Tüccar: Hünkâr'ım! Bana borcunuz var Hünkâr'ım.

Abdülhamid Hân: Size, nereden borcum varmış evladım?

Tüccar: Efendim! Ben ticaretle uğraşırdım. İflas ettim, boğazıma kadar borca battım. Her gece yatarken, Allah'a dua ederim efendim.

Tahsin Paşa: Evladım! Hünkâr'ımız borcun nereden kaynaklandığını soruyor.

Tüccar: Dediğim gibi her gece yatarken, Allah'a dua ederim... Dün gece rüyamda Peygamber Efendimiz'i (S.A.V) gördüm, efendim. Bana dedi ki; "Hamid'imize söyle; her gece getirdiği salat-ı selam ve zikri dün gece getirmeyi unuttu. Git, ihtiyacın olanı ondan iste." dedi efendim.

Abdülhamid Hân: Ne dedi, ne dedi?

Tüccar: "Hamid'imiz..."

Abdülhamid Hân: Al evladım! (Bir kese altın verir) Ne dedi, bir daha söyler misiniz?

Tüccar: "Hamid'imiz..."

Abdülhamid Hân: Al evladım! Ne dedi, bir daha söyleyiniz?

Tüccar: Peygamber Efendimiz'i (S.A.V) rüyamda gördüğümde; "Hamid'imiz..." dedi.

Abdülhamid Hân: Al! Bir daha söyleyiniz evladım.

Tüccar: "Hamid'imiz..."
Abdülhamid Hân: Al evladım!

Tahsin Paşa: Evladım! Aldıklarınız yetmedi mi?

Tüccar: Yetti Paşam! Borçlarımı hemen ödeyeceğim.

Abdülhamid Hân: Selâmetle...
Tahsin Paşa: Hünkâr'ım! Neredeyse üzerinizde ne varsa alacaktı.

Abdülhamid Hân: Sen ne dersin Paşa! Vallahi billahi tüm servetimi, saltanatımı istese verirdim. Dün gece çalışıyorduk Paşa! Masamın üzerinde uykuyakalmışız. Salâvâtı unutmuşuz... Halt ettik Paşa, Allah affetsin