Sözde soykırım iddiasının Alman meclisinde görüşülüp iptali için imza kampanyası.
iki ay içinde 120000 imza gerek!
Bunu Dernek ve Cemiyetlerimize imzaya açalım.

https://www.openpetition.de/petition/online/volkermord-vorwurfe-an-die-turkei-mit-sofortiger-wirkung-annullieren

Herkes yukarıdaki Alman Meclisinin Sözde Soykırımı Tanıma açıklamasının geri alınması için başlatılan imza kampanyasına katılsın ve bunu yayalım...

dünyanin hicbir ülkesi.....bankalari,telefonlari,limanlari,yabanciya satildi diye alkis tutmazdi.dünyanin hic bir ülkesinde.....bir fabrika bile kurulmadigi halde ´´büyüyoruz´´ diye sevinc cigliklari atilmazdi.dünyanin hic bir ülkesi,girmedigimiz halde,AB´ye girdik diye havai fisek firlatmazdi...dünyanin hicbir ekonomi profesörü,ekrana cikip,borcumuz arttigi halde,utanmadan,borcumuz azaldi diyemilleti aldatmazdi.dünyanin hicbir basyazari,gazete okumayin diyen basbakanin yanagini oksamazdi...ingiltere haric,dünyanin hicbir ülkesinde,ekonomiden sorumlu bakan ingiliz vatandasi olmazdi..dünyanin hicbir sanayi odasi bakani,dünyanin en yüksek faizini vererek sanayinin canina okuyan hükümette sanayi bakanligi koltuguna kurulmazdi..dünyanin hicbir demokratik ülkesinde,partiler oy icin ,kömür,buzdolabi,camasir makinesi dagitmaz,hicbir hukuk buna fetva cikarmaz,hicbir secmen de,kendi parasiyla kendine avanta dagitana dua yapmazdi...dünyanin hicbir ahalisi,dogalgaz faturalari,elektrik faturalari,benzin faturalari ortadayken,enflasyon düstü diyeni´´he valla´´ diye göbek atmazdi,,dünyanin hicbir parlamentosu,emekliye,memura 2% zam verirken,kendine 30% zam yapamazdi...dünyanin hicbir medyasi,ithalat rakamlarini göstermeden,ihracati ´´rekor´´ diye mansetlere tasimazdi.resmi issiz güya 3 milyon..cünkü,dünyanin hicbir ülkesinde,´´is ariyormusun?``diye soruldugunda ´´is aramaktan umudumu kestim´´diyen 2 milyon kisi,´´issiz degil bu´´ diye hesap disi birakilmazdi.BENIM OGLAN GEMICIK ALDI,AYDA 50 BIN DOLAR TAKSITLE ÖDEYECEK,KÜCÜK OGLANDA PIRLANTACI ACTI DIYENE ´´bu ülke seninle gurur duyuyor´´ diye tempo tutulmazdi.ve dünyanin hicbir ülkesinde,adim adim cözülmeye ve cöküse dogru gidildigi halde ´´aman sükür demokratiklesiyoruz,küresellesiyoruz´´diye bilincsizce bayram kutlanmazdi.

BU UNUTULUR MU?

(Unuttuk Maalesef…)



********



Birinci Dünya Savaşı'nda

İngilizlere,

150 bin askerimiz esir düştü.

Bu askerlerden bir kısmı da Mısır'ın

İskenderiye şehri yakınlarında bulunan Seydibeşir Usare Kampı'na

Hapsedildi.



********



Kampın tam adı,

'Seydibeşir Kuveysna Osmani Useray-I Harbiye Kampı' idi.

Bu kampta,

1918'de

Filistin Cephesinde esir düşen 16. Tümen'in 48. Alayı'na bağlı

Osmanlı Askerleri

Tutuluyordu.



********



12 Haziran 1920'ye kadar

Iki yıl boyunca

Her türlü işkence, eziyet, ağır hakaretler ve aşağılamaya maruz kaldılar.



********



İnsanlık dışı muamelenin nedeni ise Ermeniler idi…



********



Kamptaki, Türkçe bilen Ermeni tercümanların

Yalan yanlış çevirileri ve

kışkırtmaları nedeniyle,

kampların İngiliz komutanları,

azılı Türk Düşmanı haline

gelmişlerdi.



********



Savaş bitmişti.

Ancak,

Kamptaki ağır koşullar nedeniyle

ölenler dışındaki askerleri

Teslim etmek,

İngilizlerin işine

Gelmiyordu.

Çünkü,

olası yeni bir savaşta,

Bu askerlerin

Yeniden karşılarına çıkabilecekleri, Ermeniler tarafından,

İngilizlerin beyinlerine işlenmişti.



********



Çözüm

Toplu katliamdı…

Askerlerimiz,

Mikrop kırma bahanesiyle,

süngü zoruyla

Dezenfekte havuzlarına sokuldu.

Ancak;

Suya normalin çok üzerinde

'krizol' maddesi

katılmıştı..

Mehmetçik,

Suya daha ayağını soktuğunda,

aşırı krizol maddesi nedeniyle haşlanıyordu.

Ancak,

İngiliz Askerleri,

dipçik darbeleri ile askerlerimizin havuzdan çıkmalarına izin vermiyorlardı.



Mehmetçikler,

Bellerine kadar gelen suya başlarını sokmak istemediler.

Ancak,

Bu kez İngilizler havaya

(başlarının üzerine)

ateş etmeye başladı.

Askerlerimiz,

ölmemek için,

çömelerek başlarını suya soktular.

Ancak,

başını Sudan kaldıran artık göremiyordu.

Çünkü gözleri yanmıştı…



********



Dışarı çıkanların halini gören

sıradaki askerlerimizin direnişleri de fayda etmedi

Ve 15 000 (15 bin) askerimiz

kör oldu.

Bu vahşet,

25 Mayıs 1921 tarihinde

TBMM.' de görüşüldü.

Milletvekilleri Faik ve Şeref Beyler

Bir önerge vererek,

Mısır'da esirlerin

Krizol banyosuna sokularak,

15 bin vatan evladının gözlerinin kör edildiğini,

Bunun faili olan

İngiliz doktor,

Garnizon Komutanı ve

Askerlerin

cezalandırılması için,

TBMM' nin teşebbüse geçmesini istediler.



********



Ancak,

Yeni kurulan devletin bin türlü derdi vardı.

Ağır sorunlarla uğraşan TBMM' de

Bu hesap sorma işi

Unutuldu gitti.

Ama onlar

Unutmuyorlar…





Kendi ihanetlerini bile

soykırım ambalajına sarıp,

dünya kamuoyuna

Sunuyorlar.





En üzücü olanı da

Malum birilerinin,

Bu karalama kampanyalarına

çanak tutması…



********



ERMELİLER SOYKIRIM YAPILDI DİYE DÜNYAYI AYAĞA KALDIRIYOR.

BİZİM

TARİHİMİZDEN HABERİMİZ YOK.!!!

bizim icin hic kimsenin kökeni ve nesebiyle ugrasmak görevimiz degildir.Gecmisde hiristiyan yahudi ermeni bir insan,♥♥♥ samimi bir Müslüman da olabilir.Ancak dinini devletini ülkesini ve milli menfaatlerini,dis güclere ve siyonist merkezlere böylesine rüsvet veren ve hiyanet eden bir kisinin,müslüman ve türk olamayacagi da elbette akla gelmektedir.
Gülenin suskunlugu akla neleri ve nicin gizledigi sorusunu getirmektedir.Mesela;Gülenin ``Sahabe efendilerimize cinnet derecesinde sevgisi vardi``seklinde tanimladigi babasi Ramiz cocuklarina Sahabenin hic ilgisi olmayan isimler vermisdir
FETHULLAH SIBGATULLAH ve MESIH
Gülenin babasinin,ogullarindan birine,Türkiyemizde ve Islam ülkelerindeki Müslüman ailelerde hic rastlanmayan,ama Yehova Sahitlerinin propoganda yayinlarinda devamli kullanilan ``Mesih`` adini vermis olmasi dikkat cekicidir.
Isin gercegi su Gülenin ermeni olan dedesinin ;Pasinler´li Ibrahim Beyin hizmetkarligini yaptigi yillarda,rus isgali sirasindaki ermeni ayaklanmasinda Ibrahim Bey ve ailesi ermeni hizmetkarlarinin hiyanet ve tasallutuna ugrayinca,Ibrahim Bey bunlarin bir bölümünü öldürüp ardindan,intihar eder.Olaydan sag kurtulan Gülenin babasi olan Ramiz ise 18-19 yaslarindayken gelip Ispire yerlesir.Önce müslüman adi alir ve bir Türk kiziyla evlenir

`Kisiye,ilim olarak Allah`tan korkmasi yeter,Kisiye ,cehalet olarak nefsini begenmesi yeter.`

Aciklama:Allah Teala`dan korkmak,büyük bir ilim semeresidir,nitekim Kuran-i Kerimde ``Allah`a karsi ancak,kullari icinden alim olanlar derin saygi duyarlar...``(Fatir35/28)buyrulmustur.En büyük en faydali ilim Allah`in varligini,kudret ve azametini bilmek,O`nun ulviyetini,ebedi hakimiyetini düsünerek bir kulluk duygusu ile titremektir.
Insanin kendi sahsina büyük kiymet vermesi,kibir ve gurura düsmesi ise ♥♥♥ büyük cehaletin eseridir.
Insan aslinda aczini bilmeli,büyüklük taslamamalidir.Cünkü herkesin,kendi seviyesi üstünde nice insanlar vardir ve hic kimse kendi varligini,bilgisini ve servetini muhafaza edecegine emin degildir.O halde insanin,kendisini baskalarinin üstünde görüp ucub (kendini begenme) ve gurura düsmesi büyük bir cehalet eserinden baska bi sey degildir.

Kaynak
Beyhaki,Suabü`l-Imam,nr.748;Süyuti,Camiu`s-Sagir,nr.6240
Meali
Ömer Nasuhi Bilmen
Sadelestiren
Bilal Aksoy

Allah`in(c.c.) rahmet ve bereketi üzerinize olsun...