilizce konuşulana geç, karakter aç... oyuna her girişte 4 saat sıra bekle...

F2p oyuncular gelecek 4 saat bakım var... 10 saat sonra anca açıldı...

O da ne? Serverlar kalabalık olmasın diye yeni oyunculara kilitlenmiş...

Arkadaşlarla mı oynayacaktın?Yeni serverda sıfırdan karakter aç... İngilizce değilmiş...

Başka servera geç, karakter aç... Arkadaş gelemiyor, yeni serverlar da kilitlenmiş...

New World fiyaskosunun üzerine Lost Ark ile tüyü de diken Amazon Games'i gerçekten tebrik etmek lazım. 5 farklı serverda karakter açtırıp hala belirsizlik içinde bırakabilmek büyük başarı.

Zaten an itibariyle eu'da yeni oyunculara açık kalan tek serverin adı da Mokoko. Varın gerisini siz düşünün.

Oyun tasarımsal olarak göze gerçekten hoş geliyor. Görsellik oldukça iyi seviyede. Oyun mekanikleri ve sınıfsal farklılıklar bana yeterli geldi doğrusu. Eksi yorumlar bir süre sonra oyunun tekrara bağladığını söylese de 12 saat içinde bitirilebilen bir oyun ne denli tekrara bağlar bilemiyorum. Kanımca hazır indirim de varken alınabilecek bir oyun.

Kenshi... Hatalarıyla, sorunlarıyla, eksikleriyle ne olursa olsun her şeyiyle muhteşem bir oyun. Anlatılmaz, yaşanır derler ya işte öyle.

Her şeyden önce Kenshi, üzerinde 12 yıl boyunca emek verilmiş bir el emeği göz nuru. Chris Hunt hayali olan bu oyunu yapabilmek için 6 sene güvenlik görevlisi olarak çalışıp para biriktirmiş. Bu sürede oyununun da temellerini atmış.

Oyun dünyası arka planda iyi düşülmüş detaylı bir hikayeye sahip. Lakin oyun sizi hikayesi ile baskı altına almıyor, hatta bırakın baskıyı size bu hikayeyi anlatmaya uğraşmıyor bile. Holy Phoenix aslında kimdir? Paraya neden Cats deniyor? Skeletonlar nereden geliyor? ve daha nice sorunun yanıtı var ancak detaylara dikkat kesilmenizi gerektiriyor.

Bu hikaye oyunun acımasızlığını da açıklıyor. Evet, oyun oyuncuya acımıyor. Ne yaptığınızı bilmiyorsanız canınıza okuyor. Ama tam olarak başladığınız her macerayı eşsiz yapan da zaten bu. Çok güçlenip bu acımasızlığa meydan okur hale geldiğinizde emin olun oyuna baştan başlamayı iple çekeceksiniz.

Oynanış... Oynanış büyük yapımlara nazaran kusursuz değil, sınırlı bir bütçeyle gerçeğe dönüşmüş bir hayal içinse gerçekten iyi. Bu denli devasa bir haritanın her köşesinde maceraya atılabilmek, karakterlerin güçlendiğine bizzat tanıklık etmek ve en ıssız beldelere bile kendinize ait bir şehir kurabilmek oldukça güzel bir deneyim. Hele workshopta yer alan binlerce moddan beğendiğiniz kadarı ile oyunu süslerseniz daha da keyifli hale geliyor. Seçim sadece size ait.

Seçim size ait demişken, bu aidiyet oyunun her alanında mevcut. Kaç kişi olacaksınız? Ne iş yapacaksınız? Nereye gideceksiniz? Kime katılacak, kime saldıracaksınız? Hepsi sizin kararınız. Oyunun sizden tek istediği hayatta kalmanızdan İbaret. Tabii kalabilirseniz! Yiyecek ve sığınak bulmanız, eşyalarınızı haydutlardan, özgürlüğünüzü köle tacirlerinden, canınızı da yaratıklar, avcı robotlar, yamyamlar ve daha nicelerinden korumanız kolay iş değil.

Atmosfer, hele de müzikler tek kelimeyle muazzam. ''Scorching Wind'' ve ''Fertile'' parçaları o kadar iyi ki insan müzikler mi oyun için yapıldı yoksa oyun mu bu müzikler için karar veremiyor. Çaresizlik ve yıkım geçirmiş bir dünya atmosferi çok iyi işlenmiş.

Bilmiyorum, belki fazlaca övüyorumdur, over-hype oluşturmak istemem ama bence Kenshi çamurlar içinde bir elmastır. Belki biraz daha parlamalı, biraz daha parlatılmalıydı. Ne olursa olsun, yine de bir elmas... İşte bu yüzden kütüphanemdeki 500'ü geçik oyun içerisinde baş köşe Kenshi'nindir.

Bastion, bir oyundan fazlası, insana yaşanmışlık kazandıran harika bir sanat eseri, insanlığın duygu mirasına güzel bir katkı, çocuklarıma dahi bırakmak istediğim bir yadigar. Bu başyapıtı herkese tavsiye ediyorum. Hem öyle bir defa değil en az iki defa bitirin derim.

+Very good story,
+Interesting characters.
+Fun to play.
+You have two characters at the same time. An Orcish berserker and a Goblin assassin.

+++You are on the Orcs' side, punishing those racist filthy humans.

Uzun süredir kütüphanemde bir hazine bekletiyormuşum. OST'si muhteşem, görseller çok iyi, oyun kısa ama eğlenceli. Özellikle 'Once I was Lost' ve 'Illuminate Me' adlı parçaları oyun dışında da tavsiye ediyorum.