Recent reviews by Grim Reaper

Do yourself a favour and buy this game. Trust me, you won't regret it.

I love you Shani.

This game is one of the favourite games from my childhood. I remember the first time I played this game like yesterday. I was a kid back then and now after 17 years later from its release date, this game still rocks. I don't know how many times I finished it, but I know that I have exactly the same excitement and pleasure everytime I play this game. I had the original copy of it but the fact that I lost the cd key I couldn't play it which made me very sad back then. I am so glad that this game is on steam. (I had been waiting so long for this game to be on the steam)

The game has an amazing atmosphere, story, and musics(thank you Jesper Kyd). Even if it is an old game, it is much better than most of the games of today. It never gets old for me, as I like old games much more than today's sh*tty games which have nothing but graphics and lack of good story. As soon as I saw it on steam, I bought it and those who knows and played this game before bought it already.

If you haven't played before, it is not too late for you to try this masterpiece.

Küçükken saatlerce başından kalkmadan oynadığımız atmosferiyle bizleri büyüleyen, zaman zaman da korkutan ama asla sıkmayan ve İngilizce bilmediğimiz için muhteşem hikayesinden bir haber oynadığımız çocukluğumuzun efsanesi olan Half-Life oyununu günümüz teknolojisine uyarlayarak yenilediğiniz ve bizlere sunduğunuz için sonsuz teşekkürler Crowbar ekibi.

Oyun dünyasının içinde olan herkesin mutlaka adını duyduğu ve bir şekilde oynadığı/gördüğü, çıktığı dönemde çığır açmış zamanının çok ötesinde bir oyundur Half-Life. Tabi küçükken olayın aksiyon/çatışma kısmı ile ilgilenirken yaş ilerleyince ve dil öğrenince bu oyunun aslında ne kadar muhteşem bir başyapıt olduğunu öğreniyor insan. Oyunun hikayesine tam anlamıyla hakim olduğunuzda ve en ufak detaya kadar indiğinizde, ne kadar büyüleyici bir evrene sahip olduğunu görüyorsunuz.

Yapay zekanın gelişmişliği (yaratıkların ve karakterlerin davranışları), npclerin aralarındaki konuşmalar (özellikle kazadan önce tesiste yaşananlar ve bilimadamlarının aralarındaki konuşmalar), kendi kendine yetebilen neredeyse bir şehir büyüklüğündeki devasa Black Mesa Araştırma Tesisi, her birinin kendine özgü tasarımı ve güzelliği olan bölümleri, muhteşem introsu, yenilenmiş harita tasarımı ve mekanları, oyun içi göndermeleri, müzikleri, yaratıcı tasarımlarıyla birbirinden değişik ve güzel yaratıklar ve boyutlararası varlıklar, iyileştirilmiş grafikler, sesler, animasyonlar ve mekanlar, baştan sona yeniden yaratılan XEN’in olağanüstü atmosferi, bizi her daim izleyen ve tüylerimizi ürperten oyun tarihinin en gizemli karakterlerinden biri olan G-Man ve sayamadığım daha bir çok unsur bu oyunun başyapıt olmasındaki etkenlerdir.

Bütün bunların haricinde oyunun esas vurucu yeri hikayesidir. Yabancı kaynaklardan yaptığım araştırmalarla ve kitap okur gibi çeşitli sitelerde okuma yaparak daha detaylı bir şekilde öğrendiğim muazzam hikayesi ile oyun, beni kendine bir kez daha hayran bıraktı. Defalarca bitirmeme rağmen her oynayışımda aynı zevki aldım ve bir kez bile sıkılmadım. Çok fazla oyun oynadım, birbirinden kaliteli hikayeler, mekanlar, atmosferler, karakterler gördüm ama hiç biri beni Half-Life kadar etkileyemedi.

Hayatımda, oynamış olmaktan son derece mutlu olduğum ve oynadığım en iyi oyun olarak yer ediniyor Half-Life.

Oyunu yaklaşık 3 senedir -para yatırmadan- oynuyorum ve şuan sırf emeğime yazık olmasın diye hala bırakamadığım için oynamaya devam ediyorum. Oyun herkesin belirttiği gibi tamamen P2W sistemine dayanıyor yani bu demek oluyor ki parayı veren düdüğü çalar (geri kalanlar ne bok yerse yesin) mantığı üzerine kurulu bir oyun.
Bu oyunu oynamak isteyen arkadaşlara sesleniyorum, eğer ciddi miktarlarda para yatırmayacaksanız ve benim gibi hiç para yatırmadan sadece kendi emeğinizle bir yerlere gelmeye çalışıp oyuna bu şekilde devam edecekseniz sakın ama sakın bu oyuna başlamayın, yanından bile geçmeyin. Bu oyun parası olan ve devamlı olarak oyuna para yatırmayı göze alan insanlara hitap ediyor o yüzden oyunun içeriği ile ilgili herhangi bir incelemede bulunmadan bu konuya değinmek istedim. Para yatırma olayını bir kenara koyarsak oyuna ciddi zaman ayırmanız gerektiğini de hesaba katmak lazım.
Oyun genel olarak gerçekten güzel fakat oyundaki adaletsizlik inanılmaz boyutlara ulaştı. Oyundaki adaletsizlikleri yazmaya kalksak kitap olur ama küçük bir örnek verecek olursak yeni gelen 5. kademe birlikleri açmanız için gereken miktar 20,144 kadim kitap= yani milyonlarca mücevher= yani milyarlarca para, bu da F2P insanlar için mümkün değil hatta para yatıranlar için bile oldukça zor. Kısacası güçlüler sürekli para yatırarak kısa zamanda gelişip güçlerine güç katıyor, para yatırmayanlar ise oldukları yerde sayıyorlar hatta eksiye düşüyorlar. Kendi tecrübelerimden yola çıkarak söylemem gerekirse bu oyunda sadece kendi emeğinizle çok büyük işler başarmanız ve keyif alarak oynamanız mümkün değil çünkü karşınızda astronomik boyutlarda gelişmiş oyuncular var ve bunların sayıları da son derece fazla. Oyuna olumsuz vermemin en büyük sebebi budur. Ultra zengin bir insan bile olsaydım bu saçmalığa para yatırmazdım.
Oyunu kesinlikle tavsiye etmiyorum, psikolojinize yazık, paranıza yazık ve en önemlisi asla geri getiremeyeceğiniz zamanınıza yazık.

Hikayenin bu kadar iyi olduğu başka oyun az bulunur, çok kaliteli bir hikayesi var şiddetle tavsiye ederim.

We used to skip school with friends and play cs 1.6 back then,now we have this modernized version with better graphics and better guns.

P.S. : If you don't have skills please do not play this game.

Hayatımda oynadığım en iyi oyun olabilir. Küçüklüğümden beri oynarım, kaç kez bitirdiğimi hatırlamıyorum ve hala da oynamaya devam ediyorum. Atmosfer, müzikler, grafik(yılına göre) o kadar iyi ki defalarca oynamama rağmen bir kere bile sıkılmadım. Kesinlikle ölmeden önce oynanması gereken bir başyapıt. Günümüzde çıkarılan saçma sapan, amacı olmayan, kendini tekrar eden ve sadece grafikten ibaret olan oyunlara bin basar. Serinin bütün oyunlarını oynamış biri olarak içlerindeki en sevdiğim Return to Castle Wolfenstein'dır. Şu oyundan aldığım zevki 700 saat oynadığım oyundan alamıyorum. Oynayanlar ne demek istediğimi anladı oynamayanlarsa çok şey kaybediyor. Hele ki 2. Dünya Savaşı'na ve Nazi Almanyası'na ilginiz varsa mutlaka oynamanız ve oynatmanız gerek.

Robbery couldn't be better.

One of the best among WW2 games.Awesome game.Awesome story. (especially Norwegian heavy water sabotage mission surprised me)

Highly recommended.